Silencio
Kayıtlı Üye
Kostüm bir filmin olmazsa olmazlarındandır diyebilirim. Sadece dönem filmlerinde değil modern zamanlarda geçen filmler için de aynı değeri taşır. Hatta öyle önemlidir ki moda dünyasının çoğu zaman şekillenmesinde en büyük paya sahip olduğu rahatlıkla söylenebilir. Karakterlerin giydiği kostümleri takip eden izleyiciler onlara benzemenin en kolay yolu olan aynı kıyafetleri giymekten asla geri durmamışlardır. Benzer şekilde tasarımcılar da gerek kült filmlerden esinlenen koleksiyonlarıyla, gerekse filmler için tasardıkları kostümlerin modaya yön vermesiyle çoğu defa ön plana çıkmıştır.
Kostümün önemini Akademi de biraz geç de olsa anlamış olacak ki 1948den itibaren yeni bir kategori açarak En İyi Kostüm dalında ödül dağıtmaya başladı. Bu alan da 35 adaylığı ve 8 ödülü bulunan Rear Windowda Grace Kelly, Roman Holidayde Audrey Hepburn, Vertigoda Kim Novak, All About Evede Bette Davis gibi unutulmaz isimlerin kostümlerini tasarlayan Edith Head en fazla ödül almış isimdir.
Bu yazım stilleriyle akıllara yer etmiş, aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen hala tarzları taklit edilen oyuncuları, karakterleri konu ediniyor. Eminim yazıyı okurken burada yer almayan ve akıllara gelen başka isimler de olacak.
Peki ya siz sinemada unutulmaz kostümleriyle, stilleriyle akıllara yer etmiş ölümsüz karakterlerden kimleri hatırlıyorsunuz?
Breakfast at Tiffanys: Audrey Hepburn
Hala daha günümüz kadınlarının bile tarzından ilham aldığı Hepburn Breakfast at Tiffanysdeki o unutulmaz kareyle kesinlikle filmi izleyen izlemeyen herkesin zihninde yer ederek bir ikona dönüşmüştür.
Bonnie & Clyde: Faye Dunaway
Banka soygunlarıyla ünlenen gangster çiftin hayat hikayelerinin anlatıldığı filmde meşhur şapkasıyla Bonnieyi hepimiz hatırlıyoruzdur.
À bout de souffle: Jean Seberg
Godardın Serseri Aşıklar filminin posterinde Newyork Herald Tribune sloganlı tişörtüyle Jean Seberg şaaşalı kostümlere gerek olmadan da akılda kalmanın mümkün olduğunu kanıtlamıştır.
The Seven Year Itch: Marilyn Monroe
Şüphesiz Marilyn moda konusunda çağdaşlarından her zaman bir adım önde olmuştur ama bir filmde bir sahnesi var ki onun ikonlaşmasında en büyük katkıyı sağlamıştır. The Seven Year Itchde sinema çıkışı metro hattı havalandırmasının üzerinden geçerken beyaz elbisesinin uçuştuğu sahneden bahsediyorum tabii ki. İddia ediyorum ki bu sahne oyuncunun adı duyulduğunda kesinlikle zihinlerde canlanan ilk karedir.
A Clockwork Orange: Malcolm McDowell
Beyazlar içerisindeki gömlek ve pantolonu, teki boyalı gözleri, ürkütücü şapkası ve yanından hiç ayırmadığı bastonu Akıllardan çıkmayan, yıllarca hatırlanacak bir kostüm başarısı
Annie Hall: Diane Keaton
Sıra dışı şapkaları, maskülen tarzı ve sevimli tavırlarıyla Diane Keaton Annie Halldaki rolüyle popülerlik kazandı desek yanlış olmaz sanırım.
The Shining: Jack Nicholson
Elinde baltayla sağa sola dehşet saçan, kareli gömleği ve bordo ceketinin içindeki görünümüyle Jack Torrancela sizin de çoğu kez rüyalarınızda karşılaştığınızı biliyorum
Grease: John Travolta
Deri ceketler ve kısa dar jean pantolonlar 80′ler ruhuna damga vurmuş bir figür Danny Zuko.
Top Gun: Tom Cruise
80′ler ruhundan bahsetmişken Top Gunın özgür ruhu Tom Cruise ve gözlüklerinden bahsetmemek olmaz.
Basic Instinct: Sharon Stone
Bir döneme damga vuran filmde Stoneun giydiği beyaz elbisesi mi yoksa malum pozu mu akıllara yer etmiştir karar vermek zor.
Pretty Woman: Julia Roberts
Filmde Robertsın çoğu kostümü özeldir; sıklıkla fahişe kılığındaki üstü beyaz altı mavi ortadan halkayla birleştirilmiş elbisesiyle hatırlansa da ben kendisini hep o kırmızı tuvaleti içerisinde anımsarım.
Pulp Fiction: Uma Thurman
Beyaz gömleği, İspanyol kısa paça pantolonu ve siyah saçlarıyla sahnede dans eden Uma Thurman, kesinlikle filmle özdeşleşmiştir.
Atonement: Keira Knightley
Keirayı oyuncu olarak çok beğenmesem de Atonement gerçeğini inkar edemem ve tabii giydiği yeşil elbisesini de
A Single Man: Julianne Moore
Ünlü modacı Tom Ford yönetmen olursa, filmin her bir karakterinin kostümünü ayrı ayrı konuşmak gerekebilir Ama Julianne Moore bu konuda kesinlikle başı çekiyor.
The Great Gatsby: Carey Mulligan
1920′lerin Amerikasında şaaşalı bir hayattan söz edecekse modayı konu dışı bırakamayız. Carey Mulligan ve filmin afişlerinde de sıkça karşımıza çıkan kostümü.
Kostümün önemini Akademi de biraz geç de olsa anlamış olacak ki 1948den itibaren yeni bir kategori açarak En İyi Kostüm dalında ödül dağıtmaya başladı. Bu alan da 35 adaylığı ve 8 ödülü bulunan Rear Windowda Grace Kelly, Roman Holidayde Audrey Hepburn, Vertigoda Kim Novak, All About Evede Bette Davis gibi unutulmaz isimlerin kostümlerini tasarlayan Edith Head en fazla ödül almış isimdir.
Bu yazım stilleriyle akıllara yer etmiş, aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen hala tarzları taklit edilen oyuncuları, karakterleri konu ediniyor. Eminim yazıyı okurken burada yer almayan ve akıllara gelen başka isimler de olacak.
Peki ya siz sinemada unutulmaz kostümleriyle, stilleriyle akıllara yer etmiş ölümsüz karakterlerden kimleri hatırlıyorsunuz?
Breakfast at Tiffanys: Audrey Hepburn
Hala daha günümüz kadınlarının bile tarzından ilham aldığı Hepburn Breakfast at Tiffanysdeki o unutulmaz kareyle kesinlikle filmi izleyen izlemeyen herkesin zihninde yer ederek bir ikona dönüşmüştür.
Bonnie & Clyde: Faye Dunaway
Banka soygunlarıyla ünlenen gangster çiftin hayat hikayelerinin anlatıldığı filmde meşhur şapkasıyla Bonnieyi hepimiz hatırlıyoruzdur.
À bout de souffle: Jean Seberg
Godardın Serseri Aşıklar filminin posterinde Newyork Herald Tribune sloganlı tişörtüyle Jean Seberg şaaşalı kostümlere gerek olmadan da akılda kalmanın mümkün olduğunu kanıtlamıştır.
The Seven Year Itch: Marilyn Monroe
Şüphesiz Marilyn moda konusunda çağdaşlarından her zaman bir adım önde olmuştur ama bir filmde bir sahnesi var ki onun ikonlaşmasında en büyük katkıyı sağlamıştır. The Seven Year Itchde sinema çıkışı metro hattı havalandırmasının üzerinden geçerken beyaz elbisesinin uçuştuğu sahneden bahsediyorum tabii ki. İddia ediyorum ki bu sahne oyuncunun adı duyulduğunda kesinlikle zihinlerde canlanan ilk karedir.
A Clockwork Orange: Malcolm McDowell
Beyazlar içerisindeki gömlek ve pantolonu, teki boyalı gözleri, ürkütücü şapkası ve yanından hiç ayırmadığı bastonu Akıllardan çıkmayan, yıllarca hatırlanacak bir kostüm başarısı
Annie Hall: Diane Keaton
Sıra dışı şapkaları, maskülen tarzı ve sevimli tavırlarıyla Diane Keaton Annie Halldaki rolüyle popülerlik kazandı desek yanlış olmaz sanırım.
The Shining: Jack Nicholson
Elinde baltayla sağa sola dehşet saçan, kareli gömleği ve bordo ceketinin içindeki görünümüyle Jack Torrancela sizin de çoğu kez rüyalarınızda karşılaştığınızı biliyorum
Grease: John Travolta
Deri ceketler ve kısa dar jean pantolonlar 80′ler ruhuna damga vurmuş bir figür Danny Zuko.
Top Gun: Tom Cruise
80′ler ruhundan bahsetmişken Top Gunın özgür ruhu Tom Cruise ve gözlüklerinden bahsetmemek olmaz.
Basic Instinct: Sharon Stone
Bir döneme damga vuran filmde Stoneun giydiği beyaz elbisesi mi yoksa malum pozu mu akıllara yer etmiştir karar vermek zor.
Pretty Woman: Julia Roberts
Filmde Robertsın çoğu kostümü özeldir; sıklıkla fahişe kılığındaki üstü beyaz altı mavi ortadan halkayla birleştirilmiş elbisesiyle hatırlansa da ben kendisini hep o kırmızı tuvaleti içerisinde anımsarım.
Pulp Fiction: Uma Thurman
Beyaz gömleği, İspanyol kısa paça pantolonu ve siyah saçlarıyla sahnede dans eden Uma Thurman, kesinlikle filmle özdeşleşmiştir.
Atonement: Keira Knightley
Keirayı oyuncu olarak çok beğenmesem de Atonement gerçeğini inkar edemem ve tabii giydiği yeşil elbisesini de
A Single Man: Julianne Moore
Ünlü modacı Tom Ford yönetmen olursa, filmin her bir karakterinin kostümünü ayrı ayrı konuşmak gerekebilir Ama Julianne Moore bu konuda kesinlikle başı çekiyor.
The Great Gatsby: Carey Mulligan
1920′lerin Amerikasında şaaşalı bir hayattan söz edecekse modayı konu dışı bırakamayız. Carey Mulligan ve filmin afişlerinde de sıkça karşımıza çıkan kostümü.