karagümrük
Kayıtlı Üye
2011--2012 futbol sezonu resmen açıldı. Amatörlerin çilesi de beraber çekilmeye başlandı dense yeridir. Beşiktaş Belediyesi Çilekli tesislerindeyiz. Leventspor ile komşusu Yahya Kemal İY Süper Amatör Lig müsabakasında karşılaşıyorlar. Maçın 15. dakikasında bir pozisyonda Leventspordan Mustafa ile Yahya Kemalden Oğuzhan çarpışıyorlar, her iki sporcu yerde yatıyor. İlk müdahaleyi kim yapacak? Futbolcular yerden kalkamıyor. Kenarlardan yardımcılar koşuyor ama ellerinde su ile. Mustafanın kaşı yarılmış akan kanı eliyle durdurmaya çalışıyor, sahayı terk ederken diğeri zorla ayağa kalkıyor arkadaşlarının yardımıyla.
Türkiye olarak kendi sporcusuna ilk yardımı yapamayan bir zihniyet başarı bekliyor sporda. Yazık değil mi bu sporcularımıza? İlk yardım orada yapılsa bu görüntüleri görmesek şevkatli doktorun elini görsek, tedaviyi görsek olmaz mı acaba? Sporcunun yerine yöneticilerimizden birini koyalım bakalım nasılmış eliyle kanı durdurabilmek. Yazık hem de çok yazık. Bu feryadı duyan var mı acaba?
Çareler;
Sonuçta İstanbul gibi Ülkenin en büyük nüfusuna sahip bir ilinden söz ediyoruz. Herhangi bir taşra vilayetinden değil. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Amatör Futboldaki bu sorunlara bir çözüm bulacağımı ümit ediyorum.
Futbol Federasyonu tarafından organize edilen amatör futbol müsabakalarında sağlıkçı personel temin edilmelidir.
Amatör futbol müsabakalarında sağlıkçı personele yılın belli zamanlarında hizmet içi eğitim verilmelidir.
GSİM bünyesinde Kredi ve Yurtlar Kurumu personeli bile, şans oyunlarından pay almaktadırlar. Sporla alakası olmayan bir kurum spora bağlı kurumdan ek ücret alıyor ise futbolun temeli olan amatör futbol müsabakalarında görev yapacak sağlıkçı personele de hizmetleri karşılığında mesai ücreti verilerek bu görevi yapacak personelin verimi arttırılabilir.
Yine Amatör müsabakalarda görev yapan Hakem ve gözlemcilerin ücretleri, GSİM bünyesinden maç bası ödenmektedir. Sağlıklı personele ise bu ücret günlük olarak verilmektedir. Sağlıklı personelin durumu da bu kapsam içine alınmalıdır.
YAZI: Orhan BUDAK