Korkuyorum Yine Ağlatacaksın Beni Gözlerindeki Gerçeklerle
yine sokaklardayım
Korkuyorum Yine Ağlatacaksın Beni Gözlerindeki Gerçeklerle bulur muyum seni yollarımdaki sessiz sedasız ayak izlerinde
düşüncelerim yine yolunu kaybetmiş
yine hayalinle dolanıyorum firarisin gözlerime
elimde sarı bir şişe
dudağımda kışlardan kalma soğuk bir türkü
yokmuş bir çare elimdeki çaresizliğime
artık eskisi kadar güçlü de değilim
bir şişe yetiyor bedenimi tüketmeye
seninle batıp çıkıyorum
hayalinle birlikte seyre daldığım mavi denizlerde
benliğimde ki benliğinde kayboluyorum
uçsuz bucaksız kimsesiz bir gökyüzü maviliğinde
aşkınla yüreğimi yüzleştiriyorum
hiçliğim sensinvarlığın hikaye gözlerime
kısmet diye geçiştiriyorum her yenilgimi
kandırıyorum kendimi odamda pas tutmuş hayallerle
gözlerine bakmak vurgun misali
korkuyorum ağlatacaksın yine beni gözlerindeki gerçeklerle
aşkın saklanmış suskun şiirlerimde
bağırsam duymazsınisyanım yetersiz cümlelerimde
sen çeker misin isyanımı?
anlam verebilirmisin içimde ki sebepsizliğine
bilmediğin bir sarmaşığa sarınmaya cesaretin varmı?cesaret edebilir misin zehirini içine akıttığını bile bileben ettim!
sana sarındım zehrini içime çeker gibi
düştüm aşkının tuzağına göz göre göre
tattım gördüm!yavaş yavaş yokediyorsun beni aşkının zehirli ellerinde
gel gör ki ellerindeyim çaresizparçalayan gerçeğini bile bile
kovsan gidemem!alışmış yüreğim acıtan ellerine
alışmış zehir saçan gözlerine
hadi durma öldür beni!
öldür böyle acı çektirmektensekarşı koymam imkansız!
öldürsende beni gözlerinin sebepsiz maviliğinde
aşkın zehir saçan yüreğime
zehrini bile bile sarındığım bir sensin
bir sensin yoketmeyi başaran beni sevildiğini bile bileiçtiğim zehir ellerinden
gel gör ki dermanım da sensin bu sebepsiz derdime
yine sokaklardayım
Korkuyorum Yine Ağlatacaksın Beni Gözlerindeki Gerçeklerle bulur muyum seni yollarımdaki sessiz sedasız ayak izlerinde
düşüncelerim yine yolunu kaybetmiş
yine hayalinle dolanıyorum firarisin gözlerime
elimde sarı bir şişe
dudağımda kışlardan kalma soğuk bir türkü
yokmuş bir çare elimdeki çaresizliğime
artık eskisi kadar güçlü de değilim
bir şişe yetiyor bedenimi tüketmeye
seninle batıp çıkıyorum
hayalinle birlikte seyre daldığım mavi denizlerde
benliğimde ki benliğinde kayboluyorum
uçsuz bucaksız kimsesiz bir gökyüzü maviliğinde
aşkınla yüreğimi yüzleştiriyorum
hiçliğim sensinvarlığın hikaye gözlerime
kısmet diye geçiştiriyorum her yenilgimi
kandırıyorum kendimi odamda pas tutmuş hayallerle
gözlerine bakmak vurgun misali
korkuyorum ağlatacaksın yine beni gözlerindeki gerçeklerle
aşkın saklanmış suskun şiirlerimde
bağırsam duymazsınisyanım yetersiz cümlelerimde
sen çeker misin isyanımı?
anlam verebilirmisin içimde ki sebepsizliğine
bilmediğin bir sarmaşığa sarınmaya cesaretin varmı?cesaret edebilir misin zehirini içine akıttığını bile bileben ettim!
sana sarındım zehrini içime çeker gibi
düştüm aşkının tuzağına göz göre göre
tattım gördüm!yavaş yavaş yokediyorsun beni aşkının zehirli ellerinde
gel gör ki ellerindeyim çaresizparçalayan gerçeğini bile bile
kovsan gidemem!alışmış yüreğim acıtan ellerine
alışmış zehir saçan gözlerine
hadi durma öldür beni!
öldür böyle acı çektirmektensekarşı koymam imkansız!
öldürsende beni gözlerinin sebepsiz maviliğinde
aşkın zehir saçan yüreğime
zehrini bile bile sarındığım bir sensin
bir sensin yoketmeyi başaran beni sevildiğini bile bileiçtiğim zehir ellerinden
gel gör ki dermanım da sensin bu sebepsiz derdime