Silencio
Kayıtlı Üye
Hollywood başta olmak üzere ülke sinemalarında da artış gösteren devam filmleri, sektör için vazgeçilmez ve geri döndürülemez bir eğilime dönüştü artık. Günümüz sinemasında korku filmleri, çizgi roman uyarlamaları, bilimkurgu filmleri ve genel olarak fantastik filmlerde devam filmi furyasının artık bir çılgınlık seviyesine ulaştığını söyleyebiliriz. Ait olduğu dünyayı bazen genişleten ama genel olarak ticari amaçlı bakılan bu filmler çok uzun zamandır varlığını sürdürüyor.
Korku sineması özelinde baktığımızda özellikle 70li yıllarda hareketliliğin başladığını ancak 80li yıllardan itibaren teen-slasher alt türünün patlaması ve bu filmlerin sınırsız devam filmlerine uygun yapısı, geri dönülmez bir değişim başlattı. The Texas Chainsaw Massacare, Halloween, A Nightmare on Elm Street, Friday the 13th ve Hellraiser serileri devam filmleri ve yeniden yapımlarıyla 2000li yıllara kadar uzandı. 2000li yıllarda ise yeni fenomenler Final Destination, Saw ve Paranormal Activity filmleri seri üretim mantığıyla bıkkınlık yarattı.
Genel olarak başarılı olmuş korku filmlerinin her yeni devam filminde kan kaybetmesini; projenin başına vizyon sahibi bir yönetmen getirilmemesi, düşük bütçelerle çalışılıp filmin yarattığı markaya güvenilmesi, efektlere ve klişelere sığınılması gibi pek çok nedene bağlayabiliriz.
Son yılların en başarılı korku filmlerinden Insidiousun devam filmi olan Insidious: Chapter 2nin vizyona girecek olması vesilesiyle korku sinemasının en iyi devam filmlerine kısa kısa bir bakış atmak istedim.
5- Evil Dead 2
Sam Raiminin The Evil Deadi orijinal bir hikayeye dayanmasa da, bir grup genç hafta sonu tatilini geçirmek için ıssız bir yere gider şeklinde başlayan klasik teen-slasher filmlerini doğa üstüyle harmanlamış ve 80li yılların kült korkularından biri olmakta gecikmemişti. Devam filmini kaldığı yerden başlatan Raimi, aslına bakarsak kan oranını artırması ve mizahı önen çıkarması gibi ufak değişiklikler dışında yeni bir şey yapmıyordu Evil Dead 2de. Ancak Ashin eliyle mücadelesi ve ilk filmi aratmayan birçok sahnesiyle haklı bir şöhrete kavuştu Evil Dead 2. Raiminin oyunu kuralına göre oynayarak başarılı olduğunu belirtmek gerekiyor.
4- The Bride of Frankenstein
Devam filmlerinin bir furyaya dönüşmediği 30lu yıllarda çıkagelen Frankensteinin Gelini, ilk filmin altında kalmamasının yanında, o filmin yarattığı gerçekliği, işin içine bizzat eserin yazarı Mary Shelleyi de katarak bozmasıyla, buna cüret edebilmesiyle takdir edilmeli. Film, Frankensteinı kurgusal bir dünyaya hapsetmekten başka pek parlak bir fikri olmamasına ve yer yer kendini tekrar etmekten kurtulmamasına karşın saygı duyulması gereken bir korku klasiği olmayı başarmıştır.
3- New Nightmare
Wes Craven, Elm Sokağında Kabusu yarattıktan sonra tıpkı Ridley Scott (Alien) gibi devam filmlerini yönetmekten kaçınmıştı. Ama ne var ki, bir gün geri dönecek ve artık bir korku klasiği olarak kabul ettiğimiz ilk filmden sonra serinin en başarılı işini kotaracaktı. New Nightmare, post-modern bir korku filmi olarak hayli iddialıydı. Craven, The Bride of Frankensteinı örnek alarak, daha da ileri giderek diyelim Freddy Kruegerı kurgusal bir karaktere dönüştürürken, aslında önceki 6 filmdeki Freddynin kurgu, New Nightmaredeki Freddyi ise gerçek dünyaya sızan bir figür olarak çiziyordu. Böylesine yaratıcı ve cesaret isteyen bir devam filmini de ancak Craven çekebilirdi.
2- Dawn of the Dead
George A. Romeronun yaşayan ölüler üçlemesinin ikinci halkası olan Dawn of the Dead, devam filmi olmasına karşın kendi ayakları üzerinde dimdik durabilen bir korku filmi başyapıtı olmayı başarmıştır. Filmde mekânın bir alışveriş merkezi olmasıyla girişilen tüketim toplumu eleştirisi kadar, siyah-beyaz ilk filmden renkliye geçişle birlikte ortaya çıkan gore sahneler ve Romeronun formundan ve heyecanından bir şey kaybetmemesiyle kusursuz bir devam filmi yaratmasına şahit oluruz.
1 Aliens
Ridley Scottın bıraktığı mirası devralan James Cameron, korku-bilimkurgu kırması Aliena aksiyonu da dahil edince ilginç bir karışım elde etmişti. İlk filmdeki klostrofobi ise yerini alenen bir savaşa bırakmıştı. Cameron, ilk filmi tekrar etmekten özellikle kaçınırken, Scottın mirasına zarar vermeden kendi sinema anlayışını Aliensa adapte etmiş ve o dünyayı genişletebilmiştir. Kimilerine göre Scottın filminden de iyi olan Aliens, bir devam filminin nasıl olması gerektiğini gözler önüne seren bir başyapıttır.