ashli
Bayan Üye
Korku edebiyatını kısaca okuyucusunu korkutmaya çalışan bir tür olarak ele alabiliriz. Genellikle korku unsuru, şeytan veya onun türevleri veyahut doğaüstü güçleri kullanarak anlatılır. Korku edebiyatı, Fantezi edebiyatı ve Bilimkurgu edebiyatı ile iç içe bulunur.
Eski yazıtlarda da korkuyu görmek mümkündür. Bu yazıtlar, destanlar sonradan modern korku yazarları tarafından işlenmiştir. Buna güzel bir örnek: Sümer mitolojisinin H.P. Lovecraft tarafından işlenip Cthulhu Mitosunun yaratılmasıdır. Babil, Hindu ve Japon destanlarında korkunç bölümler, unsurlar bulmak mümkündür.
Modern korku edebiyatı 18. ve 19. yüzyılda yazılan gotik romanlarla ün kazanmıştır. Frankenstein korku edebiyatının mihenk taşlarından biridir. Dracula'da 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış ve günümüze kadar saygınlığını korumuştur.
Korku edebiyatı diyince, birçoğumuzun aklına Edgar Allan Poe ve H.P. Lovecraft'ın gelmesi çok normaldir. Bugünkü bu iki yazar korku edebiyatının babaları, ustaları olarak anılır. Edebiyat tarihine altın harflerle yazılmışlardır. Kanlı harflerle dersek belki daha uygun olur.
Amerika'da 1920 ve 1930'lu yıllarda korku edebiyatı daha büyük bir kitleye ulaşmayı başarmıştır. Weird Tales adlı dergi o zamanların en ünlü dergisidir ve Lovecraft'ın birçok öyküsünü yayınlamıştır. Tabi Weird Tales'dan başka daha küçük dergiler de olmuştur; ama onun kadar büyük bir üne kavuşamamıştır.
Günümüzün korku edebiyatı ustası hepimizin bildiği gibi Stephen King'dir. Onlarca romanı, birçok öykü ve senaryosuyla kendini korku edebiyatında kanıtlamıştır.
Eski yazıtlarda da korkuyu görmek mümkündür. Bu yazıtlar, destanlar sonradan modern korku yazarları tarafından işlenmiştir. Buna güzel bir örnek: Sümer mitolojisinin H.P. Lovecraft tarafından işlenip Cthulhu Mitosunun yaratılmasıdır. Babil, Hindu ve Japon destanlarında korkunç bölümler, unsurlar bulmak mümkündür.
Modern korku edebiyatı 18. ve 19. yüzyılda yazılan gotik romanlarla ün kazanmıştır. Frankenstein korku edebiyatının mihenk taşlarından biridir. Dracula'da 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış ve günümüze kadar saygınlığını korumuştur.
Korku edebiyatı diyince, birçoğumuzun aklına Edgar Allan Poe ve H.P. Lovecraft'ın gelmesi çok normaldir. Bugünkü bu iki yazar korku edebiyatının babaları, ustaları olarak anılır. Edebiyat tarihine altın harflerle yazılmışlardır. Kanlı harflerle dersek belki daha uygun olur.
Amerika'da 1920 ve 1930'lu yıllarda korku edebiyatı daha büyük bir kitleye ulaşmayı başarmıştır. Weird Tales adlı dergi o zamanların en ünlü dergisidir ve Lovecraft'ın birçok öyküsünü yayınlamıştır. Tabi Weird Tales'dan başka daha küçük dergiler de olmuştur; ama onun kadar büyük bir üne kavuşamamıştır.
Günümüzün korku edebiyatı ustası hepimizin bildiği gibi Stephen King'dir. Onlarca romanı, birçok öykü ve senaryosuyla kendini korku edebiyatında kanıtlamıştır.