qösdé
Banned
-Beşiktaş’dan nasıl ayrıldığını biliyoruz. O süreci yaşadık. Ama asıl o süreci yaşayan, duygularında düşüncelerinde hisseden, varsa bir acı tarafı o acı tarafını da yaşayan sensin. Senden sonra yakın zamanda Fahri konusu gündeme geldi. Futbolcu prıfesyonel yaklaşımlarını sergilerken, futbolcuya gerektiği kadar profesyonel davranılmıyor ve bazen alınıp satılabilecek bir market ürünü gibi mi görülüyor? Sen böyle hissettin mi?
Yapılanlar onu gösteriyor. İnsan iyi para verildi diye oraya gidip oynamak zorunda değil. Bir yeri seçerken, mutlu olabileceğiniz yeri seçmek sizin en doğal hakkınız. Malesef bizden sonra onun olayında da aynı şey oldu. Ama belki o daha sıcak aktarabiliyor, gençliğinden kaynaklanabiliyor. Biraz daha oturaklı davranmak zorundasınız, içinizde ne kadar şeyler taşısanız da. Yaşının itibarıyla biraz daha sitemkar konuşabiliyor ama bu işlerde karşılıklı fikir alışverişi çok önemli. En azından insanlık adına çok önemli. Sonuçta yanınızda çalışan çaycı da temizlikçi de olsa insan olarak davranmanız gerektiğini düşünüyorum ben. Yani onada sorabilirlerdi, daha mutlu olabileceği veya hedeflerine daha yakın olacağı bir takıma, çünkü Fahri’yi Konyaspor’a kadar 10 tane daha takım isterdi. Aynı şeyler bizim için de geçerli. Tamam onlar için iyi olan ama en azından ileride birbirinize tekrar selam verebilmek adına çok önemli. Futbol hepimiz adına çok önemli ama benim için insani vasıflar da çok önemli. Karşınızdakini kırmamak veya daha kaliteli davranabilmek benim adıma daha önemli. Ama her insan böyle düşünmeyebilir. “Benim daha önceliklerim var, para işte, insanlık 2. planda” diyorsa ona da saygı duymak gerekir. Ama dediğim gibi ben biraz da olgun davranabiliyorum, öncesine bakabiliyorum olayın. Ben orada bulunduğum sürece, kötü düşünmemi gerektirecek hiç bir şey olmadı. Sadece anlık bir olay, bir kaç gün içerisinde bir olay oldu. Orada bulunduğum süre içerisinde herkes bana iyi davrandı. Ertuğrul Sağlam da giderken karşılıklı konuşabilirdik ama konuşmasak da onun için kötü birşey söyleyememi gerektirecek hiç bir davranışta bulunmadı. Bana sorarsanız, nasıl insan derseniz, kötü biri diyebileceğim hiç bir açık kapı bırakmadı. Bana her zaman kaliteli davrandı. Ertuğrul Sağlam nasıl insan, iyi insan benim için. Ama oradaki davranışı doğru muydu, bana sorarsanız değildi. Yine de benim için kötü bir insan değil. Ben biraz daha yaş itibariyle olgun davranabiliyorum. Gitseniz de, ayrılsanız da ayrıldığınız yerden dostlukların önemli olduğunu düşünüyorum. Futbolcu olarak değil, yanınızda çalıştırdığınız hiç kimseye mal muamelesi, köle muamelesi yapmanın doğru olmadığını düşünüyorum.
“BEŞİKTAŞ YÖNETİMİ AYNI HATAYI TEKRARLADI”
-İyi veya kötü, takıma katkı sağlayabiliyor veya sağlayamıyor. Hepsi bir yana, benim kendi mantığım bunu söylüyor. Ama sen profesyonelsin. Çok daha iyi yaşayıp, bunu çok daha iyi ifade edebiliyorsun. Senin gidişin, Fahri’nin gidişi, Baki’nin gidişi. Baki’den çok iyi biliyorum, karşılıklı oturup konuşmadan, sadece telefon açıp, seni düşünmüyoruz deniliyor. Bunu bir tek Beşiktaş’a mal etmek yanlış olur belki çünkü bu tür gelişmeler bir çok kulüpte yaşanıyor.
Baki’nin veya Fahri’nin olayında, 6 ay önce yaşanmış sıcak bir örnek varken, yine muhakkak birilerini göndereceksin, gidenler olacak ama dediğim gibi 6 ay önce insanları üzdüğünüz bu kadar açık ortadayken, yenisini yapmak bence doğru değil. Yani birşeyler çıkarmamak biraz insanlarla alakalı. Sonuçta hepimiz yaşadıklarımızdan, kendimizi geiştirmek, standartlarımıza biraz daha kalite katmak zorundayız diye düşünüyorum. Kötü bir şey yaptığınız zaman bir daha tekrarlamamak için elinizden geleni yapmıyorsunuz, altı ay önce kötü bir şey yaptınız. Tamam işinize yaramayan insanla tabii ki çalışmak zorunda değlsiniz ama karşılıklı konuşma ortamı, ortak bir çıkar bulabilmek bence çok önemli bu konularda.
Yapılanlar onu gösteriyor. İnsan iyi para verildi diye oraya gidip oynamak zorunda değil. Bir yeri seçerken, mutlu olabileceğiniz yeri seçmek sizin en doğal hakkınız. Malesef bizden sonra onun olayında da aynı şey oldu. Ama belki o daha sıcak aktarabiliyor, gençliğinden kaynaklanabiliyor. Biraz daha oturaklı davranmak zorundasınız, içinizde ne kadar şeyler taşısanız da. Yaşının itibarıyla biraz daha sitemkar konuşabiliyor ama bu işlerde karşılıklı fikir alışverişi çok önemli. En azından insanlık adına çok önemli. Sonuçta yanınızda çalışan çaycı da temizlikçi de olsa insan olarak davranmanız gerektiğini düşünüyorum ben. Yani onada sorabilirlerdi, daha mutlu olabileceği veya hedeflerine daha yakın olacağı bir takıma, çünkü Fahri’yi Konyaspor’a kadar 10 tane daha takım isterdi. Aynı şeyler bizim için de geçerli. Tamam onlar için iyi olan ama en azından ileride birbirinize tekrar selam verebilmek adına çok önemli. Futbol hepimiz adına çok önemli ama benim için insani vasıflar da çok önemli. Karşınızdakini kırmamak veya daha kaliteli davranabilmek benim adıma daha önemli. Ama her insan böyle düşünmeyebilir. “Benim daha önceliklerim var, para işte, insanlık 2. planda” diyorsa ona da saygı duymak gerekir. Ama dediğim gibi ben biraz da olgun davranabiliyorum, öncesine bakabiliyorum olayın. Ben orada bulunduğum sürece, kötü düşünmemi gerektirecek hiç bir şey olmadı. Sadece anlık bir olay, bir kaç gün içerisinde bir olay oldu. Orada bulunduğum süre içerisinde herkes bana iyi davrandı. Ertuğrul Sağlam da giderken karşılıklı konuşabilirdik ama konuşmasak da onun için kötü birşey söyleyememi gerektirecek hiç bir davranışta bulunmadı. Bana sorarsanız, nasıl insan derseniz, kötü biri diyebileceğim hiç bir açık kapı bırakmadı. Bana her zaman kaliteli davrandı. Ertuğrul Sağlam nasıl insan, iyi insan benim için. Ama oradaki davranışı doğru muydu, bana sorarsanız değildi. Yine de benim için kötü bir insan değil. Ben biraz daha yaş itibariyle olgun davranabiliyorum. Gitseniz de, ayrılsanız da ayrıldığınız yerden dostlukların önemli olduğunu düşünüyorum. Futbolcu olarak değil, yanınızda çalıştırdığınız hiç kimseye mal muamelesi, köle muamelesi yapmanın doğru olmadığını düşünüyorum.
“BEŞİKTAŞ YÖNETİMİ AYNI HATAYI TEKRARLADI”
-İyi veya kötü, takıma katkı sağlayabiliyor veya sağlayamıyor. Hepsi bir yana, benim kendi mantığım bunu söylüyor. Ama sen profesyonelsin. Çok daha iyi yaşayıp, bunu çok daha iyi ifade edebiliyorsun. Senin gidişin, Fahri’nin gidişi, Baki’nin gidişi. Baki’den çok iyi biliyorum, karşılıklı oturup konuşmadan, sadece telefon açıp, seni düşünmüyoruz deniliyor. Bunu bir tek Beşiktaş’a mal etmek yanlış olur belki çünkü bu tür gelişmeler bir çok kulüpte yaşanıyor.
Baki’nin veya Fahri’nin olayında, 6 ay önce yaşanmış sıcak bir örnek varken, yine muhakkak birilerini göndereceksin, gidenler olacak ama dediğim gibi 6 ay önce insanları üzdüğünüz bu kadar açık ortadayken, yenisini yapmak bence doğru değil. Yani birşeyler çıkarmamak biraz insanlarla alakalı. Sonuçta hepimiz yaşadıklarımızdan, kendimizi geiştirmek, standartlarımıza biraz daha kalite katmak zorundayız diye düşünüyorum. Kötü bir şey yaptığınız zaman bir daha tekrarlamamak için elinizden geleni yapmıyorsunuz, altı ay önce kötü bir şey yaptınız. Tamam işinize yaramayan insanla tabii ki çalışmak zorunda değlsiniz ama karşılıklı konuşma ortamı, ortak bir çıkar bulabilmek bence çok önemli bu konularda.