h.i.m.e.s.54
Kayıtlı Üye
Köçekler Ağırlanıyor / Karabük / Ovaşeyhler Köyü
Erkek dansçılar, atalarından gelen köçek oyununu bugünlere taşıdılar. Ama bugün herşey çok farklı. Sahip oldukları bu gelenek, artık hoş karşılanmıyor. Onlar damgalanıyorlar. Köçek oyunu önyargıya kurban gidiyor.
Kastamonu’nun Eflani ilçesine bağlı Ovaşeyhler Köyü'nde köçeklerle buluştuk. Yeni nesillerle birlikte unutulan hatta hatırlanmak istenmeyen bu oyunun kökenine bir yolculuk yaptık.
Davul zurna eşliğinde dans eden iki köçek, 'hoşgeldin' töreninin bir parçası. Köçek oyunu hep mutlu günlerde oynanıyor.
Köçek, hem oyuna hem de dansçılara verilen ad. Batı Karadeniz’de, özellikle Zonguldak ve Kastamonu’da bu oyun yaygın. Bugün aynı şeyi söylemek pek mümkün değil. Genç kuşak artık köçek olmak istemiyor. Önyargılara karşı savaşmak zor. Bu nedenle, eski köçekler de bu işi bırakıyor.
Bugün çok az köçek bunu bir meslek olarak kabul ediyor. Köçeklik birçok aydın tarafından da eleştirilmiş. Herkeste bir korku hakim, köçek olmak birçoklarına göre ‘ayıp’. Ovaşeyhler Köyü'nde de köçeklik özgürce devam etmiyor.
Ekibimizi karşılayan köçekler Zonguldak’tan rica minnet gelmişler. Safranbolu kaymakamı İzzettin Küçük’ün özel ricası üzerine. Köyde köçek yok değil, ama onlar da etrafın tepkisinden korkar olmuş.
Köçeklerden biri bu işi babasından gizli yapıyormuş. Tek bir amacı var, o da hayatını kazanmak. O, köçekliği bir meslek gibi görüyor ama baskılar nedeniyle özgür değil. İsmail Koçaklı ise 1981 doğumlu genç bir köçek. Köçeklik İsmail’in baba mesleği. O, babası da bu işi yaptığından olsa gerek, oldukça rahat. Tüm olumsuz sözlere kulaklarını tıkamış. Köçekliğin kökenini bilen yok.
Bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’nda Roman, Musevi, Ermeni ve Rum çocuklarından seçilmiş, altı-yedi yaşlarında müzik ve dans eğitimi almış gençlerin sarayda sergiledikleri bu oyun, tarihte de yasaklanmış. Bu yasak nedeniyle de birçok köçek Mısır’a göç etmiş. Bugün ortada bir yasak yok ama toplum baskısı çok fazla.
Geçmişte köçeği davulcular omuzlarına attıkları çift davulla oynarlarmış. Bu oyunun kökeni hakkında farklı fikirler var. Kimileri kadınların oynamasının yasak oluşundan bahsediyor. Kimileri de köçek oyununun evlerinden çok uzakta çalışan erkeklerin, kendi aralarında düzenledikleri bir eğlence olduğundan. Hatta Ege’de Dionysos şenliklerinde bu tür kıyafetlerle danslar yapıldığı antropologlar tarafından bulunmuş. Köçeğin Osmanlı saraylarında oynandığına ise hiç şüphe yok. Bugün birkaç ilde ve bazı köylerde oynanıyor ama Anadolu’nun kültür mozaiğinden bir taş parçası daha düşmek üzere. Köçeklik kayboluyor. Erkek egemen toplum, etek giymeyi ayıp sayıyor.
Bugün dünyanın değişik bölgelerinde, onlarca ülkede erkekler etek giyiyor. Yunanistan’dan, Afrika’ya İskoçya’ya kadar, etek bir simge. Milyonlarca erkek etek giydi, bugün onların torunları bu geleneği hâlâ devam ettiriyor... Onlar, köçek oyununun son kuşak temsilcileri, yaşanan yaprak dökümü Anadolu’nun bir kaybı. Bu kayıp, Türkiye’nin bin bir renginden birinin solması demek. Karadeniz’in yeşil doğasında dans eden kızıl gelincikler soluyor.
Erkek dansçılar, atalarından gelen köçek oyununu bugünlere taşıdılar. Ama bugün herşey çok farklı. Sahip oldukları bu gelenek, artık hoş karşılanmıyor. Onlar damgalanıyorlar. Köçek oyunu önyargıya kurban gidiyor.
Kastamonu’nun Eflani ilçesine bağlı Ovaşeyhler Köyü'nde köçeklerle buluştuk. Yeni nesillerle birlikte unutulan hatta hatırlanmak istenmeyen bu oyunun kökenine bir yolculuk yaptık.
Davul zurna eşliğinde dans eden iki köçek, 'hoşgeldin' töreninin bir parçası. Köçek oyunu hep mutlu günlerde oynanıyor.
Köçek, hem oyuna hem de dansçılara verilen ad. Batı Karadeniz’de, özellikle Zonguldak ve Kastamonu’da bu oyun yaygın. Bugün aynı şeyi söylemek pek mümkün değil. Genç kuşak artık köçek olmak istemiyor. Önyargılara karşı savaşmak zor. Bu nedenle, eski köçekler de bu işi bırakıyor.
Bugün çok az köçek bunu bir meslek olarak kabul ediyor. Köçeklik birçok aydın tarafından da eleştirilmiş. Herkeste bir korku hakim, köçek olmak birçoklarına göre ‘ayıp’. Ovaşeyhler Köyü'nde de köçeklik özgürce devam etmiyor.
Ekibimizi karşılayan köçekler Zonguldak’tan rica minnet gelmişler. Safranbolu kaymakamı İzzettin Küçük’ün özel ricası üzerine. Köyde köçek yok değil, ama onlar da etrafın tepkisinden korkar olmuş.
Köçeklerden biri bu işi babasından gizli yapıyormuş. Tek bir amacı var, o da hayatını kazanmak. O, köçekliği bir meslek gibi görüyor ama baskılar nedeniyle özgür değil. İsmail Koçaklı ise 1981 doğumlu genç bir köçek. Köçeklik İsmail’in baba mesleği. O, babası da bu işi yaptığından olsa gerek, oldukça rahat. Tüm olumsuz sözlere kulaklarını tıkamış. Köçekliğin kökenini bilen yok.
Bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’nda Roman, Musevi, Ermeni ve Rum çocuklarından seçilmiş, altı-yedi yaşlarında müzik ve dans eğitimi almış gençlerin sarayda sergiledikleri bu oyun, tarihte de yasaklanmış. Bu yasak nedeniyle de birçok köçek Mısır’a göç etmiş. Bugün ortada bir yasak yok ama toplum baskısı çok fazla.
Geçmişte köçeği davulcular omuzlarına attıkları çift davulla oynarlarmış. Bu oyunun kökeni hakkında farklı fikirler var. Kimileri kadınların oynamasının yasak oluşundan bahsediyor. Kimileri de köçek oyununun evlerinden çok uzakta çalışan erkeklerin, kendi aralarında düzenledikleri bir eğlence olduğundan. Hatta Ege’de Dionysos şenliklerinde bu tür kıyafetlerle danslar yapıldığı antropologlar tarafından bulunmuş. Köçeğin Osmanlı saraylarında oynandığına ise hiç şüphe yok. Bugün birkaç ilde ve bazı köylerde oynanıyor ama Anadolu’nun kültür mozaiğinden bir taş parçası daha düşmek üzere. Köçeklik kayboluyor. Erkek egemen toplum, etek giymeyi ayıp sayıyor.
Bugün dünyanın değişik bölgelerinde, onlarca ülkede erkekler etek giyiyor. Yunanistan’dan, Afrika’ya İskoçya’ya kadar, etek bir simge. Milyonlarca erkek etek giydi, bugün onların torunları bu geleneği hâlâ devam ettiriyor... Onlar, köçek oyununun son kuşak temsilcileri, yaşanan yaprak dökümü Anadolu’nun bir kaybı. Bu kayıp, Türkiye’nin bin bir renginden birinin solması demek. Karadeniz’in yeşil doğasında dans eden kızıl gelincikler soluyor.