Heulwen
Kayıtlı Üye
Habersiz ve gizli olarak başkasına ait bir malı alma, bilinen adıyla hırsızlık yapmaktır. Ama kleptomaninin bildiğimiz hırsızlıktan önemli bir farkı var. Hırsızlık genellikle kazanç elde etmek için yapılır. Oysa kleptomanların genellikle aldıkları malı ödeyecek paraları vardır. Çoğu kez aldıkları şeyin maddi değeri de yoktur. Ama kişi içindeki çalma dürtüsüne karşı koyamaz, alır ve aldığı şeyi saklar. Amaç çalınan malsa bunun adı hırsızlıktır; amaç sadece o eylemi yapmaksa kleptomani. Amaç nesneyi çalmak olduğu anda artık kleptomaniden söz edilemez.
VAZGEÇMEZLER
Kleptomani eyleminden önce kişide gittikçe artan bir gerginlik hissi, eylemi gerçekleştirdikten sonra ise haz alma, doyum sağlama ve rahatlama olur. Gerginlik azalır. Yaparken vicdan azabı, suçluluk hissi olsa da eylemden vazgeçmez. Zaten malı almayı, yani çalmayı planlamamıştır ve yalnızdır. Filmlerde, haberlerde olduğu gibi eyleme katılan, gözcülük yapan başkaları yoktur. Akıllarına hapse düşebilecekleri gelmez. Başları belaya girse bile, bir sonraki seferde aynı şeyi yapmaktan kendilerini alıkoyamazlar. Nadir görülen bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca hastalar utandığı için genellikle gizlenirler. Tesadüfen yakananlar ve başka bir nedenle başvuruda ortaya çıkar. Görüşmeler sırasında kişinin öyküsüde çalma dürtüsü saptanır. Aşırı bir gerginlik ve çalmadan sonra rahatlama tarif etmesi kleptomiyi düşündürür.
HERKESTEN GİZLERLER
İnsan yaptığı davranışın yanlış olduğunun farkındadır. Bunu planlamadan, dürtüsel olarak yaparlar. Bazen yakın buldukları kişilere anlatabilmekle beraber, çoğunlukla herkesten gizlerler. Çalmayı durduramadıklarından, sokağa çıkmaktan, alışverişe gitmekten kaçınabilirler. Eve kapanıp, insanlardan uzaklaşabilirler. Yasal olarak kleptomanlar hırsızlıktan ceza almazlar. Bu nedenle bazen hırsızlar, kleptomanmış gibi rol yapabilirler. Dikkatli oluması gerekir ki, kleptomanlar ceza görmesin ya da hırsızlar serbest kalmasınlar. Ayrıca mani, şizofreni, mental retardasyon (zeka geriliği) gibi bazı bozukluklarda da zaman zaman çalma davranışı görülebilir. Kadınlarda erkeklerden fazla görüldüğü söylenir. Ama bunun nedeni erkeklerin psikiyatriste gönderilme yerine, hapise gönderilmesi olabilir.
YANLIŞLARINI BİLİRLER
Kadınlarda daha erken (30-35 yaş), erkeklerde daha geç (50-55 yaş) görülür. Çocukluk döneminde başlayabilir ama nadirdir. Genellikle çocukluk döneminde hırsızlık yapanların, ilerde kleptoman olmaları sık görülen bir durum değildir. Zaman zaman çalma davranışının hiç görülmediği süreler olur. Sonra peşpeşe dürtülere karşı konulamayan bir dönem başlar. Bu dönemleri hayal kırıklıkları, kayıplar tetikleyebilir. Çoğu kleptoman yaptıklarının yalnış olduğunu bilmelerine karşın, hiç yakalanmamış ve olayın gerçeği ile yüzleşmemiştir. Hatta bazıları bunun bir hastalık olduğu gerekçesiyle kendilerinde çalmaya hak bulurlar. Bu nedenle de yakalanma, tutulanma gibi bir durum olduğunda sorunlar çıkar.
TEDAVİ YARARLI OLUR
Kleptomanlar kendiliklerinden tedaviye gelmedikleri için, ömür boyu süren bir sorun olarak kalır. Oysa tedavi edilebilen bir sorundur. Bir çeşit dürtü kontrol bozukluğu olduğu için ilaç tedavisinden yarar görebilirler. Özellikle antidepresanlar bu konuda etkili olabilmektedir. Hastanın durumundan şikayetçi olaması, suçluluk duyması gibi durumlarda ise psikoterpi oldukça faydalıdır. Ayrıca davranışçı yöntemler de uygulanabilir. Az görülmesi, az yardım istenmesi gibi nedenler, tedavilerin etkinliği konusunda kesin yorumları engellemektedir. Haber olarak gündeme geldiği kadar sık rastlanmadığına göre, başkalarına ait bir şeyleri habersiz alırken dikkatli olmakta yarar var. Unutmayın, hırsız olma ve bu şekilde tanınma riskiniz, kleptoman olarak ilginç bulunma olasılığınızdan fazladır.
VAZGEÇMEZLER
Kleptomani eyleminden önce kişide gittikçe artan bir gerginlik hissi, eylemi gerçekleştirdikten sonra ise haz alma, doyum sağlama ve rahatlama olur. Gerginlik azalır. Yaparken vicdan azabı, suçluluk hissi olsa da eylemden vazgeçmez. Zaten malı almayı, yani çalmayı planlamamıştır ve yalnızdır. Filmlerde, haberlerde olduğu gibi eyleme katılan, gözcülük yapan başkaları yoktur. Akıllarına hapse düşebilecekleri gelmez. Başları belaya girse bile, bir sonraki seferde aynı şeyi yapmaktan kendilerini alıkoyamazlar. Nadir görülen bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca hastalar utandığı için genellikle gizlenirler. Tesadüfen yakananlar ve başka bir nedenle başvuruda ortaya çıkar. Görüşmeler sırasında kişinin öyküsüde çalma dürtüsü saptanır. Aşırı bir gerginlik ve çalmadan sonra rahatlama tarif etmesi kleptomiyi düşündürür.
HERKESTEN GİZLERLER
İnsan yaptığı davranışın yanlış olduğunun farkındadır. Bunu planlamadan, dürtüsel olarak yaparlar. Bazen yakın buldukları kişilere anlatabilmekle beraber, çoğunlukla herkesten gizlerler. Çalmayı durduramadıklarından, sokağa çıkmaktan, alışverişe gitmekten kaçınabilirler. Eve kapanıp, insanlardan uzaklaşabilirler. Yasal olarak kleptomanlar hırsızlıktan ceza almazlar. Bu nedenle bazen hırsızlar, kleptomanmış gibi rol yapabilirler. Dikkatli oluması gerekir ki, kleptomanlar ceza görmesin ya da hırsızlar serbest kalmasınlar. Ayrıca mani, şizofreni, mental retardasyon (zeka geriliği) gibi bazı bozukluklarda da zaman zaman çalma davranışı görülebilir. Kadınlarda erkeklerden fazla görüldüğü söylenir. Ama bunun nedeni erkeklerin psikiyatriste gönderilme yerine, hapise gönderilmesi olabilir.
YANLIŞLARINI BİLİRLER
Kadınlarda daha erken (30-35 yaş), erkeklerde daha geç (50-55 yaş) görülür. Çocukluk döneminde başlayabilir ama nadirdir. Genellikle çocukluk döneminde hırsızlık yapanların, ilerde kleptoman olmaları sık görülen bir durum değildir. Zaman zaman çalma davranışının hiç görülmediği süreler olur. Sonra peşpeşe dürtülere karşı konulamayan bir dönem başlar. Bu dönemleri hayal kırıklıkları, kayıplar tetikleyebilir. Çoğu kleptoman yaptıklarının yalnış olduğunu bilmelerine karşın, hiç yakalanmamış ve olayın gerçeği ile yüzleşmemiştir. Hatta bazıları bunun bir hastalık olduğu gerekçesiyle kendilerinde çalmaya hak bulurlar. Bu nedenle de yakalanma, tutulanma gibi bir durum olduğunda sorunlar çıkar.
TEDAVİ YARARLI OLUR
Kleptomanlar kendiliklerinden tedaviye gelmedikleri için, ömür boyu süren bir sorun olarak kalır. Oysa tedavi edilebilen bir sorundur. Bir çeşit dürtü kontrol bozukluğu olduğu için ilaç tedavisinden yarar görebilirler. Özellikle antidepresanlar bu konuda etkili olabilmektedir. Hastanın durumundan şikayetçi olaması, suçluluk duyması gibi durumlarda ise psikoterpi oldukça faydalıdır. Ayrıca davranışçı yöntemler de uygulanabilir. Az görülmesi, az yardım istenmesi gibi nedenler, tedavilerin etkinliği konusunda kesin yorumları engellemektedir. Haber olarak gündeme geldiği kadar sık rastlanmadığına göre, başkalarına ait bir şeyleri habersiz alırken dikkatli olmakta yarar var. Unutmayın, hırsız olma ve bu şekilde tanınma riskiniz, kleptoman olarak ilginç bulunma olasılığınızdan fazladır.