ashli
Bayan Üye
`Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Klasik Müzik` adlı kitapta eserlerin pratik bir dilde anlatıldığını ifade eden editör Hilal Doğanay, bu sayede klasik müziğe ilginin artacağı görüşünde...
Daha önce; sinema, edebiyat ve resim alanlarında 1001 seçki kitaplarını yayımlayan Caretta Yayınları şimdi de `Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Klasik Müzik` adlı kitabı meraklıları için sundu. Kitapta, sunulmuş olan önemli seçkinin yanı sıra 9 ülkeden 35 uluslararası müzik yazarının kaleme aldığı metinlerden oluşmakta. Arşivlik eserin Türkçe editörlüğünü yapan gazetemiz müzik yazarlarından Hilal Doğanay`a kitap ve müzik hakkında merak ettiklerimizi sorduk.
»Önemli seçkilerin yer aldığı Ölmeden Önce 1001 serisine yeni eklenen 1001 Klasik Müzik kitabından bahsederseniz, klasik müziğin az dinlenir olduğu ülkemizde okunabilmesini nasıl değerlendirirsiniz?
Klasik müzik artık eskisi kadar az dinlenmiyor, o bilinir kitlenin dışında özellikle gençler ciddi dinleyici olarak ilgi duymakta. Son yıllarda popüler müziğin yozlaşması ve tartışılır hale gelmesinde bu ilginin oluşmasında etkili oldu diyebiliriz. Artık yalnızca müzikte değil hemen hemen pek çok alanda ya da yaşamla ilgili aktivitelerde iyi olana karşı bir istek gelişti.
Bizim kültürel geçmişimiz ve yaşamımıza bir anlamda uzak görünüyor gibi olsa da, aslında klasik müziğin bu kitap sayesinde anlaşılır ve hiç de uzak olmadığımız bir alan olduğunu görecek okuyucular.
»Her ne kadar satışa yönelik bir isim gibi görünse de, özellikle `klasik müzik` sınırlamasının belli başlı nedenleri var mı? Nelerdir?
Orijinalinde `Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Klasik Müzik Kaydı` olan isimden biz `kayıt` kelimesini kullanmayarak bir anlamda müzikle derin ilişkisi olmayanları da dikkate aldık. Çünkü eğer `kayıt` demiş olsaydık kitapla karşılaşan birisi içeriğinde kayıtla ilgili teknik analiz ve çözümlemelerin olduğunu düşünebilirdi, doğal olarak bu da kitabın satışı ve okunabilirliği açısından olumsuz bir sonuç yaratabilirdi bundan dolayı böyle bir değişime gitmek zorunda kaldık.
»Kitapta yer alan metinler içerik olarak klasik müziği nasıl aktarıyor okuyucuya? Dinleyiciye rehberlik eder nitelikte midir?
Kitabı okuyan ya da metinleri kaleme alan yazarlar için elbette ki fikirler farklı farklıdır. Sanatın ve hayatın özel, öznel gerekliliği de bundandır. Mesela 1001 eser arasında yer alan herhangi bir eseri her dinleyicinin aynı beğeni ile dinlemesi elbette mümkün değildir ama burada verilmeye çalışılan en önemli unsur dünyanın önde gelen müzik eleştirmenlerinin kaleme almış oldukları metinlerle yaklaşık 900 yıla yayılan ve seçilen eserlerin en başarılı kayıtları arasından yapılan seçkide yalnıza her bir müzik eseri kendi bağlamında ele alınmıyor, kısa ama yoğun ve öykü tadında metinlerle eserlerin arka planı da tarif edilerek, eseri, eser yapan ortamı da açıklamaya çalışıyor. Kitap klasik müzikle ilgili olanların dışında klasik müziği tanımak isteyen ya da okur olarak bilgilenmek isteyenlere de yönelik bir çalışma. Dönemlere ayrılarak (1700 öncesi, 1700–1760, 1761–1800, 1801–1850, 1851–1900, 1901–1950, 1951–2000 sonrası.) gerek dönemler arası daha rahat analiz edilebilmesi gerekse belli bir düzen oluşturması bakımından da okuyucuyu yormadan bilgilendiren bir kitap.
»Klasik müziği yeni dinlemeye başlayanlar ya da başlayacak olanlar için de bir referans veya başvuru kaynağı olduğunu söyleyebilir miyiz kitabın?
Elbette, aslında klasik müziğin has dinleyicisi zaten her türden kaynak ve bilgiye bir şekilde ulaşabiliyor fakat yeni başlayanlar ve ilgilenenler için bulunmaz bir kaynak diyebiliriz.
Bu arada profesyonel dinleyiciler için de ayrıca önemli bir kitap, neden derseniz; burada listelenmiş eser ve yorumcular için tartışmalar sunabilir, bu da müziğin önemli bir görevine işaret etmektedir. Eleştiri ve tartışma... Bu eser neden sıralamaya alındı ya da neden bu yorumcunun bu eseri konulmuş diyenler veya genel olarak başka yönleriyle de kitabı eleştirenler olacaktır.
»1001 eser içinden sizin önerebileceğiniz beş eser dersek nasıl bir liste oluştururdunuz?
Hepsi gerçekten iyi olan, özenle seçilmiş 1001 Kayıt içinden ayrıca bir liste yapmak gerçekten güç. İlk aklıma gelenleri ve tamamen kişisel bir beğeni olarak beni en etkilemiş olan albüm kayıtlarını söyleyebilirim; Edward Elgar`ın`Çello Konçertosu` Londra Senfoni Orkestrası eşliğinde; Jacqueline du Pré`nin eşsiz yorumuyla, Schubert`in `Si bemol major piyano sonatı` Mitsuko Uchida`nın yorumu, Chopin`Prelüdler` Grigory Sokolov yorumu ve son olarak da Opera seven bir dinleyici olarak Donizetti`nin `Aşk İksiri` operasını, Richard Bonynge yönetiminde Joan Sutherland ve Luciano Pavarotti`nin 1970 yılında gerçekleştirdiği kayıtları sıralayabilirim.
Daha önce; sinema, edebiyat ve resim alanlarında 1001 seçki kitaplarını yayımlayan Caretta Yayınları şimdi de `Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Klasik Müzik` adlı kitabı meraklıları için sundu. Kitapta, sunulmuş olan önemli seçkinin yanı sıra 9 ülkeden 35 uluslararası müzik yazarının kaleme aldığı metinlerden oluşmakta. Arşivlik eserin Türkçe editörlüğünü yapan gazetemiz müzik yazarlarından Hilal Doğanay`a kitap ve müzik hakkında merak ettiklerimizi sorduk.
»Önemli seçkilerin yer aldığı Ölmeden Önce 1001 serisine yeni eklenen 1001 Klasik Müzik kitabından bahsederseniz, klasik müziğin az dinlenir olduğu ülkemizde okunabilmesini nasıl değerlendirirsiniz?
Klasik müzik artık eskisi kadar az dinlenmiyor, o bilinir kitlenin dışında özellikle gençler ciddi dinleyici olarak ilgi duymakta. Son yıllarda popüler müziğin yozlaşması ve tartışılır hale gelmesinde bu ilginin oluşmasında etkili oldu diyebiliriz. Artık yalnızca müzikte değil hemen hemen pek çok alanda ya da yaşamla ilgili aktivitelerde iyi olana karşı bir istek gelişti.
Bizim kültürel geçmişimiz ve yaşamımıza bir anlamda uzak görünüyor gibi olsa da, aslında klasik müziğin bu kitap sayesinde anlaşılır ve hiç de uzak olmadığımız bir alan olduğunu görecek okuyucular.
»Her ne kadar satışa yönelik bir isim gibi görünse de, özellikle `klasik müzik` sınırlamasının belli başlı nedenleri var mı? Nelerdir?
Orijinalinde `Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Klasik Müzik Kaydı` olan isimden biz `kayıt` kelimesini kullanmayarak bir anlamda müzikle derin ilişkisi olmayanları da dikkate aldık. Çünkü eğer `kayıt` demiş olsaydık kitapla karşılaşan birisi içeriğinde kayıtla ilgili teknik analiz ve çözümlemelerin olduğunu düşünebilirdi, doğal olarak bu da kitabın satışı ve okunabilirliği açısından olumsuz bir sonuç yaratabilirdi bundan dolayı böyle bir değişime gitmek zorunda kaldık.
»Kitapta yer alan metinler içerik olarak klasik müziği nasıl aktarıyor okuyucuya? Dinleyiciye rehberlik eder nitelikte midir?
Kitabı okuyan ya da metinleri kaleme alan yazarlar için elbette ki fikirler farklı farklıdır. Sanatın ve hayatın özel, öznel gerekliliği de bundandır. Mesela 1001 eser arasında yer alan herhangi bir eseri her dinleyicinin aynı beğeni ile dinlemesi elbette mümkün değildir ama burada verilmeye çalışılan en önemli unsur dünyanın önde gelen müzik eleştirmenlerinin kaleme almış oldukları metinlerle yaklaşık 900 yıla yayılan ve seçilen eserlerin en başarılı kayıtları arasından yapılan seçkide yalnıza her bir müzik eseri kendi bağlamında ele alınmıyor, kısa ama yoğun ve öykü tadında metinlerle eserlerin arka planı da tarif edilerek, eseri, eser yapan ortamı da açıklamaya çalışıyor. Kitap klasik müzikle ilgili olanların dışında klasik müziği tanımak isteyen ya da okur olarak bilgilenmek isteyenlere de yönelik bir çalışma. Dönemlere ayrılarak (1700 öncesi, 1700–1760, 1761–1800, 1801–1850, 1851–1900, 1901–1950, 1951–2000 sonrası.) gerek dönemler arası daha rahat analiz edilebilmesi gerekse belli bir düzen oluşturması bakımından da okuyucuyu yormadan bilgilendiren bir kitap.
»Klasik müziği yeni dinlemeye başlayanlar ya da başlayacak olanlar için de bir referans veya başvuru kaynağı olduğunu söyleyebilir miyiz kitabın?
Elbette, aslında klasik müziğin has dinleyicisi zaten her türden kaynak ve bilgiye bir şekilde ulaşabiliyor fakat yeni başlayanlar ve ilgilenenler için bulunmaz bir kaynak diyebiliriz.
Bu arada profesyonel dinleyiciler için de ayrıca önemli bir kitap, neden derseniz; burada listelenmiş eser ve yorumcular için tartışmalar sunabilir, bu da müziğin önemli bir görevine işaret etmektedir. Eleştiri ve tartışma... Bu eser neden sıralamaya alındı ya da neden bu yorumcunun bu eseri konulmuş diyenler veya genel olarak başka yönleriyle de kitabı eleştirenler olacaktır.
»1001 eser içinden sizin önerebileceğiniz beş eser dersek nasıl bir liste oluştururdunuz?
Hepsi gerçekten iyi olan, özenle seçilmiş 1001 Kayıt içinden ayrıca bir liste yapmak gerçekten güç. İlk aklıma gelenleri ve tamamen kişisel bir beğeni olarak beni en etkilemiş olan albüm kayıtlarını söyleyebilirim; Edward Elgar`ın`Çello Konçertosu` Londra Senfoni Orkestrası eşliğinde; Jacqueline du Pré`nin eşsiz yorumuyla, Schubert`in `Si bemol major piyano sonatı` Mitsuko Uchida`nın yorumu, Chopin`Prelüdler` Grigory Sokolov yorumu ve son olarak da Opera seven bir dinleyici olarak Donizetti`nin `Aşk İksiri` operasını, Richard Bonynge yönetiminde Joan Sutherland ve Luciano Pavarotti`nin 1970 yılında gerçekleştirdiği kayıtları sıralayabilirim.