Türk voleybolunun en büyük destekçisi Vakıfbank'ın adı "Sultanlar'ın Bankası" olarak anılıyor. Bayan voleyboluna verdikleri desteği çok önemsediğini söyleyen Süleyman Kalkan, "Kızlarımızla Vakıfbank ruhu oluştu" dedi
Vakıfbank adeta Türk voleybolunun manevi ortağı gibi... Bayan voleyboluna 26 yıldır destek olan banka, sadece sponsorlukla yetinmiyor, Türkiye'de spor branşlarının en önemli sorununa da el atıyor. Anadolu'daki gençleri alıp spor okulunda altyapıdan sporcu yetiştiriyor. Vakıfbank'ın spora verdiği desteği görüşmek üzere Genel Müdür Süleyman Kalkan'la bir araya geldik. Kalkan, herkes futbola destek olurken voleybolu seçme nedenlerini "Sporda demokratikleşmeyi sağladık" diyerek özetliyor. Takımın başarılarıyla bankanın da dünyanın her yerine gittiğini söyleyen Kalkan, sponsorluğun Vakıfbank'ta aidiyet duygusunu geliştirdiğini, bankacıların maçlara gittiğini belirtiyor.
* 26 yıldır bayan voleyboluna koşulsuz destek oluyorsunuz. Türk voleybolunun manevi ortağı gibisiniz. Milli takımlar ana sponsorusunuz. Öncelikle neden voleybol?
Aslında bu 26 yıl önceki bir seçim. Vakıfbank deyince voleybol, voleybol deyince de Vakıfbank akla geliyor. Bundan mutluluk duyuyoruz. Yıllar içinde sponsorluğumuzun kapsamını geliştirdik, milli takımlar düzeyine çıkardık. Güneş Sigorta ile Vakıfbank'ın birleşmesinden ortaya çıkmış bir takımımız vardı. O takım çok başarılı işlere imza attı. Desteğimizin bununla sınırlı kalmasını istemedik ve bunu milli takımlar düzeyine çıkardık. Son 2.5 yıldır da böyle devam ediyor.
* Filenin Sultanları oldukça başarılı sonuçlar elde etti. Size "Sultanlar'ın Bankası" denilmeye başlandı. Sizin tanıtımınıza bu sponsorluk nasıl bir fayda sağladı?
Aidiyet duygusu çok güçlü olan Vakıfbank'ın personeliyle arasında müthiş bir bağ, iletişim ve ilişki var. Voleybol ve sporla bu bağlılık daha da güçleniyor. Bu, bankanın aidiyet duygusuna da katkı yapan bir unsur oldu. İstanbul'da maçlara gidiyoruz, çalışanlarımız tribünde yerini alıyor, slogan atıyor, kendini takımla, oyuncularla özdeşleştiriyor. Giderek bu işi daha çok destekleyen bir Vakıfbank profili ortaya çıkıyor.
DEMOKRATİKLEŞME SAĞLADIK
* Tabii burada sizin misyonunuz da çok etkili olmuş...
26 yıldır bu işin destekçisiyiz ama son 2-2.5 yıldır bunun tanıtımını daha çok yapıyoruz. Voleybol daha çok izlenen, pek çok kesimde takip edilen bir spor dalı haline geldi. Türkiye'de futbolun bir ağırlığı var. Biz bunu yaparak sporda da demokratikleşmeyi sağladık. Voleybol son derece medeni ve şiddetin olmadığı çok güzel, heyecan düzeyi yüksek bir spor. Bayan voleybolunda heyecan daha da yüksek. Zira orada işin içine duygu da katılıyor.
* Birçok şirket futbola destek olurken siz voleybolla öne çıkıyorsunuz...
Voleybolda müthiş başarılar arka arkaya geldi, bu destek boşa gitmedi. Özellikle son yıllarda elde edilen başarıların başka spor dallarında yakalandığını söylemek zor. Yıldız kızlarımız Avrupa ve Dünya Şampiyonu oldu. Sultanlarımız Avrupa'da üçüncülüğü elde etti. Bu sene Grand Prix'den bronz madalya ile döndüler, işi olimpiyatlara kadar götürdüler. Takım sporu olarak 52 yıllık tarihimizde yapılmayanı yaptılar.
* Bu tesadüf değil tabii...
Değil tabii. Bu birikim işi, her koşulda sporcuların yanlarında olduk. Milli takımın önemli bir bölümü Vakıfbank'ın sporcularından oluşuyor. Bundan gurur duyuyoruz.
* Banka yurtdışında büyümek istediği bölgelerde sponsorluklara girebilir mi önümüzdeki dönemde?
Sponsorluklarımız sayesinde aslında bir dünya takımı haline geldik. Dünyanın her yerindeyiz, oynamadığımız yer kalmadı.
KADINA POZİTİF AYRIMCILIK
Sporda kadına verdiği destekle öne çıkan banka, bu tutumuyla bir anlamda kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyor. Bu durumu kullandırdığı kredilere de yansıtan banka, kadın girişimcilere daha düşük faizle kredi imkânı sunuyor. Bu ayrımcılık bankanın İstanbul'a taşınması sırasında da belirgin olarak hissedilmiş. İlk başta Ankara'daki genel müdürlükte çalışan bütün personelin İstanbul'a gitmesi yönünde karar alınmış. "Tek bir yerde pozitif ayrımcılık yaptık. Çalışan evli-çocuklu kadınlara seçme hakkı bıraktık" diyen Kalkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Düzenlerini bozmak istemedik. Bayanlar bankacılık işinde çok başarılı. Bu tabii, işlerini sahiplenmelerinden kaynaklanıyor. Voleybolda da bunu görüyoruz, bankacılık sektöründe de. Aslında kamu bankalarında erkek çalışan oranı yüksektir. Bizde ise kadınerkek çalışan oranı yüzde 50-50. Ama bu gidişle artacaktır. Kadın girişimcilere de kredilerde kolaylık sağlamak adına sembolik indirimler uyguluyoruz."
OKULDA 160 SPORCU EĞİTİYORUZ
Vakıfbank , Anadolu'dan voleybol sevdalısı gençlere de destek veriyor. Bu konuda adeta yetenek avcısı gibi çalışıyor. Süleyman Kalkan, kendilerini rakiplerinden ayrıştıran en önemli noktalardan birinin de altyapıya verdikleri değer olduğunu söylüyor. Anadolu ve İstanbul'da tarama faaliyetleri yaptıklarını söyleyen Kalkan, "Bu ekip yetenekli çocukları tespit edip, onları Vakıfbank'ın Spor Okulu'na getiriyor. Şu anda okulumuzda 120, lisanslı da 40 olmak üzere toplam 160 sporcumuz var" dedi.
MİLLİ TAKIMLA KAN UYUŞMASI VAR
Vakıfbank Spor Kulübü ve milli takıma desteklerinin devam edeceğini söyleyen Süleyman Kalkan, "Üçüncü kez TFF ile anlaşma yaptık ve iyi bir frekans yakaladık, kan uyuşması var. Bizim için istikrar çok önemli. Birer yıllık anlaşma yapıyoruz ama devam edeceğiz" diye konuştu. Vakıfbank olarak sponsorlukları çok önemsediklerini söyleyen Kalkan "Ne kadarlık bir sponsorluk bütçeniz var" sorusuna "Yeteri kadar" yanıtını verdi. Bunların azımsanmayacak rakamlar olduğunu belirten Kalkan, "Altyapıyı da destekliyoruz. Kızlarımızın geleceğine yapılan yatırım Türkiye'nin geleceğine, 2023 vizyonuna yaptığımız bir yatırım" diye konuştu.
MAÇLARDA FORMA GİYİP TEZAHÜRAT YAPIYOR
Süleyman Kalkan'ın spora ilgisi sadece sponsorluklar düzeyinde değil, o aynı zamanda sıkı bir voleybol maçı takipçisi. Voleybol maçlarını seyretmeyi çok sevdiğini söyleyen Kalkan, "Hem kendi takımımızın hem de milli takımın maçlarını heyecanla, tezahürat yaparak izliyorum" dedi. Kimi maçlarda forma bile giydiğini anlatan Kalkan, "Mesela Doha'da forma giydik. Bu yıl da takım olarak da çok iddialıyız. Ama onlar başarısız olsalar da yanlarında olacağız" diye konuştu.
Vakıfbank adeta Türk voleybolunun manevi ortağı gibi... Bayan voleyboluna 26 yıldır destek olan banka, sadece sponsorlukla yetinmiyor, Türkiye'de spor branşlarının en önemli sorununa da el atıyor. Anadolu'daki gençleri alıp spor okulunda altyapıdan sporcu yetiştiriyor. Vakıfbank'ın spora verdiği desteği görüşmek üzere Genel Müdür Süleyman Kalkan'la bir araya geldik. Kalkan, herkes futbola destek olurken voleybolu seçme nedenlerini "Sporda demokratikleşmeyi sağladık" diyerek özetliyor. Takımın başarılarıyla bankanın da dünyanın her yerine gittiğini söyleyen Kalkan, sponsorluğun Vakıfbank'ta aidiyet duygusunu geliştirdiğini, bankacıların maçlara gittiğini belirtiyor.
* 26 yıldır bayan voleyboluna koşulsuz destek oluyorsunuz. Türk voleybolunun manevi ortağı gibisiniz. Milli takımlar ana sponsorusunuz. Öncelikle neden voleybol?
Aslında bu 26 yıl önceki bir seçim. Vakıfbank deyince voleybol, voleybol deyince de Vakıfbank akla geliyor. Bundan mutluluk duyuyoruz. Yıllar içinde sponsorluğumuzun kapsamını geliştirdik, milli takımlar düzeyine çıkardık. Güneş Sigorta ile Vakıfbank'ın birleşmesinden ortaya çıkmış bir takımımız vardı. O takım çok başarılı işlere imza attı. Desteğimizin bununla sınırlı kalmasını istemedik ve bunu milli takımlar düzeyine çıkardık. Son 2.5 yıldır da böyle devam ediyor.
* Filenin Sultanları oldukça başarılı sonuçlar elde etti. Size "Sultanlar'ın Bankası" denilmeye başlandı. Sizin tanıtımınıza bu sponsorluk nasıl bir fayda sağladı?
Aidiyet duygusu çok güçlü olan Vakıfbank'ın personeliyle arasında müthiş bir bağ, iletişim ve ilişki var. Voleybol ve sporla bu bağlılık daha da güçleniyor. Bu, bankanın aidiyet duygusuna da katkı yapan bir unsur oldu. İstanbul'da maçlara gidiyoruz, çalışanlarımız tribünde yerini alıyor, slogan atıyor, kendini takımla, oyuncularla özdeşleştiriyor. Giderek bu işi daha çok destekleyen bir Vakıfbank profili ortaya çıkıyor.
DEMOKRATİKLEŞME SAĞLADIK
* Tabii burada sizin misyonunuz da çok etkili olmuş...
26 yıldır bu işin destekçisiyiz ama son 2-2.5 yıldır bunun tanıtımını daha çok yapıyoruz. Voleybol daha çok izlenen, pek çok kesimde takip edilen bir spor dalı haline geldi. Türkiye'de futbolun bir ağırlığı var. Biz bunu yaparak sporda da demokratikleşmeyi sağladık. Voleybol son derece medeni ve şiddetin olmadığı çok güzel, heyecan düzeyi yüksek bir spor. Bayan voleybolunda heyecan daha da yüksek. Zira orada işin içine duygu da katılıyor.
* Birçok şirket futbola destek olurken siz voleybolla öne çıkıyorsunuz...
Voleybolda müthiş başarılar arka arkaya geldi, bu destek boşa gitmedi. Özellikle son yıllarda elde edilen başarıların başka spor dallarında yakalandığını söylemek zor. Yıldız kızlarımız Avrupa ve Dünya Şampiyonu oldu. Sultanlarımız Avrupa'da üçüncülüğü elde etti. Bu sene Grand Prix'den bronz madalya ile döndüler, işi olimpiyatlara kadar götürdüler. Takım sporu olarak 52 yıllık tarihimizde yapılmayanı yaptılar.
* Bu tesadüf değil tabii...
Değil tabii. Bu birikim işi, her koşulda sporcuların yanlarında olduk. Milli takımın önemli bir bölümü Vakıfbank'ın sporcularından oluşuyor. Bundan gurur duyuyoruz.
* Banka yurtdışında büyümek istediği bölgelerde sponsorluklara girebilir mi önümüzdeki dönemde?
Sponsorluklarımız sayesinde aslında bir dünya takımı haline geldik. Dünyanın her yerindeyiz, oynamadığımız yer kalmadı.
KADINA POZİTİF AYRIMCILIK
Sporda kadına verdiği destekle öne çıkan banka, bu tutumuyla bir anlamda kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyor. Bu durumu kullandırdığı kredilere de yansıtan banka, kadın girişimcilere daha düşük faizle kredi imkânı sunuyor. Bu ayrımcılık bankanın İstanbul'a taşınması sırasında da belirgin olarak hissedilmiş. İlk başta Ankara'daki genel müdürlükte çalışan bütün personelin İstanbul'a gitmesi yönünde karar alınmış. "Tek bir yerde pozitif ayrımcılık yaptık. Çalışan evli-çocuklu kadınlara seçme hakkı bıraktık" diyen Kalkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Düzenlerini bozmak istemedik. Bayanlar bankacılık işinde çok başarılı. Bu tabii, işlerini sahiplenmelerinden kaynaklanıyor. Voleybolda da bunu görüyoruz, bankacılık sektöründe de. Aslında kamu bankalarında erkek çalışan oranı yüksektir. Bizde ise kadınerkek çalışan oranı yüzde 50-50. Ama bu gidişle artacaktır. Kadın girişimcilere de kredilerde kolaylık sağlamak adına sembolik indirimler uyguluyoruz."
OKULDA 160 SPORCU EĞİTİYORUZ
Vakıfbank , Anadolu'dan voleybol sevdalısı gençlere de destek veriyor. Bu konuda adeta yetenek avcısı gibi çalışıyor. Süleyman Kalkan, kendilerini rakiplerinden ayrıştıran en önemli noktalardan birinin de altyapıya verdikleri değer olduğunu söylüyor. Anadolu ve İstanbul'da tarama faaliyetleri yaptıklarını söyleyen Kalkan, "Bu ekip yetenekli çocukları tespit edip, onları Vakıfbank'ın Spor Okulu'na getiriyor. Şu anda okulumuzda 120, lisanslı da 40 olmak üzere toplam 160 sporcumuz var" dedi.
MİLLİ TAKIMLA KAN UYUŞMASI VAR
Vakıfbank Spor Kulübü ve milli takıma desteklerinin devam edeceğini söyleyen Süleyman Kalkan, "Üçüncü kez TFF ile anlaşma yaptık ve iyi bir frekans yakaladık, kan uyuşması var. Bizim için istikrar çok önemli. Birer yıllık anlaşma yapıyoruz ama devam edeceğiz" diye konuştu. Vakıfbank olarak sponsorlukları çok önemsediklerini söyleyen Kalkan "Ne kadarlık bir sponsorluk bütçeniz var" sorusuna "Yeteri kadar" yanıtını verdi. Bunların azımsanmayacak rakamlar olduğunu belirten Kalkan, "Altyapıyı da destekliyoruz. Kızlarımızın geleceğine yapılan yatırım Türkiye'nin geleceğine, 2023 vizyonuna yaptığımız bir yatırım" diye konuştu.
MAÇLARDA FORMA GİYİP TEZAHÜRAT YAPIYOR
Süleyman Kalkan'ın spora ilgisi sadece sponsorluklar düzeyinde değil, o aynı zamanda sıkı bir voleybol maçı takipçisi. Voleybol maçlarını seyretmeyi çok sevdiğini söyleyen Kalkan, "Hem kendi takımımızın hem de milli takımın maçlarını heyecanla, tezahürat yaparak izliyorum" dedi. Kimi maçlarda forma bile giydiğini anlatan Kalkan, "Mesela Doha'da forma giydik. Bu yıl da takım olarak da çok iddialıyız. Ama onlar başarısız olsalar da yanlarında olacağız" diye konuştu.