Debresif
Bayan Üye
Bakara(*) Sûresinin 85 . Ayetinde
Ama siz, birbirinizi öldüren, içinizden bir kesime karşı kötülük ve zulümde yardımlaşarak; size haram olduğu halde onları yurtlarından çıkaran, size esir olarak geldiklerinde ise, fidye verip kendilerini kurtaran kimselersiniz. Yoksa siz Kitabın (Tevratın) bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine uğratılırlar. Çünkü Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Bakara(*) Sûresinin 174 . Ayetinde
Allahın indirdiği kitaptan bir kısmını gizleyip onu az bir bedel ile değişenler (var ya); işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Kıyamet günü Allah onlarla ne konuşacak, ne de onları arıtacaktır. Onlar için elem dolu bir azap vardır.40
Bakara(*) Sûresinin 212 . Ayetinde
İnkar edenlere dünya hayatı süslü gösterildi. Onlar iman edenlerle alay etmektedirler. Allaha karşı gelmekten sakınanlar ise, kıyamet günü bunların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir.
Bakara(*) Sûresinin 254 . Ayetinde
Ey iman edenler! Hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. İnkar edenler ise zalimlerin ta kendileridir.
Âl-i İmrân(*) Sûresinin 55 . Ayetinde
Hani Allah şöyle buyurmuştu: Ey İsa! Şüphesiz, senin hayatına ben son vereceğim. Seni kendime yükselteceğim. Seni inkar edenlerden kurtararak temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.
Âl-i İmrân(*) Sûresinin 77 . Ayetinde
Şüphesiz, Allaha verdikleri sözü ve yeminlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için elem dolu bir azap vardır.
Âl-i İmrân(*) Sûresinin 161 . Ayetinde
Hiçbir peygamberin emanete hıyanet etmesi düşünülemez. Kim hıyanet ederse, kıyamet günü, hıyanet ettiği şeyle birlikte gelir. Sonra da hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir.
Âl-i İmrân(*) Sûresinin 180 . Ayetinde
Allahın kendilerine lütfundan verdiği nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır! O kendileri için bir şerdir. Cimrilik ettikleri şey kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allahındır. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Âl-i İmrân(*) Sûresinin 185 . Ayetinde
Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı aaaadan başka bir şey değildir.
Âl-i İmrân(*) Sûresinin 194 . Ayetinde
Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığı ile bize vadettiklerini ver bize. Kıyamet günü bizi rezil etme. Şüphesiz sen, vadinden dönmezsin.
Nisâ(*) Sûresinin 42 . Ayetinde
O kıyamet günü, Allahı inkar edip Peygambere isyan edenler, yer yarılıp içine girmiş olmayı isterler ve Allahtan hiçbir söz gizleyemezler.
Nisâ(*) Sûresinin 87 . Ayetinde
Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Andolsun sizi kıyamet gününde mutlaka bir araya toplayacaktır. Bunda asla şüphe yoktur. Kimdir sözü Allahınkinden daha doğru olan?
Nisâ(*) Sûresinin 109 . Ayetinde
İşte siz öyle kimselersiniz (ki, diyelim) dünya hayatında onları savundunuz. Ya kıyamet günü onları Allaha karşı kim savunacak, yahut kim onlara vekil olacak?
Nisâ(*) Sûresinin 141 . Ayetinde
Onlar sizi gözetleyip duran kimselerdir. Eğer Allah tarafından size bir fetih (zafer) nasip olursa, Biz sizinle beraber değil miydik? derler. Şayet kâfirlerin (zaferden) bir payı olursa, Size üstünlük sağlayıp sizi müminlerden korumadık mı? derler. Allah, kıyamet günü aranızda hükmünü verecektir. Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.
Nisâ(*) Sûresinin 159 . Ayetinde
Kitab ehlinden hiç kimse yoktur ki ölümünden önce, ona (İsaya) iman edecek olmasın. Kıyamet günü o (İsa) onların aleyhine şahit olacaktır.31
Mâide(*) Sûresinin 14 . Ayetinde
Biz hıristiyanız diyenlerden de sağlam söz almıştık. Ama onlar da akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını unuttular. Bu sebeple biz de aralarına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kini salıverdik. Allah ne yapmakta olduklarını onlara bildirecek!
Mâide(*) Sûresinin 36 . Ayetinde
Şüphesiz yeryüzünde olanların hepsi ve yanında bir o kadarı daha kendilerinin (kafirlerin) olsa da onu kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye verecek olsalar onlardan yine kabul edilmez. Onlara elem dolu bir azap vardır.
Mâide(*) Sûresinin 64 . Ayetinde
Bir de Yahudiler, Allahın eli bağlıdır dediler. Söylediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar! Hayır, onun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, sana Rabbinden indirilen (Kuran) onlardan birçoğunun azgınlık ve küfrünü artıracaktır. Biz onların arasına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık. Her ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. Allah bozguncuları sevmez.
Mâide(*) Sûresinin 116 . Ayetinde
Allah kıyamet günü şöyle diyecek: Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara Allahı bırakarak beni ve anamı iki ilah edinin dedin? İsa da şöyle diyecek: Seni bütün eksikliklerden uzak tutarım. Hakkım olmayan bir şeyi söylemem benim için söz konusu olamaz. Eğer ben onu söylemiş olsaydım elbette sen bunu bilirdin. Sen benim içimde olanı bilirsin, ama ben sende olanı bilemem. Şüphesiz ki yalnızca sen gaybları hakkıyla bilensin.
Enâm Sûresinin 2 . Ayetinde
O öyle bir Rabdır ki, sizi çamurdan yaratmış, sonra (her birinize) bir ecel tayin etmiştir. (Kıyametin kopması için) belirlenmiş bir ecel de onun katındadır. Siz ise hâlâ şüphe ediyorsunuz.
Enâm Sûresinin 12 . Ayetinde
De ki: Şu göklerdekiler ve yerdekiler kimindir? Allahındır de. O merhamet etmeyi kendine gerekli kıldı. Andolsun sizi mutlaka kıyamet gününe toplayacak. Bunda hiç şüphe yok. Kendilerini ziyana uğratanlar var ya, işte onlar inanmazlar.
Enâm Sûresinin 15 . Ayetinde
De ki: Ben Rabbime isyan edersem gerçekten, büyük bir günün (kıyamet gününün) azabından korkarım.
Enâm Sûresinin 31 . Ayetinde
Allahın huzuruna çıkmayı yalanlayanlar gerçekten ziyana uğramıştır. Nihayet onlara ansızın o saat (kıyamet) gelip çatınca bütün günahlarını sırtlarına yüklenerek, Hayatta yaptığımız kusurlardan ötürü vay halimize! diyecekler. Dikkat edin, yüklendikleri günah yükü ne kötüdür!
Enâm Sûresinin 40 . Ayetinde
(Ey Muhammed!) De ki: Söyleyin bakalım. Acaba size Allahın azabı gelse veya size kıyamet saati gelip çatsa (böyle bir durumda) siz Allahtan başkasını mı çağırırsınız? Eğer (putların size yararı dokunduğu iddianızda) doğru söyleyenlerseniz (haydi onları yardıma çağırın).
Arâf Sûresinin 32 . Ayetinde
De ki: Allahın, kulları için yarattığı zîneti ve temiz rızkı kim haram kılmış? De ki: Bunlar, dünya hayatında müminler içindir. Kıyamet gününde ise yalnız onlara özgüdür. İşte bilen bir topluluk için âyetleri, ayrı ayrı açıklıyoruz.
Arâf Sûresinin 167 . Ayetinde
Hani Rabbin, elbette kıyamet gününe kadar onlara azabın en kötüsünü tattıracak kimseleri göndereceğini bildirmişti. Şüphesiz Rabbin, elbette cezayı çabuk verendir. Şüphesiz O çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Arâf Sûresinin 172 . Ayetinde
Hani Rabbin (ezelde) Ademoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, Ben sizin Rabbiniz değil miyim? demişti. Onlar da, Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin) demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, Biz bundan habersizdik dememeniz içindir.
Arâf Sûresinin 187 . Ayetinde
Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki: Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu vaktinde ancak O (Allah) ortaya çıkaracaktır. O göklere de, yere de ağır basmıştır. O size ancak ansızın gelecektir. Sanki senin ondan haberin varmış gibi sana soruyorlar. De ki: Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bilmiyorlar.
Yûnus Sûresinin 60 . Ayetinde
Allaha karşı yalan uyduranların, kıyamet günü hakkındaki zanları nedir? Şüphesiz Allah insanlara karşı çok lütufkârdır, fakat onların çoğu (Onun nimetlerine) şükretmezler.
Yûnus Sûresinin 93 . Ayetinde
Andolsun, biz İsrailoğullarını çok güzel bir yurda yerleştirdik ve onlara temiz rızıklar verdik. Kendilerine bilgi gelinceye kadar ayrılığa düşmediler. Şüphesiz ki, ayrılığa düşmüş oldukları şeyler hakkında Rabbin kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir.
Hûd Sûresinin 60 . Ayetinde
Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde lanete uğratıldılar. Biliniz ki Âd kavmi, Rablerini inkâr etti. (Yine) biliniz ki Hûdun kavmi Âd Allahın rahmetinden uzaklaştı.
Hûd Sûresinin 98 . Ayetinde
Firavun, kıyamet gününde kavminin önüne geçecek ve onları ateşe götürecektir. Ne kötü varış yeridir orası!
Hûd Sûresinin 99 . Ayetinde
Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde lanete uğratıldılar. Ne kötü destektir onlara verilen destek!
Yûsuf Sûresinin 107 . Ayetinde
Yoksa Allah tarafından kendilerini kuşatacak bir azabın gelmeyeceğinden veya onlar farkında olmadan kıyametin ansızın gelip çatmayacağından emin mi oldular?
Hicr Sûresinin 37,38 . Ayetinde
Allah da, "O halde sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin" dedi.
Hicr Sûresinin 85 . Ayetinde
Biz gökleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları ancak hakka ve hikmete uygun olarak yarattık. Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Sen şimdi güzel bir şekilde hoşgörü ile muamele et.
Nahl Sûresinin 25 . Ayetinde
Böylece kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak, bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarının da bir kısmını yüklenirler. Dikkat et, yüklendikleri ne kötüdür.
Nahl Sûresinin 27 . Ayetinde
Sonra kıyamet günü Allah onları rezil edecek ve diyecek ki: Uğrunda mücadele ettiğiniz ortaklarım nerede?! kendilerine ilim verilenler ise şöyle derler: Şüphesiz bugün rezillik, aşağılık ve kötülük kafirlerin üzerinedir.
Nahl Sûresinin 77 . Ayetinde
Göklerin ve yerin gaybı Allaha aittir. Kıyametin kopması bir göz kırpması gibi veya daha az bir zamandır. Şüphesiz Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.
Nahl Sûresinin 84 . Ayetinde
Kıyamet günü her ümmetten bir şahit göndereceğiz; sonra inkar edenlere ne (özür dilemeleri için) izin verilecek, ne de Allahın rızasını kazandıracak amelleri işleme istekleri kabul edilecek.
Nahl Sûresinin 92 . Ayetinde
Bir topluluk diğer bir topluluktan daha (güçlü ve) çoktur diye yeminlerinizi aranızda bir hile ve fesat sebebi yaparak, ipliğini iyice eğirip büktükten sonra (tekrar) çözüp bozan kadın gibi olmayın. Allah bununla sizi ancak imtihan eder. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size elbette açıklayacaktır.
Nahl Sûresinin 124 . Ayetinde
Cumartesi gününe saygı, ancak onda görüş ayrılığına düşenlere farz kılındı. Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düşmekte oldukları şeyler konusunda kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.
İsrâ Sûresinin 13 . Ayetinde
Her insanın amelini boynuna yükledik.2 Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız.
İsrâ Sûresinin 58 . Ayetinde
Ne kadar memleket varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helak edeceğiz, ya da şiddetli bir azapla cezalandıracağız. İşte bu, Kitapta (Levh-i Mahfuzda) yazılmış bulunuyor.11
İsrâ Sûresinin 62 . Ayetinde
Yine demişti ki: Benden üstün tuttuğun kişi bu mu, söyler misin? Andolsun eğer beni kıyamete kadar ertelersen, onun soyunu, pek azı hariç, (azdırarak) kontrolüm altına alacağım.
İsrâ Sûresinin 97 . Ayetinde
Allah kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa böyleleri için Onun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir. Cehennemin ateşi dindikçe, onlara çılgın ateşi artırırız.
İsrâ Sûresinin 104 . Ayetinde
Bunun ardından İsrailoğullarına şöyle dedik: Bu topraklarda oturun, ahiret vadi (kıyamet) gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.
Kehf Sûresinin 21 . Ayetinde
Böylece biz, (insanları) onların halinden haberdar ettik ki, Allahın vadinin hak olduğunu ve kıyametin gerçekleşmesinde de hiçbir şüphe olmadığını bilsinler. Hani onlar (olayın mucizevi tarafını ve asıl hikmetini bırakmışlar da) aralarında onların durumunu tartışıyorlardı. (Bazıları), Onların üstüne bir bina yapın, Rableri onların halini daha iyi bilir dediler. Duruma hakim olanlar ise, Üzerlerine mutlaka bir mescit yapacağız dediler.
Kehf Sûresinin 36 . Ayetinde
Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Rabbime döndürülsem bile andolsun bundan daha iyi bir sonuç bulurum.
Kehf Sûresinin 98 . Ayetinde
Zülkarneyn, Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi (kıyametin kopma vakti) gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir dedi.
Kehf Sûresinin 105 . Ayetinde
Onlar, Rablerinin âyetlerini ve Ona kavuşacaklarını inkar eden, böylece amelleri boşa çıkan, o yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir terazi kurmayacağımız kimselerdir.
19 - MERYEM SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 98 âyettir. Bazı tefsir bilginlerine göre 58 ve 71. âyetler Medine döneminde inmiştir. Sûre, Meryemin, oğlu İsayı nasıl dünyaya getirdiğini anlattığı için bu adla anılmıştır. Sûrede başlıca, tevhit inancını yerleştirmek amacıyla bazı peygamberlerin kıssaları ve kıyamet sahneleri konu edilmektedir.
Meryem Sûresinin 75 . Ayetinde
(Ey Muhammed!) De ki: Kim sapıklık içinde ise Rahmân onlara, istenildiği kadar süre versin! Nihayet kendilerine vaad olunan azabı, ya da kıyameti gördüklerinde kimin yeri daha kötüymüş, kimin taraftarları daha zayıfmış bilecekler.
Meryem Sûresinin 95 . Ayetinde
Onlar(ın her biri) kıyamet günü Ona tek başına gelecektir.
Tâ-Hâ Sûresinin 15 . Ayetinde
Kıyamet mutlaka gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, neredeyse onu gizleyecek (geleceğinden hiç söz etmeyecek)tim.
Tâ-Hâ Sûresinin 100 . Ayetinde
Kim ondan yüz çevirirse şüphesiz ki o, kıyamet gününde ağır bir günah yükü yüklenecektir.
Tâ-Hâ Sûresinin 105 . Ayetinde
(Ey Muhammed!) Sana dağların (kıyamet günündeki) halini soruyorlar. De ki: Rabbim onları toz edip savuracak.
Tâ-Hâ Sûresinin 124 . Ayetinde
Her kim de benim zikrimden (Kurandan) yüz çevirirse mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.
Enbiyâ Sûresinin 47 . Ayetinde
Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.
Enbiyâ Sûresinin 49 . Ayetinde
Onlar, görmedikleri halde Rablerinden içten içe korkarlar. Onlar kıyamet gününden de korkarlar.
Enbiyâ Sûresinin 97 . Ayetinde
Gerçek vaad (kıyametin kopması) yaklaşır, bir de bakarsın inkâr edenlerin gözleri açılıp donakalmıştır. Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gafildik. Hatta biz zalim kimselermişiz derler.
22 - HAC SÛRESİ
Âyetlerinin çoğu Mekkede, bir kısmı ise Medine döneminde inmiştir. 78 âyettir. Hac ibadetinden bahsettiği için bu adı almıştır. Sûrede ayrıca kıyamet gününün dehşetinden, kıyamet günü yaşanacak sahnelerden, cihattan ve helak edilmiş eski toplumlardan söz edilmektedir.
Hac(*) Sûresinin 1 . Ayetinde
Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Çünkü kıyamet sarsıntısı çok büyük bir şeydir.
Hac(*) Sûresinin 7 . Ayetinde
Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Onda hiçbir şüphe yoktur ve şüphesiz Allah kabirdeki kimseleri diriltecektir.
Hac(*) Sûresinin 8,9 . Ayetinde
İnsanlardan öylesi de vardır ki, ne bir ilmi, ne bir yol göstericisi, ne de aydınlatıcı bir kitabı olduğu halde kibirlenerek insanları Allahın yolundan saptırmak için, Allah hakkında tartışmaya kalkar. Ona dünyada bir rezillik vardır. Ona kıyamet gününde de yangın azabını tattıracağız.
Hac(*) Sûresinin 17 . Ayetinde
Şüphesiz, iman edenler, Yahudiler, Sabiîler, Hıristiyanlar, Mecûsiler ve Allaha ortak koşanlar var ya, Allah kıyamet günü onların aralarında mutlaka hüküm verecektir. Çünkü Allah her şeye şahittir.
Hac(*) Sûresinin 55 . Ayetinde
İnkar edenler, kendilerine kıyamet ansızın gelinceye, yahut da onlara kısır bir günün8 azabı gelip çatıncaya dek o Kurandan bir şüphe içinde kalırlar.
Hac(*) Sûresinin 69 . Ayetinde
Hakkında ayrılığa düşüp durduğunuz şeyler konusunda kıyamet günü Allah aranızda hüküm verecektir.
Müminûn Sûresinin 16 . Ayetinde
Sonra yine muhakkak siz, kıyamet gününde (tekrar) diriltileceksiniz.
Furkân Sûresinin 11 . Ayetinde
Hayır, onlar Kıyameti de yalanladılar. Biz ise o Kıyameti yalanlayanlara çılgın bir cehennem ateşi hazırlamışızdır.
Furkân Sûresinin 69 . Ayetinde
Kıyamet günü onun azabı kat kat artırılır ve horlanmış olarak orada ebedi kalır.
27 - NEML SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını, 18. âyette yer alan en-Neml kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir. Sûrede başlıca, Süleyman peygamber ve Sebe melikesi, Belkıs kıssası ile Salih ve Lût peygamberler konu edilmekte, ayrıca müminlerin kurtuluşa ereceği, İslâm karşıtlarının kötü akıbetleri, öldükten sonra dirilmek ve kıyamet dile getirilmektedir.
Neml Sûresinin 82 . Ayetinde
(Kıyametin kopacağına dair) o söz başlarına gelince onlar için yerden kendilerine bir dâbbe (canlı bir yaratık) çıkarırız. O, onlara insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyler.
Kasas Sûresinin 41 . Ayetinde
Biz onları, ateşe çağıran öncüler kıldık. Kıyamet günü de kendilerine yardım edilmeyecektir.
Kasas Sûresinin 42 . Ayetinde
Bu dünyada onları lanete uğrattık. Kıyamet gününde de onlar iğrenç kılınmış kimselerden olacaklardır.
Kasas Sûresinin 61 . Ayetinde
Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve o vaad edilen şeye kavuşacak olan kimse, dünya hayatının geçimliklerinden yararlandırdığımız, sonra da kıyamet günü (hesaba çekilmek için) huzura getirilecek kimse gibi midir?
Kasas Sûresinin 71 . Ayetinde
De ki: Ne dersiniz? Allah, üzerinize geceyi kıyamete kadar sürekli kılsaydı, Allahtan başka hangi ilah size bir aydınlık getirir? Hâlâ duymayacak mısınız?
Kasas Sûresinin 72 . Ayetinde
De ki: Ne dersiniz? Allah, üzerinize gündüzü kıyamete kadar sürekli kılsaydı, Allahtan başka hangi ilah size içinde dinleneceğiniz bir gece getirebilir? Hâlâ görmeyecek misiniz?
Ankebût Sûresinin 13 . Ayetinde
Andolsun, onlar mutlaka kendi yüklerini ve kendi yükleriyle beraber nice ağır yükleri yükleneceklerdir. Uydurmakta oldukları şeylerden de kıyamet günü şüphesiz, sorguya çekileceklerdir.
Ankebût Sûresinin 20 . Ayetinde
De ki: Yeryüzünde dolaşın da Allahın başlangıçta yaratmayı nasıl yaptığına bakın. Sonra Allah (aynı şekilde) sonraki yaratmayı da yapacaktır. (Kıyametten sonra her şeyi tekrar yaratacaktır) Şüphesiz Allahın gücü her şeye hakkıyla yeter.
Ankebût Sûresinin 25 . Ayetinde
İbrahim onlara dedi ki: Sırf aranızda dünya hayatına mahsus bir sevgi (ve çıkar) uğruna Allahı bırakıp bir takım putlar edindiniz. Sonra kıyamet gününde kiminiz kiminizi inkar edip tanımayacak; kiminiz kiminize lanet edecektir. Barınağınız cehennem olacaktır. Yardımcılarınız da olmayacaktır.
30 - RÛM SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre adını, ikinci âyette geçen er-Rûm kelimesinden almıştır. Sûrede başlıca kıyametin hallerinden, Allahın kudretine ve birliğine delalet eden kevnî meseleler ile Kureyş kabilesinin İslâma karşı olumsuz tutumu konu edilmiştir.
Rûm Sûresinin 12 . Ayetinde
Kıyametin kopacağı günde suçlular hayal kırıklığı içinde ümitsizliğe düşeceklerdir.
Rûm Sûresinin 14 . Ayetinde
Kıyametin kopacağı gün, işte o gün müminler ve kâfirler birbirinden ayrılacaklardır.
Rûm Sûresinin 55 . Ayetinde
Kıyametin kopacağı gün suçlular, (dünyada) bir andan fazla kalmadıklarına yemin ederler. Onlar (dünyada haktan) işte böyle döndürülüyorlardı.
31 - LOKMÂN SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 34 âyettir. Sûre, adını 12. ve 13. âyetlerde anılan Hz. Lokmândan almıştır. Sûrede başlıca, Hz. Lokmânın oğluna öğütleri, tevhid, peygamberlik, öldükten sonra dirilme ve haşr konularına dikkat çekilmekte, kıyamet günü için hazırlıklı olunması öğütlenmektedir.
Lokman Sûresinin 34 . Ayetinde
Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi şüphesiz yalnızca Allah katındadır. O, yağmuru indirir, rahimlerdekini bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, (herşeyden) hakkıyla haberdar olandır.
Secde Sûresinin 25 . Ayetinde
Şüphesiz Rabbin kıyamet günü, üzerinde ayrılığa düşmekte oldukları şeyler konusunda onlar arasında hüküm verecektir.
Secde Sûresinin 29 . Ayetinde
De ki, Fetih (Kıyamet) günü, inkar edenlere iman etmeleri fayda vermeyecektir. Onlara göz de açtırılmayacaktır.
Ahzâb(*) Sûresinin 63 . Ayetinde
İnsanlar sana kıyametin vaktini soruyorlar. De ki: Onun ilmi ancak Allah katındadır. Ne bilirsin, belki de kıyamet yakında gerçekleşir.
Sebe Sûresinin 3 . Ayetinde
İnkar edenler, Kıyamet bize gelmeyecektir dediler. De ki: Hayır, öyle değil, gaybı bilen Rabbime andolsun ki, Kıyamet size mutlaka gelecektir. Ne göklerde ve ne de yerde zerre ağırlığında bir şey bile ondan gizli kalmaz. Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.
Sebe Sûresinin 26 . Ayetinde
De ki: Rabbimiz hepimizi kıyamet günü bir araya toplayacak, sonra da aramızda hak ile hüküm verecektir. O gerçeği apaçık ortaya koyan,2 hakkıyla bilendir.
Fâtır Sûresinin 14 . Ayetinde
Eğer onları çağırsanız, çağrınızı duymazlar. Duysalar bile çağrınıza karşılık veremezler. Kıyamet günü de sizin ortak koştuğunuzu inkar ederler. Bunları sana hiç kimse, hakkıyla haberdar olan (Allah) gibi haber veremez.
37 - SÂFFÂT SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen es-Sâffât kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir. Sûrede başlıca, meleklerden, cinlerden kıyamet ve ahiret olaylarından söz edilmekte; Nûh, İbrahim, İsmail, İshak, Mûsâ, Hârun, İlyas, Lût ve Yûnus peygamberin kıssalarına yer verilmektedir.
Sâd Sûresinin 80,81 . Ayetinde
Allah şöyle dedi: Sen o bilinen vakte (kıyamet gününe) kadar mühlet verilenlerdensin.
Zümer Sûresinin 15 . Ayetinde
Siz de Allahtan başka dilediğiniz şeylere ibadet edin! De ki: Şüphesiz hüsrana uğrayanlar kıyamet gününde kendilerini ve ailelerini hüsrana sokanlardır. İyi bilin ki bu apaçık hüsranın ta kendisidir.
Zümer Sûresinin 24 . Ayetinde
Kıyamet günü kötü azaba karşı yüzüyle korunan kimse4, (o gün) azaptan emin olan kimse gibi midir? Zalimlere, Kazandıklarınızı tadın denir.
Zümer Sûresinin 31 . Ayetinde
Sonra şüphesiz siz kıyamet günü Rabbinizin huzurunda muhakeme edileceksiniz
Zümer Sûresinin 47 . Ayetinde
Eğer yeryüzünde bulunan her şey tümüyle ve onlarla beraber bir o kadarı da zulmedenlerin olsa, kıyamet günü kötü azaptan kurtulmak için elbette onları verirlerdi. Artık, hiç hesap etmedikleri şeyler Allah tarafından karşılarına çıkmıştır.
Zümer Sûresinin 60 . Ayetinde
Kıyamet günü Allaha karşı yalan söyleyenleri görürsün, yüzleri kapkara kesilmiştir. Büyüklük taslayanlar için cehennemde bir yer mi yok!?
Zümer Sûresinin 67 . Ayetinde
Allahın kadrini gereği gibi bilemediler. Yeryüzü kıyamet gününde bütünüyle Onun elindedir. Gökler de Onun kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir.
40 - MÜ'MİN SÛRESİ
56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen mümin kelimesinden almıştır. Mümin inanan kimse demektir. Âyette sözü edilen mümin, Firavun ailesinin; gizlice iman eden ve çevresindekileri hakka yönlendirmeye çalışan bir ferdidir. Ayrıca sûre, Allahın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen ğâfir kelimesinden dolayı Ğâfîr sûresi diye de anılmaktadır. Ğâfir, bağışlayan demektir. Sûrede başlıca, Allahın birliğini gösteren bazı delillere yer verilerek kıyametle ilgili tasvirler yapılmaktadır.
Mümin Sûresinin 46 . Ayetinde
(Öyle bir) ateş ki, onlar sabah-akşam ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı günde de, Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun denilecektir.
Mümin Sûresinin 59 . Ayetinde
Kıyamet günü mutlaka gelecektir, bunda hiç şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu buna inanmazlar.
Fussilet Sûresinin 40 . Ayetinde
Âyetlerimiz konusunda (yalanlama amacıyla) doğruluktan sapanlar bize gizli kalmaz. O halde kıyamet gününde ateşe atılan mı, yoksa güven içinde gelen kimse mi daha iyidir? Dilediğinizi yapın. Şüphesiz o, yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir.
Fussilet Sûresinin 47 . Ayetinde
Kıyametin ne zaman kopacağına ilişkin bilgi Ona havale edilir. Meyveler tomurcuklarından ancak Onun bilgisi altında çıkar, dişi ancak Onun bilgisi altında hamile kalır ve doğurur. Allah onlara, Nerede bana ortak koştuklarınız? diye seslendiği gün şöyle derler: Sana arz ederiz ki, içimizden onları gören hiçbir kimse yok.
Fussilet Sûresinin 50 . Ayetinde
Andolsun! Başına gelen bir zarardan sonra kendisine tarafımızdan bir rahmet tattırsak mutlaka Bu benim hakkımdır, Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Andolsun, Rabbime döndürülürsem, şüphesiz Onun yanında benim için daha güzel şeyler vardır der. Andolsun, biz inkâr edenlere yaptıklarını mutlaka haber vereceğiz ve andolsun, onlara mutlaka ağır azâptan tattıracağız.
42 - ŞÛRÂ SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen Şûrâ kelimesinden almıştır. Şûrâ danışma demektir. Sûrede başlıca müslümanların işlerini kendi aralarında danışma yoluyla yürüttükleri, ayrıca kainatta Allahın birliğini gösteren deliller ve kıyamet gününün halleri konu edilmektedir.
Şûrâ Sûresinin 17 . Ayetinde
Allah, hak olarak Kitabı ve mizanı3 indirendir. Sen nereden bileceksin belki de o saat (kıyamet) yakındır.
Şûrâ Sûresinin 18 . Ayetinde
Kıyamete inanmayanlar, onun çabuk kopmasını isterler. İnananlar ise, ondan korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. İyi bilin ki, Kıyamet günü hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler.
Şûrâ Sûresinin 45 . Ayetinde
Ateşe sunulurken onların zilletten başlarını öne eğmiş, göz ucuyla gizli gizli baktıklarını görürsün. İnananlar da, İşte asıl ziyana uğrayanlar, kıyamet günü kendilerini ve ailelerini ziyana sokanlardır diyecekler. İyi bilin ki zâlimler, sürekli bir azâp içindedirler.
Zuhruf Sûresinin 61 . Ayetinde
Şüphesiz o Kıyametin (kopacağının) bir bilgisidir. Artık onun hakkında asla şüphe etmeyin, bana uyun, bu doğru bir yoldur.
Zuhruf Sûresinin 66 . Ayetinde
Onlar (bu tavırlarıyla) ancak, kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesini beklemektedirler, halbuki bunun farkında değillerdir.
Zuhruf Sûresinin 85 . Ayetinde
Göklerin, yerin ve ikisi arasındaki her şeyin hükümranlığı kendisine ait olan Allah yücedir! Kıyametin bilgisi de yalnız Onun katındadır ve yalnızca Ona döndürüleceksiniz.
Câsiye Sûresinin 17 . Ayetinde
Onlara din işi konusunda açık deliller verdik. Ama onlar ancak kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki hasetten dolayı ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, hakkında ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kıyamet günü, aralarında hüküm verecektir.
Câsiye Sûresinin 26 . Ayetinde
De ki: Allah sizi yaşatıyor. Sonra sizi öldürecek, sonra da kendisinde şüphe olmayan Kıyamet gününde sizi bir araya getirecek, ama insanların çoğu bilmezler.
Câsiye Sûresinin 27 . Ayetinde
Göklerin ve yerin hükümranlığı Allahındır. Kıyamet kopacağı gün, işte o gün bâtıla sapanlar hüsrana uğrayacaklardır.
Câsiye Sûresinin 32 . Ayetinde
Şüphesiz, Allahın vadi gerçektir, kıyamet hakkında hiçbir şüphe yoktur dendiği zaman ise; Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz, sadece zannediyoruz. Biz bu konuda kesin kanaat sahibi değiliz demiştiniz.
Ahkâf Sûresinin 5 . Ayetinde
Kim, Allahı bırakıp da, kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapandan daha sapıktır? Oysa onlar, bunların tapınmalarından habersizdirler.
Ahkâf Sûresinin 6 . Ayetinde
İnsanlar (kıyamet günü) toplandığında, o taptıkları kendilerine düşman oluverir, onların ibâdetlerini de inkâr ederler.
Muhammed(*) Sûresinin 18 . Ayetinde
Onlar kıyametin kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey beklemiyorlar. Muhakkak onun alametleri gelmiştir (ama öğüt almıyorlar). Kıyamet kendilerine gelip çatınca öğüt almaları kendilerine ne fayda verecek?
Necm Sûresinin 57 . Ayetinde
Yaklaşmakta olan (Kıyamet iyice) yaklaştı.
Kamer Sûresinin 1 . Ayetinde
Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.1
Kamer Sûresinin 46 . Ayetinde
Hayır, kıyamet, onların (görecekleri asıl azabın) vaktidir. Kıyamet (azabı) ise daha müthiş ve daha acıdır.
55 - RAHMÂN SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 78 âyettir. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan ve Allahın sıfatlarından biri olan er-Rahmân kelimesinden almıştır. Sûrede başlıca, Allahın nimetleri, birliğini ve kudretini gösteren kainat delilleri ve günahkârların kıyamette karşılaşacakları korku ve şiddet konu edilmektedir.
56 - VÂKI'A SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 96 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen el-vâkıa kelimesinden almıştır. Vâkıa, gerçekleşen, meydana gelen olay demektir. Burada kıyameti ifade etmektedir. Sûrede başlıca, kıyametin kopmasından önceki ve sonraki dehşetli haller ve insanların amellerine göre içinde yer alacağı gruplar konu edilmektedir.
Vâkıa Sûresinin 1,2 . Ayetinde
Kesin gerçekleşecek (olan Kıyamet) koptuğu zaman, onun kopuşunu yalanlayacak kimse olmayacaktır.
Mücâdele(*) Sûresinin 7 . Ayetinde
Göklerdeki ve yerdeki her şeyi Allahın bildiğini görmüyor musun? Üç kişi gizlice konuşmaz ki, dördüncüleri O olmasın. Beş kişi gizlice konuşmaz ki altıncıları O olmasın. Bundan daha az, yahut daha çok da olsalar, nerede olurlarsa olsunlar, O mutlaka onlarla beraberdir. Sonra onlara yaptıklarını Kıyamet günü haber verecektir. Allah her şeyi hakkıyla bilir.
Mümtehine(*) Sûresinin 3 . Ayetinde
Yakınlarınız ve çocuklarınız size asla fayda vermeyecektir. Kıyamet günü Allah aranızı ayıracaktır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir.
64 - TEĞÂBUN SÛRESİ
Medine döneminde inmiştir. 18 âyettir. Sûre, adını 9. âyette geçen et-Teğâbun kelimesinden almıştır. Teğâbun, aldanma demektir. İnanmayanların aldanışları, Kıyamet gününde açıkça ortaya çıkacağı için bugüne Yevmüt-Teğabun (aldanma günü) denmiştir. Sûrede başlıca mümin olsun, kâfir olsun herkesin eksiklik ve kusurlarının kıyamet günü açığa çıkacağı konu edilmektedir.
Kalem Sûresinin 39 . Ayetinde
Yahut bizden, her ne hükmederseniz mutlaka öyle olacağına dair Kıyamete kadar sürecek kesin sözler mi aldınız?
Kalem Sûresinin 42,43 . Ayetinde
Baldırların açılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kâfirlerin secdeye çağrılıp da gözleri düşmüş ve kendilerini zillet kaplamış bir halde buna güç yetiremeyecekleri günü (Kıyamet gününü) düşün. Halbuki onlar sağlıklarında secde etmeye çağrılıyorlar(ve buna yanaşmıyorlar)dı.
69 - HÂKKA SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. Sûre, adını birinci âyeti oluşturan el-Hâkka kelimesinden almıştır. Hâkka, mutlaka gerçekleşecek olan kıyamet demektir. Sûrede başlıca, Kıyameti inkar edenlerin görecekleri cezalar ve müminler ile kafirlerin dehşetli Kıyamet günündeki halleri konu edilmektedir.
Hâkka Sûresinin 1 . Ayetinde
Gerçekleşecek olan kıyamet!
Hâkka Sûresinin 2 . Ayetinde
Nedir o gerçekleşecek olan kıyamet?
Hâkka Sûresinin 3 . Ayetinde
Gerçekleşecek olan kıyametin ne olduğunu sen ne bileceksin?1
Hâkka Sûresinin 4 . Ayetinde
Semûd ve Âd kavimleri, yüreklerini hoplatacak olan büyük felaketi (Kıyameti) yalanladılar.
Hâkka Sûresinin 13,14,15 . Ayetinde
Sûra bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş(kıyamet kopmuş)tur.
Müzzemmil Sûresinin 14 . Ayetinde
Yerin ve dağların sarsılacağı ve dağların akıp giden kum yığını olacağı günü (kıyameti) hatırla.
Müzzemmil Sûresinin 17 . Ayetinde
Hal böyle iken inkar ederseniz, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çevirecek olan bir günden (kıyametten) nasıl korunursunuz?
Kıyâme Sûresinin 1 . Ayetinde
Kıyamet gününe yemin ederim.
Kıyâme Sûresinin 5 . Ayetinde
Fakat insan önünü (geleceğini, kıyameti) yalanlamak ister.2
Kıyâme Sûresinin 6 . Ayetinde
O kıyamet günü ne zaman? diye sorar.
77 - MÜRSELÂT SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 50 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen el-Mürselât kelimesinden almıştır. Mürselât, gönderilenler demektir. Sûrede başlıca, kıyametin, hesap ve azabın gerçekleşeceği, Allahın kudreti ve günahkârların akıbeti konu edilmektedir.
Mürselât Sûresinin 1,2,3,4,5,6,7 . Ayetinde
Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.
Mürselât Sûresinin 11 . Ayetinde
Peygamberler için (ümmetlerine şahitlik etmek üzere) vakit belirlendiği zaman (kıyamet gerçekleşir).
78 - NEBE' SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 40 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen en-Nebe kelimesinden almıştır. Nebe, haber demektir. Sûrede ölüm ötesi hayatın varlığını ispat çerçevesinde, kıyamet, öldükten sonra dirilme ve hesap için toplanma konularına yer verilmektedir.
Nâziât Sûresinin 34,35 . Ayetinde
En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.
Nâziât Sûresinin 42 . Ayetinde
Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.
Nâziât Sûresinin 46 . Ayetinde
Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.
80 - ABESE SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 42 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki abese fiilinden almıştır. Abese, yüzünü ekşitti demektir. Sûrede başlıca, itikat, peygamberlik, Allahın kudreti ve kıyamet halleri konu edilmektedir.
81 - TEKVÎR SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen küvviret fiilinin mastarından almıştır. Tekvîr, dürmek demektir. Sûrede başlıca, kıyamet, vahiy ve peygamberlik konuları ele alınmaktadır.
Mutaffifîn Sûresinin 15 . Ayetinde
Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır.
Bürûc Sûresinin 2 . Ayetinde
Vadedilmiş güne (kıyamete) andolsun,
Fecr Sûresinin 21 . Ayetinde
Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman,
101 - KÂRİ'A SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 11 âyettir. Kâria, vuran, çarpan, kapıyı çalan, yürekleri hoplatan şey demektir. Burada, kıyamet gününü ifade etmektedir.
Ama siz, birbirinizi öldüren, içinizden bir kesime karşı kötülük ve zulümde yardımlaşarak; size haram olduğu halde onları yurtlarından çıkaran, size esir olarak geldiklerinde ise, fidye verip kendilerini kurtaran kimselersiniz. Yoksa siz Kitabın (Tevratın) bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine uğratılırlar. Çünkü Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Bakara(*) Sûresinin 174 . Ayetinde
Allahın indirdiği kitaptan bir kısmını gizleyip onu az bir bedel ile değişenler (var ya); işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Kıyamet günü Allah onlarla ne konuşacak, ne de onları arıtacaktır. Onlar için elem dolu bir azap vardır.40
Bakara(*) Sûresinin 212 . Ayetinde
İnkar edenlere dünya hayatı süslü gösterildi. Onlar iman edenlerle alay etmektedirler. Allaha karşı gelmekten sakınanlar ise, kıyamet günü bunların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir.
Bakara(*) Sûresinin 254 . Ayetinde
Ey iman edenler! Hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. İnkar edenler ise zalimlerin ta kendileridir.
Âl-i İmrân(*) Sûresinin 55 . Ayetinde
Hani Allah şöyle buyurmuştu: Ey İsa! Şüphesiz, senin hayatına ben son vereceğim. Seni kendime yükselteceğim. Seni inkar edenlerden kurtararak temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.
Âl-i İmrân(*) Sûresinin 77 . Ayetinde
Şüphesiz, Allaha verdikleri sözü ve yeminlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için elem dolu bir azap vardır.
Âl-i İmrân(*) Sûresinin 161 . Ayetinde
Hiçbir peygamberin emanete hıyanet etmesi düşünülemez. Kim hıyanet ederse, kıyamet günü, hıyanet ettiği şeyle birlikte gelir. Sonra da hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir.
Âl-i İmrân(*) Sûresinin 180 . Ayetinde
Allahın kendilerine lütfundan verdiği nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır! O kendileri için bir şerdir. Cimrilik ettikleri şey kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allahındır. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Âl-i İmrân(*) Sûresinin 185 . Ayetinde
Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı aaaadan başka bir şey değildir.
Âl-i İmrân(*) Sûresinin 194 . Ayetinde
Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığı ile bize vadettiklerini ver bize. Kıyamet günü bizi rezil etme. Şüphesiz sen, vadinden dönmezsin.
Nisâ(*) Sûresinin 42 . Ayetinde
O kıyamet günü, Allahı inkar edip Peygambere isyan edenler, yer yarılıp içine girmiş olmayı isterler ve Allahtan hiçbir söz gizleyemezler.
Nisâ(*) Sûresinin 87 . Ayetinde
Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Andolsun sizi kıyamet gününde mutlaka bir araya toplayacaktır. Bunda asla şüphe yoktur. Kimdir sözü Allahınkinden daha doğru olan?
Nisâ(*) Sûresinin 109 . Ayetinde
İşte siz öyle kimselersiniz (ki, diyelim) dünya hayatında onları savundunuz. Ya kıyamet günü onları Allaha karşı kim savunacak, yahut kim onlara vekil olacak?
Nisâ(*) Sûresinin 141 . Ayetinde
Onlar sizi gözetleyip duran kimselerdir. Eğer Allah tarafından size bir fetih (zafer) nasip olursa, Biz sizinle beraber değil miydik? derler. Şayet kâfirlerin (zaferden) bir payı olursa, Size üstünlük sağlayıp sizi müminlerden korumadık mı? derler. Allah, kıyamet günü aranızda hükmünü verecektir. Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.
Nisâ(*) Sûresinin 159 . Ayetinde
Kitab ehlinden hiç kimse yoktur ki ölümünden önce, ona (İsaya) iman edecek olmasın. Kıyamet günü o (İsa) onların aleyhine şahit olacaktır.31
Mâide(*) Sûresinin 14 . Ayetinde
Biz hıristiyanız diyenlerden de sağlam söz almıştık. Ama onlar da akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını unuttular. Bu sebeple biz de aralarına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kini salıverdik. Allah ne yapmakta olduklarını onlara bildirecek!
Mâide(*) Sûresinin 36 . Ayetinde
Şüphesiz yeryüzünde olanların hepsi ve yanında bir o kadarı daha kendilerinin (kafirlerin) olsa da onu kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye verecek olsalar onlardan yine kabul edilmez. Onlara elem dolu bir azap vardır.
Mâide(*) Sûresinin 64 . Ayetinde
Bir de Yahudiler, Allahın eli bağlıdır dediler. Söylediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar! Hayır, onun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, sana Rabbinden indirilen (Kuran) onlardan birçoğunun azgınlık ve küfrünü artıracaktır. Biz onların arasına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık. Her ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. Allah bozguncuları sevmez.
Mâide(*) Sûresinin 116 . Ayetinde
Allah kıyamet günü şöyle diyecek: Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara Allahı bırakarak beni ve anamı iki ilah edinin dedin? İsa da şöyle diyecek: Seni bütün eksikliklerden uzak tutarım. Hakkım olmayan bir şeyi söylemem benim için söz konusu olamaz. Eğer ben onu söylemiş olsaydım elbette sen bunu bilirdin. Sen benim içimde olanı bilirsin, ama ben sende olanı bilemem. Şüphesiz ki yalnızca sen gaybları hakkıyla bilensin.
Enâm Sûresinin 2 . Ayetinde
O öyle bir Rabdır ki, sizi çamurdan yaratmış, sonra (her birinize) bir ecel tayin etmiştir. (Kıyametin kopması için) belirlenmiş bir ecel de onun katındadır. Siz ise hâlâ şüphe ediyorsunuz.
Enâm Sûresinin 12 . Ayetinde
De ki: Şu göklerdekiler ve yerdekiler kimindir? Allahındır de. O merhamet etmeyi kendine gerekli kıldı. Andolsun sizi mutlaka kıyamet gününe toplayacak. Bunda hiç şüphe yok. Kendilerini ziyana uğratanlar var ya, işte onlar inanmazlar.
Enâm Sûresinin 15 . Ayetinde
De ki: Ben Rabbime isyan edersem gerçekten, büyük bir günün (kıyamet gününün) azabından korkarım.
Enâm Sûresinin 31 . Ayetinde
Allahın huzuruna çıkmayı yalanlayanlar gerçekten ziyana uğramıştır. Nihayet onlara ansızın o saat (kıyamet) gelip çatınca bütün günahlarını sırtlarına yüklenerek, Hayatta yaptığımız kusurlardan ötürü vay halimize! diyecekler. Dikkat edin, yüklendikleri günah yükü ne kötüdür!
Enâm Sûresinin 40 . Ayetinde
(Ey Muhammed!) De ki: Söyleyin bakalım. Acaba size Allahın azabı gelse veya size kıyamet saati gelip çatsa (böyle bir durumda) siz Allahtan başkasını mı çağırırsınız? Eğer (putların size yararı dokunduğu iddianızda) doğru söyleyenlerseniz (haydi onları yardıma çağırın).
Arâf Sûresinin 32 . Ayetinde
De ki: Allahın, kulları için yarattığı zîneti ve temiz rızkı kim haram kılmış? De ki: Bunlar, dünya hayatında müminler içindir. Kıyamet gününde ise yalnız onlara özgüdür. İşte bilen bir topluluk için âyetleri, ayrı ayrı açıklıyoruz.
Arâf Sûresinin 167 . Ayetinde
Hani Rabbin, elbette kıyamet gününe kadar onlara azabın en kötüsünü tattıracak kimseleri göndereceğini bildirmişti. Şüphesiz Rabbin, elbette cezayı çabuk verendir. Şüphesiz O çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Arâf Sûresinin 172 . Ayetinde
Hani Rabbin (ezelde) Ademoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, Ben sizin Rabbiniz değil miyim? demişti. Onlar da, Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin) demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, Biz bundan habersizdik dememeniz içindir.
Arâf Sûresinin 187 . Ayetinde
Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki: Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu vaktinde ancak O (Allah) ortaya çıkaracaktır. O göklere de, yere de ağır basmıştır. O size ancak ansızın gelecektir. Sanki senin ondan haberin varmış gibi sana soruyorlar. De ki: Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bilmiyorlar.
Yûnus Sûresinin 60 . Ayetinde
Allaha karşı yalan uyduranların, kıyamet günü hakkındaki zanları nedir? Şüphesiz Allah insanlara karşı çok lütufkârdır, fakat onların çoğu (Onun nimetlerine) şükretmezler.
Yûnus Sûresinin 93 . Ayetinde
Andolsun, biz İsrailoğullarını çok güzel bir yurda yerleştirdik ve onlara temiz rızıklar verdik. Kendilerine bilgi gelinceye kadar ayrılığa düşmediler. Şüphesiz ki, ayrılığa düşmüş oldukları şeyler hakkında Rabbin kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir.
Hûd Sûresinin 60 . Ayetinde
Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde lanete uğratıldılar. Biliniz ki Âd kavmi, Rablerini inkâr etti. (Yine) biliniz ki Hûdun kavmi Âd Allahın rahmetinden uzaklaştı.
Hûd Sûresinin 98 . Ayetinde
Firavun, kıyamet gününde kavminin önüne geçecek ve onları ateşe götürecektir. Ne kötü varış yeridir orası!
Hûd Sûresinin 99 . Ayetinde
Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde lanete uğratıldılar. Ne kötü destektir onlara verilen destek!
Yûsuf Sûresinin 107 . Ayetinde
Yoksa Allah tarafından kendilerini kuşatacak bir azabın gelmeyeceğinden veya onlar farkında olmadan kıyametin ansızın gelip çatmayacağından emin mi oldular?
Hicr Sûresinin 37,38 . Ayetinde
Allah da, "O halde sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin" dedi.
Hicr Sûresinin 85 . Ayetinde
Biz gökleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları ancak hakka ve hikmete uygun olarak yarattık. Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Sen şimdi güzel bir şekilde hoşgörü ile muamele et.
Nahl Sûresinin 25 . Ayetinde
Böylece kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak, bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarının da bir kısmını yüklenirler. Dikkat et, yüklendikleri ne kötüdür.
Nahl Sûresinin 27 . Ayetinde
Sonra kıyamet günü Allah onları rezil edecek ve diyecek ki: Uğrunda mücadele ettiğiniz ortaklarım nerede?! kendilerine ilim verilenler ise şöyle derler: Şüphesiz bugün rezillik, aşağılık ve kötülük kafirlerin üzerinedir.
Nahl Sûresinin 77 . Ayetinde
Göklerin ve yerin gaybı Allaha aittir. Kıyametin kopması bir göz kırpması gibi veya daha az bir zamandır. Şüphesiz Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.
Nahl Sûresinin 84 . Ayetinde
Kıyamet günü her ümmetten bir şahit göndereceğiz; sonra inkar edenlere ne (özür dilemeleri için) izin verilecek, ne de Allahın rızasını kazandıracak amelleri işleme istekleri kabul edilecek.
Nahl Sûresinin 92 . Ayetinde
Bir topluluk diğer bir topluluktan daha (güçlü ve) çoktur diye yeminlerinizi aranızda bir hile ve fesat sebebi yaparak, ipliğini iyice eğirip büktükten sonra (tekrar) çözüp bozan kadın gibi olmayın. Allah bununla sizi ancak imtihan eder. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size elbette açıklayacaktır.
Nahl Sûresinin 124 . Ayetinde
Cumartesi gününe saygı, ancak onda görüş ayrılığına düşenlere farz kılındı. Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düşmekte oldukları şeyler konusunda kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.
İsrâ Sûresinin 13 . Ayetinde
Her insanın amelini boynuna yükledik.2 Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız.
İsrâ Sûresinin 58 . Ayetinde
Ne kadar memleket varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helak edeceğiz, ya da şiddetli bir azapla cezalandıracağız. İşte bu, Kitapta (Levh-i Mahfuzda) yazılmış bulunuyor.11
İsrâ Sûresinin 62 . Ayetinde
Yine demişti ki: Benden üstün tuttuğun kişi bu mu, söyler misin? Andolsun eğer beni kıyamete kadar ertelersen, onun soyunu, pek azı hariç, (azdırarak) kontrolüm altına alacağım.
İsrâ Sûresinin 97 . Ayetinde
Allah kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa böyleleri için Onun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir. Cehennemin ateşi dindikçe, onlara çılgın ateşi artırırız.
İsrâ Sûresinin 104 . Ayetinde
Bunun ardından İsrailoğullarına şöyle dedik: Bu topraklarda oturun, ahiret vadi (kıyamet) gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.
Kehf Sûresinin 21 . Ayetinde
Böylece biz, (insanları) onların halinden haberdar ettik ki, Allahın vadinin hak olduğunu ve kıyametin gerçekleşmesinde de hiçbir şüphe olmadığını bilsinler. Hani onlar (olayın mucizevi tarafını ve asıl hikmetini bırakmışlar da) aralarında onların durumunu tartışıyorlardı. (Bazıları), Onların üstüne bir bina yapın, Rableri onların halini daha iyi bilir dediler. Duruma hakim olanlar ise, Üzerlerine mutlaka bir mescit yapacağız dediler.
Kehf Sûresinin 36 . Ayetinde
Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Rabbime döndürülsem bile andolsun bundan daha iyi bir sonuç bulurum.
Kehf Sûresinin 98 . Ayetinde
Zülkarneyn, Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi (kıyametin kopma vakti) gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir dedi.
Kehf Sûresinin 105 . Ayetinde
Onlar, Rablerinin âyetlerini ve Ona kavuşacaklarını inkar eden, böylece amelleri boşa çıkan, o yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir terazi kurmayacağımız kimselerdir.
19 - MERYEM SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 98 âyettir. Bazı tefsir bilginlerine göre 58 ve 71. âyetler Medine döneminde inmiştir. Sûre, Meryemin, oğlu İsayı nasıl dünyaya getirdiğini anlattığı için bu adla anılmıştır. Sûrede başlıca, tevhit inancını yerleştirmek amacıyla bazı peygamberlerin kıssaları ve kıyamet sahneleri konu edilmektedir.
Meryem Sûresinin 75 . Ayetinde
(Ey Muhammed!) De ki: Kim sapıklık içinde ise Rahmân onlara, istenildiği kadar süre versin! Nihayet kendilerine vaad olunan azabı, ya da kıyameti gördüklerinde kimin yeri daha kötüymüş, kimin taraftarları daha zayıfmış bilecekler.
Meryem Sûresinin 95 . Ayetinde
Onlar(ın her biri) kıyamet günü Ona tek başına gelecektir.
Tâ-Hâ Sûresinin 15 . Ayetinde
Kıyamet mutlaka gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, neredeyse onu gizleyecek (geleceğinden hiç söz etmeyecek)tim.
Tâ-Hâ Sûresinin 100 . Ayetinde
Kim ondan yüz çevirirse şüphesiz ki o, kıyamet gününde ağır bir günah yükü yüklenecektir.
Tâ-Hâ Sûresinin 105 . Ayetinde
(Ey Muhammed!) Sana dağların (kıyamet günündeki) halini soruyorlar. De ki: Rabbim onları toz edip savuracak.
Tâ-Hâ Sûresinin 124 . Ayetinde
Her kim de benim zikrimden (Kurandan) yüz çevirirse mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.
Enbiyâ Sûresinin 47 . Ayetinde
Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.
Enbiyâ Sûresinin 49 . Ayetinde
Onlar, görmedikleri halde Rablerinden içten içe korkarlar. Onlar kıyamet gününden de korkarlar.
Enbiyâ Sûresinin 97 . Ayetinde
Gerçek vaad (kıyametin kopması) yaklaşır, bir de bakarsın inkâr edenlerin gözleri açılıp donakalmıştır. Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gafildik. Hatta biz zalim kimselermişiz derler.
22 - HAC SÛRESİ
Âyetlerinin çoğu Mekkede, bir kısmı ise Medine döneminde inmiştir. 78 âyettir. Hac ibadetinden bahsettiği için bu adı almıştır. Sûrede ayrıca kıyamet gününün dehşetinden, kıyamet günü yaşanacak sahnelerden, cihattan ve helak edilmiş eski toplumlardan söz edilmektedir.
Hac(*) Sûresinin 1 . Ayetinde
Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Çünkü kıyamet sarsıntısı çok büyük bir şeydir.
Hac(*) Sûresinin 7 . Ayetinde
Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Onda hiçbir şüphe yoktur ve şüphesiz Allah kabirdeki kimseleri diriltecektir.
Hac(*) Sûresinin 8,9 . Ayetinde
İnsanlardan öylesi de vardır ki, ne bir ilmi, ne bir yol göstericisi, ne de aydınlatıcı bir kitabı olduğu halde kibirlenerek insanları Allahın yolundan saptırmak için, Allah hakkında tartışmaya kalkar. Ona dünyada bir rezillik vardır. Ona kıyamet gününde de yangın azabını tattıracağız.
Hac(*) Sûresinin 17 . Ayetinde
Şüphesiz, iman edenler, Yahudiler, Sabiîler, Hıristiyanlar, Mecûsiler ve Allaha ortak koşanlar var ya, Allah kıyamet günü onların aralarında mutlaka hüküm verecektir. Çünkü Allah her şeye şahittir.
Hac(*) Sûresinin 55 . Ayetinde
İnkar edenler, kendilerine kıyamet ansızın gelinceye, yahut da onlara kısır bir günün8 azabı gelip çatıncaya dek o Kurandan bir şüphe içinde kalırlar.
Hac(*) Sûresinin 69 . Ayetinde
Hakkında ayrılığa düşüp durduğunuz şeyler konusunda kıyamet günü Allah aranızda hüküm verecektir.
Müminûn Sûresinin 16 . Ayetinde
Sonra yine muhakkak siz, kıyamet gününde (tekrar) diriltileceksiniz.
Furkân Sûresinin 11 . Ayetinde
Hayır, onlar Kıyameti de yalanladılar. Biz ise o Kıyameti yalanlayanlara çılgın bir cehennem ateşi hazırlamışızdır.
Furkân Sûresinin 69 . Ayetinde
Kıyamet günü onun azabı kat kat artırılır ve horlanmış olarak orada ebedi kalır.
27 - NEML SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını, 18. âyette yer alan en-Neml kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir. Sûrede başlıca, Süleyman peygamber ve Sebe melikesi, Belkıs kıssası ile Salih ve Lût peygamberler konu edilmekte, ayrıca müminlerin kurtuluşa ereceği, İslâm karşıtlarının kötü akıbetleri, öldükten sonra dirilmek ve kıyamet dile getirilmektedir.
Neml Sûresinin 82 . Ayetinde
(Kıyametin kopacağına dair) o söz başlarına gelince onlar için yerden kendilerine bir dâbbe (canlı bir yaratık) çıkarırız. O, onlara insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyler.
Kasas Sûresinin 41 . Ayetinde
Biz onları, ateşe çağıran öncüler kıldık. Kıyamet günü de kendilerine yardım edilmeyecektir.
Kasas Sûresinin 42 . Ayetinde
Bu dünyada onları lanete uğrattık. Kıyamet gününde de onlar iğrenç kılınmış kimselerden olacaklardır.
Kasas Sûresinin 61 . Ayetinde
Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve o vaad edilen şeye kavuşacak olan kimse, dünya hayatının geçimliklerinden yararlandırdığımız, sonra da kıyamet günü (hesaba çekilmek için) huzura getirilecek kimse gibi midir?
Kasas Sûresinin 71 . Ayetinde
De ki: Ne dersiniz? Allah, üzerinize geceyi kıyamete kadar sürekli kılsaydı, Allahtan başka hangi ilah size bir aydınlık getirir? Hâlâ duymayacak mısınız?
Kasas Sûresinin 72 . Ayetinde
De ki: Ne dersiniz? Allah, üzerinize gündüzü kıyamete kadar sürekli kılsaydı, Allahtan başka hangi ilah size içinde dinleneceğiniz bir gece getirebilir? Hâlâ görmeyecek misiniz?
Ankebût Sûresinin 13 . Ayetinde
Andolsun, onlar mutlaka kendi yüklerini ve kendi yükleriyle beraber nice ağır yükleri yükleneceklerdir. Uydurmakta oldukları şeylerden de kıyamet günü şüphesiz, sorguya çekileceklerdir.
Ankebût Sûresinin 20 . Ayetinde
De ki: Yeryüzünde dolaşın da Allahın başlangıçta yaratmayı nasıl yaptığına bakın. Sonra Allah (aynı şekilde) sonraki yaratmayı da yapacaktır. (Kıyametten sonra her şeyi tekrar yaratacaktır) Şüphesiz Allahın gücü her şeye hakkıyla yeter.
Ankebût Sûresinin 25 . Ayetinde
İbrahim onlara dedi ki: Sırf aranızda dünya hayatına mahsus bir sevgi (ve çıkar) uğruna Allahı bırakıp bir takım putlar edindiniz. Sonra kıyamet gününde kiminiz kiminizi inkar edip tanımayacak; kiminiz kiminize lanet edecektir. Barınağınız cehennem olacaktır. Yardımcılarınız da olmayacaktır.
30 - RÛM SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre adını, ikinci âyette geçen er-Rûm kelimesinden almıştır. Sûrede başlıca kıyametin hallerinden, Allahın kudretine ve birliğine delalet eden kevnî meseleler ile Kureyş kabilesinin İslâma karşı olumsuz tutumu konu edilmiştir.
Rûm Sûresinin 12 . Ayetinde
Kıyametin kopacağı günde suçlular hayal kırıklığı içinde ümitsizliğe düşeceklerdir.
Rûm Sûresinin 14 . Ayetinde
Kıyametin kopacağı gün, işte o gün müminler ve kâfirler birbirinden ayrılacaklardır.
Rûm Sûresinin 55 . Ayetinde
Kıyametin kopacağı gün suçlular, (dünyada) bir andan fazla kalmadıklarına yemin ederler. Onlar (dünyada haktan) işte böyle döndürülüyorlardı.
31 - LOKMÂN SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 34 âyettir. Sûre, adını 12. ve 13. âyetlerde anılan Hz. Lokmândan almıştır. Sûrede başlıca, Hz. Lokmânın oğluna öğütleri, tevhid, peygamberlik, öldükten sonra dirilme ve haşr konularına dikkat çekilmekte, kıyamet günü için hazırlıklı olunması öğütlenmektedir.
Lokman Sûresinin 34 . Ayetinde
Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi şüphesiz yalnızca Allah katındadır. O, yağmuru indirir, rahimlerdekini bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, (herşeyden) hakkıyla haberdar olandır.
Secde Sûresinin 25 . Ayetinde
Şüphesiz Rabbin kıyamet günü, üzerinde ayrılığa düşmekte oldukları şeyler konusunda onlar arasında hüküm verecektir.
Secde Sûresinin 29 . Ayetinde
De ki, Fetih (Kıyamet) günü, inkar edenlere iman etmeleri fayda vermeyecektir. Onlara göz de açtırılmayacaktır.
Ahzâb(*) Sûresinin 63 . Ayetinde
İnsanlar sana kıyametin vaktini soruyorlar. De ki: Onun ilmi ancak Allah katındadır. Ne bilirsin, belki de kıyamet yakında gerçekleşir.
Sebe Sûresinin 3 . Ayetinde
İnkar edenler, Kıyamet bize gelmeyecektir dediler. De ki: Hayır, öyle değil, gaybı bilen Rabbime andolsun ki, Kıyamet size mutlaka gelecektir. Ne göklerde ve ne de yerde zerre ağırlığında bir şey bile ondan gizli kalmaz. Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.
Sebe Sûresinin 26 . Ayetinde
De ki: Rabbimiz hepimizi kıyamet günü bir araya toplayacak, sonra da aramızda hak ile hüküm verecektir. O gerçeği apaçık ortaya koyan,2 hakkıyla bilendir.
Fâtır Sûresinin 14 . Ayetinde
Eğer onları çağırsanız, çağrınızı duymazlar. Duysalar bile çağrınıza karşılık veremezler. Kıyamet günü de sizin ortak koştuğunuzu inkar ederler. Bunları sana hiç kimse, hakkıyla haberdar olan (Allah) gibi haber veremez.
37 - SÂFFÂT SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen es-Sâffât kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir. Sûrede başlıca, meleklerden, cinlerden kıyamet ve ahiret olaylarından söz edilmekte; Nûh, İbrahim, İsmail, İshak, Mûsâ, Hârun, İlyas, Lût ve Yûnus peygamberin kıssalarına yer verilmektedir.
Sâd Sûresinin 80,81 . Ayetinde
Allah şöyle dedi: Sen o bilinen vakte (kıyamet gününe) kadar mühlet verilenlerdensin.
Zümer Sûresinin 15 . Ayetinde
Siz de Allahtan başka dilediğiniz şeylere ibadet edin! De ki: Şüphesiz hüsrana uğrayanlar kıyamet gününde kendilerini ve ailelerini hüsrana sokanlardır. İyi bilin ki bu apaçık hüsranın ta kendisidir.
Zümer Sûresinin 24 . Ayetinde
Kıyamet günü kötü azaba karşı yüzüyle korunan kimse4, (o gün) azaptan emin olan kimse gibi midir? Zalimlere, Kazandıklarınızı tadın denir.
Zümer Sûresinin 31 . Ayetinde
Sonra şüphesiz siz kıyamet günü Rabbinizin huzurunda muhakeme edileceksiniz
Zümer Sûresinin 47 . Ayetinde
Eğer yeryüzünde bulunan her şey tümüyle ve onlarla beraber bir o kadarı da zulmedenlerin olsa, kıyamet günü kötü azaptan kurtulmak için elbette onları verirlerdi. Artık, hiç hesap etmedikleri şeyler Allah tarafından karşılarına çıkmıştır.
Zümer Sûresinin 60 . Ayetinde
Kıyamet günü Allaha karşı yalan söyleyenleri görürsün, yüzleri kapkara kesilmiştir. Büyüklük taslayanlar için cehennemde bir yer mi yok!?
Zümer Sûresinin 67 . Ayetinde
Allahın kadrini gereği gibi bilemediler. Yeryüzü kıyamet gününde bütünüyle Onun elindedir. Gökler de Onun kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir.
40 - MÜ'MİN SÛRESİ
56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen mümin kelimesinden almıştır. Mümin inanan kimse demektir. Âyette sözü edilen mümin, Firavun ailesinin; gizlice iman eden ve çevresindekileri hakka yönlendirmeye çalışan bir ferdidir. Ayrıca sûre, Allahın sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen ğâfir kelimesinden dolayı Ğâfîr sûresi diye de anılmaktadır. Ğâfir, bağışlayan demektir. Sûrede başlıca, Allahın birliğini gösteren bazı delillere yer verilerek kıyametle ilgili tasvirler yapılmaktadır.
Mümin Sûresinin 46 . Ayetinde
(Öyle bir) ateş ki, onlar sabah-akşam ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı günde de, Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun denilecektir.
Mümin Sûresinin 59 . Ayetinde
Kıyamet günü mutlaka gelecektir, bunda hiç şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu buna inanmazlar.
Fussilet Sûresinin 40 . Ayetinde
Âyetlerimiz konusunda (yalanlama amacıyla) doğruluktan sapanlar bize gizli kalmaz. O halde kıyamet gününde ateşe atılan mı, yoksa güven içinde gelen kimse mi daha iyidir? Dilediğinizi yapın. Şüphesiz o, yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir.
Fussilet Sûresinin 47 . Ayetinde
Kıyametin ne zaman kopacağına ilişkin bilgi Ona havale edilir. Meyveler tomurcuklarından ancak Onun bilgisi altında çıkar, dişi ancak Onun bilgisi altında hamile kalır ve doğurur. Allah onlara, Nerede bana ortak koştuklarınız? diye seslendiği gün şöyle derler: Sana arz ederiz ki, içimizden onları gören hiçbir kimse yok.
Fussilet Sûresinin 50 . Ayetinde
Andolsun! Başına gelen bir zarardan sonra kendisine tarafımızdan bir rahmet tattırsak mutlaka Bu benim hakkımdır, Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Andolsun, Rabbime döndürülürsem, şüphesiz Onun yanında benim için daha güzel şeyler vardır der. Andolsun, biz inkâr edenlere yaptıklarını mutlaka haber vereceğiz ve andolsun, onlara mutlaka ağır azâptan tattıracağız.
42 - ŞÛRÂ SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen Şûrâ kelimesinden almıştır. Şûrâ danışma demektir. Sûrede başlıca müslümanların işlerini kendi aralarında danışma yoluyla yürüttükleri, ayrıca kainatta Allahın birliğini gösteren deliller ve kıyamet gününün halleri konu edilmektedir.
Şûrâ Sûresinin 17 . Ayetinde
Allah, hak olarak Kitabı ve mizanı3 indirendir. Sen nereden bileceksin belki de o saat (kıyamet) yakındır.
Şûrâ Sûresinin 18 . Ayetinde
Kıyamete inanmayanlar, onun çabuk kopmasını isterler. İnananlar ise, ondan korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. İyi bilin ki, Kıyamet günü hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler.
Şûrâ Sûresinin 45 . Ayetinde
Ateşe sunulurken onların zilletten başlarını öne eğmiş, göz ucuyla gizli gizli baktıklarını görürsün. İnananlar da, İşte asıl ziyana uğrayanlar, kıyamet günü kendilerini ve ailelerini ziyana sokanlardır diyecekler. İyi bilin ki zâlimler, sürekli bir azâp içindedirler.
Zuhruf Sûresinin 61 . Ayetinde
Şüphesiz o Kıyametin (kopacağının) bir bilgisidir. Artık onun hakkında asla şüphe etmeyin, bana uyun, bu doğru bir yoldur.
Zuhruf Sûresinin 66 . Ayetinde
Onlar (bu tavırlarıyla) ancak, kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesini beklemektedirler, halbuki bunun farkında değillerdir.
Zuhruf Sûresinin 85 . Ayetinde
Göklerin, yerin ve ikisi arasındaki her şeyin hükümranlığı kendisine ait olan Allah yücedir! Kıyametin bilgisi de yalnız Onun katındadır ve yalnızca Ona döndürüleceksiniz.
Câsiye Sûresinin 17 . Ayetinde
Onlara din işi konusunda açık deliller verdik. Ama onlar ancak kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki hasetten dolayı ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, hakkında ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kıyamet günü, aralarında hüküm verecektir.
Câsiye Sûresinin 26 . Ayetinde
De ki: Allah sizi yaşatıyor. Sonra sizi öldürecek, sonra da kendisinde şüphe olmayan Kıyamet gününde sizi bir araya getirecek, ama insanların çoğu bilmezler.
Câsiye Sûresinin 27 . Ayetinde
Göklerin ve yerin hükümranlığı Allahındır. Kıyamet kopacağı gün, işte o gün bâtıla sapanlar hüsrana uğrayacaklardır.
Câsiye Sûresinin 32 . Ayetinde
Şüphesiz, Allahın vadi gerçektir, kıyamet hakkında hiçbir şüphe yoktur dendiği zaman ise; Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz, sadece zannediyoruz. Biz bu konuda kesin kanaat sahibi değiliz demiştiniz.
Ahkâf Sûresinin 5 . Ayetinde
Kim, Allahı bırakıp da, kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapandan daha sapıktır? Oysa onlar, bunların tapınmalarından habersizdirler.
Ahkâf Sûresinin 6 . Ayetinde
İnsanlar (kıyamet günü) toplandığında, o taptıkları kendilerine düşman oluverir, onların ibâdetlerini de inkâr ederler.
Muhammed(*) Sûresinin 18 . Ayetinde
Onlar kıyametin kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey beklemiyorlar. Muhakkak onun alametleri gelmiştir (ama öğüt almıyorlar). Kıyamet kendilerine gelip çatınca öğüt almaları kendilerine ne fayda verecek?
Necm Sûresinin 57 . Ayetinde
Yaklaşmakta olan (Kıyamet iyice) yaklaştı.
Kamer Sûresinin 1 . Ayetinde
Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.1
Kamer Sûresinin 46 . Ayetinde
Hayır, kıyamet, onların (görecekleri asıl azabın) vaktidir. Kıyamet (azabı) ise daha müthiş ve daha acıdır.
55 - RAHMÂN SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 78 âyettir. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan ve Allahın sıfatlarından biri olan er-Rahmân kelimesinden almıştır. Sûrede başlıca, Allahın nimetleri, birliğini ve kudretini gösteren kainat delilleri ve günahkârların kıyamette karşılaşacakları korku ve şiddet konu edilmektedir.
56 - VÂKI'A SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 96 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen el-vâkıa kelimesinden almıştır. Vâkıa, gerçekleşen, meydana gelen olay demektir. Burada kıyameti ifade etmektedir. Sûrede başlıca, kıyametin kopmasından önceki ve sonraki dehşetli haller ve insanların amellerine göre içinde yer alacağı gruplar konu edilmektedir.
Vâkıa Sûresinin 1,2 . Ayetinde
Kesin gerçekleşecek (olan Kıyamet) koptuğu zaman, onun kopuşunu yalanlayacak kimse olmayacaktır.
Mücâdele(*) Sûresinin 7 . Ayetinde
Göklerdeki ve yerdeki her şeyi Allahın bildiğini görmüyor musun? Üç kişi gizlice konuşmaz ki, dördüncüleri O olmasın. Beş kişi gizlice konuşmaz ki altıncıları O olmasın. Bundan daha az, yahut daha çok da olsalar, nerede olurlarsa olsunlar, O mutlaka onlarla beraberdir. Sonra onlara yaptıklarını Kıyamet günü haber verecektir. Allah her şeyi hakkıyla bilir.
Mümtehine(*) Sûresinin 3 . Ayetinde
Yakınlarınız ve çocuklarınız size asla fayda vermeyecektir. Kıyamet günü Allah aranızı ayıracaktır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir.
64 - TEĞÂBUN SÛRESİ
Medine döneminde inmiştir. 18 âyettir. Sûre, adını 9. âyette geçen et-Teğâbun kelimesinden almıştır. Teğâbun, aldanma demektir. İnanmayanların aldanışları, Kıyamet gününde açıkça ortaya çıkacağı için bugüne Yevmüt-Teğabun (aldanma günü) denmiştir. Sûrede başlıca mümin olsun, kâfir olsun herkesin eksiklik ve kusurlarının kıyamet günü açığa çıkacağı konu edilmektedir.
Kalem Sûresinin 39 . Ayetinde
Yahut bizden, her ne hükmederseniz mutlaka öyle olacağına dair Kıyamete kadar sürecek kesin sözler mi aldınız?
Kalem Sûresinin 42,43 . Ayetinde
Baldırların açılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kâfirlerin secdeye çağrılıp da gözleri düşmüş ve kendilerini zillet kaplamış bir halde buna güç yetiremeyecekleri günü (Kıyamet gününü) düşün. Halbuki onlar sağlıklarında secde etmeye çağrılıyorlar(ve buna yanaşmıyorlar)dı.
69 - HÂKKA SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. Sûre, adını birinci âyeti oluşturan el-Hâkka kelimesinden almıştır. Hâkka, mutlaka gerçekleşecek olan kıyamet demektir. Sûrede başlıca, Kıyameti inkar edenlerin görecekleri cezalar ve müminler ile kafirlerin dehşetli Kıyamet günündeki halleri konu edilmektedir.
Hâkka Sûresinin 1 . Ayetinde
Gerçekleşecek olan kıyamet!
Hâkka Sûresinin 2 . Ayetinde
Nedir o gerçekleşecek olan kıyamet?
Hâkka Sûresinin 3 . Ayetinde
Gerçekleşecek olan kıyametin ne olduğunu sen ne bileceksin?1
Hâkka Sûresinin 4 . Ayetinde
Semûd ve Âd kavimleri, yüreklerini hoplatacak olan büyük felaketi (Kıyameti) yalanladılar.
Hâkka Sûresinin 13,14,15 . Ayetinde
Sûra bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş(kıyamet kopmuş)tur.
Müzzemmil Sûresinin 14 . Ayetinde
Yerin ve dağların sarsılacağı ve dağların akıp giden kum yığını olacağı günü (kıyameti) hatırla.
Müzzemmil Sûresinin 17 . Ayetinde
Hal böyle iken inkar ederseniz, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çevirecek olan bir günden (kıyametten) nasıl korunursunuz?
Kıyâme Sûresinin 1 . Ayetinde
Kıyamet gününe yemin ederim.
Kıyâme Sûresinin 5 . Ayetinde
Fakat insan önünü (geleceğini, kıyameti) yalanlamak ister.2
Kıyâme Sûresinin 6 . Ayetinde
O kıyamet günü ne zaman? diye sorar.
77 - MÜRSELÂT SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 50 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen el-Mürselât kelimesinden almıştır. Mürselât, gönderilenler demektir. Sûrede başlıca, kıyametin, hesap ve azabın gerçekleşeceği, Allahın kudreti ve günahkârların akıbeti konu edilmektedir.
Mürselât Sûresinin 1,2,3,4,5,6,7 . Ayetinde
Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.
Mürselât Sûresinin 11 . Ayetinde
Peygamberler için (ümmetlerine şahitlik etmek üzere) vakit belirlendiği zaman (kıyamet gerçekleşir).
78 - NEBE' SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 40 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen en-Nebe kelimesinden almıştır. Nebe, haber demektir. Sûrede ölüm ötesi hayatın varlığını ispat çerçevesinde, kıyamet, öldükten sonra dirilme ve hesap için toplanma konularına yer verilmektedir.
Nâziât Sûresinin 34,35 . Ayetinde
En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.
Nâziât Sûresinin 42 . Ayetinde
Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.
Nâziât Sûresinin 46 . Ayetinde
Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.
80 - ABESE SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 42 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki abese fiilinden almıştır. Abese, yüzünü ekşitti demektir. Sûrede başlıca, itikat, peygamberlik, Allahın kudreti ve kıyamet halleri konu edilmektedir.
81 - TEKVÎR SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen küvviret fiilinin mastarından almıştır. Tekvîr, dürmek demektir. Sûrede başlıca, kıyamet, vahiy ve peygamberlik konuları ele alınmaktadır.
Mutaffifîn Sûresinin 15 . Ayetinde
Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır.
Bürûc Sûresinin 2 . Ayetinde
Vadedilmiş güne (kıyamete) andolsun,
Fecr Sûresinin 21 . Ayetinde
Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman,
101 - KÂRİ'A SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 11 âyettir. Kâria, vuran, çarpan, kapıyı çalan, yürekleri hoplatan şey demektir. Burada, kıyamet gününü ifade etmektedir.