AySe^^
Bayan Üye
Tek embriyo uygulaması tartışılırken mikroenjeksiyon yöntemiyle ilgili iddialar da kafaları karıştırıyor...
Şimdilerde tüp bebek uygulaması ile ilgili çıkarılan yeni yönetmelik tartışıladursun; kısırlık tedavisinde kullanılan mikroenjeksiyon yönteminin kısırlığın bir sonraki kuşağa geçmesine yol açabileceği ortaya çıktı. Uyarı, bizzat yöntemin öncülüğünü yapan Belçikalı profesörden geldi.
Daily Telegraph'taki habere göre, düşük kaliteli ve düşük sayıdaki spermler için geliştirilen yöntem, kısırlığın doğacak bebeğe de geçme riskine rağmen çok yaygın uygulanıyor.
Spermin yumurtayı kendiliğinden döllemesi için her ikisinin de bir kaba konulduğu tüp bebek yönteminden farklı olarak, mikroenjeksiyon yönteminde, embriyoloji uzmanı tek bir spermi yumurtaya enjekte ediyor. Sürecin normal işleyişi içinde doğal olarak ayıklanacak anormal bir sperm, bu yöntemle yumurtayı döllemiş oluyor.
Yöntem 1992'de uygulanmaya başladı ve ondan sonra çok yaygınlaştı. Ancak bazı uzmanlar, bu tedavi konusunda kaygılarını dile getiriyor. Erkek kısırlığı için geliştirilen bu yöntemin, normalde kusurlu olduğu için yumurtayı dölleyemeyecek spermlerdeki genetik kusurların bebeğe geçmesine yol açacağı belirtiliyor.
YÖNTEMİN ÖNCÜSÜ UYARDI
Yöntemin 18 yıl önceki ilk uygulamasını yapan ekibin başkanı Brüksel Üniversitesinden Prof. Andre Van Steirteghem, ABD'deki bir konferansta yaptığı konuşmada, mikroenjeksiyon yönteminin haddinden fazla kullanıldığını söyledi.
Steirteghem, tedavide diğer yöntemler kullanılabileceği hallerde bu yönteme başvurulmaması gerektiğini belirtti. Prof. Steirteghem, kısırlığın genetik nedenlerinin yardımcı üreme teknikleriyle baypas edilebildiğini, ancak bu genetik kusurların bir sonraki neslin kısır olmasıyla sonuçlanabileceğini söyledi.
Sheffield Üniversitesinden Dr. Allan Pacey de, bu yöntemle doğan bazı bebeklerde sağlık problemleri olduğunu hatırlatarak, bu yönteme gereğinden fazla başvurmanın risklerine işaret etti.
Şimdilerde tüp bebek uygulaması ile ilgili çıkarılan yeni yönetmelik tartışıladursun; kısırlık tedavisinde kullanılan mikroenjeksiyon yönteminin kısırlığın bir sonraki kuşağa geçmesine yol açabileceği ortaya çıktı. Uyarı, bizzat yöntemin öncülüğünü yapan Belçikalı profesörden geldi.
Daily Telegraph'taki habere göre, düşük kaliteli ve düşük sayıdaki spermler için geliştirilen yöntem, kısırlığın doğacak bebeğe de geçme riskine rağmen çok yaygın uygulanıyor.
Spermin yumurtayı kendiliğinden döllemesi için her ikisinin de bir kaba konulduğu tüp bebek yönteminden farklı olarak, mikroenjeksiyon yönteminde, embriyoloji uzmanı tek bir spermi yumurtaya enjekte ediyor. Sürecin normal işleyişi içinde doğal olarak ayıklanacak anormal bir sperm, bu yöntemle yumurtayı döllemiş oluyor.
Yöntem 1992'de uygulanmaya başladı ve ondan sonra çok yaygınlaştı. Ancak bazı uzmanlar, bu tedavi konusunda kaygılarını dile getiriyor. Erkek kısırlığı için geliştirilen bu yöntemin, normalde kusurlu olduğu için yumurtayı dölleyemeyecek spermlerdeki genetik kusurların bebeğe geçmesine yol açacağı belirtiliyor.
YÖNTEMİN ÖNCÜSÜ UYARDI
Yöntemin 18 yıl önceki ilk uygulamasını yapan ekibin başkanı Brüksel Üniversitesinden Prof. Andre Van Steirteghem, ABD'deki bir konferansta yaptığı konuşmada, mikroenjeksiyon yönteminin haddinden fazla kullanıldığını söyledi.
Steirteghem, tedavide diğer yöntemler kullanılabileceği hallerde bu yönteme başvurulmaması gerektiğini belirtti. Prof. Steirteghem, kısırlığın genetik nedenlerinin yardımcı üreme teknikleriyle baypas edilebildiğini, ancak bu genetik kusurların bir sonraki neslin kısır olmasıyla sonuçlanabileceğini söyledi.
Sheffield Üniversitesinden Dr. Allan Pacey de, bu yöntemle doğan bazı bebeklerde sağlık problemleri olduğunu hatırlatarak, bu yönteme gereğinden fazla başvurmanın risklerine işaret etti.