karagümrük
Kayıtlı Üye
Mersin İdmanyurdu'nun taraftar topluluğu Kırmızı Şeytanlar Taraftar Grubu, Adanaspor maçında yaşananlar hakkında bir bildiri yayınladı..
Kırmızı Şeytanlar Taraftar Grubu'nun basın bildirisi şöyle:
"Öncelikle belirtmek gerekir ki yaşanan olayların tarafımızca tasvip edilecek hiçbir tarafı yoktur. Bu senaryonun içerisinde yer almanın bizi üzdüğünü söylemek gerekiyor. Ancak olayların tek nedeninin bizim orada bulunmamız gibi gösterilmesinin o kadar da masum olmadığını düşünüyoruz. Nitekim maç sonrasında, Adana Emniyet Müdürü 1 saniye bile beklemeden ağzındaki baklayı çıkarttı. Adana ve Mersin takımları arasında maçlarda, deplasmanda seyirci yasağı.. Tüm yaşananların neden yaşandığı ve bu senaryoyu kuranların hangi amaçlarla olayları manipüle ettikleri bir nebze anlaşılmış oldu. Deplasmana gelmiş taraftarının maç boyunca polis şiddetiyle karşı karşıya kalması konusunda seyirci kalan, kendi taraftarına herkesten daha çok terörist muamelesi yapan Mersin İdman Yurdu Başkanı da hemen bu konuda fikrini beyan etmiştir: "Adana Emniyet Müdürü'ne katılıyorum.
Öte yandan maç günü çektikleri fotoğraflara, ısmarlama yorumlar ekleyerek sunan zihniyetin de artık sorgulanmasının vaktinin geldiğine inanıyoruz. Olayları yaşamadan, yarı bilgi sahibi bile olmadan sadece emniyet güçleri tarafından verilen bilgilerle aktarmak Türkiye Medyası'nda yaşanan genel bir sorun. Bunun en son örneğini 24 Ocak Pazar günü Adana 5 Ocak Stadyumu'nda yaşanan olayların Türkiye'ye aktarılması sırasında yaşadık. Genel başlıklar "Adana'da Futbol Terörü" ve "Olay Çıkarmaya Gelmiş Taraftar" olarak göze çarptı. Oysa hiçbir basın kuruluşu Adana Emniyet Müdürlüğünce görevli personel yardımıyla, deplasmana gelmiş taraftara uygulanan şiddetten bahsedemedi. Çünkü medyanın kalem tüccarları Adana Emniyetinin yetersizliğini ve niyetini sorgulayacak kadar cesaretli değiller. Oysa yaşananlar, ne tribün terörüydü ne de basitçe anlaşılacak bir taşlama olayı.
Olayları anlatmadan önce stadyuma girildiğinde, orada olmaması gereken bir takımın taraftarlarının hiç alakaları olmayan bir maç için tribünde yerini aldığı görüldü. Maç izleme özgürlüğünün kısıtlanmasından yana değiliz. Ancak orada bulunan taraftarların basitçe maç izlemek ve şehrinin diğer takımına destek amacını gütmediği sadece bizim tarafımızdan değil, tüm Çukurova bölgesinin bildiği bir gerçekti. Ne yazık ki göz göre göre tam yanımızda oturtulan bu taraftar kitlesi, maçın ilk yarısı bitip, hakemler soyunma odasına girdiği sırada kaya parçasında kıvamında taşları üzerimize yağdırmaya başladı. O kaya parçalarının stadyuma nasıl sokulduğu ayrı bir tartışma konusu olmakla beraber, kaya ve mermer parçalarının geldiği tribüne yönelik herhangi bir müdahalenin olmaması da oldukça şaşırtıcıydı. Göz göre göre üstlerine taş atılan insanlar ne yaparlarsa biz de tribün olarak onu yaptık. İsyan ettik. Eğer kafanıza taşlar geliyorsa ve bunu önleyecek kimse yoksa gidip taş atanın elinden taşı almaya çalışırsınız. Bu genel bir fiziksel kanundur. Bu konuda herhangi bir pişmanlık içerisinde de değiliz.
Maç sonunda tribünlerde, polisle taraftarlar arasında neden tartışmalar yaşandığıysa ayrı bir komedi olarak göze çarptı.. Medyanın çok bilmiş gazete televizyonları olayı, yenilginin acısını polisten çıkarttılar şeklinde halka sunmuşlardır. Oysa yaşananlar çok başkadır. Maçtan 10 dakika önce çıkartılmaya çalışılıyor oluşumuza karşı bir duruştu yaşananlar. Daha önceden başka takım taraftarlarının 5 Ocak Stadyumu'nda maç bitirilmeden çıkartıldığını duymuştuk. Bunun sebebi bizim açımızdan ciddi bir muamma. Sonuçta maçın bilet fiyatını vermiştik ve maçtan bizi kimse erken çıkartamazdı. Eğer bu bir sorunsa, yarattığımız sorunun hala arkasındayız.
Sonuç olarak Adana'da yaşananların ciddi anlamda tribün dışı etkenler tarafından tetiklendiğini düşünüyoruz. Bizler yaratılan kaosa katkıda bulunduğumuz için üzgünüz, ancak sebeplerin ve faillerin kimler olduğu konusunda kamuoyunun biraz daha beyin jimnastiği yapması gerektiğine inanıyoruz. Medyanın eli kalem tutan tüccarlarının yardımıyla, tribüncülüğü bitirmenin yeni bir aşamasındayız. Ve biz de diyoruz ki tribünde polis şiddetine, medya şiddetine hayır.. Futbol tribünlerindir..
Kırmızı Şeytanlar Taraftar Grubu'nun basın bildirisi şöyle:
"Öncelikle belirtmek gerekir ki yaşanan olayların tarafımızca tasvip edilecek hiçbir tarafı yoktur. Bu senaryonun içerisinde yer almanın bizi üzdüğünü söylemek gerekiyor. Ancak olayların tek nedeninin bizim orada bulunmamız gibi gösterilmesinin o kadar da masum olmadığını düşünüyoruz. Nitekim maç sonrasında, Adana Emniyet Müdürü 1 saniye bile beklemeden ağzındaki baklayı çıkarttı. Adana ve Mersin takımları arasında maçlarda, deplasmanda seyirci yasağı.. Tüm yaşananların neden yaşandığı ve bu senaryoyu kuranların hangi amaçlarla olayları manipüle ettikleri bir nebze anlaşılmış oldu. Deplasmana gelmiş taraftarının maç boyunca polis şiddetiyle karşı karşıya kalması konusunda seyirci kalan, kendi taraftarına herkesten daha çok terörist muamelesi yapan Mersin İdman Yurdu Başkanı da hemen bu konuda fikrini beyan etmiştir: "Adana Emniyet Müdürü'ne katılıyorum.
Öte yandan maç günü çektikleri fotoğraflara, ısmarlama yorumlar ekleyerek sunan zihniyetin de artık sorgulanmasının vaktinin geldiğine inanıyoruz. Olayları yaşamadan, yarı bilgi sahibi bile olmadan sadece emniyet güçleri tarafından verilen bilgilerle aktarmak Türkiye Medyası'nda yaşanan genel bir sorun. Bunun en son örneğini 24 Ocak Pazar günü Adana 5 Ocak Stadyumu'nda yaşanan olayların Türkiye'ye aktarılması sırasında yaşadık. Genel başlıklar "Adana'da Futbol Terörü" ve "Olay Çıkarmaya Gelmiş Taraftar" olarak göze çarptı. Oysa hiçbir basın kuruluşu Adana Emniyet Müdürlüğünce görevli personel yardımıyla, deplasmana gelmiş taraftara uygulanan şiddetten bahsedemedi. Çünkü medyanın kalem tüccarları Adana Emniyetinin yetersizliğini ve niyetini sorgulayacak kadar cesaretli değiller. Oysa yaşananlar, ne tribün terörüydü ne de basitçe anlaşılacak bir taşlama olayı.
Olayları anlatmadan önce stadyuma girildiğinde, orada olmaması gereken bir takımın taraftarlarının hiç alakaları olmayan bir maç için tribünde yerini aldığı görüldü. Maç izleme özgürlüğünün kısıtlanmasından yana değiliz. Ancak orada bulunan taraftarların basitçe maç izlemek ve şehrinin diğer takımına destek amacını gütmediği sadece bizim tarafımızdan değil, tüm Çukurova bölgesinin bildiği bir gerçekti. Ne yazık ki göz göre göre tam yanımızda oturtulan bu taraftar kitlesi, maçın ilk yarısı bitip, hakemler soyunma odasına girdiği sırada kaya parçasında kıvamında taşları üzerimize yağdırmaya başladı. O kaya parçalarının stadyuma nasıl sokulduğu ayrı bir tartışma konusu olmakla beraber, kaya ve mermer parçalarının geldiği tribüne yönelik herhangi bir müdahalenin olmaması da oldukça şaşırtıcıydı. Göz göre göre üstlerine taş atılan insanlar ne yaparlarsa biz de tribün olarak onu yaptık. İsyan ettik. Eğer kafanıza taşlar geliyorsa ve bunu önleyecek kimse yoksa gidip taş atanın elinden taşı almaya çalışırsınız. Bu genel bir fiziksel kanundur. Bu konuda herhangi bir pişmanlık içerisinde de değiliz.
Maç sonunda tribünlerde, polisle taraftarlar arasında neden tartışmalar yaşandığıysa ayrı bir komedi olarak göze çarptı.. Medyanın çok bilmiş gazete televizyonları olayı, yenilginin acısını polisten çıkarttılar şeklinde halka sunmuşlardır. Oysa yaşananlar çok başkadır. Maçtan 10 dakika önce çıkartılmaya çalışılıyor oluşumuza karşı bir duruştu yaşananlar. Daha önceden başka takım taraftarlarının 5 Ocak Stadyumu'nda maç bitirilmeden çıkartıldığını duymuştuk. Bunun sebebi bizim açımızdan ciddi bir muamma. Sonuçta maçın bilet fiyatını vermiştik ve maçtan bizi kimse erken çıkartamazdı. Eğer bu bir sorunsa, yarattığımız sorunun hala arkasındayız.
Sonuç olarak Adana'da yaşananların ciddi anlamda tribün dışı etkenler tarafından tetiklendiğini düşünüyoruz. Bizler yaratılan kaosa katkıda bulunduğumuz için üzgünüz, ancak sebeplerin ve faillerin kimler olduğu konusunda kamuoyunun biraz daha beyin jimnastiği yapması gerektiğine inanıyoruz. Medyanın eli kalem tutan tüccarlarının yardımıyla, tribüncülüğü bitirmenin yeni bir aşamasındayız. Ve biz de diyoruz ki tribünde polis şiddetine, medya şiddetine hayır.. Futbol tribünlerindir..