Kırk Yılda Bir Gelen'im Git/me

bal_böceği

€q0iSt
Prenses
Kayıtlı Üye
Nasılda heyecanla inmişti dün sabah.Bu yer bu yapıbu şehir üstüne gelecekti birazdan.Süslemeli yüksek tavanımimarisindeki inceliğiyle devasa yapının sütunlarına baktım bir müddet. Zamana yenik düşmüş kararmış duvarlarkarşılıklı serpiştirilen gişelergelenlerin gidenlerin bildik telaşları…Etraftaki büfelerden son anda akla gelen ihtiyaçlar için alışveriş koşuşturmaları .İç karartan hangara benzer saçakların altında dolanıp duran sigarasından son nefes çeken bu insanlar gitmelerin başlangıcındaydılar bu akşam.Anayaoğulasevgiliye ya da köyünekasabasına.

Yüreklerinden taşan hasret her durakta sanki çoğalacak.Sanki hiç bitmeyecek bu yollar.Köyler geçecekler tek tük lambaları yanan.Kendi köyünü düşünecekkendisi beklendiği için lambası yanık olan…Sonra dağlardoruklarında hala karları erimeyen…Güneşin doğuşuna da şahitlik edecekler belki de bu yolculukta.Belki de şahitlik ettikleri nice güzellikleri hatırlayacaklar başını cama yaslayıp güneşi seyrederken.

Duvardaki saat gitmeyi gösterdiğinde kalkış düdüğü çoktan ayrılığın ürpertisini salmıştı yüreklere.Kuytularda son dokunuşlar sevgiliyesaçınayüzüne.. Son bakışlar son sarılışlarson öpüşler….Sevdaya ayrılıktır busevgiliye ayrılık…. Son söylenmiş cümleler üzerine daha çok diyeceklerim var aslında ifadelerini okurum o gözlerde…

Ve trenler…
El sallayanlarel sallananlar yani gidenler ve kalanlar.Kalmak daha zormuş gibi gelir insana.Giden de yeni vardıriklimler değişirkavuşmak vardır.Oysa bilmez miyiz ki her nereye gidiyor veya her nerede kalıyorsak beyinle kalbin ahengidir aslolan.

Ne zaman bir trene binsem; rayların tıkırtısında kaybolur hüzne dalarım.. Yan yanakarşı karşıya gelemeyen kesişmeyen yollardır tren yolları.İstasyonlarda makas değişimlerini hissederim.. Hayata benzetirim tren vagonlarını….bu vagonlarda umutlar vardır.Beklentiler vardır güzelliğe dair.Sonra sevdaların tarifsiz heyecanlarıbazen de kırık dökük yaşamlarhatalar…..

Ağlamak fayda etmez yolun başında olupbiletini kesenlere. “İnsem mi?” “Dönsem mi?”çığlıklarını sadece yüreğiniz duyar kimi kez o da faydasızdır ya.Elinizi uzattığınızla uzaklaşırsanız çok sevdiğiniz bu kentten…Sonra ….sonra buruk bir tebessümdür anılarınız siyah-beyaz.

Hala eskileri unutamadığımdan mıdır? dumanındadır gözüm sesindedir hızında salınışındadır bedenim.Çocukluğumdur trenler birazda….Karanlıklardanaydınlığa çıkmanın hazzını ilk keztünele girdiğimizde duydum belki detrenle.Yanık bir türkü tutturması çatallaşan yüreklerimizdeyalnızlığındandır.birbaşınalığ ındandır.Yılan gibi kıvrılması yarin bedenine dağlarda ovalardahasretindendir.
Ah! Sensen...Ömrüm.Kırk yıldan sonra gelenimdin.Gidiyorsun…..
Ama bitmiyorsun.Doymadığımyerine koyamadığımgönül yorgunumvazgeçemediğim.
“Bende kal!” diyemediğim…
Gidiyorsun.Son dokunuşumsana.Sıkıca sarılışım…Elin kalkarken son “Hoşça kal” a gecelerce isyanımda “Gitme” diyemediğim.
Ben bende sensiz kalırken bıraktıklarınlagönlüm viran.
Biliyorsun.
Ve….Gidiyorsun…
Son durağında istasyonuntoplanırken yolculardan arta kalanyol artığı izler arasında bir küçük kağıt çarpıyor görevlinin gözüne.

Gitme ceylan bakışlı
Yar sandım
Bahtıma ömürlük
Sevdalı sandım
Kalbimde dikenler
Seni gül sandım
Serapmış gördüğüm çöl ortasında
Dağlarda çağlayan ırmaklar sandım.

Ömrün Ocak 2007

Sigara kağıdına karalanmıştır dizeler.. Ayrılık...
Zamansız kırk yılda gelenin kırk yılda gidişidir ayrılık.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst