Kırım'da Rum Yayılmasının Başlaması

İnci

1907
Prenses
1768-1774 harbi Kırım için felâket ile neticelenmiştir. 1769 yılı başında Kırım Giray Han'ın Besarabya'dan Rus topraklarına muvaffakiyetli bir akınından sonra, Rus orduları 1770'de Bucak'ı, 1771'de Prens Dolgorukiy idâresinde Kırım yarım adasını istila ettiler. Kırım Hanı Giray III. Güçlükle kurtulup İstanbul'a geldi. Bu harp esnasında Kırımlılar ile Osmanlılar arasında anlaşmazlıklar ve idaresizlikler hakkında Osmanlı seraskerinin kâtibi Necati Efendi'nin hatıraları dikkate değer tafsilât ihtiva etmektedir. Bu ümitsiz durumda hanlığı Osmanlılar'dan tamamiyle bağımsız bir hale getirmek isteyen mirzalar kuvvetli bir durum kazandılar.
1772'de Rus işgali altında toplanan kurultayda, Osmanlılar'ın tayin ettiği Maksud Giray'ı tanımadılar ve Sahib Giray'ı Kırım'ın müstakil hanı seçtiler. Moskova'ya mirzalardan mürekkep bir heyet hareket etti. Küçük Kaynarca muahedesinin (21 Temmuz 1774) 3. maddesi ile "Kırım, Bucak, Kuvan, Yedisan, Camboyluk ve Yediçkul (Yedicek) Tatar ulusları... serbest ve tam manası ile müstakil tanınacaklar, kendi rıza ve muvafakatleri ile Cengiz soyundan seçilecek hanların hükmü altında olacaklar ve han her hangi bir yabancı devleti nazar-ı itibara almadan, onları kendi kadîm kanun ve adetlerine göre idare edecek, bu sebep ile ne Rusya ve ne de Babıâli hiçbir suretle mezkûr hanın intihabına ve tahta çıkışına karışmayacaklar... Kendi kendilerini idare eden ve Allah'tan başka kimseye tâbî olmayan bütün diğer devletlere yapılan aynı muameleyi yapacaklar; fakat Tatarlar müslüman olduklarından ve sultan da İslâm'ın halifesi sayıldığından, bu uluslar kendisine şeriatın emrettiği şekilde muamele edeceklerdi...Bununla beraber bu, onların yukarıda teyit olunmuş siyasî ve mülkî hürriyetlerini tehlikeye düşürmeyecek mâhiyette olacaktır."
Padişahı, müslüman Kırımlılar'ın halifesi olarak tanıyan bu madde çelişki ihtiva ediyordu, bu suretle ilerideki güçlüklerin menbaı oldu. Kırım yarımadası ile Bug ırmağından Kuban ırmağına kadar Türkler'in oturdukları bölgeler müstakil Kırım hanının idaresinde bağımsız ilan edilmekle beraber, muahedenin diğer maddeleri ile Rusya mühim askeri noktalarını, Azak denizi ağzının iki tarafından Yeni-Kale ve Kerç, Dnepr ağzında Kılburun kalesi ve etrafındaki hâlî araziyi, büyük ve küçük Kabartayları imparatorluğuna ilhâk ediyordu. Bu şartlar altında hanlığın bağımsız bir varlığa sahip olması imkânı yok idi ve bu ileride yapılacak ilhakı kolaylaştırmak için, bir siyaset hilesinden başka bir şey değil idi.
Moskova'ya giden bağımsızlık taraftarı mirzalar ve Şâhin Giray Osmanlılar'a karşı bir alet olarak kullanıldı. Diğer taraftan Osmanlılar da Özü (Oçakof) kalesini ellerinde muhafaza ediyorlar ve hilâfet maddesi sayesinde hanlığın bağlılığını devam ettirebileceklerini umuyorlardı. İki taraf da, istiklâlini te'yid ettikleri devleti himaye altına almak için, kapıyı açık bırakmışlardı. Bu durum Kırım'da korkunç bir iç harp doğurmuş ve memleketin felâketi ile neticelenmiştir.


alıntıdır...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst