Kırık Çember / The Broken Circle Breakdown (24 Ocak 2014)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Silencio

Kayıtlı Üye
the-broken-circle-breakdown-34-3.jpg


Bir FELİX VAN GROENİNGEN Filmi !

- Kırık Çember / The Broken Circle Breakdown (2014) -

Vizyon Tarihi: 24 Ocak 2014
Yapımı : 2012 - Belçika
Tür : Dram
Süre: 111 Dak.
Yönetmen : Felix Van Groeningen
Oyuncular : Johan Heldenbergh , Nell Cattrysse , Veerle Baetens , Geert Van Rampelberg , Robbie Cleiren
Senaryo : Felix Van Groeningen
Yapımcı : Dirk Impens

the%2Bbroken%2Bcircle%2Bbreakdown%2Bk%C4%B1r%C4%B1k%2B%C3%A7ember.jpg


Elise ve Didier karakterlerindeki farklılıklara rağmen ilk görüşte birbirlerine aşık olurlar. Biri hep konuşur, diğeri ise sürekli dinler. Didier romantik bir ateist, Elise ise hakikati tercih eden bir dindardır. Ama küçük kızları ciddi bir hastalığın peçesine düşünce, aşkları ve ilişkileri de büyük bir sınavdan geçecektir. Yönetmenliğini 2010 yılında İstanbul Film Festivali'nden Altın Lale ile dönen Çölde Kutup Ayısı filminin yönetmeni Felix Van Groeningen’in üstlendiği yapımın iki başrolünü belçikalı oyuncular Veerle Baetens ve Johan Heldenbergh paylaşıyor.

 
---> Kırık Çember / The Broken Circle Breakdown (24 Ocak 2014)

2009 yapımı Çölde Kutup Ayısı (The Misfortunates) ile İstanbul Film Festivali’nde Altın Lale ödülünü kazanan Felix van Groeningen’in bir sonraki filmi olan Kırık Çember hiç şüphe yok ki Filmekimi programının en özel seçkilerinden biri. Berlin ve Tribeca gibi önemli festivallerde ödüller aldıktan sonra sonunda ülkemize uğrayan bu Groeningen eseri, birbirine tamamen zıt karakterleri olan iki aşığın dramatik öyküsünü enfes müzikler eşliğinde anlatıyor.

Yönetmenin bir tiyatro oyunundan beyazperdeye uyarladığı filmde karşımıza birbirlerini gördükleri ilk anda aşık olan bir erkek ve kadın çıkıyor. Elise vücudunda sayısız dövme olan ve bir dövmecide çalışan, muhafazakar bir kadındır. Didier ise Amerikan hayranı, bluegrass müzik yaptığı grubuyla geçimini sağlamaya çalışan realist, rasyonel ve tanrı tanımayan bir adamdır. İkilinin yolu bir şekilde kesişir ve masalsı ilişkileri evlilikle sonlanır. Bir süre sonra Elise’nin hamileliğini haber alan Didier başta bu çocuğu istediğinden emin olamasa da zamanla fikirleri değişir ve dünya tatlısı kızları Maybelle dünyaya gelir. Aradan seneler geçer ve birbirine zıt bu iki aşık, küçük kızlarının lösemi olduğu gerçeğiyle yüzleşir. Artık yapmaları gereken bir arada tutunup bu sorunu atlatmak için güçlü olmaya çabalamaktır.

BrokenCircleBreakdown2.jpg


Groeningen’in hikayesinin yalnızca bir bölümünün özeti bu. Karışık bir kurguyla anlattığı öyküsünü müzikal bir zemine oturtan yönetmen, daha en baştan karakterlerindeki çelişki ile klişelerden uzak bir öykü sunacağının sinyallerini veriyor. Dövmeli bir kadını muhafazakar, konservatiflikleri ile bilinen Güneyli kovboylara özenen bir adamı ise dinsiz yaptıktan sonra hikayenin gidişatı ile de farklılık yaratmaya çalıştığını gösteriyor. İkilinin kızları Maybelle’in ölümü beklenenin aksine filmin sonunda değil, tam ortasında gerçekleşiyor ve seyirciye hem bundan önce, hem de bundan sonra Didier ile Elise’nin zaman zaman barışan ama çoğu zaman çarpışan yıldızlarını gözlemleme fırsatı sunuluyor. Bir türlü kızlarını kaybetmenin gerçekliğiyle yüzleşemeyen ikili, şarkı söylemeye devam etseler de hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Tartışmaları eksilmiyor, her iki tarafın da haksız olduğu argümanlar havadan havaya uçuşuyor. Bu şekilde yönetmen, iki karaktere de eşit mesafede durmayı tercih ediyor. İkisinin acısını da farklı yollarla dışavurmalarına olanak sağlıyor. Elise kızıyla olan hatıralardan yola çıkarak kendisine bir çıkar yol ararken Didier, hayranı olduğu Amerikan kültürüne, muhafazakar Cumhuriyetçiler’in sağlık politikalarından dolayı kin kusarak kendini rahatlatmaya çalışıyor. Tüm bunlar olurken yönetmen aralara yerleştirdiği kısa sekanslarla ikilinin tanışma öyküsünden evliliğine, Elise’nin hamilelik sürecinden Maybelle’in büyümesine hayatlarındaki pek çok önemli anı seyirciye göstermekten kaçınmıyor.

BROKEN-CIRCLE-BREAKDOWN-pic-4_3.jpg


Filmi özel kılan yönlerden en önemlisi muazzam müzikleri. Başta Country ve Bluegrass sevenleri mest edecek şarkılar filmin her anını süslerken Kırık Çember’in acıklı hikayesine acı katmaktan da çekinmiyor. Maybelle’i sonsuzluğa uğurlarken bile Didier’in grubu şarkı söylemeyi bırakmıyor. Hakeza hikayenin en acıklı bölümü olan finalindeki veda da sinema tarihinin en hüzünlü ve unutulmaz uğurlamalarından biri olarak seyirciyi muhtemel bir üzüntünün içine sürüklüyor.

Filmdeki ana karakterlere hayat veren Veerle Baetens ve Johan Heldenbergh, beklenenin üstündeki performanslarıyla göz dolduruyor. Heldenbergh’in çizdiği realizmden uzaklaşma konusunda inatçı baba portresi, yerini sevdiği kadına hapsolmuş erkeğe bıraktığında dahi oyuncu çizgisini bozmadan, hatta yükselterek işine devam ediyor. Rol arkadaşı ise çocuğunu kaybetmiş anne tiplemesinin hakkını sonuna kadar veriyor. Baetens’in bu performansıyla Tribeca’da en iyi kadın oyuncu ödülüne layık görüldüğünü de hatırlatmak gerekir.

İyi Seyirler...

- Burak Hazine -
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst