Kırgızistan ile Vize Kalkıyor

meridyen2

Kayıtlı Üye
Türk İslam Birliği Yolunda: İlmi Mercek Sayı 84

Kırgızistan ile Vize Kalkıyor

Kırgızistan Başbakanı Almazbek Atambayev, ne zaman zorluklarla karşılaşsalar Türkiye’nin hep yardım ettiğini belirtti.

Artık Türk ve Kırgız vatandaşlarının birbirlerinin ülkelerinde diledikleri kadar kalabileceklerini ifade eden Atambayev, bunun ikinci adımının da çalışma izni sorununun çözülmesi olduğunu kaydetti.

“Tayyip abi Kırgızistan’ı Şubat ayında ziyaret etti. Biliyorsunuz boş gelmedi ve 10 milyon dolar hibeyle geldi” diyen Atambayev, Türkiye’nin hibelerle ve insani yardımlarla hep kendilerini desteklediğini kaydetti.

Libya’dan da Kırgız vatandaşlarını Türkiye’nin tahliye ettiğini ifade eden Atambayev, ”Ne zaman zorluklarla karşılaşsak Türkiye hep yardım etti” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın cömertlik yaptığını ve bugün 61 milyon dolar daha hibe aldıklarını belirten Atambayev, böylece bu yıl içinde Türkiye’den 71 milyon dolar hibe almış olduklarını söyledi.

Türkiye’deki Değişim

Kırgızistan Başbakanı Almazbek Atambayev, Türkiye’ye 20 yıldır her sene geldiğini kaydederek, 7-8 sene önce ile bugünkü Türkiye arasında büyük fark olduğunu dile getirdi.

Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ekibinin Türkiye’yi 8 yıl içinde değiştirdiklerini kaydeden Atambayev, “8 sene önce Türkiye kendisi kredi alıyordu ama şimdi kredi veriyor. Allah, böyle bir ekiple Türkiye’ye imkan verdi. Türkiye bu ekibi destekliyor. Türkiye daha da gelişecek ve büyüyecek. Biz de Türkiye’den çok şey öğreniyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin kendileri için örnek teşkil ettiğini anlatan Atambayev, Kırgız hükümetinin de Erdoğan’ın ekibi gibi çalışması halinde kendilerinin de ayağa kalkabileceklerini belirterek, ”Bizim de inşaAllah 70 milyon dolar kredi verebilecek günlerimiz olacak.” dedi.

Davutoğlu: Müslüman Ülkelere Umut Olduk

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin bir başarı öyküsü olarak Müslüman ülkeleri için umut olduğunu söyledi.

Davutoğlu, bölgede daha çok başarı öykülerine ihtiyacın bulunduğunu vurgulayarak “Bu nedenle civarımızdaki bölgelerde demokratik-leşme, ekonomik gelişme, aktif dış politika ve güçlü bir özgürlük bölgesi yönünde herhangi bir dönüşümü paylaşmaya, desteklemeye hazırız” şeklinde konuştu.

Avustralya’da yayımlanan Sydney Morning Herald gazetesi, Türkiye ile ilgili geniş bir haber daha yayımladı. Türkiye’nin, Ortado-ğu’da ayaklanan halklar için bir model oluşturduğu belirtilen gazetede, Almanya’dan sonra Türkiye’nin Avrupa’nın en kalabalık ülkesi ve dünyanın 17. ekonomisi olduğu vurgulandı.

Türkiye Dünyanın En Önemli Ülkelerinden Biri

Gazete, “Türkiye, bütün bu nedenlerle dünyanın en önemli ülkelerinden biridir” dedikten sonra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yapılan bir mükalatın bazı bölümlerinin aktardı.

Ahmet Davutoğlu “Bu tarihi bir sınav. Son sekiz yılda Türkiye’nin dinamik bir demokrasi, gelişmekte olan bir ekonomi, Müslüman kültürü ve aktif bir dış politikasının, hepsi bir arada çok hassas bir coğrafi konumunda sağlanabileceğini kanıtlayarak önemli bir tarihi sınavdan başarıyla geçti” şeklinde konuştu. Davutoğlu şöyle devam etti:

“Ve bu elbette, bir başarı öyküsü olarak Müslüman ülkeleri için umut oldu. Bölgemizde ihtiyaç duyulan daha çok başarı öyküleri. Bu nedenle civarımızdaki bölgelerde demokratikleşme, ekonomik gelişme, aktif dış politika ve güçlü bir özgürlük bölgesi yönünde herhangi bir dönüşümü pay-laşmaya, desteklemeye hazırız.”

Rusya ile Vizeler Resmen Kalktı

Son dönemde imzalanan serbest seyahat anlaşmalarının son halkası Rusya oldu. Türk vatandaşları bundan böyle Rusya’ya vizesiz gidebilecekler.

Türkiye ve Rusya, Soğuk Savaş sonrası dönemde gelişen ekonomik ve siyasi ilişkileri, vizeleri kaldırarak taçlandırdı. Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in Mayıs 2010 Ankara ziyaretinde imzalanan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mart 2011 Moskova ziyaretinde nota değişimi yapılan “Vize Muafiyeti Anlaşması” uygulamaya girdi. Buna göre iki ülke vatandaşları, bir aya kadar süreli ziyaretlerde vizesiz geçiş yapabilecek.

İki ülkenin stratejik ortaklık perspektifinde ilerlemesini sağlayacak uygulama, toplam 100 milyar dolar ticaret hedefinin yakalanmasına katkı sağlayacak. Turizm sektöründe hummalı çalışmalara neden olan düzenleme, kısa süreli iş ziyaretleri ve fuar katılımları açısından da büyük kolaylıklar getirecek. Türkiye’nin “sıfır sorunlu dış politika yaklaşımı” ve Rusya’nın “modernizasyon ve liberalleşme çabaları” ile örtüşen uygulamanın özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler açısından avantajlar sağlaması bekleniyor.

İslam dünyası kendi Barış Gücü’nü kurmalı

Uzmanlar, bölge ülkeleri arasında oluşturulacak ‘Barış Gücü’ ile Müslüman ülkelerin iç işlerine ‘Batı’ müdahalesinin engellenebileceğini söylüyor.

Dünya nüfusunun yaklaşık üçte birini oluşturan Müslümanların yaşadığı ülkelerde yaşanan çatışma ve iç savaşlar son günlerde artarak devam ediyor. Tunus ile başlayan, ardından Mısır, Libya ve Suriye ile devam eden ‘özgürlük hareketleri’ bir yandan olumlu karşılanırken, batılı güçlerin çatışmaları bahane ederek ülkelerin iç işlerine karışması tepki topluyor. Özellikle Birleşmiş Milletler (BM) kararının hemen ardından Fransa’nın Libya’yı bombalamaya başlaması, İslam dünyasının tepkisini çekti. Libya’da yaşanan iç çatışmalara yönelik NATO askeri müdahalesi İslam ülkeleri arasında askeri operasyonları da yapabilecek bir ‘İslam Barış Gücü’nün kurulmasını bir kez daha tartışmaya açtı. Uzmanlara göre NATO ya da BM benzeri bir askeri güç, dış müdahaleye gerek bırakmadan bölgedeki krizleri çözerek, huzuru sağlayabilir. İslam ülkelerinde yaşanacak istikrarla birlikte Batı’nın öne sürdüğü bütün ‘müdahale gerekçeleri’ de ortadan kalkar.

Meseleyi kendimiz çözelim

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Sedat Laçiner, Müslüman ülkelerin en büyük meselesinin kendi sorunlarını kendisinin çözememesi olduğunu belirterek “Şu anda birçok İslam ülkesi kendi arasında işbirliği bile yapamamakta. Bu sorunu çözemediğiniz takdirde bir başkasının gelip iç işlerinize karışmasına yol açmış olursunuz. Müslüman ülkeler meşru yönetime kavuşmadığı sürece bu tarz girişimlerin başarılı olacağını düşünmüyorum. Demokratik olmadan Müslüman ülkelerin bir arada iş yapabilmeleri zordur. Böyle bir birlik için Müslüman ülkeler hem halkın desteğini alacak rejimlere sahip olacaklar hem de komşularıyla işbirliği yapacaklar. Bunu yaparken de batılı ülkelerin desteğini arama ihtiyacını duymayacaklar” şeklinde konuştu.

Müslüman ‘AB’si hayal değil

İslam ülkelerindeki karışıklıklara batılı güçlerin müdahale etmesinin batının ‘iyi bir medeniyet olduğu’ ya da yaptıklarının doğru olduğu anlamına gelmediğini belirten Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (OSAM) Ortadoğu uzmanı Doç. Dr. Gökhan Bacık, bunun tamamen ‘güç’ ile alakalı olduğunu söyledi. Bacık, batılı ölçüde bir müdahale gücünün kurulmasının imkânsız olmadığını dile getirerek şöyle konuştu: “İslam ülkeleri içerisinde Türkiye, Endonezya, Malezya, İran ve Lübnan gibi ülkeler yeni bir platform kurabilir. Denebilir ki, ‘Arkadaş bu birliğe girmek zorunlu değil ama girmek isteyen şu şartları yerine getirmelidir’. Böylelikle İslam dünyasında bir etki oluşturulabilir” şeklinde konuştu.
(makale harun yahya)

Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 84. sayı (Haziran 2011) 18. sayfada yayınlanmıştır.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst