Kimseye dokunmamıştı henüz elleri..Kirlenmemişti gözleri...

bal_böceği

€q0iSt
Prenses
Kayıtlı Üye
Kimseye dokunmamıştı henüz elleri..Kirlenmemişti gözleri ve şimdi olduğu gibi güvensiz bakmıyordu hayata. Küçük bir kız çocuğu sayılmazdı ama yine de başına neler gelebileceği hakkında da hiçbir fikri yoktu. Birkaç başarısız üniversite sınavından sonra kaybettiği senelerini çalışarak yeniden kazanmak istiyordu. Yirmibir yaşında çalışmaya başlamıştı.
Hayat bir nehirse eğer bundan sonra daha hızlı akacaktı.



Tesadüfler sonucu belki de hayatın da yapabileceği en son işi ilk işi olarak seçmişti… İkna kabiliyeti olması gerekiyordu ki bu ve buna benzer özelliklerin hiçbirini taşımıyordu… Çünkü geçen son senesini okuduğu kitaplar ve derslerle geçirmişti. İş tecrübesi olmayan bir insandan verimli bir çalışma bekleniliyordu. Oysa o kendini büyük denize açılmış küçük bir sandalda acemi balıkçı gibi görüyordu. Ama tüm olumsuzlukların üstüne gitmiş kısa sürede elinden gelenin en iyisini yaparak işinde başarılı olmuştu…


Değişen hayatındaki en büyük değişimlerden birisi de artık bir sevgilinin oluşuydu.. Bu bir devrim niteliğini taşıyordu O’nun için. İlk kez yaşadığı hislerin bir daha hiç yaşamak istemeyeceği hisler olacağı aklından bile geçmiyordu. İlk üç ay mükemmel giden birliktelikte problemler çıkmaya başlamıştı ve kız ürküyordu bu durumdan. Ama seviyordu yani sevmek bu olmalıydı. İlk kez yaşıyordu böylesine bir heyecanı. Onu düşününce nefesi kesiliyordu. Sonrasında da nefesinin çok başka boyutlarda kesileceğini nerden bilebilirdi ki?


Heba ettiği değerleri düşünüp kahroluyordu. Önce kılık kıyafet ve arkasından insanlardan soyutlanmakla başlayan bir döneme girmişti. Zaten üç beş tane olan arkadaşlarıyla bütün bağı kesilmişti. Aşka sonradan ismini koyabildiği erkek egemen toplumun ataerkil yaptırımları damgasını vurmuştu.


Yaptırımlar sürüp gidiyordu ama kız hala seviyordu ve bu esaret onu güçsüz bıraksa da kaybetme korkusu yaşadığı için direniyordu. Geçeceğine inanıyordu ve bu inançla ayakta duruyordu. Zaman aktıkça sevgilisinin talepleri değişiyordu. Çalışmakta olduğu işi onu yoruyordu.Üstelik hayal kırıklığı yaşadığı bir ilişki yaşıyordu ve gücünün tükendiğini hissediyordu.


Yedinci aylarıydı sevgilisi artık açık açık isteklerini söyleyebiliyordu. O ise her defasında ürkekçe isteklerinin yerine getiremeyeceğini anlatıyordu. Sonunda sevgilisi iki seçenek koymuştu ortaya ya arkadaşlıkları bitecek ya da onun istediği gibi devam edecekti…


“Allah’ım bu nasıl bir sevgi? İnsan sevdiğine kıyar mı? ”


Hep bunu düşünüyordu ve ilişkiyi sorguluyordu kendince ama ayrılma fikrini aklının ucuna bile getiremiyordu. Sevdiği insana güveniyordu ve kendisine zarar verebileceğine olanak vermiyordu. Sadece o noktaya kadar yapıp yapamayacağını test ediyor olmalıydı. Son zamanlarda odak noktaları bu konu olmuştu ve bu tartışmalarla birkaç ay daha geçmişti… Artık bir karar vermesi ve bunu sevgilisinin yüzüne bakarak söylemesi gerekiyordu.


Konuyu sonuçlandırmak için bir yerde buluşacaklardı. Ve buluşmuşlardı. İlişkiye devam etmenin tek yolu buydu. Ama yinede son sözünü söylemişti


‘Yapamam! ’…


Ağlamaktan gözleri şişmiş ve önünü göremiyordu. Son bir deneme yapalım ama bu olmasın diye yalvarıyordu. Sevgilisi kabul etmiyordu ve artık kalan tek seçenek olan ayrılık için kapı son kez açılmıştı…
Kapı en fazla on adımlıktı ama kapıya giderken yüzlerce binlerce şey düşünmüştü.


Kısa sürede ne yapmalıyım diye aklından geçenleri sıraya koydu. Sessizce düşünüyor ve medcezirlerde gidip geliyordu.


-Bu insan benim hayatım da ilk ve son olacak onu canımdan geçecek kadar çok seviyorsam bunu yapabilirim…


-Yapamam. Annem babam… Onların yüzüne nasıl bakarım?


-Onu çok seviyorum… Allah’ım yardım et!


-Hayır zaten yapmaz bana böyle bir şey tek şansın var ve belki iki dakika sonra onu tamamen kaybedeceksin dön…


-Çık git bu kapıdan…


-Dön ve ne istiyorsa yap her şey güzel olabilir…


-Hayır annem babam yapamam…


-Yapabilirsin dön bırakma! ...........”


Döndü ve çıkamadı kapıdan. Şimdi ayağa kalkmıştı sevgilisi ve yüzünde tuhaf bir gülümseme vardı O hala..


-Tamam canım ben sadece bunu yapabilecek misin görmek istedim.’ deyip vazgeçmesi için dua ediyordu ama sevgilisi kendisine yönelmişti… Kız yutkunamıyordu daha çok ağlıyordu sevgilisi kıyafetlerini çıkarmasını istemişti. Kendisi de soyunuyordu ve hiç tereddüt yoktu yüzünde. Kız bedeninin hiç bu kadar acı çekebileceğini düşünmeden gelmişti bulundukları yere ve orada o anda ruhunu teslim etmeye bile hazırdı… Ve artık çok geç demek için bile çok geçti… Bu dayanılmaz bir şeydi ve ince bir sızıntı hissetti. Cılız bir akıntı.. Elleriyle kendini kontrol ettiğinde hayatının artık ellerinin arasından kaydığını ve hiçbir şeyin eskisi gibi ya da güzel olmayacağını anlamıştı…
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst