nones
Bayan Üye
slm ben 23 yaşındayım ve bugüne kadar pozitif bilimle hareket eden bi insandım. halada öyleyim ama bazı noktalarda bilimin tıkandığına inanıyorum.metafizik konulara ve telapatik iletişime ilgim var tabi uç boyutlarda deil... çocukluğumda yaşadığım bi takım garip olayların etkisiyle metafizik konuları merak eder oldum. kutsal kitabımızda geçen 72.000 aleme inanıyor ve evrende yalnız olmadığımızı düşünüyorum. sizle başımdan geçenleri paylaşmak istedim:
1.OLAY:13 yaşındayken annemin köyüne yaz tatiline gitmiştik.köy evi merkezin dışındadır. etraftataki en yakın ev 300 metre ilerde bulunuyor.merkez çok daha uzak.herneyse oldukça kalabalıktık evde. benle beraber 3 kuzenle iddiaya girmiştik akşam toplu yemek yendikten sonra en son yemekten kalkan kuzen, fırında kavrulmuş kabuklu fıstık pişirecekti... tv de başlayacak olan hababam sınıfını izleyecektik çünkü.neyse kız olan kuzenimle yemeği çabucak bitirip o çok sevdiğimiz "hababam sınıfını" izlemek için salona doğru yöneldik. diğer kuzen fıstıkları pişirsin diye...salon ve mutfak arasında ki mesafe uzundu biraz. köy evi çiftlik evi gibi büyüktü çünkü.neyse 2 merdiven vardı ordan indik. sola yöneldik salon kapısına girince tam karşımızda bi pencere vardı. büyük bi salondu. ben tam lambayı yakmaya yönelirken kuzenim bağırmaya başladı ne oldu dedim "bak" bile diyemeyecek kadar dili tutulmuştu. gözleri faltaşı gibi açılmış karşıya bakıyodu, pencereye yani... gözlerimize inanamadık... inanılmaz ürkütücü bi ışık süzmesinde beliren bi yüz bize doğruu bakıyordu...( yüzü tarif etmeyeceğim korkarsınız) olduğumuz yere mıhlandık sanki, mutfağa doğru nasıl koştuk hatırlamıyorum o anda sesimizi duyan herkes dışarı çıktı. dayımlar su verdi. olayı anlatamadık dilimiz tutulmuştu biraz kendimize geldikten sonra panikle anlattık.herkes ellerinde tüfeklerle sağı solu kolaçan etmeye başladı.bizden çok etkilendiler çünkü.ilk olay bu
2.OLAY: köyün çam ağaçlarıyla dolu bahçesinde kuzenlerle top oynarken çalıların arasında bebek sesi duyduk ben hayvan sesi olabileceğini söyleyip kendimi kandırıyordum ama 3 kuzen bunu beraber duyunca yine korktuk...
3. OLAY: kız olan kuzenim bizde kalıyordu bigün. o zamanlar daha 2.5 yaşında olan kardeşime içerden bişey getirmek için koridora çıktığında çığlığını duyduk. aynı ışık süzmesinde insan görünümünde bi çubuğun havada uçtuğundan ve annemin geceliğini giydiğinden bahsetti ve çok korkmuştu...annemin geceliği kuzenin bunu gördüğü yerde bulduk
4:OLAY: 1 sene önce yine köyde akşam terasta otururken aaşağıda yeşil bi ışık süzmesi gördük büyüyor büyüyor sonra kendi kendine küçülüyordu. bu olaya tanık olan kuzenlerim, annem, yengem ve dayılarımdı. yine akrabalar ellerinde tüfeklerle aşağı indiler ışığın bulunduğu yere ateş ettiler.yengemler ruh falan geldi diye telaşlandılar. ki bunlara asla ,inanmam. ben bu olayın yerdeki sıkışan gazların açığa çıkmasına bağlıyorum .
bunlar gibi daha çok olaylar oldu ama önemlileri bunlar. daha doğrusu benim dışımda tanıklık edenler diyeyim....
buraya kadar ilk olayın sırrını metafizik dünyadan fiziksel evrene geçen üç harflilerle açıklamaya çalıştım. ... diğerlerinide o ilk olaya bağlı korkunun tetiklediğini düşündüm. ama yaşadığım gariplikler bitmedi
şuan 23 yaşındayım ve hep karabasan görüyorum, inanılmaz korkunç yaratıklar, yılanlar, kanlı sular, zincirler ve eski mısıra ait bi takım semboller... yaratıklar bana zarar vermeye çalışıyor rüyamda. bastıkları yer çoraklaşıyor, kuruyor, hayatsız bi yaşama sürüklüyorlar bulundukları yeri... ama ilginçtir ben hiç korkmuyorum rüyamda..çünkü bu rüyalarda inanılmaz güçlü ve inançlı hissediyorum kendimi...buna bağlı güzel ruhani rüyalarda gördüm ama anlatamam... bütün kabuslarım KÖYDE geçiyor. başka yeri görmüyorum.100 rüya görüyosam 90ı köydür ve asla ordaki rüyaları iyi görmem.daha geçenlerde kan dolu bi havuza girdim rüyamda artık gülüyorum çünkü korkmuyorumbağışıklık kazandım...
lakin bi rüyamda yaşadığım ilginç bi olay korkmama neden oldu... detaya inmeden anlatıcam:
OLAY 5köyü görmediğim bi rüyaydı) evimizde odamdayım gerçekte olduğu gibi rüyamdada uyuyorum... siyah çarşaflı bi şeytan (kadın) gördüm. yüzünde damarlar vardı... çok belirgin damarlar. yattığım yerde siyah ciltli bi kitabı açarak okumaya başladı. o okudukça etraf sukunete bürünüor tek bi yaşam belirtisi dahi görülmüyordu...okudukça kendimi kötü hissetmeye felç olmaya başladım rüyamda rüyada olduğumu ve derhal uyanmam gerektiğini hatırladım. sukunet bozulursa rüyamın bozulacağını söyledi içimdeki ses.telefonumu nereye koyduğumu hatırlamaya çalıştım amacım tlfonu yere düşürmek sessizliği bozmaktı rüyamda. yastığın keanarında olduğunu hatırladım tam telefonu yere düşürecekken tuhaf kelimeler okuyan şeytan özellikle 4 harfli bi kelimeyi sürekli yineliyordu o kelimeyi duydukça beynim uyuştu sesim soluğum kesilmeye başladı.nefes alamadım.dua okumama izin vermedi.omzumla tlfonu ittirmeye çalışıyordum bi yandanda .o anda bu şeytan ani bi hareketle kolumdan tuttu ve içime dalga dalga yayılan bişey hissettim ve aynı anda tlfon yere düştü. aniden uyandım. evdekileri ayağa kaldırdım. o gece hiç uyamadım.tlfon yerdeydi uyandığımda sandalye yanımdaydı. uyurken koymuş olabilirz bu detay önemli deil. esas ilginç ve ürkütücü olan şeytanın bana sürekli yinelediği o kelimeyi araştırmak oldu. burada adını yazmayacağım : "avustralya'nın maraşin yerlilerinde" kullanılan çok kötü bi büyüymüş...bu bilgiye kütüphanelerden ulaştım... işte olaylar bunlar... esrarangiz ve açıklama getirilemeyen bi evrende yaşıyoruz. bu arada psikiyatriste de gittim ama gayet sağlıklı olduğumu söylediler.
1.OLAY:13 yaşındayken annemin köyüne yaz tatiline gitmiştik.köy evi merkezin dışındadır. etraftataki en yakın ev 300 metre ilerde bulunuyor.merkez çok daha uzak.herneyse oldukça kalabalıktık evde. benle beraber 3 kuzenle iddiaya girmiştik akşam toplu yemek yendikten sonra en son yemekten kalkan kuzen, fırında kavrulmuş kabuklu fıstık pişirecekti... tv de başlayacak olan hababam sınıfını izleyecektik çünkü.neyse kız olan kuzenimle yemeği çabucak bitirip o çok sevdiğimiz "hababam sınıfını" izlemek için salona doğru yöneldik. diğer kuzen fıstıkları pişirsin diye...salon ve mutfak arasında ki mesafe uzundu biraz. köy evi çiftlik evi gibi büyüktü çünkü.neyse 2 merdiven vardı ordan indik. sola yöneldik salon kapısına girince tam karşımızda bi pencere vardı. büyük bi salondu. ben tam lambayı yakmaya yönelirken kuzenim bağırmaya başladı ne oldu dedim "bak" bile diyemeyecek kadar dili tutulmuştu. gözleri faltaşı gibi açılmış karşıya bakıyodu, pencereye yani... gözlerimize inanamadık... inanılmaz ürkütücü bi ışık süzmesinde beliren bi yüz bize doğruu bakıyordu...( yüzü tarif etmeyeceğim korkarsınız) olduğumuz yere mıhlandık sanki, mutfağa doğru nasıl koştuk hatırlamıyorum o anda sesimizi duyan herkes dışarı çıktı. dayımlar su verdi. olayı anlatamadık dilimiz tutulmuştu biraz kendimize geldikten sonra panikle anlattık.herkes ellerinde tüfeklerle sağı solu kolaçan etmeye başladı.bizden çok etkilendiler çünkü.ilk olay bu
2.OLAY: köyün çam ağaçlarıyla dolu bahçesinde kuzenlerle top oynarken çalıların arasında bebek sesi duyduk ben hayvan sesi olabileceğini söyleyip kendimi kandırıyordum ama 3 kuzen bunu beraber duyunca yine korktuk...
3. OLAY: kız olan kuzenim bizde kalıyordu bigün. o zamanlar daha 2.5 yaşında olan kardeşime içerden bişey getirmek için koridora çıktığında çığlığını duyduk. aynı ışık süzmesinde insan görünümünde bi çubuğun havada uçtuğundan ve annemin geceliğini giydiğinden bahsetti ve çok korkmuştu...annemin geceliği kuzenin bunu gördüğü yerde bulduk
4:OLAY: 1 sene önce yine köyde akşam terasta otururken aaşağıda yeşil bi ışık süzmesi gördük büyüyor büyüyor sonra kendi kendine küçülüyordu. bu olaya tanık olan kuzenlerim, annem, yengem ve dayılarımdı. yine akrabalar ellerinde tüfeklerle aşağı indiler ışığın bulunduğu yere ateş ettiler.yengemler ruh falan geldi diye telaşlandılar. ki bunlara asla ,inanmam. ben bu olayın yerdeki sıkışan gazların açığa çıkmasına bağlıyorum .
bunlar gibi daha çok olaylar oldu ama önemlileri bunlar. daha doğrusu benim dışımda tanıklık edenler diyeyim....
buraya kadar ilk olayın sırrını metafizik dünyadan fiziksel evrene geçen üç harflilerle açıklamaya çalıştım. ... diğerlerinide o ilk olaya bağlı korkunun tetiklediğini düşündüm. ama yaşadığım gariplikler bitmedi
şuan 23 yaşındayım ve hep karabasan görüyorum, inanılmaz korkunç yaratıklar, yılanlar, kanlı sular, zincirler ve eski mısıra ait bi takım semboller... yaratıklar bana zarar vermeye çalışıyor rüyamda. bastıkları yer çoraklaşıyor, kuruyor, hayatsız bi yaşama sürüklüyorlar bulundukları yeri... ama ilginçtir ben hiç korkmuyorum rüyamda..çünkü bu rüyalarda inanılmaz güçlü ve inançlı hissediyorum kendimi...buna bağlı güzel ruhani rüyalarda gördüm ama anlatamam... bütün kabuslarım KÖYDE geçiyor. başka yeri görmüyorum.100 rüya görüyosam 90ı köydür ve asla ordaki rüyaları iyi görmem.daha geçenlerde kan dolu bi havuza girdim rüyamda artık gülüyorum çünkü korkmuyorumbağışıklık kazandım...
lakin bi rüyamda yaşadığım ilginç bi olay korkmama neden oldu... detaya inmeden anlatıcam:
OLAY 5köyü görmediğim bi rüyaydı) evimizde odamdayım gerçekte olduğu gibi rüyamdada uyuyorum... siyah çarşaflı bi şeytan (kadın) gördüm. yüzünde damarlar vardı... çok belirgin damarlar. yattığım yerde siyah ciltli bi kitabı açarak okumaya başladı. o okudukça etraf sukunete bürünüor tek bi yaşam belirtisi dahi görülmüyordu...okudukça kendimi kötü hissetmeye felç olmaya başladım rüyamda rüyada olduğumu ve derhal uyanmam gerektiğini hatırladım. sukunet bozulursa rüyamın bozulacağını söyledi içimdeki ses.telefonumu nereye koyduğumu hatırlamaya çalıştım amacım tlfonu yere düşürmek sessizliği bozmaktı rüyamda. yastığın keanarında olduğunu hatırladım tam telefonu yere düşürecekken tuhaf kelimeler okuyan şeytan özellikle 4 harfli bi kelimeyi sürekli yineliyordu o kelimeyi duydukça beynim uyuştu sesim soluğum kesilmeye başladı.nefes alamadım.dua okumama izin vermedi.omzumla tlfonu ittirmeye çalışıyordum bi yandanda .o anda bu şeytan ani bi hareketle kolumdan tuttu ve içime dalga dalga yayılan bişey hissettim ve aynı anda tlfon yere düştü. aniden uyandım. evdekileri ayağa kaldırdım. o gece hiç uyamadım.tlfon yerdeydi uyandığımda sandalye yanımdaydı. uyurken koymuş olabilirz bu detay önemli deil. esas ilginç ve ürkütücü olan şeytanın bana sürekli yinelediği o kelimeyi araştırmak oldu. burada adını yazmayacağım : "avustralya'nın maraşin yerlilerinde" kullanılan çok kötü bi büyüymüş...bu bilgiye kütüphanelerden ulaştım... işte olaylar bunlar... esrarangiz ve açıklama getirilemeyen bi evrende yaşıyoruz. bu arada psikiyatriste de gittim ama gayet sağlıklı olduğumu söylediler.