Şimdi aklıma her geldiğinde gülüyorum ama o acı çok felaketti .. Lise 1. sınıftaydım taaa 4 yıl önce yani.. Derslerimiz boş oldugu zaman genelde 3-4 arkadas futbol sahasının hemen arkasındaki çimenlere oturur gırgır şamata muhabbet eğlenirdik.. Bir gün yine dersimiz boşken gittik o yere.. Yakın bir arkadaşım eline kocaman bir taş ne taşı kaya kaya almış koşarak bize dogru geliyordu atmayacağını biliyoruz ama bir anda çocukluk duygularımız ön plana cıktı hepimiz bir yere koşturmaya başladık ama ben fazla koşamadım.. Bir anda bir karaltı kendime geldiğimde bütün arkadaşlarım başımdaydı.. Noldu lan bana dediğimi hatırlıyorum.. Evet O lanet kale direğine çarpmıştım hemde ne biçim . Direk dişimi 3 parçaya bölmüş 2 parçasını benden almış bir parçası ise üstünde sallanıyordu dudağım ise davul mübarek.. Çeşmeye gidip elimi yüzümü yıkadım derse girdim ama o nasıl bir acıdır anlatamam.. Bugüne kadar hiç unutamadıgım ve hiç unutamayacağım bir anıydı.. Sonrası dahada kötü aileme kimseden dayak yemediğimi kale direğine çarptımı inandırana kadar akla karayı seçtim.. Sonrası mı 3 ay boyunca haftada 2 gün diş hastahanesindeydim.. Doktorumun nasıl oldugu sorusuna olayı anlatmam ve gelen "Allah Allah kim koymuş o kale direğini oraya" cevabıda unutulmazlar arasındadır.. Allah kimeye göstermesin çok fena oluyor