AySe^^
Bayan Üye
Kilidi zorlanmış ayrılığın
...Teşebbüs var gitmeye..
Beklide bir terk edişe duyulan hevesten daha sağır soğuk endişe..
Miladı dolmuş bakışlarla
Kimi azarlasa kadın
o zorla çalınan kapı ardında ki ‘’kim o? ’’ lamaya seslenerek
Tanıdık bir ses geriyor aklını
gelen ‘’kim’’in beklediği olmayışlarını bilerek..
Aslı yok aslında
yalan..
Ayak sesi geliyor
Kapı yerine anahtarı açıyor önce kadın..
Kapı dediğimiz tahta parçası anladın?
Vurulunca ses veriyor sadece öyle
Açmak ya da örtmek için
Bazı kaçmak için sade..
Hayat kapıların arkasında yaşanan
Önündekilerden yemiyor hiçbir kapı çalan bir hayatı çalmadıkça başka biri tarafından..
Bir girişin gümrüğü iltica edene göre değişir
mülteci olmaya zil kadar müsait..
Kapı sonuçta
Açıldıkça hoş gelişlere
Giderken hoş kalma temennileriyle..
Ama derler ki;
‘’Geldim kapı duvar’’
Çok çalanlar bilir eşikte kalınca o kapı açılmadıkça..
O kapıyı açmayandır o kapıyı duvar eden duman eşliğinde sıvayan duvarına tuğla koyan..
Zil yerine yüreğini bırakmış olduğundan
yaş anlarda adam kapıyı çalmamıştı ki hiç..
Çünkü adam yaşananlara gelmeden açılan kapının ardına saklanan bir kadın vardı hep
Ha ama şimdi duysam inanmam
Sağır olsam uyduramam..
Gerçeği yok gerçekten
yalan..
Kilidi kırılmış aşkın
Kıranda kilit kadar şaşkın ve bir o kadarda yok kadar kaçmış içine bir anahtarın..
Emanet duruşlara bile yer bırakılmamış bile bile
zoraki saat geçirmelerdeki geçiştirilmelerle..
En anlaşılır yanı şudur ki;
Susarak sevişmelerde daha belli
daha belirgin sessizliklerin çıt çıkarmayan nefes alıp vermelerinde..
Giden
Anahtarı kıran mı?
Ana hatları yalnızlığa bırakan mı?
Anlaşılmaz doğrularla
yalan…
Dudağım dediğin bazı ıslak bazı çatlak yasak iki etin..
Gözüm dediğin iki dipsiz kuyun
Tenin huyu suyu belirsiz mutedil bir iklim bazı sıcak
bazı soğuk..
Benzetme yapılırsa Ankara ayazı
Sıcağına tek örnekte İzmir yakıcılığı..
Ama hep rüzgârlı havalarda duvara tebeşirlerle çizilmiş
Teneşire denk gelecekmiş gibi kaçar gibi gidilmiş yaşananlar..
Kilidi zorlanmış yada kilidi kırılmış değişen bir şey yok
Kapı zaten hep açık bırakılmış..
Hiç bir zaman sır değil içimdeki taşıdığım
Yoksun..

...Teşebbüs var gitmeye..
Beklide bir terk edişe duyulan hevesten daha sağır soğuk endişe..
Miladı dolmuş bakışlarla

Kimi azarlasa kadın


Tanıdık bir ses geriyor aklını

Aslı yok aslında

Ayak sesi geliyor

Kapı yerine anahtarı açıyor önce kadın..
Kapı dediğimiz tahta parçası anladın?
Vurulunca ses veriyor sadece öyle

Açmak ya da örtmek için

Hayat kapıların arkasında yaşanan

Önündekilerden yemiyor hiçbir kapı çalan bir hayatı çalmadıkça başka biri tarafından..
Bir girişin gümrüğü iltica edene göre değişir

Kapı sonuçta

Açıldıkça hoş gelişlere

Giderken hoş kalma temennileriyle..
Ama derler ki;
‘’Geldim kapı duvar’’
Çok çalanlar bilir eşikte kalınca o kapı açılmadıkça..
O kapıyı açmayandır o kapıyı duvar eden duman eşliğinde sıvayan duvarına tuğla koyan..
Zil yerine yüreğini bırakmış olduğundan

Çünkü adam yaşananlara gelmeden açılan kapının ardına saklanan bir kadın vardı hep

Ha ama şimdi duysam inanmam

Sağır olsam uyduramam..
Gerçeği yok gerçekten

Kilidi kırılmış aşkın

Kıranda kilit kadar şaşkın ve bir o kadarda yok kadar kaçmış içine bir anahtarın..
Emanet duruşlara bile yer bırakılmamış bile bile

En anlaşılır yanı şudur ki;
Susarak sevişmelerde daha belli

Giden

Anahtarı kıran mı?
Ana hatları yalnızlığa bırakan mı?
Anlaşılmaz doğrularla

Dudağım dediğin bazı ıslak bazı çatlak yasak iki etin..
Gözüm dediğin iki dipsiz kuyun

Tenin huyu suyu belirsiz mutedil bir iklim bazı sıcak

Benzetme yapılırsa Ankara ayazı

Sıcağına tek örnekte İzmir yakıcılığı..
Ama hep rüzgârlı havalarda duvara tebeşirlerle çizilmiş

Teneşire denk gelecekmiş gibi kaçar gibi gidilmiş yaşananlar..
Kilidi zorlanmış yada kilidi kırılmış değişen bir şey yok

Kapı zaten hep açık bırakılmış..
Hiç bir zaman sır değil içimdeki taşıdığım
