Kılıçdaroğlu: Siyasete büyük katkılar yaptık

LION KING

Yɑlɑn zekɑ işidir, dürüstlük ise cesɑret. Eğer zek
Kayıtlı Üye
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bugün geldiğimiz noktada önemli bir kurultay yaptık, düşünsel olarak siyasete büyük katkılar yaptığımıza inanıyorum'' dedi.


CNN Türk televizyonunda katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, ''CHP'nin kurultaylar partisi olduğu'' yönündeki eleştiriler yapıldığının belirtilmesi üzerine, kurultayların demokrasinin bir gereği olarak ihtiyaçtan ortaya çıktığını söyledi.

''Umarım bizim bu kurultayımız diğer siyasal partilere de örnek olur. Oralara da demokrasi gelir'' ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, birçok liste olmasına rağmen kurultayda hiçbir kavga olmadığını belirtti.

Kılıçdaroğlu, her kurultayın partiye bir şeyler kattığını bildirerek, ''Ama zaman zaman kısır tartışmaların olduğu kurultaylar olmamış mı, elbette olmuştur. 'Bütün kurultaylar aynı sonuçları vermiştir' dersek doğru olmaz. Ama bugün geldiğimiz noktada önemli bir kurultay yaptık, düşünsel olarak siyasete büyük katkılar yaptığımıza inanıyorum. Son kurultaya sunduğumuz rapor görkemli ve güzel bir rapordur'' dedi.

-''Yeni CHP dördüncü büyük adıma imza atmak istiyor''-

''Yeni CHP'' kavramı hakkındaki tartışmalarla ilgili bir soru üzerine ise Kılıçdaroğlu, ülkelerin, insanların, düşüncelerin değiştiğini ifade ederek, ''CHP neden değişmesin? O da değişecek'' ifadelerini kullandı.

Cumhuriyeti kuran, çok partili hayatı getiren ve sosyal demokrasiyi demokrasiye kazandıranın da CHP olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, ''Şimdi değişimi biz özgürlükler ve demokrasi üzerine kurguluyoruz. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu dördüncü büyük devrime hazırlık yaptığımızı söylüyoruz biz. Yeni CHP sosyal demokrasiyi getirdi, şimdi yeni CHP, dördüncü büyük adıma imza atmak istiyor, bu ülkeye demokrasiyi ve özgürlükleri getirmek istiyor'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, kurultayda SHP'de üst düzey görev yapan Murat Karayalçın, Ercan Karakaş ve Fikri Sağlar'ın Parti Meclisi'ne (PM) seçilmesi konusunda ve CHP'nin kendi ideolojik ekseninden kayıp, BDP'lileştiği yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine, CHP'nin kendi ideolojik ekseninden kayması diye bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Biz ideolojimizden de kendi eksenimizden de memnunuz. Biz antiemperyalist bir duruş sergiliyoruz'' dedi.

Kürt sorununun Türkiye'nin gündeminde olan temel sorunlarından biri olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, bu sorunun çözümü ile ilgili ilk rapor düzenleyen partinin de CHP olduğunu ifade etti.

Kılıçdaroğlu, ''Bizi kuran, CHP'yi CHP yapan kadrolar, bu ülkede ulusal Kurtuluş Savaşı'nı veren kadrolardır, biz onların mirasını zenginleştirmek istiyoruz, tüketmek değil, bunun altını özenle çizmek isterim. O açıdan, 'biz BDP'lileşecekmişiz, biz SHP'lileşecekmişiz'. Hayır efendim biz CHP'yiz'' ifadelerini kullandı.

Fikri Sağlar ve İlhan Cihaner'i kurultayda neden listeye almadığı ve buna rağmen PM'ye seçilmeleri nedeniyle bir güçlük yaşayıp yaşamayacağı yönündeki bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, ''Hiçbir güçlük olmaz. Demokrasiye inanıyorsanız bu arkadaşlar da seçime girmişlerdir, kazanmışlardır, saygı duymanız gerekir. Hiçbir sorun yok. Benim hazırladığım 98 kişilik listede olmamalarının nedeni il başkanları, ilçe başkanları, milletvekilleriyle görüştük, orada ortaya çıkan tabloyu, havuzu ben bir anlamda oluşturdum. O iki isim de olabilir, olmayabilirdi de'' diye konuştu.

Bu isimlerin PM ötesinde değerlendirilip değerlendirilmeyeceği yönündeki soruya ise Kılıçdaroğlu, PM seçimlerinin kesinleşmesi sonrası bu konuyu düşüneceklerini söyledi.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin ulusalcılıkla arasına mesafe koyduğu ve Atatürkçülük'ten uzaklaştığı yönündeki eleştirileri cevaplarken, ''Atatürkçülük kavramı dinamik bir kavramdır. Onu geleneksel statükocu bir yapı içine oturtursanız kimse kusura bakmasın ama ona ben Atatürkçü demem. Bugün kendisini yenileyen daha dinamik, değişimci CHP, Atatürkçülüğün hangi ilkesine karşı çıkmıştır veya hangi ilkesine aykırı bir duruş, tavır sergilemiştir?'' dedi.

-''Biz Kenan Evren'i Atatürkçü saymıyoruz''-

''CHP Atatürk'ün partisidir, CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturan birisi zaten Atatürkçü'dür, CHP'nin bütün kadroları da temel olarak Atatürkçü'dür, bunun aksini düşünmek mümkün değildir'' ifadelerinin altına imza atıp atmayacağının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

''Evet. Ama Atatürkçülüğü geleneksel Atatürkçülük diye tanımlamamak kaydıyla. Çünkü biz onları kusura bakmasın Atatürkçü saymıyoruz. Yani altını çizeyim, biz Kenan Evren'i Atatürkçü saymıyoruz. En çok Atatürk lafını kullanan Kenan Evren'dir. Atatürk'ün vasiyetini çiğneyen de Kenan Evren'dir. Onun vasiyetine aykırı olarak, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu'nu kapatan da Kenan Evren'dir. Onun getirdiği anayasayı da kimse kusura bakmasın Atatürkçü bir anayasa olarak görmüyorum.''

-''Laiklik olduğu için çatışma yok''-

CHP'ye katılan farklı görüşlere mensup bazı isimler ile partisinin cemaatlere bakışına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün yaşamı boyunca inançlara hep saygılı olduğunu ve kendi cebinden parasını ödeyerek cami onarttığını, saygın din adamları yetişsin diye imam hatip mekteplerini kurduğunu belirtti.

''Bu ülkede minarelerden 5 vakit ezan okunuyorsa ulusal Kurtuluş Savaşı veren o insanların ödedikleri ağır bedellerin unutulmaması gerekiyor'' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Biz, dini siyasete asla alet etmiyoruz, bunun günah olduğunu ve siyaseten de ahlaka sığmadığına inanıyoruz. Çünkü inanç siyasetin konusu değildir. İnanç, Allah ile kul arasındaki bir ilişkidir. Dinimize göre de Allah ile kul arasına kimse giremez. Kişiler bir araya gelebilirler, kendi inançlarını, ibadetlerini yerine getirebilirler. Bunların adı cemaat, topluluk ya da başka bir şey olabilir. Biz onlara karışmayız, saygı duyarız. O inançların tamamına saygı duyarız. Bizim ülkemizde Süryaniler, Hristiyanlar, Yezidiler var. Bunların arasında çatışma var mı? Yok. Neden yok? Bu ülkede laiklik olduğu için çatışma yok. Bu mutluluğu, huzuru bozanlar siyasetçilerdir. Oy kapmak için insanların en kutsal ve mahrem duygularını sömürü alanı haline getirirler. Caminin avlusunda siyasi propaganda yapılmaz, günahtır. Biz bunu biliyoruz. Bu terbiyeyi Atatürk'ten aldık, hiçbir zaman dini siyasete alet etmedik.''

Kılıçdaroğlu, ''Genel başkan olduğunuzdan bu yana, en yoğun laiklik ve Mustafa Kemal vurgusu yaptığınız dönem oldu, bunun bir nedeni var mı?'' sorusu üzerine ''Gelişmeler endişe yaratıyor, bunu görmemiz, bilmemiz lazım'' dedi.

''Gülen cemaatinin siyasette aktör olduğunu düşünüyor musunuz?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, ellerinde buna ilişkin bir veri olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Ama biz o süreçte yargıya müdahale edildiğini, bunun da doğru olmadığını söyledik. Hem 'yargıya müdahaleye edilmesin' deniliyor hem de 'benim adamım yargılanıyor, ben onun için kanun çıkarayım, yargılanmasın' deniliyor. Bu çifte standart doğru değil'' diye konuştu.

-''Diyanet'i gündelik tartışmalara çekmek doğru değil''-

''Diyanet İşleri Başkanlığı'nın giderek fetva makamına döndüğünü ve siyasetin üstünde baskı unsuru olduğunu düşünüyor musunuz? Farlı gruplara eşit olmadığı yönündeki eleştirilere katılıyor musunuz?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

''Eşit olmadığı açık zaten. Çok değişik inançlardan gruplar var. Herkes vergisinin karşılığını hizmet olarak almak ister.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın siyasetten bağımsız olarak toplumu aydınlatması gerekir. Diyanet İşleri Başkanlığı siyasete girer, siyasetin söylemlerini dillendirirse saygınlığını kaybeder. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı'nın saydam olmasını da isteriz. Diyanet İşleri Başkanlığı'nı, günlük sıcak tartışmaların içine çekmek doğru değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı'na eleştirilerimiz olabilir. Toplumdan, değişik çevrelerden gelen eleştirilere Diyanet İşleri Başkanlığı'nın biraz daha kulak kabartması lazım. Diyanet İşleri Başkanlığı'na zaman zaman vatandaşlarımız soru sorabilirler, görüş sorabilirler. Diyanet İşleri Başkanlığı onlara görüş bildirebilir. Bu yanıtı, fetva makamı gibi algılamamak gerekiyor. Siyasallaştığı anda o zaman fetva makamına dönüşmüş olur.''

Meclis'e cemevi açılması talebine ilişkin de Kılıçdaroğlu, devletlerin tanımlı inancı olamayacağını söyledi.

Kılıçdaroğlu, ''Kişiyle Allah arasındaki ilişkiyi başka biri tanımlayamaz. Biz, kişi Türkiye'de nerede, ne zaman, nasıl ibadet yapmak istiyorsa ona bütün imkanların sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Farklı inançlara mensup yurttaşların tamamına devletin saygı göstermesi lazım. İnancını nerede, nasıl yapmak istiyorsa yapsın. Türkiye'de herhangi bir yurttaşımız 'İbadetimi özgürce yapamıyorum, önümde engel var' diyorsa, gelsin beni bulsun, ben onun önüne geçeceğim. Onun ibadetini özgürce yapabileceği imkanları sağlayacağım.''

Diyanet İşleri Başkanlığı'na ihtiyaç olduğuna inandığını belirten Kılıçdaroğlu, ''Diyanet İşleri Başkanlığımız olmalı. Farklı bir yapılanma içinde olabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Alevi yurttaşlarla ilgili yapmak istediklerinin yapılması lazım. Yeniden yapılanma içinde bir Alevi arkadaşımız oraya gelebilir. Ona ayrı bölüm ayrılabilir, bunlara saygı göstermemiz lazım'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, siyasetin din üzerine kurgulanamayacağını, devletin inançlar ve etnik kimlik konusunda kör olması gerektiğini dile getirdi.

-Kurtulmuş'a eleştiri-

''Numan Kurtulmuş ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yakınlaşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz, sizin kendi solunuzdaki partilerle bir araya gelme tavrınız var mı?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, ''İki siyasi aktör bir araya gelmiş konuşurlar, sizin de ona saygı duymanız gerekiyor. Ben, Numan Bey ile ilgili bir görüşümü ifade etmek isterim. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne en sert eleştirileri getiren, bugüne kadar AKP'den gelen davetleri reddeden bir liderin, kendi arkadaşlarıyla bile konuşmadan gitmesini Sayın Kurtulmuş'a ahlaki olarak yakıştıramadığımı söyleyeyim. O kadar. Yoksa gidebilir, katılabilir. Ama bu söylemleri söyleyen ve bugüne kadar o tavrını sürdüren bir siyasal aktörün 180 derece dönüp farklı bir kulvara girmesini yakıştıramadığımı söyleyeyim'' karşılığını verdi.

''Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayı olması halinde aday olur musunuz?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı gibi bir niyetinin olmadığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, ''Cumhurbaşkanı Gül'e saygı duyduğunu ancak AK Parti'ye bağlılığı nedeniyle görevini iyi yaptığını söyleyemeyeceğini'' kaydetti.


chpde_anayasa_catlagi13394827010_h890215.jpg
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst