İmam-ı Buharî Hazretlerinin şu sözü ne kadar yerindedir: Kendini övmek rüzgârla karın doyurmaya benzer. Övünme budalası ancak ruh hapishanesinin diğer hücrelerinde kendisi gibi olan insanlarla karşılıklı övünerek tatmin olabilir ama karşısındakinin övünmesi rekabet duygusunu pekiştireceğinden bu mutluluğu da geçici olacaktır. Yani övünen insanbaşkalarının övünmesinden de rahatsız olur. Onun hedefi kendisinin dinlenilmesi kendisine inanılması ve kendisinden bahsedilmesidir.
Oysa övünmekten hoşlanan insan bilmez mi ki övündükçe ondan iyi bir kişi olarak bahsedilmeyecektir. Kendisini çok seven ve bunu belli eden kişiçevresi tarafından fazla sevilmez. Çünkü insanda kendini yüksek görmehırs ve şehvetsöz söylerken soğan gibi kokar (Hz. Mevlânâ) ve ziyadesiyle rahatsız eden bu kokudan insanlar kaçar. Aksine herkesin sizden iyi bir şekilde söz etmesini mi istiyorsunuz? Öyleyse kendinizi övmeyin uyarısı unutulmamalıdır.
Kendini beğenmiş mağrur insanın en büyük özelliği daima önde olma isteğidir. Ön saflar onun mekânıdır. Mağrur insanvitrinde olmayı seven insandır. Gerçekte vitrinde sergileniyor olmak içine düştüğü derekesini ortaya koymaktadır. Bu durumuna rağmen o kendisine bakılıyor olmayı hiç bakılmamaya yeğlemektedir.
Kendisini ayakta tutacak güçlü payandalara sahip olamayan ama her zaman herkesten yükseklerde olmak isteyen insan kendisini övünülecek şeyler yapmak zorunda hisseder. Başkalarının beğeneceği sözleri davranışları iyilikleri olmalıdır ki onların takdirleriyle gururu okşansın. Basiret sahibi olmayan birisi nereden bilebilir ki o kişinin gözüken gayretleri riyasının bir sonucudur...
Her kim duyulsun diye dünyada bir iş yapar da riyakârlık ederse kıyamet gününde Allah da onun kusurunu duyurur. (Edebül-Müfred 555-556)
Oysa övünmekten hoşlanan insan bilmez mi ki övündükçe ondan iyi bir kişi olarak bahsedilmeyecektir. Kendisini çok seven ve bunu belli eden kişiçevresi tarafından fazla sevilmez. Çünkü insanda kendini yüksek görmehırs ve şehvetsöz söylerken soğan gibi kokar (Hz. Mevlânâ) ve ziyadesiyle rahatsız eden bu kokudan insanlar kaçar. Aksine herkesin sizden iyi bir şekilde söz etmesini mi istiyorsunuz? Öyleyse kendinizi övmeyin uyarısı unutulmamalıdır.
Kendini beğenmiş mağrur insanın en büyük özelliği daima önde olma isteğidir. Ön saflar onun mekânıdır. Mağrur insanvitrinde olmayı seven insandır. Gerçekte vitrinde sergileniyor olmak içine düştüğü derekesini ortaya koymaktadır. Bu durumuna rağmen o kendisine bakılıyor olmayı hiç bakılmamaya yeğlemektedir.
Kendisini ayakta tutacak güçlü payandalara sahip olamayan ama her zaman herkesten yükseklerde olmak isteyen insan kendisini övünülecek şeyler yapmak zorunda hisseder. Başkalarının beğeneceği sözleri davranışları iyilikleri olmalıdır ki onların takdirleriyle gururu okşansın. Basiret sahibi olmayan birisi nereden bilebilir ki o kişinin gözüken gayretleri riyasının bir sonucudur...
Her kim duyulsun diye dünyada bir iş yapar da riyakârlık ederse kıyamet gününde Allah da onun kusurunu duyurur. (Edebül-Müfred 555-556)