Kendi Şiirlerim

nones

Bayan Üye
Hüzünlenmişim..

Hüzünlenmişim..
Rüzgarın bıraktığı anılara
Birer masallara andıran hikayesini
Sahillerde yapayalnız kalan sevdaların
Birer çocuk kalbine andıran kalplerinin
Hüzün gözyaşlarına boğulup
Yanağımdan usulca süzülürken
Ruhun feryadı kalpleri tutuşturduğunu…

Kaybolmuşum...
Romanın içerisindeki hüzün teline
Sayfaları çevirdikçe umutların kaybolduğu
Labirentin içerisindeki kurtuluş yolunun
Boğazlarda düğümlenen ölüm olduğuna…

Özlemişim…
Gülen oyuncak bebeğinin özlemini
Dudağında saklı olan mutluluk sırrını
Çocukların yüzüne yansıttıklarını…

Unutturulmuşum…
Geçmişimin dikenli isimlerini
Akıllarda bıraktırdıkları izlerin
İnsanların ömürlerinden çaldığı zamanları…​
 
---> Kendi Şiirlerim

Gidiyorsun..

Gidiyorsun yeniden
Günlüğümün bir sayfasında kalarak
Geçmişimin hazin sonucu olarak
Arkana bakmadan çekip gidiyorsun
Neyin bedelini ödeyeceğimi bilmeden
Ardına kadar kapalı kapıların arkasında
Hapsolduğum şu oda da
Üstüme doğru duvarlar yürürken
Hangi köşe bana sığınak olacak?
Saatlerin pili bitmeyecekken
Tükenen ömrümü kim ödeyecek?
Zamana yenik düşmüşken
Kim beni ayağa kaldıracak?
Yağmur yüzüme damlarken
Göz yaşlarımı hissetmeyince
Silinmeye yüz tutacak.
Hayatıma bırakılan yaralar
Zamanın dikişleriyle hayat bulunca
Gidişine veda edecek…​
 
---> Kendi Şiirlerim

Şehidim..
Savaşın tam ortasında
Bıraktığım anılarımın arkasında
Kaybedilen canlar ardından
Bir göz yaşı süzülüyor…

Bitkilerin kökleri kanlarla sulanınca
Azrail şehidimin canını alınca
Kanlı toprağa şehitler gömülünce
Anaların yüreğinden bir feryat kopuyor…

Şehidimin gözleri sonsuzluğa kapanınca
Yüzünde bir tebessüm süzülürken
İşgalin sancısından kurtarmaya çalışırken
Şehidim can veriyor…

Elveda mektupları yazılınca
Analar yüreğine taş bastırınca
Bir avuç toprak için can verilince
Şehidim bu vatanı ayakta tutuyor…​
 
---> Kendi Şiirlerim

Sokak Çocugu

Sokaklardayım
Çıkmaz bir sokağın başında
Avunuyorum şu ıssız yalnız gecede
Bir başıma ..Dünyada yapayalnız
Hiç kimsesizler yurdundayım
Kırılmış kanatlarım kanar durur
Sarılmaya muhtaçtır anne yüreğiyle
Süzülür göz yaşlarım
Masum bir elin yüzüme dokunuşuna hasrettir

Üşür şu aciz bedenim
Soğuk rüzgar üfüren zalim
Bilemez kirli ellerimin ısınmaya yüz tutmuş
Ateşin kızıllığından korkmuş
Bir sokak lambası acır halime
Birde başı boş olan köpekler
Derdimi dinler ama konuşmaz

Yakalanmışım sevgi hastalığına
Anne sevgisidir tedavim
Yokluğu zehir gibi kanımda dolaşırken
Küçük dudaklarımdan çıkan tek sözcük
“Sen nerdesin anne?”​
 
---> Kendi Şiirlerim

Nazlı çiçeğim

Bak bana o güzel yüreğinle
Gülümse sararmış yapraklarınla
Gözümü her açışımda göreyim parlayan yüzünü
Güzel kokunu burnuma çekiyim
Bütün damarlarım kokunu hissetsin
Sensin benim nazlı çiçeğim

Sen bana yalnızlığımı gideren bir dostsun
Derdimi fısıldadığımda gövdeni büken
Mutluluğumu anlattığımda etrafa güzel kokular saçan
Senin yanına geldiğimde anlıyorsun
Yüreğimdeki bütün kapılar senin için açılmış
Okuyorsun kalbimden geçenleri
Sararıyorsun nazlı çiçeğim

Ağlasam gecenin karanlığında
Sarılırsın bana sevginin güzelliğiyle
Dökme güzellim yaşlarını dersin
O zaman güneş yeniden doğduğunu zannederim
Siyaha boyanmış duvarlar kaçışırlar
Burada yerimiz yok derler.
Mutluluk göz yaşlarım
Senin için nazlı çiçeğim​
 
---> Kendi Şiirlerim

Utanmayan Aciz Kullar

Geçmişime el uzattılar
Yalanlarla ateşe attılar
Karanlık çağ dediler
Utanmayan aciz kullar

İstediklerini yaptılar
Özgürlüğüme laf ettiler
Namusuma leke sürdüler
Utanmayan aciz kullar

Yetişen gençliğimizi kıskandılar
Önlerine duvarlar ördüler
Kitabımıza gericilik dediler
Utanmayan aciz kullar

Anlatma bana kokmuş yalanları
Biliyorum şimdi gerçekleri
Çekin ellerinizi yakamdan
Utanmayan aciz kullar!​
 
---> Kendi Şiirlerim

Gençliğin Kalbi Nerede?

Gençlik çağına adımlarımı atarken
Bu zamanın ölü olduğunu sayıklarken
Başımın çaresini bakamazken
Dünyanın aldatmacalarına kanarken
Nerededir gençliğin kalbi?

Boşluğa düşmüş gençliğe söylenirken
Kara delik insanları çekip, yok ederken
Gençlik kötü emelli insanların eline düşmüşken
Hayatın anlamını öğrenmeye çalışırken
Nerededir gençliğin kalbi?

Ağlayan kalbi insanlık için ağlamazken
Gelecek nesillin insanlığı bozulurken
Bilinçsizliğin verdiği zarar toplumu bozarken
Ölümün yokluktan başka bir şey görmeyen gençlikken
Nerededir gençliğin kalbi?​
 
---> Kendi Şiirlerim

Bekle Bütün Gerçeklerim

Merdiveni adım adım çıkarken
Hedeflerime güneş ışığında yürürken
Gerçekleri günün aydınlığında görürken
Bekle bütün gerçeklerim

Yalanların gecenin karanlığında yok olurken
Dudakların sözlerini dinlerken
Gerçeklerin aynası gözleri gösterirken
Bekle bütün gerçeklerim

İnsanlık adına yemin ederken
Süzülen göz yaşları pişmanlığın bedelini öderken
Bütün gerçekler gün yüzüne usulca çıkarken
Bekle bütün gerçeklerim​
 
---> Kendi Şiirlerim

Ben Bu Yolda Öksüzüm..
Yeniden açılan göz kapaklarım,
Bomba sesleriyle bölünen tatlı rüyalarım.
Yaşayacak olan küçük yüreğimin ızdırabı.
Öksüz kalacak yeni çocuklar…

Dünya beni yalnız bıraktı,
Ufak bir kalbimle baş başa,
Dilim yok derdimi anlatmaya…

Sesim çıkmaz mermi yağmurunda!
İnsanlar beni görmez ,kör olmuş gözleriyle.
İnsanlar acımı bilmez , derdimi dinleyecek yürekleri olmadığından...

Ben annemin kuzusuydum ,
Ben babamın aslanıydım,
Şimdi ben bu yolda öksüzüm.
Nereye gidiyorsunuz demeden gittiler,
Sevdiklerimi benden aldılar...

Eskiden sesiz sinema oynardık kardeşlerimle,
Şimdiyse oyunun tek oyuncusu,
Hayatımın karelerini betimliyorum…

Kim bize bunu yaptı?
Kim bize bomba yağdırdı?
İnsan olan canavarlar mı?
Bizi hiç düşünmediler mi?
Biz günahsızlar ne suçumuz vardı?
Bizi neden ailemizden ayırdılar?

Korkuyorum..korkuyorum dünya!
Sar beni sıkıca,
Kanayan yarama merhem ol,
Ben bu yolda öksüzüm…​
 
---> Kendi Şiirlerim

Gençliğimiz yanıyor

Bir baksam şu dünyanın haline
Acırım yetişen gençliğin hararetine
Yakar, geçer bütün saf yürekleri
Utandırır, sayfalar dolusu hürriyetleri

Saatler artırır yanan kor alevin gücünü
Kaybedilir, gençliğin gerçek hürünü
Feryat eder,bırakmaz ki bencillik
Aynalar vurur,vururda çarpılır gençlik

Bir zehir ki kana kana içilen
Bir nesil ki yara bere içinde biçilen
Atılmaz oldu geleceğin tohumları
Gençlik bilir mi şimdi saf yorumları.

Ateş üzerine ateş yakılıyor
Genç üzerine genç yanıyor
Boşluk hünerli bir gençlik yaklaşımı
Veriyor bütün rezilliğiyle alaşımını​
 
---> Kendi Şiirlerim

Duy Sesimi

Yine senin kubbenin gölgesinin altındayım
Küçük kollarım semaya kaldırıyorum
Sana sesleniyorum rabbim
Duy sesimi de yardım et bizlere

Öksüz bedenim ölümden korkmuyor
Artık yalnızlığımı gideren birileri yok
Sadece sen varsın rabbim
Duy sesimi de bizleri koru.

Açlık nedir bilmiyorum
Yemeğin kokusunu özlemiyorum
Açlığımı gideren senin sevgin ya rab
Duy sesimi de kurtar bizleri

Ölüm çanları her dakika çalıyor
Bana da çalacak mı diye soruyorum kendime
Rabbim sana kavuşacağım günleri sayıyorum
Duy sesimi de cennetin bahçesini süsleyim​
 
---> Kendi Şiirlerim

Kayıp Şehir

Gömülmüşüm sakin bir odanın yokluğunu
Karanlık perdeyle örtünmüş olan pencerelere
Sıkıca saran bütün karanlık
Bir kayıp şehri arar içerisinde
Hüzün reçetesi olan bütün umutlar
Yağmur sularının berraklığı ile yıkanır.
Yıkık dökük duvarlar arasında kaybolanlar
Mazilerin aynasını kaybetmekten utanır.
Ekmek parçası için yankılanan duvarlar
Hayatın, çocuğa yaptığı fesatlığı anlatır.
Gülün hasretliğini çeken gönüller
Cennete giden yolun terazisini tartar.
Muhtaçların yüzüne kapatılan kapılar
Bize bir el uzatacak yok mu diye inler.
Hasta yatağında acılı ile kıvrananlar
Yaşam ve ölüm arasındaki çizgide yer alır.
Sonsuzluğa uzanan ruhun yolu
Kayıp şehrin içerisinden geçer.​
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst