meridyen2
Kayıtlı Üye
KASLARDAKİ MOTORLARI ÇALIŞTIRAN KONTAĞIN ÇEVRİLMESİ
Siz kolunuzu kasmak istediğiniz anda beyninizden bir elektrik sinyali yola çıkar. Bu karmaşık yolculuk sırasında sinyal öncelikle omuriliğe uğrar. Oradan da mesajın iletilmesi gereken organa doğru hızla yol alır. Elektrik akımı kas yüzeyi üzerinden geçer ve kası oluşturan milyonlarca motorun -kas lifinin- adeta kontağını çevirir. Uyarıyı alan lifler derhal tepki verir ve kasılırlar. Sonuç olarak kol kası bütün olarak kasılır ve kol dirsekten bükülür. Tüm bu işlemler biz ancak gözümüzü açıp kapayıncaya kadar biter. Bütün kontak anahtarlarının çevrilmesi saniyenin binde biri gibi çok kısa bir zamanda gerçekleşir. Yani kaslardan geçen elektrik akımı saniyenin binde biri (1 milisaniye) kadar bir hızla ilerleyerek kas liflerinin kontağını çevirir.
Kaslara ulaşan emirler sinir sisteminde üretilmiş ve yine sinir sisteminde taşınmıştır. Bu yüzden kas sistemi bir bakıma sinir sisteminin emri altında çalışır. Kasların uyum içinde çalışmaları vücuttaki koordinasyon sayesinde gerçekleşir.
VÜCUTTAKİ HABER ALMA AĞI
Koordinasyonun ilk şartı doğru bilgi teminidir. Ancak doğru bilgilerin elde edilmesiyle yeni değerlendirmeler yapılabilir. Kasların doğru çalışabilmesi için vücutta muhteşem bir haber alma ağı mevcuttur.
Koordine edilmiş bir hareketi yapabilmek için herşeyden önce o hareketle ilgili vücut organlarının konumlarının ve birbirleriyle ilişkilerinin bilinmesi gereklidir. Bu bilgi gözlerden, iç kulaktaki denge mekanizmasından, kaslardan, eklemlerden ve deriden gelir. Her saniye milyarlarca bilgi işlenir, değerlendirilir ve bunlara göre yeni kararlar verilir.
Biz hiç düşünmeden hareket ederken vücudumuzda hayret verici bir koordinasyon gerçekleşir. İç kulaktaki parçalar, kafamızı oynattıkça içindeki sıvının hareketiyle bize boşluktaki yerimizi bildirir. Eklemlerdeki alıcılar (reseptörler) eklemin açısındaki farklılıklara cevap verir. Bu sırada kas siniri, kastaki gerilme miktarını kaydeder ve golgi tendon organları da bu gerilme miktarına göre hareket ederek kaslara uzanan sinir uyarılarını engeller. Zincirleme devam eden bu işlemler sayesinde kaslardaki aşırı gerilme ortadan kaldırılmış olur.
Bilgiyi sağlayacak milyonlarca verici vücudun içine yerleştirilmiştir. Kasların ve eklemlerin içinde vücudun o anki konumuna ait bilgileri veren milyarlarca küçük mikroreseptör (mikro algılayıcı) vardır. Bu algılayıcılardan gelen mesajlar, merkezi sinir sistemine ulaşır ve burada yapılan değerlendirmeye göre kaslara yeni emirler verilir.
Bu koordinasyon için daha açık bir örnek inceleyelim. Yalnızca elinizi havaya kaldırmanız için omzunuzun bükülmesi, "biceps" ve "triceps" denilen ön ve arka kol kaslarınızın sırayla kasılıp gevşemesi, dirseğiniz ve bileğiniz arasında bulunan kasların bileğinizi döndürmeleri, eli ve parmakları kontrol eden kasların devreye girip elinize gerekli şekli vermeleri gerekir. Hareketin her aşamasında kasların içindeki milyonlarca alıcı, her an kasların konumlarını merkeze bildirir. Merkezden de kaslara bir an sonra ne yapmaları gerektiği bildirilir. Tabi insan başdöndürücü bir hızda gerçekleşen bu kimyasal ve fiziksel reaksiyonlardan habersizdir, yalnızca elini kaldırmak ister ve kaldırır.
Konuşmak için de özel bir çaba harcamayız. İstediğimiz sözcüklerin ağzımızdan dökülmesi için, ses tellerinin hangi açıklıkta, ne kadar titreşmesi gerektiğini, ağzımızdaki, dilimizdeki, boğazımızdaki yüzlerce kastan hangilerini, hangi sıra ile kaç defa, ne oranda kasıp gevşeteceğimizi, ciğerlerimize kaç santimetreküp hava alıp, bu havayı hangi hız ve aralıklarda boşaltmamız gerektiğini oturup hesaplamayız.
Sinir sistemi yalnızca kaslardan değil aynı zamanda iç organların durumlarından ve çalışmalarından da haberdardır. Bu bilgiler de işlenir ve gerekli önlemler alınır. Siz uykudayken bile hayati organlarınız sinir sisteminin bir bölümünden -alt beyin ve omurilikten- gelen emirler sayesinde çalışmaya devam eder. Kalbiniz atar, akciğerleriniz çalışır ve nefes alırsınız.
Vücudun çalışma sisteminde hiçbir bilgisayarın ulaşamayacağı bir bilgi-işlem hızı vardır. En basit bir işten en zor işlere kadar her ne yaparsanız yapın vücudunuzda akıl almaz hesaplamalar yapılır.
Açıkça görülmektedir ki, bu anlatılanların hepsi sonsuz kudret gerektiren bir yaratılış sonucunda gerçekleşir. Bu sonsuz kudret ise tüm evreni yaratmış olan üstün güç sahibi Allah'a aittir.
. Hayır, göklerde ve yerde her ne varsa O'nundur, tümü O'na gönülden boyun eğmişlerdir. (Bakara Suresi, 116)
(alıntı harun yahya insan mucizesi)
Siz kolunuzu kasmak istediğiniz anda beyninizden bir elektrik sinyali yola çıkar. Bu karmaşık yolculuk sırasında sinyal öncelikle omuriliğe uğrar. Oradan da mesajın iletilmesi gereken organa doğru hızla yol alır. Elektrik akımı kas yüzeyi üzerinden geçer ve kası oluşturan milyonlarca motorun -kas lifinin- adeta kontağını çevirir. Uyarıyı alan lifler derhal tepki verir ve kasılırlar. Sonuç olarak kol kası bütün olarak kasılır ve kol dirsekten bükülür. Tüm bu işlemler biz ancak gözümüzü açıp kapayıncaya kadar biter. Bütün kontak anahtarlarının çevrilmesi saniyenin binde biri gibi çok kısa bir zamanda gerçekleşir. Yani kaslardan geçen elektrik akımı saniyenin binde biri (1 milisaniye) kadar bir hızla ilerleyerek kas liflerinin kontağını çevirir.
Kaslara ulaşan emirler sinir sisteminde üretilmiş ve yine sinir sisteminde taşınmıştır. Bu yüzden kas sistemi bir bakıma sinir sisteminin emri altında çalışır. Kasların uyum içinde çalışmaları vücuttaki koordinasyon sayesinde gerçekleşir.
VÜCUTTAKİ HABER ALMA AĞI
Koordinasyonun ilk şartı doğru bilgi teminidir. Ancak doğru bilgilerin elde edilmesiyle yeni değerlendirmeler yapılabilir. Kasların doğru çalışabilmesi için vücutta muhteşem bir haber alma ağı mevcuttur.
Koordine edilmiş bir hareketi yapabilmek için herşeyden önce o hareketle ilgili vücut organlarının konumlarının ve birbirleriyle ilişkilerinin bilinmesi gereklidir. Bu bilgi gözlerden, iç kulaktaki denge mekanizmasından, kaslardan, eklemlerden ve deriden gelir. Her saniye milyarlarca bilgi işlenir, değerlendirilir ve bunlara göre yeni kararlar verilir.
Biz hiç düşünmeden hareket ederken vücudumuzda hayret verici bir koordinasyon gerçekleşir. İç kulaktaki parçalar, kafamızı oynattıkça içindeki sıvının hareketiyle bize boşluktaki yerimizi bildirir. Eklemlerdeki alıcılar (reseptörler) eklemin açısındaki farklılıklara cevap verir. Bu sırada kas siniri, kastaki gerilme miktarını kaydeder ve golgi tendon organları da bu gerilme miktarına göre hareket ederek kaslara uzanan sinir uyarılarını engeller. Zincirleme devam eden bu işlemler sayesinde kaslardaki aşırı gerilme ortadan kaldırılmış olur.
Bilgiyi sağlayacak milyonlarca verici vücudun içine yerleştirilmiştir. Kasların ve eklemlerin içinde vücudun o anki konumuna ait bilgileri veren milyarlarca küçük mikroreseptör (mikro algılayıcı) vardır. Bu algılayıcılardan gelen mesajlar, merkezi sinir sistemine ulaşır ve burada yapılan değerlendirmeye göre kaslara yeni emirler verilir.
Bu koordinasyon için daha açık bir örnek inceleyelim. Yalnızca elinizi havaya kaldırmanız için omzunuzun bükülmesi, "biceps" ve "triceps" denilen ön ve arka kol kaslarınızın sırayla kasılıp gevşemesi, dirseğiniz ve bileğiniz arasında bulunan kasların bileğinizi döndürmeleri, eli ve parmakları kontrol eden kasların devreye girip elinize gerekli şekli vermeleri gerekir. Hareketin her aşamasında kasların içindeki milyonlarca alıcı, her an kasların konumlarını merkeze bildirir. Merkezden de kaslara bir an sonra ne yapmaları gerektiği bildirilir. Tabi insan başdöndürücü bir hızda gerçekleşen bu kimyasal ve fiziksel reaksiyonlardan habersizdir, yalnızca elini kaldırmak ister ve kaldırır.
Konuşmak için de özel bir çaba harcamayız. İstediğimiz sözcüklerin ağzımızdan dökülmesi için, ses tellerinin hangi açıklıkta, ne kadar titreşmesi gerektiğini, ağzımızdaki, dilimizdeki, boğazımızdaki yüzlerce kastan hangilerini, hangi sıra ile kaç defa, ne oranda kasıp gevşeteceğimizi, ciğerlerimize kaç santimetreküp hava alıp, bu havayı hangi hız ve aralıklarda boşaltmamız gerektiğini oturup hesaplamayız.
Sinir sistemi yalnızca kaslardan değil aynı zamanda iç organların durumlarından ve çalışmalarından da haberdardır. Bu bilgiler de işlenir ve gerekli önlemler alınır. Siz uykudayken bile hayati organlarınız sinir sisteminin bir bölümünden -alt beyin ve omurilikten- gelen emirler sayesinde çalışmaya devam eder. Kalbiniz atar, akciğerleriniz çalışır ve nefes alırsınız.
Vücudun çalışma sisteminde hiçbir bilgisayarın ulaşamayacağı bir bilgi-işlem hızı vardır. En basit bir işten en zor işlere kadar her ne yaparsanız yapın vücudunuzda akıl almaz hesaplamalar yapılır.
Açıkça görülmektedir ki, bu anlatılanların hepsi sonsuz kudret gerektiren bir yaratılış sonucunda gerçekleşir. Bu sonsuz kudret ise tüm evreni yaratmış olan üstün güç sahibi Allah'a aittir.
. Hayır, göklerde ve yerde her ne varsa O'nundur, tümü O'na gönülden boyun eğmişlerdir. (Bakara Suresi, 116)
(alıntı harun yahya insan mucizesi)