KartaL çocuklarını yemez.

Beşiktaş yönetimi "tarihsel sorumluluklarından", "altyapısından vazgeçemez!"
18.7.2008


Kartal çocuklarını yemez
Beşiktaş yönetimi yabancılarından vazgeçebilir...
Beşiktaş yönetimi İnönü Stadı’ndan belli bir süreliğine vazgeçebilir...
Beşiktaş yönetimi maça federasyonu protesto için PAF takımıyla çıkacağını söyleyip, vazgeçebilir...
Beşiktaş yönetimi İbrahim’leri kadro dışı bırakıp, sonra vazgeçebilir...
Beşiktaş şampiyonluklardan vazgeçebilir!
Ancak Beşiktaş yönetimi “tarihsel sorumluluklarından”, “altyapısından vazgeçemez!”




Yalnız Beşiktaş’ın değil bütün altyapıların sevdalısı Yemen Ekşioğlu 12 Temmuz’da Fanatik’te, “Seven sevmeyen herkesin gözü aydın olsun. Minik takım 50 kişi. Mini Minikler 80 kişi. U14 30 kişi. U15 30 kişi. U16 30 kişi. DSG Ligi 25 kişi. Akademi Ligi-U14 ve U15 50 kişi ve ara gruplar... Toplam PAF takımı hariç 295 Beşiktaş öz kaynak düzeni, lisanslı sporcuları sokakta kalmıştır. İlgililere duyurulur! Şan Ökten’in kemikleri sızlayacak. Şu anda mezarında olduğu gibi, yapayalnız. İçeride hiçbir çocuğun sesi yok. Hasan Doğan’ın da kemikleri sızlayacak. Silah zoruyla rahmetli Hasan Doğan’ın yapmış olduğu Fulya Suni Çim Sahası da elden gitti” diye yazdığından beri önce bir açıklama bekledik. “Yok o kadar da değil, çocuklarımız sokaklarda kalmayacak” demediler. Makul, Beşiktaş’a yakışır bir altyapı projesinden bahsetmediler... Maalesef Beşiktaşlı akil spor adamlarından da, Beşiktaş için projeleri olduğunu söyleyen muhaliflerden de, profesyonel takımla ilgili her fırsatta konuşanlardan da! Çıt çıkmadı!
Yıllardır geleceği bilinen altyapı tesis problemini çözmeyen Beşiktaş yönetimi plansızlığının, programsızlığının faturasını Anadolu’nun ücra bir köşesinden gelip hem okuma, hem ileride Beşiktaş ve milli takımın oyuncusu olma hayali kuran, yaşı 14’ten 20’ye kadar giden çocuklara ödetemez. Ne Beşiktaş yönetimi ne başka bir kulüp yönetimi çocukların hayallerini çalamaz...
Beşiktaş yalnızca kendi sporcularına en uygun koşulları sağlamakla sorumlu değildir. Beşiktaş ve benzerleri “endüstri futbolunun” peşine düşenlerin de, pür amatör bu işi yapanların da örnek olmak zorunda olduğu ”büyük” kulüplerdir...
Beşiktaşlılık bilinci, aidiyet duygusu, sevgisi oralarda gelişmeyecek, nerelerde gelişecek!
Kulüp 1970’li yılların sonundan itibaren yerleşen “özkaynak düzeni” ile ayağa kalkmışken, son kampa yaklaşık 15 altyapı oyuncusu gitmişken, altyapı tesislerinde kalan insanlara çıkın denilemez! Pahalı transfer yerine mali kaynakların altyapıya aktarılması, Beşiktaş’a “daha da anlamlı”, “daha da değerli” şampiyonluklar kazandırmamış mıydı?