Bugün uzun bir maratonun ardından çocuklar karnelerine kavuşma heyecanı yaşıyor. Milyonlarca çocuk karne sevinci yaşıyor. Tabi karnesinde zayıfı olanlar için durum pekte aynı değil.
Karne, bir eğitim ve öğretim dönemi sonunda öğrenciye gösterilen bir kısım derslerden elde ettiği başarı durumunun göstergesi olarak kabul edilir. Ama bu demek değildir ki karnesine göre değerlendirilmeli her çocuk. Hayır karnesi iyi olan bir öğrencinin ömrü boyunca başarılı olacağı, yada karnesinde zayıfı olan bir öğrencinin bundan sonra başarısız bir hayat süreceği anlamına gelmez. Karne çocuğun kapasitesini tümüyle yansıtan bir değerlendirme aracı değildir. Karnenin okul başarı durumu göstergesi olduğu, önemli olanın ise hayat başarısı olduğu unutulmamalıdır.
Okul başarısı bir çok etkene bağlı olarak değişmektedir. Bunlar arasında çocuğun zihinsel kapasitesi, öğrenme becerisi, okul ve öğretmenlerin bilgi ve tutumları, anne babanın beklenti ve tutumları sayılabilir. Kötü karne sonucunda çocuk ve genç birçok olumsuz durumla karşılaşabilmektedir. Sevgi yetersizliği, yanlış tutumlar ve ilgisizlik. Böylece çocuğun, öz saygı geliştirmesi ve kendine güveni de tehlikeye girmektedir.
Sert ve baskıcı ailelerin çocuklarının, zayıf karne korkusunu diğer ailelerin çocuklarına göre daha fazla yaşadıkları buna bağlı olarakta ; evden kaçma, intihar, karne notlarını değiştirme, yalan gibi istenmeyen davranışlara daha fazla yöneldikleri kaydedilmektedir.