LaZZkopateLLa
Bayan Üye
Genel kabule göre Karapapaklar, siyah kuzu derisinden papak/kalpak giydikleri için bu ad ile anılmışlardır(Halhalî 1382: 2; Yegane 1369: 72).,Karakalpak‛, Karapapak‛ veya Karabörklü‛ isimleri aynı anlama gelmektedir (Bala 1977: 330). Karapapakların bir kısmına ,Terekeme‛ de denilmektedir. Terekeme kelimesi yapı olarak ,Türkmen‛ sözünün Arapça çoğul şekli olan Terâkime‛nin halk ağzıyla söyleniş biçimidir. Türkmen‛ kelimesi ise Türkmenbaşının yazdığı gibi Türk‛ ve iman‛ sözlerinin birleşmesinden meydana gelmiştir (Türkmenbaşı 2001: 79). Türkler, Müslüman olmaya başlayınca, Müslüman olan Türkleri, Müslüman olmayanlardan ayırt etmek için Müslüman Türk‛ anlamına gelen Türkman/Türkmen‛ sözü kullanılmıştır (Kasanov vd. 2007: 74). Terekeme sözünün terim anlamı ise, genellikle göçebe hâlinde kara çadırlarda yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan Borçalı/Kazak/Ahılkelek Karapapak köylülerine verilen addır. Bu ad, Azerbaycan ve Karsta yerleşik Karapapaklar için kullanıldığı gibi başka Türk tayfaları için de kullanılmaktadır. Ancak son yüzyıllarda Ermeni, Gürcü, Rus, İran ve Osmanlı siyasî ve askerî yazılı kaynaklarında Kafkasya ve Doğu Anadoludaki Karapapaklar için tamamen Karapapak‛ adı kullanılmıştır.
Karapapakların mensup olduğu Türk boyu Kıpçaklar, Kafkasyanın Daryal ve Derbend geçitlerinden aşarak Kafkaslara inmişlerdir. Daryaldan geçen Kıpçaklar, Kazak, Borçalı, Sıgrak ve Zagatala bölgelerine; Derbendden geçenler ise Azerbaycanın orta bölgelerine yerleşmişlerdir. Azerbaycanın Kazak şehrinin
Karapapak köyü (ACE 1979: 64) ile Gökçayın Karabörklü köyünün bu tayfalar tarafından kurulduğu kabul edilir. Karapapakların en kadim yurtlarından biri olan Gürcistandaki Borçalı‛ bölgesi ile Kıpçak tayfalarından Burç oğlu/Borçoğlu‛ tayfasının adındaki benzerlik de tesadüfî olmasa gerek (Bala 1977: 330; ACE 1979: 64). Togan, Kıpçaklardan 16 kadar büyük uruğun bulunduğunu
ve bunlardan birinin Kara Börklü adını taşıdığını, ayrıca Borçoğlu veya Borocoğlu diye bahsi geçen Türklerin bu bölgeye adlarını veren Borçalılar‛ olduğunu bildirir (Togan 1981: 163, 172). Ermeni müelliflerden Abbas Katina ve ondan naklen Musa Horen de 197-216 yıllarında Borçalı Türklerinin Dağıstanda oturduklarını daha sonra aşağılara indiklerini bildirir (Togan 1979: 98).Karapapaklar, zamanla bugünkü İran coğrafyasının içlerine yayılırlar. Hatta
Zagros yaylalarında yaşayan Kaşkaylar arasında bulunan ve bir kısmı Moğollarla birlikte Doğu Avrupa seferine giden Külah-ı siyah‛ adlı tayfa ile Güney Azerbaycanın Meşkin çevresindeki Gön Papaklar‛ ve Fars eyaletinde Baharlu Türkleri arasında yaşayan Külah-ı pustî‛lerin de Borçoğlu/Karapapak Türkleri olduğu ileri sürülmektedir (Bala 1977: 330; Togan 1981: 172). Diğer yandan
Karakalpakistandaki Peçenek boyundan Karakalpaklar‛ ile Kıpçak boyundan Karapapaklar‛, Reşid Rahmeti Aratın (1997: 285) ifadesiyle iki kardeş urukturlar‛.
Karapapaklar konusunda önemli araştırmalar yapan Kırzıoğlu, (1972: 1 vd.)şu tespitleri yapar: Yukarı Kür boylarındaki Karapapak adlı çoğu Sünnî-Hanefî, azı Mürüt (Mürid, yarı Şaman Müslüman) ve Şiî mezhebinde olan Türkler, başlıca: Borçalı ve Kazak/Kazakh adlı iki kola ayrılırlar ve Kıpçak/Kuman-Khazar uruğundan sayılırlar. Ekinciliğe ve yerleşik yaşayışa yeni yeni alışan bu çok yiğit
atlı göçebe ulusun, II. yüzyıl sonlarında Kafkasların kuzeyinden Borçalı-Kazak çayları bölgesine gelip yerleşmeleri ve adlarını bu sulara vermeleri, 1064te Selçuklu Alp-Arslanın huzurunda toptan İslâm dinine girmeleri; yaylakçı-kışlakçı yaşayışları, Türkistandaki Karakalpak-Kazak ağzı ile konuşmaları ve pek zengin halkiyatı son derece mühimdir.
Kür Nehrinin güneyinde Gence ile Ahılkelek (Cava{/Cava{ét) arasında bulunan bu ikiz boydan Kazaklar, Kazak Çayı boyunda, Borçalılar ise Borçalı Çayı boylarında yerleşirler ve buralara adlarını verirler. Kazaklar, Gence merkezli Şeddadoğulları (951-1088) çağında ve Selçuklu akınları sırasında Müslüman olurlar. 1048 yılında Pasin (Kaputru/Hasankale) Savaşında Ortodoks-Hıristiyan
Bizans ve müttefiki Apkaz-Kartel ordularına karşı Müslüman Selçuklu ordusuyla birlikte savaşırlar. Borçalılar ise merkezi Loru olan Hıristiyan (Gregoryen) Taşır Bagratlılarının ülkesinde oldukları için Sultan Alp Arslanın gelişine kadar Hıristiyan kalırlar. 1064 yılında Sultan Alp Arslan buraları fethedince Borçalılar toplu hâlde Sultan Alp Arslanın huzuruna gelerek Müslüman olurlar (Kırzıoğlu
1972: 6 vd.).
13. yüzyılın başlarında Kuzey Kafkasyadan paralı asker olarak Mısıra gidenve askerî yetenekleri ile kısa sürede Mısırda Devlet-ül Etrak (Türklerin Devleti)‛ni, diğer adıyla Türk Memlûkler Devletini kuranlar da Kıpçak Türkleridir (Roux 2007: 296). Memlûklerin en büyük hükümdarı olan ve Haçlı savaşlarında gösterdiği kahramanlığı dolayısıyla bir destan kahramanı ve Türk dünyasının en önemli kahramanlarından biri sayılan Sultan Birinci Baybars (1260-1270) Kıpçakların Borçalı tayfasındandır (Togan 1981: 179; Roux 2007: 296 vd.). Oğlu Nasreddin Berkeden (1270-1279) sonra hükümdar olan Seyfeddin Kalavun (1279-1290) da aynı boydandır (Togan 1981: 179).Görülüyor ki, Karapapaklar, tarih boyunca, hem Oğuz hem de Kıpçak Türkleri ile siyasî, sosyal ve kültürel yönden etkileşim içinde olmuşlardır. Bugün her dört ülkede meskûn bulunan Karapapaklar, Kıpçakların ve Oğuz/Türkmenlerin bütün haslet ve hususiyetlerini taşımaktadırlar.