'-DamLa
Bayan Üye
Futbol Genel Direktörümüz Ünal Karaman ve Teknik Direktörümüz Mustafa Akçay, Davraz kampında bir basın toplantısı düzenlediler.
İlk olarak söz alan Teknik Direktörümüz Mustafa Akçay, 18 Temmuzda oynayacakları UEFA Avrupa Ligi 2'nci ön eleme maçına hazırlandıklarını ifade ederek, "Taktik olarak belki şu anda hazır olmayabiliriz, ancak rakibimizle ilgili bilgi alarak bu süreci sağlıklı bir şekilde tamamlayarak, müsabakaya hazır hale geleceğiz. Bu süreçte oyuncularımızın performansından oldukça memnunuz. Karakterli bir takımla çalışıyoruz. Karakterli oyuncularımız var. Bu saatten sonra yabancı oyuncularımız ile ilgili gelen bağlayıcı kurallar nedeni ile bazı stratejiler geliştirmek zorunda kalabiliriz. Umarız 18 Temmuz'daki maçta rakibimize üstünlük sağlarız. Genel itibariyle çalışmalarımız sağlıklı bir şekilde yürüdü" diye konuştu.
Futbol Genel Direktörümüz Ünal Karaman ise yabancı oyuncularla ilgili yaşadıklarını sıkıntılar konusunda açıklama yaparken şunları söyledi: "Bu oyuncular bizim formamızı giydikleri dönem içerisinde, bizim ülkemizde oldukları süre içerisinde misafirlerimizdir. Yerli bir oyuncumuz neyse, yabancı oyunculara bakış açımız da odur. Yalnız Trabzonspor Kulübünün ve bizim gibi birçok kulübün, yeni çıkan 6+0 kararı ile ilgili çok ciddi sıkıntılar yaşayacağını biliyorum. Bizim tarzımızdaki kulüplerde birkaç milyon Euroyu tribünlerde bıraktığınız taktirde ciddi bir vebalin altına giriyorsunuz. Aynı zamanda oyuncuyu asli işi olan futbol oynamaktan uzaklaştırmış oluyorsunuz. Böyle de bir sorumluluğumuz var. Birey olarak baktığınız anda geçen seneki yönetimlerden tahribatlı oyuncularımız var. Yani kadroda düşünülmeyen, cezai müeyyidelerle şu anda baş başa kalan oyuncular var. İşimiz kolay değil. Bütün hedefimizin oyunculara zarar vermeden, Trabzonspor Kulübünü olası zararlardan mali külfetlerden kurtarmaktır.
Karaman, geçmiş dönemden bazı oyuncularla ilgili sorunların devam ettiğini ifade ederek, "Zaman zaman soruyorsunuz, 'Geç kalan futbolculara ceza verilmeyecek mi?' diye. Canınız istediğinde 500 lira ceza verme şansına sahip değilsiniz. O zaman karşınıza FIFA'sı, CAS'ı çıkıyor. Bugün Musampaya, geçmiş dönemde 500 bin Euro ceza kesildi diye 1 milyon 300 bin avro ceza ödemeye mahkum edildik. Kulübümüzün bugünü bize teslim ise geleceği de bize teslim. '6 oyuncuyu ister oynat, ister kadronda tut' diyor. Şu anda mevcutta zaten o kadar oyuncu var. Fazlan var. Bir iki ihtiyacımız var. Transfer yapmamız ve bu transferlerin yabancı oyuncu olması muhtemel. Ortaya bir keşmekeş çıkıyor. Kadro açısından da yapmak zorundasın. En az hata ile nasıl geçebilirimin hesabı içerisindeyiz. Bir kaç gün önce Zokara Trabzon'a geldi. Sonra duyuyorsunuz ki Zokora yok, İstanbul üzerinden Fransa'ya gitti. Ayrıca Bamba bu akşam kampa gelecek ama hangi psikoloji ile gelecek bilmiyoruz" dedi.
Karaman, Eneramoya bir teklif yaptıklarını ancak futbolcunun kendi verdikleri teklifi yetersiz gördüğü için Trabzonspora gelmediğini söyledi. Tolganın Beşiktaşa transfer olma ihtimaliyle ilgili de konuşan Karaman, şu ifadeleri kullandı: "Bizim kulübümüzdeki her oyuncuya teklif gelmesi bizi gururlandırır. Demek ki benim malzemem iyi, iyi bir ürünüm var ve ürünüme talip var. Şu an bitmemiş bir konu ve oyuncumuzu isteyen bir kulüp var. İki tarafın da kendine göre gerçekleri var. Bunlar oluşmadığı süre içerisinde benim söyleyeceğim hiç bir söz gerçekçi bir şeye dönüşmez. Tolga bizim değerimiz. Trabzonspor'un takım kaptanıdır. Bizimle birlikte antrenmanlara çıkmaktadır. Transfer görüşmeleri devam ediyor."
Teknik Direktörümüz Mustafa Akçay ise, mevcut kadroya takviye yapabileceklerini vurgulayarak, Şu anki mevcut kadromuz kalite olarak yeterli ancak mevkisel stratejilerimiz için bazı ihtiyaçlarımız doğabilir. Bunun sayısı da ikiyi geçmez. Bugün itibari ile Trabzonspor'un oyuncu kalitesi, sayısı, bazı hedeflerimizi başarmada size gerekli referanslarımızı verebilir. Ancak biz belki de uzun soluklu, farklı kulvarlarda yarışan bir takıma dönüşeceğiz veya dönüşmüş durumdayız. Bu anlamda bir veya 2 oyuncu mevkisel anlamda takım içerisine katılarak, takımın stratejik gücü, uzun vadedeki koşu yolu desteklenmelidir. Bazen acılar, çekilen çileler, insanı olgunlaştırır, hem de yaratıcılığını tetikler. Oyuncularımızla bazı şeyleri yüzleşmemiz, kendimizdeki enerjiyi açığa çıkartmak için zaman zaman omuza, zaman zaman gözlerimize bakarak, zaman zaman da çatışarak bu yöntemlerden bir enerji çıkarmak zorundayız. Bizim yaptığımız da budur. Kaldı ki oyuncularımızın geçen yıldan kalan bazı travmalarla önümüze geldiği hatırlanmalıdır dedi.
Akçay, "Yabancı oyuncuları anlamak için İncil okuyorum dediniz. Ardından eleştirildiniz, bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?" şeklindeki soruya ise, "Yanlış anlaşılmalara açık bir soru. Benim bütün amacım Trabzonspor'un menfaatlerini korumak, yabancı oyuncularla yapılmış sözleşmelerin getirdiği zorluklar nedeni ile oyuncu performanslarını açığa çıkaracak bir yol bulmaktı. Yoksa benim için Kur'anım da çok yeterli hayatımı sürdürmek için ve artı inançlı bir anarşistim olduğumu da her zaman söylemişimdir" ifadesini kullandı.
Akçay, UEFA Avrupa Ligi 2. ön eleme maçındaki rakipleri Derry Cityyi yakın takibe aldıklarını belirterek, Derry Citynin istatistiklerine baktığınızda özellikle kontra atağa daha uygun direkt oynayan bir takım olduğunu göreceksiniz. İlk saha sendromu var ama dış sahada daha başarısı yüksek bir takım. Olgun oyunculara sahipler. Saha içi organizasyonlarında bire birde başarılı bir takım. Yüksek bir boy ortalamasına sahip, çok disiplinli ve bize biraz da benzeyen bir takım. Hem milliyetçi bir takım, hem de mezhepçilikle beslenen bir motivasyonu var. Dolayısıyla bunlarda iç saha avantajlarını yüksek bir enerjiye çevirebilir. Dolayısıyla onların sahasında çok kolay bir müsabaka olmayacak. Ancak hızlı oynayabilirsek, ağır bir savunmaya sahip olduklarını biliyoruz. Hızlı ve çabuk bir oyun felsefeyle oynadığımız taktirde bence iç sahadaki skorumuz oradaki müsabakayı her türlü şekilde etkileyecektir. Küçük bir saha ve ambiyansı çok yüksek. Tahrik edici bir seyirci ile oyuncu enerjisi birleşirse yüksek bir direnç ile karşılaşabiliriz. Ama Trabzonspor kalitesi ile iyi organize olabilirsek bu turu geçebileceğimizi düşünüyorum" dedi.
Akçay, kamp süresinin az olduğunu da vurgulayarak, Sonuçta yapılan işler var ve iş yapılırken bazı şeyler hatalı yapılabilir. Bu hatalı yapılan bazı durumlarla ilgili bazı eksiklikler oluşmuş ve biz önümüzdeki eksikliklere müdahale etmeye çalışıyoruz. 25 Haziranda başlayan kamp süresi ile ilgili yapılan uygulama 18 Temmuzda yapacağımız maç için kısa bir aralık diyebiliriz. Ama o zamanki teknik ekibin hangi düşünceyle bu kararı aldığına bakmak lazım. Doğru bir mantıkla bakıldığında, 25 Haziran başlangıcı, 18 Temmuzda kulübün geleceğini bağladığınız bir müsabakaya hazırlanmak için yeterli bir süre gibi gözükmüyor. Biraz daha süre olsa iyi olurdu" ifadesini kullandı.
Geçmişte genç oyuncu kazanma konusunda zamanlama hataları yaptıklarını da vurgulayan Akçay, şöyle konuştu: "Erken terfi, oyunculara değer verme konusunda yapılan erken hamle bir yığın oyuncumuzu geriye getirdi, bir kısmını da yeniden kazanmak için uğraşıyoruz. Genç oyuncularımızı oynatmak bir cesaret işidir. Ama bizim bölgemizin yöremizin entelektüel boyutunu çok iyi inceleyerek bunları harekete geçirmeliyiz. Biz bir İstanbul değiliz, biz bir İzmir değiliz. Trabzonun entelektüel yapısı, oyuncuların kendi ailelerinden getirdiği yapıyı göz ardı etmeden bir yapı geliştirmeliyiz. Bu çok önemli bir konu. Bu nedenden dolayı şu an mevcut kadromuzdaki oyuncuların kulüp içerisindeki varlığını sürdürmelerinden yanayız hepimiz. Ama ne zaman oynatılmaları ve sorumluluk almaları konusunda çok hassas davranmalıyız. Çünkü oyuncu kaybetme lüksümüz yok. Biz bazı kulüpler gibi ekonomik gücü olan ve o ekonomik gücüyle bazı hamleler yapan bir kulüp değiliz. Biz kendi enerjisini ve kendi yeteneklerini hayata geçirmek zorunda olan bir kulübümüz. Aslında zorunda değiliz, bize oturan gömlek budur. Biz kendi gerçeğimizle yola çıkmalıyız ve kendi gerçeğimizle yüzleşmeliyiz. Benim inancım budur bir teknik adam olarak. Elimizdeki değerleri kullanırken çok stratejik davranmalıyız."
Akçay, Colmanı kazanmaya çalışacaklarını da ifade ederek, Çünkü Colman, çok değerli iki teknik adamla sorun yaşayan bir futbolcu ve benimle de yaşayabilir. Eğer Colmanın kafasındaki futbol oynama mentali, benim futbol oynatma mentalimle çelişiyorsa aramızda sorun olacaktır. Burada iki seçenek çıkıyor. Ya oyuncu değişecek, yani mentalini değiştirip ortak akıla hizmet edecek ya da oynatan teknik adam Colmana bazı toleranslar tanıyacak, oynatabilmesi için. Futbol mentalinizin dışında düşünen bir oyuncu ile çatışacaksınız. Bu kaçınılmaz bir şey. Sonuçta belirleyici olan teknik formatın tüm oyuncuların tarafından benimsiyorsa ve bir oyuncu bunun dışında farklı şeyler yapıyorsa o zaman ayrılması gereken oyuncunun kendisi olabilir. Colmanın mentali değişmek zorunda. Oda artık iki yıldan beri çeşitli nedenlerle performansının düştüğünü kabul ediyor ve her şeye yeniden başlama konusunda çok iyi bir zamanlamaya sahip olduğunu söylüyor. Artık despotizm geçerliliğini yitirmiştir. Eskiden daha çok diktatör antrenör yöntemi geçerliydi ama biraz oyuncu biraz siz ortasını bulmak ve daha etkin bir enerji yaratmak zorundasınız."
Akçay, şu an için kendisini takıma ait hissetmeyen bir oyuncu gözlemlemediğini de söyledi.
Taktiksel anlamda çok yol aldıklarını da söyleyen Akçay, şöyle konuştu: "Mevkilendirme konusunda yüzde 70lik bir bölümü tamamladık. Maça kadar yüzde 30uluk bölümle ilgili de detaylandırmayı tamamlayacağız. İki farklı sistemle taktiksel enerjimiz oluşturacağız. 4141 ve 4-231 şeklinde alternatif taktiklerle çalışacağız. Topun hızlı çabuk oynanması yönünde düşüncemiz var. Müsabakaya kadar özellikle önümüzdeki on günde fiziksel gelişimi unutmadan, taktiksek olayları üst seviyeye getirmek için tekrarlar yapacağız."
Akçay, Batuhan Karadenizi kazanmak için ellerinden geleni yapacaklarını da vurgulayarak, Batuhan yüksek ve sırtı dönük oynayan santroforlar içerisinde en güçlü oyunculardan bir tanesi. Şu ana kadar sahaya yansıttığı yada ortaya döktüğü çok başarılı bir enerji yok. Genç yaşta bazı hatalarla buluşmuş birisi. Dolayısıyla Batuhan gibi bir değere, özellikleri olan bir kişiye bu şansı tanımamız gerekir. Şayet bizimle iş birliği yapmaya açık bir psikoloji ile bize gelirse, ülkemiz ve kulübümüz bana göre çok güçlü, her şeyi yapabilecek bir şeyler kazanmış olur. Ben Batuhanı kazanacağımıza inanıyorum. Sorunlu oyuncular her zaman ilgimi çekmiştir. Onlarla mücadele etmek ve sınanmak isterim. Umarım onu tekrar hayata döndürebiliriz" diye konuştu.
Akçay, rakiplerin yaptığı transfer çalışmalarını da değerlendirerek, Takımların güçlenmesi doğal bir tavır. Hepsinin hedefi var. Trabzonspor zaten iki yıldan beri güçlenmiş durumda. Şu anda mevcut olan kadromuzdaki oyuncular, her birini bırakalım, hepsine talip olunur, her takım talip olur. Hiçbir tanesi ortada kalmaz. Mevcut olan kadromuzun enerjisini açığa çıkardığımız taktirde, Galatasarayın, Fenerbahçenin, Bursanın çok güçlenmesi umurumda bile değil. Biz Trabzonsporuz, Türkiyenin 4 büyük takımından bir tanesiyiz. Buradaki oyuncu, çalışan, koşan herkes bu gerçekle yüzleşmek zorundadır. Trabzonsporu yenmek o kadar kolay değil. Yenebilirler ama işleri hiç de o kadar kolay olmayacak. Bence bizim genetik yapımızda iddialı olmak vardır ama iddialı konuşmak doğru değildir. Allah bizi yaratırken genetiğimize teslim olmamak gibi, mücadele etmek gibi, tuttuğunu koparmak gibi özellikler vermiş, ben ne yapayım. Bu bana verilmiş bir değer. Doğal bir süreçtir ve bizle çalışacak olanda bu şekilde hareket etmek zorundadır. Dolayısıyla hiç korkmuyoruz, bunu yaşayacağız ve göreceğiz" dedi.
İlk olarak söz alan Teknik Direktörümüz Mustafa Akçay, 18 Temmuzda oynayacakları UEFA Avrupa Ligi 2'nci ön eleme maçına hazırlandıklarını ifade ederek, "Taktik olarak belki şu anda hazır olmayabiliriz, ancak rakibimizle ilgili bilgi alarak bu süreci sağlıklı bir şekilde tamamlayarak, müsabakaya hazır hale geleceğiz. Bu süreçte oyuncularımızın performansından oldukça memnunuz. Karakterli bir takımla çalışıyoruz. Karakterli oyuncularımız var. Bu saatten sonra yabancı oyuncularımız ile ilgili gelen bağlayıcı kurallar nedeni ile bazı stratejiler geliştirmek zorunda kalabiliriz. Umarız 18 Temmuz'daki maçta rakibimize üstünlük sağlarız. Genel itibariyle çalışmalarımız sağlıklı bir şekilde yürüdü" diye konuştu.
Futbol Genel Direktörümüz Ünal Karaman ise yabancı oyuncularla ilgili yaşadıklarını sıkıntılar konusunda açıklama yaparken şunları söyledi: "Bu oyuncular bizim formamızı giydikleri dönem içerisinde, bizim ülkemizde oldukları süre içerisinde misafirlerimizdir. Yerli bir oyuncumuz neyse, yabancı oyunculara bakış açımız da odur. Yalnız Trabzonspor Kulübünün ve bizim gibi birçok kulübün, yeni çıkan 6+0 kararı ile ilgili çok ciddi sıkıntılar yaşayacağını biliyorum. Bizim tarzımızdaki kulüplerde birkaç milyon Euroyu tribünlerde bıraktığınız taktirde ciddi bir vebalin altına giriyorsunuz. Aynı zamanda oyuncuyu asli işi olan futbol oynamaktan uzaklaştırmış oluyorsunuz. Böyle de bir sorumluluğumuz var. Birey olarak baktığınız anda geçen seneki yönetimlerden tahribatlı oyuncularımız var. Yani kadroda düşünülmeyen, cezai müeyyidelerle şu anda baş başa kalan oyuncular var. İşimiz kolay değil. Bütün hedefimizin oyunculara zarar vermeden, Trabzonspor Kulübünü olası zararlardan mali külfetlerden kurtarmaktır.
Karaman, geçmiş dönemden bazı oyuncularla ilgili sorunların devam ettiğini ifade ederek, "Zaman zaman soruyorsunuz, 'Geç kalan futbolculara ceza verilmeyecek mi?' diye. Canınız istediğinde 500 lira ceza verme şansına sahip değilsiniz. O zaman karşınıza FIFA'sı, CAS'ı çıkıyor. Bugün Musampaya, geçmiş dönemde 500 bin Euro ceza kesildi diye 1 milyon 300 bin avro ceza ödemeye mahkum edildik. Kulübümüzün bugünü bize teslim ise geleceği de bize teslim. '6 oyuncuyu ister oynat, ister kadronda tut' diyor. Şu anda mevcutta zaten o kadar oyuncu var. Fazlan var. Bir iki ihtiyacımız var. Transfer yapmamız ve bu transferlerin yabancı oyuncu olması muhtemel. Ortaya bir keşmekeş çıkıyor. Kadro açısından da yapmak zorundasın. En az hata ile nasıl geçebilirimin hesabı içerisindeyiz. Bir kaç gün önce Zokara Trabzon'a geldi. Sonra duyuyorsunuz ki Zokora yok, İstanbul üzerinden Fransa'ya gitti. Ayrıca Bamba bu akşam kampa gelecek ama hangi psikoloji ile gelecek bilmiyoruz" dedi.
Karaman, Eneramoya bir teklif yaptıklarını ancak futbolcunun kendi verdikleri teklifi yetersiz gördüğü için Trabzonspora gelmediğini söyledi. Tolganın Beşiktaşa transfer olma ihtimaliyle ilgili de konuşan Karaman, şu ifadeleri kullandı: "Bizim kulübümüzdeki her oyuncuya teklif gelmesi bizi gururlandırır. Demek ki benim malzemem iyi, iyi bir ürünüm var ve ürünüme talip var. Şu an bitmemiş bir konu ve oyuncumuzu isteyen bir kulüp var. İki tarafın da kendine göre gerçekleri var. Bunlar oluşmadığı süre içerisinde benim söyleyeceğim hiç bir söz gerçekçi bir şeye dönüşmez. Tolga bizim değerimiz. Trabzonspor'un takım kaptanıdır. Bizimle birlikte antrenmanlara çıkmaktadır. Transfer görüşmeleri devam ediyor."
Teknik Direktörümüz Mustafa Akçay ise, mevcut kadroya takviye yapabileceklerini vurgulayarak, Şu anki mevcut kadromuz kalite olarak yeterli ancak mevkisel stratejilerimiz için bazı ihtiyaçlarımız doğabilir. Bunun sayısı da ikiyi geçmez. Bugün itibari ile Trabzonspor'un oyuncu kalitesi, sayısı, bazı hedeflerimizi başarmada size gerekli referanslarımızı verebilir. Ancak biz belki de uzun soluklu, farklı kulvarlarda yarışan bir takıma dönüşeceğiz veya dönüşmüş durumdayız. Bu anlamda bir veya 2 oyuncu mevkisel anlamda takım içerisine katılarak, takımın stratejik gücü, uzun vadedeki koşu yolu desteklenmelidir. Bazen acılar, çekilen çileler, insanı olgunlaştırır, hem de yaratıcılığını tetikler. Oyuncularımızla bazı şeyleri yüzleşmemiz, kendimizdeki enerjiyi açığa çıkartmak için zaman zaman omuza, zaman zaman gözlerimize bakarak, zaman zaman da çatışarak bu yöntemlerden bir enerji çıkarmak zorundayız. Bizim yaptığımız da budur. Kaldı ki oyuncularımızın geçen yıldan kalan bazı travmalarla önümüze geldiği hatırlanmalıdır dedi.
Akçay, "Yabancı oyuncuları anlamak için İncil okuyorum dediniz. Ardından eleştirildiniz, bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?" şeklindeki soruya ise, "Yanlış anlaşılmalara açık bir soru. Benim bütün amacım Trabzonspor'un menfaatlerini korumak, yabancı oyuncularla yapılmış sözleşmelerin getirdiği zorluklar nedeni ile oyuncu performanslarını açığa çıkaracak bir yol bulmaktı. Yoksa benim için Kur'anım da çok yeterli hayatımı sürdürmek için ve artı inançlı bir anarşistim olduğumu da her zaman söylemişimdir" ifadesini kullandı.
Akçay, UEFA Avrupa Ligi 2. ön eleme maçındaki rakipleri Derry Cityyi yakın takibe aldıklarını belirterek, Derry Citynin istatistiklerine baktığınızda özellikle kontra atağa daha uygun direkt oynayan bir takım olduğunu göreceksiniz. İlk saha sendromu var ama dış sahada daha başarısı yüksek bir takım. Olgun oyunculara sahipler. Saha içi organizasyonlarında bire birde başarılı bir takım. Yüksek bir boy ortalamasına sahip, çok disiplinli ve bize biraz da benzeyen bir takım. Hem milliyetçi bir takım, hem de mezhepçilikle beslenen bir motivasyonu var. Dolayısıyla bunlarda iç saha avantajlarını yüksek bir enerjiye çevirebilir. Dolayısıyla onların sahasında çok kolay bir müsabaka olmayacak. Ancak hızlı oynayabilirsek, ağır bir savunmaya sahip olduklarını biliyoruz. Hızlı ve çabuk bir oyun felsefeyle oynadığımız taktirde bence iç sahadaki skorumuz oradaki müsabakayı her türlü şekilde etkileyecektir. Küçük bir saha ve ambiyansı çok yüksek. Tahrik edici bir seyirci ile oyuncu enerjisi birleşirse yüksek bir direnç ile karşılaşabiliriz. Ama Trabzonspor kalitesi ile iyi organize olabilirsek bu turu geçebileceğimizi düşünüyorum" dedi.
Akçay, kamp süresinin az olduğunu da vurgulayarak, Sonuçta yapılan işler var ve iş yapılırken bazı şeyler hatalı yapılabilir. Bu hatalı yapılan bazı durumlarla ilgili bazı eksiklikler oluşmuş ve biz önümüzdeki eksikliklere müdahale etmeye çalışıyoruz. 25 Haziranda başlayan kamp süresi ile ilgili yapılan uygulama 18 Temmuzda yapacağımız maç için kısa bir aralık diyebiliriz. Ama o zamanki teknik ekibin hangi düşünceyle bu kararı aldığına bakmak lazım. Doğru bir mantıkla bakıldığında, 25 Haziran başlangıcı, 18 Temmuzda kulübün geleceğini bağladığınız bir müsabakaya hazırlanmak için yeterli bir süre gibi gözükmüyor. Biraz daha süre olsa iyi olurdu" ifadesini kullandı.
Geçmişte genç oyuncu kazanma konusunda zamanlama hataları yaptıklarını da vurgulayan Akçay, şöyle konuştu: "Erken terfi, oyunculara değer verme konusunda yapılan erken hamle bir yığın oyuncumuzu geriye getirdi, bir kısmını da yeniden kazanmak için uğraşıyoruz. Genç oyuncularımızı oynatmak bir cesaret işidir. Ama bizim bölgemizin yöremizin entelektüel boyutunu çok iyi inceleyerek bunları harekete geçirmeliyiz. Biz bir İstanbul değiliz, biz bir İzmir değiliz. Trabzonun entelektüel yapısı, oyuncuların kendi ailelerinden getirdiği yapıyı göz ardı etmeden bir yapı geliştirmeliyiz. Bu çok önemli bir konu. Bu nedenden dolayı şu an mevcut kadromuzdaki oyuncuların kulüp içerisindeki varlığını sürdürmelerinden yanayız hepimiz. Ama ne zaman oynatılmaları ve sorumluluk almaları konusunda çok hassas davranmalıyız. Çünkü oyuncu kaybetme lüksümüz yok. Biz bazı kulüpler gibi ekonomik gücü olan ve o ekonomik gücüyle bazı hamleler yapan bir kulüp değiliz. Biz kendi enerjisini ve kendi yeteneklerini hayata geçirmek zorunda olan bir kulübümüz. Aslında zorunda değiliz, bize oturan gömlek budur. Biz kendi gerçeğimizle yola çıkmalıyız ve kendi gerçeğimizle yüzleşmeliyiz. Benim inancım budur bir teknik adam olarak. Elimizdeki değerleri kullanırken çok stratejik davranmalıyız."
Akçay, Colmanı kazanmaya çalışacaklarını da ifade ederek, Çünkü Colman, çok değerli iki teknik adamla sorun yaşayan bir futbolcu ve benimle de yaşayabilir. Eğer Colmanın kafasındaki futbol oynama mentali, benim futbol oynatma mentalimle çelişiyorsa aramızda sorun olacaktır. Burada iki seçenek çıkıyor. Ya oyuncu değişecek, yani mentalini değiştirip ortak akıla hizmet edecek ya da oynatan teknik adam Colmana bazı toleranslar tanıyacak, oynatabilmesi için. Futbol mentalinizin dışında düşünen bir oyuncu ile çatışacaksınız. Bu kaçınılmaz bir şey. Sonuçta belirleyici olan teknik formatın tüm oyuncuların tarafından benimsiyorsa ve bir oyuncu bunun dışında farklı şeyler yapıyorsa o zaman ayrılması gereken oyuncunun kendisi olabilir. Colmanın mentali değişmek zorunda. Oda artık iki yıldan beri çeşitli nedenlerle performansının düştüğünü kabul ediyor ve her şeye yeniden başlama konusunda çok iyi bir zamanlamaya sahip olduğunu söylüyor. Artık despotizm geçerliliğini yitirmiştir. Eskiden daha çok diktatör antrenör yöntemi geçerliydi ama biraz oyuncu biraz siz ortasını bulmak ve daha etkin bir enerji yaratmak zorundasınız."
Akçay, şu an için kendisini takıma ait hissetmeyen bir oyuncu gözlemlemediğini de söyledi.
Taktiksel anlamda çok yol aldıklarını da söyleyen Akçay, şöyle konuştu: "Mevkilendirme konusunda yüzde 70lik bir bölümü tamamladık. Maça kadar yüzde 30uluk bölümle ilgili de detaylandırmayı tamamlayacağız. İki farklı sistemle taktiksel enerjimiz oluşturacağız. 4141 ve 4-231 şeklinde alternatif taktiklerle çalışacağız. Topun hızlı çabuk oynanması yönünde düşüncemiz var. Müsabakaya kadar özellikle önümüzdeki on günde fiziksel gelişimi unutmadan, taktiksek olayları üst seviyeye getirmek için tekrarlar yapacağız."
Akçay, Batuhan Karadenizi kazanmak için ellerinden geleni yapacaklarını da vurgulayarak, Batuhan yüksek ve sırtı dönük oynayan santroforlar içerisinde en güçlü oyunculardan bir tanesi. Şu ana kadar sahaya yansıttığı yada ortaya döktüğü çok başarılı bir enerji yok. Genç yaşta bazı hatalarla buluşmuş birisi. Dolayısıyla Batuhan gibi bir değere, özellikleri olan bir kişiye bu şansı tanımamız gerekir. Şayet bizimle iş birliği yapmaya açık bir psikoloji ile bize gelirse, ülkemiz ve kulübümüz bana göre çok güçlü, her şeyi yapabilecek bir şeyler kazanmış olur. Ben Batuhanı kazanacağımıza inanıyorum. Sorunlu oyuncular her zaman ilgimi çekmiştir. Onlarla mücadele etmek ve sınanmak isterim. Umarım onu tekrar hayata döndürebiliriz" diye konuştu.
Akçay, rakiplerin yaptığı transfer çalışmalarını da değerlendirerek, Takımların güçlenmesi doğal bir tavır. Hepsinin hedefi var. Trabzonspor zaten iki yıldan beri güçlenmiş durumda. Şu anda mevcut olan kadromuzdaki oyuncular, her birini bırakalım, hepsine talip olunur, her takım talip olur. Hiçbir tanesi ortada kalmaz. Mevcut olan kadromuzun enerjisini açığa çıkardığımız taktirde, Galatasarayın, Fenerbahçenin, Bursanın çok güçlenmesi umurumda bile değil. Biz Trabzonsporuz, Türkiyenin 4 büyük takımından bir tanesiyiz. Buradaki oyuncu, çalışan, koşan herkes bu gerçekle yüzleşmek zorundadır. Trabzonsporu yenmek o kadar kolay değil. Yenebilirler ama işleri hiç de o kadar kolay olmayacak. Bence bizim genetik yapımızda iddialı olmak vardır ama iddialı konuşmak doğru değildir. Allah bizi yaratırken genetiğimize teslim olmamak gibi, mücadele etmek gibi, tuttuğunu koparmak gibi özellikler vermiş, ben ne yapayım. Bu bana verilmiş bir değer. Doğal bir süreçtir ve bizle çalışacak olanda bu şekilde hareket etmek zorundadır. Dolayısıyla hiç korkmuyoruz, bunu yaşayacağız ve göreceğiz" dedi.