Karada Göç Eden Hayvanlar

meridyen2

Kayıtlı Üye
KARADA GÖÇ EDEN HAYVANLAR

Karada göç eden canlıların en iri cüsselileri fillerdir. Yetişkin bir fil yaklaşık 2 ila 7 ton ağırlığındadır. Karada göç edenlerin en küçüklerinden biri ise henüz daha 2 aylık bir yavru iken göçe başlayan Belding yer sincaplarıdır ve bu canlılar sadece 125 gram ağırlığındadırlar. Birbirinden çok farklı büyüklükteki bu canlı türlerinden kimi yiyecek ve daha uygun yaşam alanları bulmak için göç ederken, kimilerinin göç etmelerinin nedeni tam olarak bilinmemektedir.

Filler
fil_2.jpg

Yetişkinlerinin ağırlığı 7 tona kadar ulaşabilen fillerin günlük beslenme gereksinimi de çok yüksektir. Bir fil günde yaklaşık 75-150 kg yemek ve 150-300 litre su tüketir. Bu miktarlar, sürüler halinde gezen fil topluluklarının ihtiyaç duyacakları beslenme alanının çokluğunu ortaya koymaktadır. Filler, tüm yaşamları boyunca devam eden ve yüzlerce kilometre süren seyahatlerini işte bu amaçla gerçekleştirirler: Yeni beslenme alanları bulabilmek.

Filler yapraklarla, ağaç kabuklarıyla, meyvelerle, otlarla ve bitkilerle beslenirler. 24 saatlik bir günün %70-90'ını ya beslenerek veya bir yemek kaynağına doğru hareket ederek geçirirler. Günün geri kalan kısmında ise banyo yaparlar, su içip dinlenirler ve uyurlar. Hareket etmeden önce genellikle bir bölgede birkaç gün kadar kalırlar. Bu sürenin kısa olması önemlidir çünkü eğer hareket etmezlerse bulundukları yerdeki bitki topluluklarını tamamen yok edebilirler.

Günümüzde filler, Doğu Afrika başta olmak üzere diğer Afrika bölgeleri ve Uzakdoğu'da özellikle de Sri Lanka'da yaşarlar. Yeni beslenme alanlarına yaptıkları göçler daha çok kurak havalarda gerçekleşir. Bu yüzden kuru havalarda daha fazla sayıda fil sürüsüne rastlanır. Yağışlı havalar fillerin üremesi için uygun ortamlardır. Çiftleşme ve doğumlar bu sezonda olur. Fillerin gebelik süresi 22 aydır. Bu süreyle karada yaşayan memeli hayvanlar arasında en uzun gebelik süresine sahiptirler. Bu nedenle gebe kalmalarıyla, doğum yapmaları aynı hava koşullarına rastlar. Böylece yavrular yiyeceğin bol olduğu zamanda doğmuş olurlar.52 Doğumlarındaki bu mükemmel zamanlama dikkat çekicidir. Fillerin kendilerine yeni besin alanları bulmak için yağışlı bölgelere göç etmesi de başlı başına bir mucizedir ve birçok sırlar barındırır. Yönlerini nasıl tayin ettikleri, göç zamanını nasıl ve neye göre belirledikleri, bu sırada nasıl haberleştikleri yapılan araştırmalara rağmen hala gizemini koruyan davranışlardandır.
fil_3.jpg

Bu araştırmalardan yola çıkarak, fillerin Güneş'i, Ay'ı, yıldızları ve dağ ile nehirler gibi işaretleri kullandıkları, günlerin uzunluğu, sıcaklık, rüzgar, nem gibi iklimsel değişimlerden faydalandıkları düşünülür. Ne var ki vücutlarında bunlardan faydalanmalarını sağlayacak herhangi bir organ ya da bir sistem henüz bulunamamış, bu konuda sadece bazı tezler öne sürülmüştür. Fillerin keskin koku alma hissine ve rüzgarın yönünü fark edebilecek kadar hassas bir deriye sahip olmalarının da göç hareketlerinde rol oynuyor olabileceği üzerinde durulmaktadır.

Bütün bu varsayımlar ve çıkarımlarla varılan sonuçlar bir noktada birleşmektedir. Bu canlıların gökyüzü cisimlerinin konumlarını yorumlayarak kendilerine bir yön belirlemeleri, onların bir bilgi birikimine ve yorumlama kabiliyetine sahip olmalarını gerektirir. Profesyonel rotacılar yıllarca matematik ve fizik temelli bilimsel eğitime ihtiyaç duyarlarken bu hayvanlar yaratıldıkları ilk andan itibaren haritaya, kronometreye, manyetik pusulaya, seyir tablolarına veya grafiklere gerek duymadan hareket etmekte ve yollarını da hiç şaşırmadan bulabilmektedirler.

Sadece bu özellik dahi, bu canlıların kendilerine gerekli olan donanımlarla üstün bir Yaratıcı tarafından yaratıldıklarını ispatlamaya yeterlidir. Bu Yaratıcı göklerin yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi olan Allah'tır. Allah'ın gücü sınırsızdır ve benzersizdir. Bu gerçeği anlamak ve gereği gibi takdir ederek Allah'ın istediği gibi bir yaşam sürmek her insanın en önemli sorumluluğudur:

Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbiniz'e kulluk edin ki sakınasınız. O, sizin için yeryüzünü bir döşek, gökyüzünü bir bina kıldı. Ve gökten yağmur indirerek bununla sizin için (çeşitli) ürünlerden rızık çıkardı. Öyleyse (bütün bunları) bile bile Allah'a eşler koşmayın. (Bakara Suresi, 21-22)

PUSULA
Deniz yolculuğu yapan kaşifler rotalarını saptamak için 12. yy'dan itibaren mıknatıslı pusulaları kullandılar. İlk pusulalar bir ipin ucuna asıldıkları zaman kuzeyi gösteren mıknatıslı iğnelerden başka birşey değildi. daha sonra bu iğneler kadranın tam ortasından geçen bir pimin üzerine sabitlendi.


ÇAPRAZ ÇUBUK
16. yy gemicileri arasında çok rağbet gören bir aletti. (üst resim, sol) Bu çubuk sayesinde ufuk ile kutup yıldızı arasındaki açı hesaplanabiliyordu. Gemici çubuğun bir ucunu gözüne dayar, çapraz parçayı da, aletin bir ucu ufuk ile, öteki ucu da yıldız ile aynı hizaya gelinceye kadar cetvel üzerinde kaydırırdı. Böylece geminin enlemi hesaplanabilirdi.


caprazcubuk_usturlab.jpg

MAĞRİPLİLERİN USTURLABI

(üst resim, sağ)Usturlap Arap gökbilimcileri tarafından, gökyüzünün iki boyutlu bir modeli olarak yapılmıştır. Bir yüzünde bir gösterge vardır, gösterge göbekteki iki küçük delikten güneş ışığı ya da bir yıldız görünecek şekilde ayarlanır, ibre üzerinde yapılan oynamalar bir cetvelin üzerinde o yıldızı ya da ışının açısal yüksekliğini gösterir.
sekstant.jpg

SEKSTANT
(sağ resim, alt) Sekstant 18. yy ortalarında İngiliz Deniz Kuvvetleri tarafından icat edilmişti. Bir ayna düzeneği aracılığıyla 0.01 derecelik bir doğrulukta enlem ölçebiliyordu. Denizci, gösterge çubuğunu hareket ettirince, aynalarda Güneş ve ufuk aynı hizaya gelmiş gibi görünür. Gösterge çubuğunun açısı okunarak Güneş'in açısı (geminin enlemi) hesaplanabilir.
(alıntı harun yahya hayvanlarda göç mucizesi)


52- elephant.elehost.com/About_Elephants/Life_Cycles/life_cycles.html
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst