CaSPeR35
Kayıtlı Üye
Kaşıntı Karaciğer Hastalıkları belirtisi olabilirmi
Karaciğer Hastalıklarında Kaşıntı olabilirmi
hafif karaciğer yetmezliği belirtileri
Karaciğer Hastalıkları Kaşıntı
Ağır olmayan bütün yaygın karaciğer hastalıklarına kural olarak hafif karaciğer yetmezliği de eşlik eder. Nedeni çeşitli enfeksiyon etkenleri, ilaç ya da besin kökenli zehirli maddeler olabilir. Sağ karıncık yetmezliği gibi sorunlara bağlı olarak toplardamar da hafif kan göllenmesi ve başlangıç aşamasındaki safra tıkanmaları da hafif karaciğer yetmezliğine neden olur.
Öznel ve nesnel belirtiler kuşkusuz yetmezliğin nedenine göre değişir. Bununla birlikte genel bir hastalık tablosundan söz edilebilir.
Hasta genellikle biraz halsizdir. Hafif bir ruhsal çöküntü eğilimi, orta derecede iştahsızlık ve ağızda acılık görülür; zayıflama genellikle fazla değildir. Sindirim güçleşmiştir; mide üstünde ağırlık duygusu vardır. Bazen ishal, bazen kabızlık görülür. Yemekten sonra uyku bastırır ve çoğu kez kaşıntı ortaya çıkar.
Muayenede belirgin bir gaz fazlalığı gözlenir. Karaciğer hacmi ve sertliği biraz artmıştır; daha da önemlisi elle bastırıldığında ağrılıdır. Bu ağrı özellikle önemli bir belirtidir, çünkü muayenede yalnızca karaciğerin ele gelmesi, karaciğer hastalığı vs yetmezliği tanısı koymaya yetmez. Karaciğerin ele gelmesi göğüs tabanının geniş olmasından ya da karaciğer sarkmasından kaynaklanabilir. Karaciğer sarkması yapısal olabileceği gibi gergin kişilerde diyaframın kasılması nedeniyle de oluşabilir.
Değişik tipte deri belirtileri çok önemlidir. Kaşıntı her zaman değilse bile çoğunlukla safra tuzlarının atılmasındaki bozukluğa bağlıdır. Kanda kolesterol düzeyinin yükselmesi gözkapakları çevresinde hafif kabarık sarı lekelerin (ksantelazma) oluşmasına yol açar. Tipik belirtilerden biri de genellikle vücudun üst yarısında (özellikle göğüste, yüzde, kollarda, el üstünde) görülen ince damar “yıldızları” ya da bir merkezden yayılan küçük damar genişlemeleridir (telanjiyektazi).
Bunlar merkezde küçük bir atardamar ile bundan örümcek ayağı biçiminde çevreye dağılan birçok küçük damarcıktan oluşur. Çapları topluiğne başından yarım cm’ye kadar değişebilir. Merkezlerine bastırıldığında toplardamar yıldızlarından farklı olarak solarlar. Karaciğer işlevleri düzeldiğinde ise yok olurlar. “Örümceksi ben” olarak da bilinen bu oluşumların nasıl ortaya çıktığı tam aydınlatılamamıştır. Tıpkı sirozda avuç içlerinin kızarması gibi bunların da karaciğerin etkisizleştiremediği östrojen hormonunun artmasından kaynaklandığı ileri sürülmektedir. Ama bu kuramın güvenilir bir temeli yoktur.
Deride aynca zehirli maddelere ya da alerjiye bağlı ürtiker benzeri belirtiler ve pigment artışına bağlı koyu renk lekeler de görülebilir.
Laboratuvar verilerinden en önemlisi idrarda ürobilin düzeyinin yüksekliğidir. Kandaki direkt ve indirekt bilirubin düzeyi de bir miktar artmıştır. Plazma protronıbin etkinliğinde bu aşamada önemli bir azalma yoktur. Bromsülfoftalein temizlenme hızı bir ölçüde uzamıştır (45 dakika sonra yüzde 5-15′i kalır). Kanda demir düzeyi yükselebilir. Kan transaminazları bazen hafif artar, ama bazı olgularda normalin iki ya da üç katına ulaşabilir. Serum proteinleri dengesinde önemli bir bozukluk yoktur. Kanda toplam kolesterol artabilir; esterleşmiş ve toplam kolesterol arasındaki oran hemen her zaman düşmüştür
Karaciğer Hastalıklarında Kaşıntı olabilirmi
hafif karaciğer yetmezliği belirtileri
Karaciğer Hastalıkları Kaşıntı
Ağır olmayan bütün yaygın karaciğer hastalıklarına kural olarak hafif karaciğer yetmezliği de eşlik eder. Nedeni çeşitli enfeksiyon etkenleri, ilaç ya da besin kökenli zehirli maddeler olabilir. Sağ karıncık yetmezliği gibi sorunlara bağlı olarak toplardamar da hafif kan göllenmesi ve başlangıç aşamasındaki safra tıkanmaları da hafif karaciğer yetmezliğine neden olur.
Öznel ve nesnel belirtiler kuşkusuz yetmezliğin nedenine göre değişir. Bununla birlikte genel bir hastalık tablosundan söz edilebilir.
Hasta genellikle biraz halsizdir. Hafif bir ruhsal çöküntü eğilimi, orta derecede iştahsızlık ve ağızda acılık görülür; zayıflama genellikle fazla değildir. Sindirim güçleşmiştir; mide üstünde ağırlık duygusu vardır. Bazen ishal, bazen kabızlık görülür. Yemekten sonra uyku bastırır ve çoğu kez kaşıntı ortaya çıkar.
Muayenede belirgin bir gaz fazlalığı gözlenir. Karaciğer hacmi ve sertliği biraz artmıştır; daha da önemlisi elle bastırıldığında ağrılıdır. Bu ağrı özellikle önemli bir belirtidir, çünkü muayenede yalnızca karaciğerin ele gelmesi, karaciğer hastalığı vs yetmezliği tanısı koymaya yetmez. Karaciğerin ele gelmesi göğüs tabanının geniş olmasından ya da karaciğer sarkmasından kaynaklanabilir. Karaciğer sarkması yapısal olabileceği gibi gergin kişilerde diyaframın kasılması nedeniyle de oluşabilir.
Değişik tipte deri belirtileri çok önemlidir. Kaşıntı her zaman değilse bile çoğunlukla safra tuzlarının atılmasındaki bozukluğa bağlıdır. Kanda kolesterol düzeyinin yükselmesi gözkapakları çevresinde hafif kabarık sarı lekelerin (ksantelazma) oluşmasına yol açar. Tipik belirtilerden biri de genellikle vücudun üst yarısında (özellikle göğüste, yüzde, kollarda, el üstünde) görülen ince damar “yıldızları” ya da bir merkezden yayılan küçük damar genişlemeleridir (telanjiyektazi).
Bunlar merkezde küçük bir atardamar ile bundan örümcek ayağı biçiminde çevreye dağılan birçok küçük damarcıktan oluşur. Çapları topluiğne başından yarım cm’ye kadar değişebilir. Merkezlerine bastırıldığında toplardamar yıldızlarından farklı olarak solarlar. Karaciğer işlevleri düzeldiğinde ise yok olurlar. “Örümceksi ben” olarak da bilinen bu oluşumların nasıl ortaya çıktığı tam aydınlatılamamıştır. Tıpkı sirozda avuç içlerinin kızarması gibi bunların da karaciğerin etkisizleştiremediği östrojen hormonunun artmasından kaynaklandığı ileri sürülmektedir. Ama bu kuramın güvenilir bir temeli yoktur.
Deride aynca zehirli maddelere ya da alerjiye bağlı ürtiker benzeri belirtiler ve pigment artışına bağlı koyu renk lekeler de görülebilir.
Laboratuvar verilerinden en önemlisi idrarda ürobilin düzeyinin yüksekliğidir. Kandaki direkt ve indirekt bilirubin düzeyi de bir miktar artmıştır. Plazma protronıbin etkinliğinde bu aşamada önemli bir azalma yoktur. Bromsülfoftalein temizlenme hızı bir ölçüde uzamıştır (45 dakika sonra yüzde 5-15′i kalır). Kanda demir düzeyi yükselebilir. Kan transaminazları bazen hafif artar, ama bazı olgularda normalin iki ya da üç katına ulaşabilir. Serum proteinleri dengesinde önemli bir bozukluk yoktur. Kanda toplam kolesterol artabilir; esterleşmiş ve toplam kolesterol arasındaki oran hemen her zaman düşmüştür