Kalplerin nakşi...

Deniz kızı

Bayan Üye

EBÜ BEKİR ES – SIDDIK
(Radıyallahü anh)

Doğum : Mekke Miladi, 573
İrtihali : Medine Mil 634 - H. 13
Uzunca boylu, beyaz yüzlü, ak sakallı (iki tarafı seyrekce), çukurca gözlü idi. Elleri genişce ve bedenleri ise zayıf idi. Kalpleri geniş, Aşkullah, haşyetullah ve muhabbeti resülillah ile dolu idi. Duruşlar mahzun ve sevimli, enbiyalardan sonra insanların eri efdali idi.

Künyesi: Mekkeli Ebu kuhafe oğlu Ebu Bekir Sıddık Atikdir.

Hz. Ebu Bekir (r.a.) Resüli Ekrem efendimizden iki sene sonra Mekke’de doğmuştur. Adı Abdullah, babasının adı Ebu Kuhafe Osman; Annesi de Ümmül Hayr Selmadır. Her iki taraftan Kureyş kabilesine mensuptur. Yedinci batında Kabın oğlu Mürrede Resüli Ekrem’in nesebiyle birleşir.
Hz. Sıddık, İslamiyeti kabul etmesine kadar geçen 38 senelik hayatında asla içki kullanmamış, putlara tapmamış, hurafelerden kaçınmış, iffetiyle ve güzel ahlakıyla tanınmış bir zat idi. Kendisine Resüli Ekrem (s.a.v.) Peygamberliğini bildirdiği zaman, derhal tereddüt etmemiş, islamiyeti ilk önce kabul eden o olmuştu. Babası, annesi, evlad ve ehfadı ashabı kiramdandı. Bu fazilet başkalarına nasib olmamıştır.

ABDULLAH İBNİ ABBAS (r.a.)den rivayeten, peygamber efendimiz buyur muşlardır ki: ‘Muhabbeti samimi ve zevali gayri kabil bir dost edinecek olsaydım hiç şüphesiz Ebu Bekri ihtihab ve ittihaz ederdim. Fakat o benim din kardeşim ve hazarda, seferde arkadaşımdır.’ (1).Bu arkadaşını Allah dost edinmiştir.(2)
Hz. Muhammed (s.a.v)in çocukluk ve gençlik arkadaşı, MEKKE’den MEDİNEye gizlice hicret ederken SEVR mağarasında saklandıkları zaman “İkinin ikincisi diye cenabı hak tarafından tavsif edilen yar-i gar-i Resülullahtır. Nebilik geldikten sonra ilk eşi, hayatı boyunca da manevi kardeşi idi.
Mağara da Resüli Ekrem (s.a.v)e bir ziyan gelir diye korktuğunda Mealen:
“Mahzun olma ALLAH bizimle beraberdir.” ayeti kerimesi onun için nazil olmuştur.

Resülu Kibriyanın, o anda Hak Celle vealanın izni ile Ebu Bekir’e teveccühü, ilahifeyız ve esrarın KALBİNE NAKŞINA vesile olmuş ve NAKŞİLERİN “ZİKRİ HAFİ” orada telkin ve tevdi edilmişti.
o peygambere ve Islama canı ile malı ile ve bütün kudret ve imkanları ile hizmet etmiştir ve ondan hiç ayrılmamıştır.

O yumuşak kalpli, ilim, hilim, fikir, görüş ve ahlak sahibi bir zatı muhterem idi.Merhamet, cesaret, doğruluk, adalet onda adeta zirveleşmişti. Son derece mertti. Hz. Peygamberimiz: “Peygamber müstesna güneş Ebu Bekir’den daha faziletli bir kimsenin üstüne doğup batmamıştır.” buyurdu.

Hazin hazin Kur’an-ı Kerim okurken gözlerinden yaşlar boşanırdı. Onun bu halini görenlerin yürekleri yumuşardı.
Devrinde bir sene vardır, insanlardan bir şikayet ve mahkeme mevzu olmamış, hakimler boş, hapishaneler açık, kalmıştır. Cihan tarihinde bu sene tekdir ve bunun yegane amili Kur’an-a sadakati itibariyle Hz. Ebu Bekir is - Sıddık’tır.
Hz. Muhammed (s.a.v.)in ilk örnek halifesi, aşere-i mübeşşere (Cennetle müjdelenenler birincisi ve sadat-i kiramın seyyididir. Rahmetüllahi aleyhi...

(1) Sahh. Buh. Tecr, Sar. Ter. C. 9. S. 331
(2) Müslim C. 7. S. 108
(Ariflerden İnciler – M.H.Mert)

 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst