Anadolu topraklarında Biga ilçesine (Çanakkale) bağlı Kemer Köyü sınırları içinde Parion Antik Kenti yer alır. Boğazın Anadolu kısmının Marmara Denizine doğru açılan bölümünde bulunan antik kentte Roma dönemine ait bir villada kalorifer sistemi olduğu tespit edildi.
Yaklaşık 2.000 yıllık geçmişe sahip olan villanın günümüz kalorifer tesisatına benzeyen bir sistemle ısıtıldığı tespit edildi. Toprak borularla ısıyı dağıtarak binayı dolaşan ısınma sistemine zengin Romalıların Hristiyanlığın başlangıç döneminden bu yana kullandıkları biliniyordu. Hipokaust adı verilen bu sistem, zemine inşa edilen bir fırın marifetiyle işlemekteydi. Fırının üretmiş olduğu sıcak hava sütunlardan oluşan kanallara aktarılıyor ve bir baca yardımıyla evin duvarların aktarılıyordu. Halka açık hamamların ısıtılmasında kullanılan bu mantık ile soğuk günlerde evlerin ısıtılması mümkün olsa da; bu Roma icadı 5. yüzyılda İmparatorluk yıkıldığında unutulmuştur.
Klasik dönemin en önemli mimari eserlerinden sayılan Louvrenin de bir odasında 1642 yılında kullanılmış olan sistemden, sıcak havanın devamlı dolaştırılmasıyla havanın bozulmasına yol açtığı gerekçesiyle vazgeçildi.
1600lü yılların sonunda buhar enerjisinin bulunmasından kısa süre sonra vazgeçildi. Sıcak hava dolaşan borulara artık buhar veriliyordu. Havagazı ve akaryakıtta yaşanan gelişmelerden sonra kalorifer yaygınlaştı.
Latince, ısı anlamında kullanılan calor ve taşıyıcı anlamındaki ferre sözcüklerinden türetilen calorifére kelimesi 1807den beri kullanımda.
Türkçede ise kullanımı biraz daha farklı. Kalorifer, sıcak havayı üreten tesisatın adı olarak kullanılıyor. Yaygın kullanımında petek olarak bilinen radyatöre ( radiateur ) de kalorifer deniyor.
Yapımına 1685 yılında Doğu Beyazıttaki İshak Paşa Sarayı, 7.600 metrekarelik bir sahada inşa edilen ve 99 yıllık bir inşaat sonucu bitirilen bir saray olup; dünyada kalorifer tesisatı döşenen ilk saray olma ünvanına sahiptir.
İngiliz Bankasının Başkanı John Horley buhar ısıtmalı sistemle çalışan kaloriferi konutlarda ilk kullanan kişi olarak dünya tarihine geçmiştir.
Yaklaşık 2.000 yıllık geçmişe sahip olan villanın günümüz kalorifer tesisatına benzeyen bir sistemle ısıtıldığı tespit edildi. Toprak borularla ısıyı dağıtarak binayı dolaşan ısınma sistemine zengin Romalıların Hristiyanlığın başlangıç döneminden bu yana kullandıkları biliniyordu. Hipokaust adı verilen bu sistem, zemine inşa edilen bir fırın marifetiyle işlemekteydi. Fırının üretmiş olduğu sıcak hava sütunlardan oluşan kanallara aktarılıyor ve bir baca yardımıyla evin duvarların aktarılıyordu. Halka açık hamamların ısıtılmasında kullanılan bu mantık ile soğuk günlerde evlerin ısıtılması mümkün olsa da; bu Roma icadı 5. yüzyılda İmparatorluk yıkıldığında unutulmuştur.
Klasik dönemin en önemli mimari eserlerinden sayılan Louvrenin de bir odasında 1642 yılında kullanılmış olan sistemden, sıcak havanın devamlı dolaştırılmasıyla havanın bozulmasına yol açtığı gerekçesiyle vazgeçildi.
1600lü yılların sonunda buhar enerjisinin bulunmasından kısa süre sonra vazgeçildi. Sıcak hava dolaşan borulara artık buhar veriliyordu. Havagazı ve akaryakıtta yaşanan gelişmelerden sonra kalorifer yaygınlaştı.
Latince, ısı anlamında kullanılan calor ve taşıyıcı anlamındaki ferre sözcüklerinden türetilen calorifére kelimesi 1807den beri kullanımda.
Türkçede ise kullanımı biraz daha farklı. Kalorifer, sıcak havayı üreten tesisatın adı olarak kullanılıyor. Yaygın kullanımında petek olarak bilinen radyatöre ( radiateur ) de kalorifer deniyor.
Yapımına 1685 yılında Doğu Beyazıttaki İshak Paşa Sarayı, 7.600 metrekarelik bir sahada inşa edilen ve 99 yıllık bir inşaat sonucu bitirilen bir saray olup; dünyada kalorifer tesisatı döşenen ilk saray olma ünvanına sahiptir.
İngiliz Bankasının Başkanı John Horley buhar ısıtmalı sistemle çalışan kaloriferi konutlarda ilk kullanan kişi olarak dünya tarihine geçmiştir.