Kalibre

Asi Ruh

Kayıtlı Üye
Kalibre - Kalibre Nedir - Kalibre Hakkında



“Ben avcının kara cahilini, okumayanını, yazmayanını ve büyüklerinin her söylediğine sorgusuz sualsiz inananını severim.”
A. Kozanoğlu


Bir avcının her gördüğünü, duyduğunu veya okuduğunu incelediğini tahayyül edebiliyor musunuz? Ne kadar korkunç. Ne kadar dehşet verici!!!

Bir kutu Amerikan av fişeği alıyorsunuz, üzerinde ne idiğü belirsiz harfler, rakamlar:
12 SP - 3¾ - 1¼ - 4, 2¾ in.. . . . . . . . veya RP A 12L-2¾-1⅛-9, 2¾ in!

Elinize bir Amerikan malı bir de Alman malı yivli tüfek fişeği geçiyor. İki fişek birbirine çok benziyor ama birinin kovan başında 308 WIN öbüründe ise 7.62x51 yazılı!!! Benzer başka bir fişek kafasında ise 7.62 Å işareti var.

Ya birbirine çok benzeyen iki fişekten birinde 8x57J öbüründe 8x57JS yazıyorsa???

Geçenlerde kazara karıştırdığınız eski bir dergi içinde resmini gördüğünüz uzun dürbünlü ve garip görünüşlü tüfeğin çapı: 45-110-405-2½!!!

Buyur burdan yak!.. İsterse … - N - M - L - ? desin. Ne gam!

İnsan ya özel bir kursa gidip matematik bilgini olmaya çalışacak, ya da tüfeği duvara asıp ava veda edecek.

Her şeye rağmen bu garip rakamları ve harfleri deşifre etmeye karar verirseniz bu yazı size bir nebze yardımcı olabilir. Fakat asla unutmayın, karşınızda sizi her halükârda şaşırtmaya çalışan ve devamlı önünüze yeni tuzaklar kuran silâh/fişek tasarımcıları, imalâtçıları ve balistik uzmanları daima iş başında. Ayağınızı denk atın.

Onlar uyumuyorlar!

Mühim Not: Bu yazı içinde kullanılan ölçüler, karşılıkları ve matematik işlem sonuçları en yakın 1-2 ondalık haneye yuvarlanmıştır. Lütfen kalkıp da; “25.4 ×.308 = 7.8232 mm. Sen niye 7.8 veya 7.82 yazdın?” diye sormayın.
Fark etmez. O kadar olur. İdare edin! A.K.

AV TÜFEĞİ FİŞEKLERİ

Haydi şimdi en baştan tekrar başlayalım. Bir zamanlar, aşağı yukarı 30-40 sene kadar önce, gideceğimiz ördek avına uygun fişek arıyoruz. Elimizde bulunan iki kutu fişekten birinin üstünde SP 12 - 3¾ - 1¼ - 4, 2¾ in., öbüründe ise RP A 12L-2¾-1⅛-9, 2¾ in yazılı. İmalâtçı ve fişek marka kodu olan ilk harfleri atlarsak ilk önemli simge 12. Bunun manası “12 Gauge” yani 12 numara.

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde ve de hassas ölçümler pek yapılmaz iken, bir libre (veya “pound”) ağırlık (453.6 gram) nispeten kolay ölçülür ve bu ağırlıktaki bir küme kurşunun kaç tane geldiği ise oldukça kolay bir şekilde sayılırken, bu işlerle uğraşanlar şöyle karar vermişler; “Eşit büyüklükteki kurşun misketlerden kaç adedi bir libre gelirse, bu misketlerin tatlı bir şekilde geçtiği boru, yani namlu, o misketlerin adedi kadar numara veya geyc olarak tanınsın”. Başka bir deyişle; “ne kaa misket, o kaa geyc”.

Eskiden bu sistem ufak çaplı tüfek ve tabancalar için bile “1 libreye 54 veya 120 misket” şeklinde kullanılırken, daha sonraları bunlar 44/100 veya 36/100 inç olarak belirtilmeye başlanmış. Bu konuyu ileride daha etraflı olarak göreceğiz.
Kutunun kapağında bundan sonra yazan 3¾ veya 2¾ “dram *****alent” yani “dram karşılığı” olarak (1 dram = 1.77 gram) fişeğin barut miktarını gösteriyor.

Bunu ise şöyle açıklayabiliyoruz: Önceleri dolma tüfeklerde daha sonraları da kırma tüfek fişeklerinin doldurulmasında karabarut kullanılırken (zaten başka türlü bir barut yok iken) “ne kaa saçma, o kaa barut” prensibi kullanılırmış. Bir namlunun çapına göre atacağı misketin ağırlığına eşit ağırlıkta saçma ve de bu saçmayı ölçmekte kullanılan ölçek ile eşit hacimde barut kullanılırmış. Karabarut ile doldurulan fabrikasyon av fişekleri imalinde de kullanılan saçma miktarı ve ebadı ile o saçmanın kullanılacağı av cinsine göre bazı barut miktarları geliştirilmiş. 1880’li yıllarda dumansız barut icat edilince ortaya ciddi bir problem çıkmış. Hassas tartı ve ölçü imkânları olmayan avcılar fişeklerini nasıl dolduracaklar? Değişik marka ve formüllü barutları nasıl kullanacaklar? (Her ne kadar karabarut genelde 75, 10, 15 oranında güherçile, kükürt, odun kömürü ile yapılır diye bilinirse de pek çok değişik türleri ve oranlıları vardır. Meselâ, 1885 yılında Almanların yaptığı P.P.C/85 barutunda hiç kükürt yoktur ve %80 güherçile ile %20 kömürden yapılmıştır) Dumansız barut imalâtçıları, karabaruta eşit hacimlerde, karabaruta eşit basınç sağlayacak şekilde ayarlanan katkı maddeleri ve formüller ile barutlarının hacim/basınç düzenlerini ayarlamışlar. Kendilerinin ise böyle bir sorunu olmadığı için, fişek kutularının üzerine barut miktarını gram, grain, dram vs. yerine “dram karşılığı” (dram *****alent) ibaresi ile belirtmişler.

Takriben 35 yıl önce bir tapa boyu tartışması üzerine 70 mm.lik MKE fişeklerini söktüğümüzde barut miktarının o zaman tek tip olan dumansız barut kutularının üzerinde yazılı olan yaklaşık 2 gram ölçüsünden hacim olarak çok daha az göründüğünü fark edince şaşırmış, fakat çıkan barutu eczanede tarttırdığımızda ağırlığın az olmadığını, gerçekten de 1.95-2 gram civarında olduğunu öğrenmiştik. Şayet MKE’nin kullandığı barutu bizim 2 gramlık ölçeğimizle koysak herhalde 2.5-2.75 gram civarında gelirdi. MKE de bizi kazadan korumak için piyasaya çok yer tutan ve ince bir tapa ile fişeğe ancak sığan bir barut sürdüğü halde, kendi dolularında (katkı maddesi eklemek gibi fazladan bir işlem gerektirmediği için) belki daha randımanlı veya ekonomik olan yoğun barutu, kalın tapalarla kullanıyordu.

Gelelim bundan sonraki saçma miktarını belirten rakamlara; 1¼ ve 1⅛. Bu rakamlar “ounce” olarak saçma ağırlığını gösteriyor. 16 oz. (ounce) 1 lb. (pound) yapıyor. Demek ki 1 oz. (453.6 ÷ 16) = 28.35 gram. Yani 1¼ oz. = 35.5 gram ve 1⅛ oz. = 31.9 gram. Eski tabirlerle 35.5 gram saçmalı olan 70’lik dolu, 32 gram saçmalı olan ise 65’lik (Bu 65’lik 70’ lik tabirlerini de az ileride daha açık olarak inceleyeceğiz).

Sıra geldi 4 ve de 9 rakamlarına. Bunlar saçma ebadını gösteren numaralar. Bunlar da namlu çapı geyc numaraları gibi ters orantılı.Yani “numara ne kaa böyyük, saçma o kaa guççük”. 4 numara saçma takriben 3.3 mm çapında ve 0.2 gram ağırlığında, 9 numara saçma ise takriben 2 mm çapında ve 0.05gram.

Burada bizim eskiden alıştığımız ölçülere göre işler biraz karışıyor (mu acaba). Her iki kutuda da 2¾ in. rakamları son ölçüyü veriyor. Bu “inch” (inç, pus, veya parmak) olarak kovan boyu. 1 in. = 25.4 mm. Yani her iki fişek de 70 mm boyunda. Ne var ki içlerindeki dolular 2 paragraf yukarıda yazıldığı gibi farklı. Çünkü 65 mm.lik fişekler artık Avrupa’da oldukça nadir ve Amerika’da ise bazı özel durumlar dışında namevcut. Eski 65 mm. yataklı ve/veya karabarut garantili tüfeklerini güvenle atmak isteyenler için bulunduruluyor. (Bir zamanlar İngilizlerin 60 hatta 55 mm boyunda av fişekleri olduğunu biliyor muydunuz?)

Bütün bunları göz önüne alırsak bu avda, kutusunda 12 - 3¾ - 1¼ - 4, 2¾ in. yazan fişekleri kullanacağız. Şayet bıldırcın avına veya skeet atışına gidiyor olsaydık 12L-2¾-1⅛-9, 2¾ in. yazan kutudaki fişekler daha uygun olacaktı. Buradaki “L” harfi artık eskiden olduğu kadar önemli değil. Bu “Low Base” ibaresini simgeliyor ve kovan dibinde görülen metal kaplamanın yüksekliğini (daha doğrusu alçaklığını) belirtiyor. Eski kâğıt kovanlarda bu bir dayanıklılık veya sağlamlık ifadesi idi. Halen kullandığımız plâstik fişeklerin çoğunda ise fonksiyonları oldukça sembolik. Bir ara kovan dibinde hiç metal kılıf olmayan Winchester marka plâstik fişekler vardı. Artık o pirinç kaplama sadece p***olojik bir destek.

Genellikle tüfek çapı olan 10, 12 veya 20 GA. ile kovan boyu olan 2¾, 3, 3½ IN. ve/veya 65, 70, 75, 90 mm. işaretleri kutuların başka yerlerinde de daha iri bir şekilde yazılıdır. 20 numara bir fişek 12 numara bir tüfeğin yatağının ucuna kadar oturup üzerine bir de 12 numara fişek girebileceği için, 75mm.lik “yıldız kıvrılmış” bir “magnum” fişek ise 65 mm.lik bir yatağa rahatça girebileceği ve de ateşleme anında “Av Tüfekleri ve Özellikleri” yazımızda da bir basit çizimle gösterildiği gibi çok tehlikeli basınçlara sebep olabileceğinden (Zaten 65 mm. yataklı bir tüfek için normal basıncı çok fazla olan 75 mm,lik “magnum” fişek daralan namluya giren kovan ağızı sebebiyle, aynen 20 numara bir dolunun arkasında ateşlenecek bir 12 numara dolu gibi, normalden çok daha yüksek ve tehlikeli basınçlara çıkar).

Bu durumlarda namlular genelde fişek yatağından parçalanır. Etrafta tehlikeye düşecek başkaları olmasa bile unutmayın ki atış sırasında sol eliniz, bileğiniz ve kolunuzun bir kısmı tam bu hizadadır

(solaklar için sağ el, sağ bilek ve sağ kol olarak okuyunuz). Bu yüzden fişek numarası ve kovan boyu ölçüleri çok önemli. (12 ve 20 numara fişeklerle ilgili uyarılar, 10 ve 16 numara fişeklerle 16 ve 28 numara fişekler için de geçerlidir.)

Artık ülkemizde bol bol ve serbestçe satılan Avrupa ve/veya Amerikan imalâtı av fişeklerinin kutuları (yeni bir sistem geliştirilmediği için çap yine eski usul numara/geyc olarak verilse de) bizim biraz daha kolay anlayabileceğimiz gram ve milimetre gibi aşina ölçüleri de içeriyor.
Şimdiki avcı ve atıcıların kafalarını karıştıracak o kadar çok şey var ki bu yukarda anlatılan garip ölçüleri deşifre etmeye ihtiyaçları kalmaması büyük bir nimet.
Yine de ellerine eskiden kalan bir kutu fişek geçtiğinde bu yazıyı tekrar bir gözden geçirirlerse belki faydası olur.

YİVLİ SİLÂH FİŞEKLERİ
Her ne kadar yukarıda sadece iki farklı dolu için yazdığımız şeyler biraz karışık görünse de aslında oldukça basittir. Fakat yivli tüfek fişeklerine, hele hele son 100-140 yıl gibi bir zaman dilimine yayılan gelişmelere, bakacak olursak çok farklı bir manzara ile karşılaşırız. Saçma dolularında bazı eski alışkanlıklara dayanarak yapılan fakat her şeye rağmen oldukça mantıklı olan resmi fişek ebatları/tarifleri/açıklamaları yivli silâh mermileri için bir birinden çok farklı olabilen sebeplere ve “mantıklara(?)” dayanmaktadır.

Normal bir avcı veya atıcı için en akıllıca yaklaşım bu açıklamaları okuyup, eğer merakı varsa gidermek ve bundan sonra da kendisine gerçekten lâzım olan birkaç fişek çapı dışındakileri unutmaktır.

Yukarıda bahsedildiği gibi tüfek ve tabanca kalibreleri bile çoğu yivsiz eski ağızdan dolma silâhlarda 54 geyc 120 geyc gibi aynı şekilde kullanılırken (mesela, 18. yy. sonları 19. yy. başlarında İngiliz ordularının piyade tüfeği .75 inç veya 19 mm çapında bir namluyu haiz ve de takriben 1 libreye 12 tane gelen kurşun misketler atıyor. Avrupa ordularına benzemek için 1796 yılında kurulan Nizam-ı Cedid askerlerine verilen tüfekler ise 1771 model Fransız piyade tüfeğinin bir benzeri. Bu ise .69 inç veya 17.5 mm çaplı namlusundan 1 libreye 15-16 tane gelen misketler atıyor) daha sonraları bunlar 44/100 veya 36/100 inç olarak belirtilmeye başlanmış. Zamanla bu 0.44 veya 0.36 şeklini almış, baştaki sıfır da zaman içinde kaybolmuş. Özel isim halini alan çoğu kalibrelerde ise (22 Rimfire, 357 Magnum, 44 Henry, 45 Colt gibi) çoğu zaman ondalık kesir noktası dahi kullanılmaz olmuş.

1847 yılında Paris silâhçılarından Flobert, dibi hafif şişirilmiş bir dolma tüfek kapsülüne 4.5 mm çapında bir saçma takmış. Bunu, o zamanlar moda olan salon atışları için yaptığı nişan tabancalarında kullanmaya başlamış. Bu küçücük fişeğin içinde barut bulunmuyor ve tüm sevk gücü kapsül eczasından kaynaklanıyormuş. Bunu 6 mm Flobert fişeği takip etmiş.

1857’de .22 inç (5.56 mm) çaplı ve biraz da barutlu çevre vuruşlu fişeği geliştiren Smith & Wesson, bu yeni fişeği namlu ve topu yukarıya doğru kırılan bir toplu tabancada kullanmış. Bunun peşinden 44 Henry , 56 Spencer gibi çevre vuruşlu fişekler ve bunları atan silâhlar gelmiş. Ondan sonra da merkezi ateşlemeli (centerfire) fişekler teşrif etmiş. Bunların 2.7, 3, 4, 4.25, 4.5 ve 5 mm çaplıları sadece Kolibri, Lilliput, Clement ve Charola Anitua gibi birkaç marka tabanca ile sınırlı olup hiçbir karışıklığa sebep olmaz. Zaten yarım asırdan fazla bir süredir imalâttan kalkmış olup sadece koleksiyoncular için bir mana ve ehemmiyet taşırlar. Genelde, 12 mm’den büyük çaptaki fişekler de oldukça kısıtlı olup çoğunluğu günümüzde pek kullanılmayan “ (Çok) Büyük Av” tüfeklerinde, diğerleri ise uçaklara, hafif tanklara karşı veya diğer özel askeri maksatlarla kullanılırlar (12.7 mm çapında Amerikan ve 13 mm çapında Rus ağır makinalı tüfek veya 20 mm çapında Alman anti-tank tüfeği fişekleri gibi) .

5.5 ila 12 mm veya .22 ilâ .470 inç arasında kalan yivli silâh fişekleri ise (eğer bir koleksiyoncu değilseniz) istemediğiniz kadar çoktur. Bu fişeklerin tasarımcıları ve/veya üreticileri hem aynı çaptaki fişekleri birbirinden daha kolay ayırabilmek, hem de bazı durumlarda mallarını daha çekici ve/veya güvenilir yapabilmek için, bunlara değişik numaralar, sıfatlar, isimler ve lâkaplar verirler.

Yivli bir namlu imal edilirken, namlu malzemesinin önce içi delinir ve raybalanarak temizlenir. Avrupa’da namlu bu safhada bir denemeye girer. Namlunun bu çapı, namlu kuyruğu yakınında bir yere zımba ile işaretlenir ve namlunun setler arası çapını oluşturur. Bundan sonra, imalâtçının veya tasarımcının isteğine göre namlu içine 2 ila 16 (belki daha da fazla sayıda) yiv açılır. Bu yivlerin derinlikleri ve profilleri atılacak mermi cins ve tipine veya maksadına göre değişir. Yiv sayısı çift ise karşılıklı yivler arasında ölçülecek çap set çapından “yiv derinliği x 2” miktarında daha fazla olur. Tek sayılı yivlerde ise (İngilizler tek sayılı yivleri pek severler) bir yiv ile bir set arasında ölçülebilecek olan çap, namlunun ortalama çapı olup set çapından bir yiv derinliği kadar fazladır.

Şayet fişek adında, yukarıda açıklanan namlu çaplarından birini (?) kullanmak istemiyorsak, mermi çapını da kullanabiliriz. Bir yivli silâhla hassas atış yapabilmek istiyorsak, merminin kovan boğazından kurtulup yiv/sete oturduğunda, yivlerin dibinde gaz kaçağına sebep olabilecek boşluk kalmayacak kadar büyük, ancak setler tarafından fazla ölçülerin hiç biri ile %100 aynı olmayabilir. Bu durumda fişeğe ne ad verilecek? Ne isim takılacak?

Meselâ; 218 Bee, 219 Zipper, 22 Hornet, 220 Swift, 221 Fireball, 222 Remington, 222 Remington Magnum, 223 Remington, 224 Weatherby Magnum ve 225 Winchester Magnum (ve daha 10’dan fazla, değişik kovan ebatlı, çevre vuruşlu, ayrıca hiç değilse 15-20 tane daha özel -wildcat- ve 5-10 tane de Avrupa ve İngiliz) fişeklerinde 0.223 inç (5.66 mm) çaplı (fakat genelde 5.56 olarak tanınan) mermi çekirdekleri kullanılmaktadır ve bunlar “22’ler” grubunda yer alır.

250-3000 diye bilinen fişek .257 inç (6.5 mm) çaplı bir çekirdek taşır. 1900’lerin başlarında olağanüstü diye kabul edilen 3000 fps (feet-per-second) veya 914 metre/saniye namlu ucu hızına ulaşan ilk ticari fişek olduğundan bu “3000” takısı lâyık görülmüş.

Halbuki, 1800’lerin ikinci yarısında da böyle rakam takılı çok fişek var. Model 1873 Winchester tüfeklerde ve Colt altı-patlarlarında kullanılan 44-40 fişeğinin mermisi .427 inç (10.85 mm) çapında (mermi çapı .427, set çapı ise daha da küçük. O zaman .44 nereden geliyor bilinmez). O zamanlar sadece karabarut var. Kovanın içinde sevk hakkı olarak 40 “grain” ( 2.6 gram) karabarut bulunuyor (bu ise, 12 numara fişeğin sevk hakkının yarısı) .

Tabiidir ki bu durumda 38-40 fişeğinin de çoğu diğer 38’lik gibi .357 inç (9 mm) civarında bir mermisi ve 40 grain karabaruttan oluşan sevk hakkı bulunması gerekir. Yoo, o kadar kolay değil! Burada işler tersine. Beyin zafiyeti tekrar kendisini gösteriyor. Yani mermi çapı .401 inç (10.2 mm) ve barut hakkı 38 grain (Bu arada küçük bir noktacık daha. 32‘lik fişeklerin çoğunun çekirdeği de .32 inç (8.2 mm) değil, .308 inç (7.8 mm) civarında. Avrupa’da bunlara 7.62 veya 7.65 mm’likler diyoruz.

.56 Spencer den sonra tüm ABD ordusu için beylik tüfek fişeği olarak kabul edilen 45-70-405 nam fişek ise .457 inç (11.6 mm) çapında bir mermi ile 70 grain (4.5 gram) karabarutu haiz. Bu arada mermi ağırlığı da 405 grain (26 gram). Bundan önce çok kısa bir dönem için ve ordunun sadece bir kısmı tarafından kullanılan piyade tüfeği fişeği 50-70-450 ile süvari karabina fişeği 50-45-400 de aynı sistemle isimlendirilmiş. Yine aynı dönemlerde “Bufalo” avcılarının tercih ettiği düşer bloklu Sharps tüfeklerinden biri 45-120(3¼) diye bilinen bir fişeği atıyor. Çap: .457 inç,; barut: 120 grain,; kovan boyu ise 3¼ inç (83 mm). Sevk hakkı; kovanın dibinden merminin altına kadar alabildiğince irice taneli karabarut.

Winchester şirketi Model 1894 tüfek ve karabinalarını piyasaya çıkarttığında yeni bir fişeği lânse ediyor; 30-30. Mermi .308 inç (7.8 mm) ve sevk hakkı 30 grain (1.95 gram) karabarut? Yok, hayır! Çok özür dilerim. 1880’lerde dumansız barut icat edildi ya. Bu yüzden yeni fişekte 30 grain dumansız var. Fişek kuyruktan dolma 45-70 Spring-field tüfekten sonra ABD’nin ikinci silâh fiyaskosu ise 30-40 fişek atan M-1896 Krag. Yine .308 çap ve 30-30 da olduğu gibi dumansız barut. Bu fişekteki 40 grain.

1800’lerin sonları ve 1900’ların başlarında ABD bir kaç defa Mek***a ile silâhlı çatışmaya giriyor. Mek***a’lıların elinde 1892, 1893 ve 1895 model “Mauser” tüfekleri var. Bunların gerek silâh sağlamlığı ve güvenilirliği, gerekse mermi gücü ve menzili bakımından Krag tüfeklerine göre ne kadar üstün olduğunu gören “US ARMY” uyanıyor. Bir dizi test, tasarım, araştırma ve geliştirme sonucunda 1903 yılında Mauser firmasına patent hakkı ödenerek imal hakkı alınıyor. Ve, en önemlileri sürgü mandalı ve kurma topuzu tadilâtları olan bir dizi değişiklik içeren M-1903 (Springfield) piyade tüfeği ve bu tüfeğin yuvarlak uçlu mermili 30-03 fişeğini hizmete sokuyor. Mek***a’lıların “Mauser”lerinden daha güçlü olmak için kovan boyunu da 6 mm uzatıyor. Çap; .308 inç, kısaca 30. “03” ise 1903 senesinin 03’ü.

Aynı yıllarda Almanlar “spitzer”, yani sivri uçlu, mermiler ile denemeler yapıyorlar ve kendi ordularında kullandıkları 1898 model Mauser piyade tüfeklerini yuvarlak uçlu 8x57J yerine sivri uçlu 8x57JS atacak şekilde çeviriyorlar. “J” harfi Almanca’da bazı durumlarda “I” nin yerini alabiliyor ve burada her iki fişek için de “Infantrie” veya “piyade” için kullanılmış. Yani “piyade tüfeği” çapı olarak diğer Alman 8 mm fişeklerinden ayrılmış. “S” sivri uçlu mermi (spitz geschoss) veya “spitzer” oluyor. Bu arada, “S” çekirdek için kullanılan daha yüksek ısı ve tazyikle yanan barut setleri çabuk aşındırdığından yivleri derinleştirmek gerekiyor. Yivler 0.1 mm derinleştirilince 8 mm (.318 inç) yiv çapı 8.2 mm (.323 inç) oluyor. Biraz büyümüş olan bu (ve bundan sonra imal edilen) namlularla 8.2 mm (.323 inç) çapında mermiler atılması gerekiyor. “S” aynı zamanda uç şeklinden çok daha önemli olan bu yeni ve büyük çapı da simgeliyor. Yeni “S” namlularda eski fişeği atmak isabet yönünden pek parlak değil. Lâkin, eski namlularda yeni fişeği atmak çok tehlikeli. “S” işareti namlunun mekanizmaya vidalandığı faturanın ilerisinde gezin hemen arkasına vuruluyor. Tam faturanın üstünde ise 7.91, 7.92. 7.93 gibi hafif değişikliklerle namlu raybalandıktan sonraki (yani yiv açılmadan önceki) çapı belirtilmiş.

Bu yeniliği gören ABD askeriyesi de spitzer mermiye dönüyor, lâkin onlar bir çap değişikliği yapmıyorlar. Tüfekler için tek gereken yiv-set başlangıcının biraz geri alınması. Namlular dipten biraz kısaltılarak yeniden yatak açılıyor ve de yeni fişeğin dış balistiğine uygun bir gez kızağı takılıyor. Bu şekilde spitzer mermi kovan boynunu terk ederken uzun bir yivsiz kısımdan geçmesine gerek kalmıyor ve böyle bir atlamanın sebep olacağı sorunlar önlenmiş oluyor. 1906 senesinde hizmete giren yeni mermili fişek 30-06 diye isimlendiriliyor.

Model-1903 piyade tüfeği ve fişeği Springfield askeri fabrikasında tasarlandığı ve yapıldığı için hem tüfek hem fişek bu adla da anılır. Yani, “Springfield”. Değişik mermi tip ve ağırlıklarıyla, 30-06 Springfield dünyada gelmiş geçmiş en çok sayıda yapılmış, satılmış, kullanılmış askeri ve sportif amaçlı fişek.
30 kalibrelerde de gerçek mermi çapı .308 inç. (7.8 mm) fakat genelde .30 x 25.4 hesabı ile 7.62 mm. diye anılıyorlar. .30-30, 30-06, 300 Savage, 300 H&H Magnum, vb.leri hep bu grup içinde. İngiliz .303 Lee-Enfield (bizde 7.7 diye de bilinir) ve yine İngiliz .303 Magnum fişekleri ise 7.65 Mauser olarak bilinen fişekle aynı .312 inç (yani gerçek 7.92 mm) çapında mermiyi taşıyorlar.
Bizim 7.9 veya 7.92 Mauser olarak tanıdığımız fişeğin mermisi ise yukarıda yazıldığı gibi aslında ya 8 mm (.318 inç) ya da 8.2 mm (.323 inç) çapında. “7.9 veya 7.92 aslında namlunun set çapı. Onun için mermi çapını değil de bunu kullanmışlar” desek; yine aynı Almanlar 8.9 mm set çaplı namlulardan attıkları bir kısım fişeğe 9.3x62, 9.3x64, 9.3x72R, 9.3x74R gibi isimler vermişler.

Neden?
Bilen varsa beri gelsin!


22, 30 veya 45 diye bilinen bir fişeğin aynı çapta bir başkası, genelde daha güçlüsü, yapıldığında bir çok kez yenilerine 220, 300 veya 450 diye birer sıfır eklendiğini görüyoruz. Peki, 38 ACP (Automatic Colt Pistol) gibi bir mermi var iken, bundan daha kısa, daha güçsüz olan 9 mm KB (Kısa Browning) fişeğine 380 ACP demek hangi akla hizmettir? Dış ölçülerinde ve görünüşünde 38 ACP ile hiçbir fark olmayan 38 Super Auto ise çok daha güçlü. Neyse ki “Super” demişler. Yoksa yanlış silâhta atılıp bir kazaya sebep olabilir.

Bütün bu hengâme devam ederken, İngilizler “.375 Belted Rimless Magnum Nitro-Express”, “.450/.400 Magnum Nitro Express (3½”)” veya “.500 Nitro For Black Powder Express (3”)” gibi fişek isimleri üretmişler. “Belted Rimless” genelde sadece “Belted” denilen kovan kafasını tarif ediyor. Kovan dibinden 5-6 mm.lik bir kısmın çapı kafa yarılmalarını ve kovan kesmelerini önlemek için fişeğin çapı ve gücüne göre 1 ilâ 1.5 mm kadar daha büyük çaplı yapılmış ve tırnak oluğu bu kalın bölgeye açılmış. Kovan kafasını güçlendirmenin yanı sıra bu kemerin ön kenarı tablalı fişeklerde olduğu gibi, kovan omuzuna, açısına ve yatak toleranslarına fazla bağlı olmayan, kesin bir dayanak sağlıyor. “.450/.400”ün manası şu: “.450 Magnum Nitro Express” olarak bilinen kovanın boğazı daraltılıp .400 inç çapında bir mermi takılmış. “Magnum” Lâtince “magnum” ve “magnus” köklerinden gelen “büyük”, “güçlü” manasına gelen bir kelime. Galonluk şampanya şişeleri için de kullanılıyor. “Nitro” fişeğin dumansız barutlu, “Express” ise oldukça güçlü olduğunu belirtirken, “(3½”)” inç olarak kovan boyu ölçüsünü veriyor (Birisi “magnum” kelimesini kullanana kadar, “express” güçlü fişekler için revaçta olan bir sıfat). (“) İnç, parmak veya pus olarak tanıdığımız 25.4 mm.lik İngiliz ölçü biriminin simgesi.

“.500 Nitro for Black Powder Express” ise bu fişeğin “.500 Black Powder Express” diye bilinen karabarut dolusu ile aynı performansı sağlayacak bir “Nitro” yani dumansız barut dolusu olduğunu anlatıyor. “Jeffery .475 No. 2” deki “Jeffery” bu fişeğin Jeffery marka kırma çifteler için regule edildiğini (namluların krozman ayarı) gösteriyor (kırma yivli çiftelerde önemsiz sanılabilecek mermi ve/veya sevk hakkı ağırlık ve güç farkları, iki namlunun birbirinden çok farklı yerlere grup yapmasına sebep olur ve bunların imalat sırasında belirli bir doluya göre regulesi oldukça zor ve kritik bir işlemdir). “No.2” ya gelince; demek ki Jeffery’nin “No.1 denilebilecek aynı çapta başka bir fişeği daha var(mış).

Eskiden tüm fişekler “tablalı” iken (Amerika’da “rimmed”, İngiltere’de “rimmed” veya “flanged” ibareleri , Avrupa’da ise sadece “R” harfi ile belirtiliyor), kutu şarjörlü mükerrer atışlı ve yarım/tam otomatik silâhların ortaya çıkmasıyla beraber tablalarda kesin bir azalma görülüyor. Tablalar birbirine takılarak tüfeğin çalışmasını yavaşlatabiliyor veya tamamen engelleyebiliyor. Bunun üzerine “tablasız” (rimless)fişekler yapılıyor. Düz kovanlı tablasız fişekler “kovan kafa boşluğunu (headspace)” kovanın ağzını fişek yatağına daya***** ayarlıyor. Boyunlu veya omuzlu kovanlarda ise bu boşluk, kovan omzunun fişek karşılığına dayanması ile kısıtlanıyor.
Bilhassa bu tip fişeklerin kafa boşluğunun çok hassas olması hem önemli hem de zor.
Bu “yarım tablalı (semi-rimmed)” denilen (6.35 mm, 7.65 mm ve 9 mm Uzun Browning ile 38 Auto tabanca ve de 7.7mm Japon “Arisaka” piyade tüfeği fişeklerinde olduğu gibi) fişeklerde beslemeyi engellemeyecek kadar az, fakat fişek yatağı ağzına dayanarak fişeği sabitlemeye yeterli olacak bir tabla çıkıntısı var.

“Kemerli (belted)” fişeklerin kovan dibi çıkıntısı en az yarım tablalı kovan tablası kadar derin olduğu için, sağladığı kafa boşluğu kısıtlama görevi daha pozitif.
Bunun yanı sıra 1-1.5 mm kalınlığındaki tablanın yerini 5-6 mm eninde bir çember veya kuşak aldığı için şarjör içinde bu enli tablaların birbirine takılma ihtimali de pek yok.
Pek nadir kullanılan “indirilmiş” (düşürülmüş çaplı veya “rebated”) kafa ise meselâ “.425 Westley Richards” fişeğinde, 13.6 mm çapında bir kovanın “Mauser” tipi mekanizmaların 12 mm. çaplı standart boy sürgü yüzü ile kullanılabilmesini sağlıyor (10.75x63 Mauser ve 11.2x72 Schuler de “indirilmiş” kafalı fişeklerden).

(* Tırnaksız (Rimless-Grooveless) diye bilinen kovanın iki örneği 5mm ve 6.5mm “Bergman” tabanca fişekleridir. Piyasaya çıktıktan bir süre sonra ise “tablasız” denilen tırnak oyuklu tipleri yapılmıştır. Beretta marka, 6.35mm ve .22 Short çaplarındaki küçük otomatik tabanca bu tip fişekleri kullanmak için ideal, çünkü boşaltma tırnağı yok.)

Avrupalılar ise fişekleri tanımlamada zaman içinde oldukça basit ve kolay anlaşılır bir sistem kullanmışlar. Takribi (veya şu veya bu sebepten dolayı seçilmiş) mermi çapı × kovan boyu. Aynı çap mermili ve aynı kovan boylu fakat birbirinin yerine kullanılamayan fişekler için o fişeğin tasarımcısının veya ilk kullanıldığı silâhın veya kullanan ülkenin adı ekleniyor. 8x50R Lebel ve 8x50R Mannlicher veya 11.4x50R Austrian Werndl M73 ve 11.4x50R Brazilian Comblain M74. Daha modern ve spor amaçlı fişekler için ise 7x64 Brenneke ve 7x70 Vom Hofe veya 7x73 (Belted) Vom Hofe uygun örnekler.

Tabanca fişekleri için de benzer örnekler verilebilir:

9x17 9 Kısa Browning
9x18 9 Makarov
9x19 9 Parabellum
9x20 9 Uzun Browning
9x22.7 9 Steyr (Bunların ikisini de 9x23 diye bulabilirsiniz)
9x23.1 9 Bayard (Esas fark silâh markalarında)
9x25 9 Mauser

Bir de bütün bunlara “7.62Å” ve “9Å” çaplarını ekleyebilirsiniz.
Burada Å işareti NATO’yu simgeliyor. Bu fişekler NATO’nun standart tüfek ve tabanca fişekleri olan 7.62x51 ile 9x19 fişekleri. Başka bir deyişle 308 Winchester ile 9 Parabellum veya 9 Luger.
Avrupa genelinde ve Türkiye’de (bazen “Makaralı” diye de anılır) Parabellum, Almanya’da P-08, ABD’de Luger diye bilinen tabancanın ve bunun 7.65 ve 9 mm.lik mermilerinin adı ise Almanya’da bu silâhı ilk olarak yapan DWM firmasının “si vis pacem para bellum” olan “motto”sundan kısaltılmış “telgraf adresi” olarak kullanılan “parabellum” ibaresinden geliyor.
Amerikalılar ise Hugo Borchardt’ın tasarladığı tabancayı geliştirerek kullanışlı ve güvenilir bir şekle sokan Georg Luger’in soyadıyla tanıyorlar.

Hugo Borchardt’ın (1850-1921) 1800’lerin son çeyreğinde ABD’de tasarladığı toplu tabancalar (Winchester-Borchardt), tek atışlı büyük çaplı yivli tüfeklerin (Sharps-Borchardt) yanı sıra “Pioneer Breechloading Arms” ve “Colt Patent Firearms Company” gibi silâh firmalarında ve “Singer Sewing Machine Company” dikiş makinası şirketinde de mesaileri var.
1865 yılında 15 yaşında iken ebeveyni ile beraber ABD’ye göçmüş, 1882’de ise Almanya’ya dönerek çeşitli silâh firmalarında çalışmış.
Georg Luger (1849-1923) ise Tyrol doğumlu ve 1865’de Avusturya-Macaristan Harb Okuluna öğrenci olarak kabul edilmiş.
1872’de evlenmek için ordudan ayrılmış ve demiryollarında çalışmaya başlamış. Daha sonra F. von Mannlicher ve Ludwig Löwe firmalarında çalışmış. Borchardt’ın tabancasında yaptığı geliştirmeler ve değişiklikler sonucunda dünya çapında bilinen bir isim olmuş.

Bütün bunları bilseniz ne olur, bilmeseniz ne olur? Kafanızı böyle uçuk kaçık şeylerle doldurmanın ne gereği var? Çok, çok lâzım olursa, bu yazıyı veya başkaları tarafından yazılmış, derlenmiş başka birini bulup bakarsınız. Ve, ondan sonra da yine unutursunuz.
Üzmeyin tatlı canınızı.

Az daha unutuyordum. Bir de 8-06 var. Amerikalı, Avrupa’dan 8x64 Brenneke kovanı ithal etmemiş. Bunun yerine 30-06 kovanının boğazını 8 mm.lik çekirdeğe göre büyütmüş! Böyle diğer 06’lılar bulmak da mümkün. İsveç’in yaptığı ve kullandığı 8x63 ise %.99.5 aynı fişek. Kovan çapı çok az daha büyük. Kovan boyu çok az daha kısa
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst