Kalbin elektrik sisteminin işlevi, bir arabanın motoruna benzer. Araba motorunda marş basmaması gibi elektriksel bozukluklar, başka bir kalp hastalığı olmaksızın görülebilir veya daha önce değinilen valf bozuklukları, koroner da*mar hastalıkları ve kas sorunlarını içeren başka anormalliklerin yan etkisi olarak ortaya çıkar.
Kalbin elektrik sisteminin herhangi bir parçası elektriksel dürtüler üretebilirse de genellikle bu işlevi en hızlı çalışabilen "sinüs nodu" denetler. Sistemin başka bir bölümünden gelen sinyale "ektopik" adı verilir. Eğer atriadaki elektrik sisteminden kaynaklanıyorsa "atrial ektopik" ventriküllerden geliyor "verttriküler ektopik" adını alır. Ektopik atışlar çok erken, yani bir sonraki sinüs nodu dürtüsünden önce oluştukları için, ventriküllere kanla dolacak yeterli zaman kalmaz. Bu ektopik atışın sonucunda pompalanan kan miktarı daha az olur, ama sinüs nodunun uyarısı sonucunda bir sonraki normal atışa kadar uzun bir zaman geçtiği için, bu defa kalbe çok fazla kan dolar. Bunun sonucu, kalp çok şiddetli atacağından hastanın dikkatini çeker. Ancak ventriküler ektopikîer, bir kalp krizinden sonra görülmedikçe pek önem taşımaz ve tedavi gerektirmezler. Atrial ektopiklerin tümü ise önemsizdir.
Kalbin çok yavaş atmasına neden olan bir durum, sinüs npdunun uyarı üretmekte gecikmesi veya hiç üretmemesidir. Pompalama hızı buna paralel olarak düşer ve hatta durur. Sonuçta beyne giden kan oranında azalma veya kesilme olacağından, kişide baş dönmesi veya şiddetli hallerde bayılma görülebilir. Belirtilerin ağırlığı çeşitli etkenlere bağlıdır; kalp atışlarının ne derece ve ne süre için yavaşladığı, eğer kalp durmuşsa bu halin ne kadar sürmüş olduğu gibi. Başka bir etken hastanın yaşıdır. Örneğin genç ve sağlıklı bir erişkinin vücudu, kan akışının azalmasını kar*şılamak için kan damarlarında hızlı reflekslerle ayarlamalar yapabileceği için, nabzın aniden dakikada 70'ten 30'a düşmesi büyük bir olasılıkla söz konusu kişi tarafından fark bile edilmeyecektir. Buna karşın yaşlılarda refleksler yavaşlamış olduğundan ani bir düşüş oldukça güçlü baş dönmelerine yol açabilir. Kalp atışlarmdaki bu değişikliğin ne kadar zamanda gerçekleştiği de önem taşır; ani bir değişiklik aşamalı bir değişiklikten daha ciddidir. Olağan elektriksel uyarıların AV nodundan ve özel iletken dokulardan ventriküllere geçişinde de hastalık nedeniyle gecikme veya tıkanma olabilir. Bu durumda, sinüs nodu düzgün bir uyarı vermişse bile, bunun ventriküllere düzensiz iletilmesi veya iletilememesi yüzünden kalbin pompalama hareketi yavaşlar veya düzensizleşir. Buna "kalp tıkanması" adı verilir. Uyarıların geçişi tamamen engellendiğinde tam tıkanıklık-özel iletken dokudatıkanmanın oluştuğu bölgeye komşu yerler bu görevi üstlenebilir, ancak sonuç yavaş ve güvenilmez olacaktır. Sonuçta ventriküllerin çalışması da yavaşlayacak, aksayacak ve bazı hallerde tamamen durabilecektir. Bu durumlarda gene başdönmesi veya bayılmalar görülebilir. Bu hastalığın tedavisinde elektrik sisteminin normal hızda çalışmasını sağlamak üzere genellikle yapay bir elektrik sitemi — pil (pacemaket)— kullanılır.
Kalbin elektrik sisteminin herhangi bir parçası elektriksel dürtüler üretebilirse de genellikle bu işlevi en hızlı çalışabilen "sinüs nodu" denetler. Sistemin başka bir bölümünden gelen sinyale "ektopik" adı verilir. Eğer atriadaki elektrik sisteminden kaynaklanıyorsa "atrial ektopik" ventriküllerden geliyor "verttriküler ektopik" adını alır. Ektopik atışlar çok erken, yani bir sonraki sinüs nodu dürtüsünden önce oluştukları için, ventriküllere kanla dolacak yeterli zaman kalmaz. Bu ektopik atışın sonucunda pompalanan kan miktarı daha az olur, ama sinüs nodunun uyarısı sonucunda bir sonraki normal atışa kadar uzun bir zaman geçtiği için, bu defa kalbe çok fazla kan dolar. Bunun sonucu, kalp çok şiddetli atacağından hastanın dikkatini çeker. Ancak ventriküler ektopikîer, bir kalp krizinden sonra görülmedikçe pek önem taşımaz ve tedavi gerektirmezler. Atrial ektopiklerin tümü ise önemsizdir.
Kalbin çok yavaş atmasına neden olan bir durum, sinüs npdunun uyarı üretmekte gecikmesi veya hiç üretmemesidir. Pompalama hızı buna paralel olarak düşer ve hatta durur. Sonuçta beyne giden kan oranında azalma veya kesilme olacağından, kişide baş dönmesi veya şiddetli hallerde bayılma görülebilir. Belirtilerin ağırlığı çeşitli etkenlere bağlıdır; kalp atışlarının ne derece ve ne süre için yavaşladığı, eğer kalp durmuşsa bu halin ne kadar sürmüş olduğu gibi. Başka bir etken hastanın yaşıdır. Örneğin genç ve sağlıklı bir erişkinin vücudu, kan akışının azalmasını kar*şılamak için kan damarlarında hızlı reflekslerle ayarlamalar yapabileceği için, nabzın aniden dakikada 70'ten 30'a düşmesi büyük bir olasılıkla söz konusu kişi tarafından fark bile edilmeyecektir. Buna karşın yaşlılarda refleksler yavaşlamış olduğundan ani bir düşüş oldukça güçlü baş dönmelerine yol açabilir. Kalp atışlarmdaki bu değişikliğin ne kadar zamanda gerçekleştiği de önem taşır; ani bir değişiklik aşamalı bir değişiklikten daha ciddidir. Olağan elektriksel uyarıların AV nodundan ve özel iletken dokulardan ventriküllere geçişinde de hastalık nedeniyle gecikme veya tıkanma olabilir. Bu durumda, sinüs nodu düzgün bir uyarı vermişse bile, bunun ventriküllere düzensiz iletilmesi veya iletilememesi yüzünden kalbin pompalama hareketi yavaşlar veya düzensizleşir. Buna "kalp tıkanması" adı verilir. Uyarıların geçişi tamamen engellendiğinde tam tıkanıklık-özel iletken dokudatıkanmanın oluştuğu bölgeye komşu yerler bu görevi üstlenebilir, ancak sonuç yavaş ve güvenilmez olacaktır. Sonuçta ventriküllerin çalışması da yavaşlayacak, aksayacak ve bazı hallerde tamamen durabilecektir. Bu durumlarda gene başdönmesi veya bayılmalar görülebilir. Bu hastalığın tedavisinde elektrik sisteminin normal hızda çalışmasını sağlamak üzere genellikle yapay bir elektrik sitemi — pil (pacemaket)— kullanılır.
Komple kalp tıkanması elektrokardiyografin
P: atria kasılması
ORSı ventriküllerin kasılması
Öte yandan kalbin çok süratli atması (taşikardi) kalbin pompaladığı kan oranında önemli bir düşmeye neden olduğundan benzer belirtiler ortaya çıkar. Kalbin yavaş atması durumundaki gibi, belirtilerin ağırlığı hastanın yaşına, nabzına ve nabzın değişim hızına bağlı olabilir. Duygusal veya fiziksel stres hallerinde kalp atışlarının hızlanması da doğaldır. Genç ve sağlıklı kişilerde stres anında nabız dakikada 180 ve yaşlılarda 150-160'a kadar çıkabilirse de nabzın aniden ve gereksiz olarak bu kadar yükselmesi normal değildir. Neden, elektrik sistemindeki ufak bir bozukluk olabileceği gibi kalbin öbür bölümlerini de kapsayan bir hastalık olabilir. Bozukluk öncelikle atriyada ise AV nodu normal çalışarak dürtülerin ventriküllere aşırı hızla iletilmelerini engelleyebilir. Bu duruma yardımcı olabilecek birçok ilaç vardır. Başka bir tedavi yöntemi, krizleri engellemek veya onları başlar başlamaz yok etmeyi amaçlar. Eğer çarpıntı ventriküllerde oluşursa durum daha ciddidir, çünkü ventriküller düzensiz atmaya başla***** pompalama hareketine zarar verir ve hayati tehlike ortaya çıkabilir. Bu tip çarpınhya, "vertriküler fibrilasiyon" denir ve acil tedavi gerektirir.P: atria kasılması
ORSı ventriküllerin kasılması