Kadın Müslümansa sokağa çıkamaz

sensiz olmaz

Kayıtlı Üye
Bu yazının üzerine Fazla bir şey yazmak gereksiz olur benim açımdan.Buyrun birlikte okuyalım. böyle bir başlık varsa birleştirin lütfen.
ALINTI
]Kadını evden çıkarmamanın çağımızda mümkün olmayacağını anlayan Müslümanlar, kadının burka, çarşaf ve tesettür giymesinin yeterli olacağını söyleyerek, Allahın ayetlerini yalanlamışlardır.

İslam dininde kadınlar çalışamaz. Okula, Tiyatroya, çarşıya, pazara gidemez. Düğünde, törenlerde, eğlencelerde bulunamaz. Kuran ayetlerinde, kadının evden dışarı çıkması yasaklanmıştır.

İslam’ın kurallarına göre; Bilerek uygulamayan gibi, araştırıp doğruyu öğrenmeyen de kafir olur. Kadını evden çıkaran da, evden çıkan kadın da, Allah’ın ayetlerini yalanlamış olacağından kafir olur. İslam’a göre sizin duymamış olmanız da olması sizi kurtaramaz. İslam’a göre Kuran sadece Din adamlarına gelmemiştir.Doğruyu araştırmayan ve öğrenmeyen de ayetleri yalanlamış olur.

AZHAB-33.(Ey peygamber eşleri) evlerinizde oturun ve ilk câhiliyet devrinde olduğu gibi sokaklara çıkmayın ve dua edin ve zekât verin ve itâat edin Allah’a ve Peygamberine. Ancak ve ancak Allah, ey Ehl-i Beyt,sizden her çeşit pisliği, suçu gidermek ve sizi tam bir temizlikle tertemiz bir hale getirmek diler.

Kadınlar konusunda Kuranın ayetinin istediği, kadınların evlerinden çıkmamasıdır. Bu şekilde kadının iftiralardan ve işleyeceği suçlardan korunacağını söyler. Kadın İslam’a göre suç işlemeye meyilli bir yaratılandır. Açılıp saçılmayın, süslenip püslenip, kendinizi teşhir etmeyin gibi çeviriler yapılmaya çalışılsa da, Bunları yapmak yerineevinizde oturun kesin emirdir. Çünkü sadece süslenen insanlar suç işlemezler yada tecavüze uğramazlar.

Abdulbaki Gölpınarlı şöyle çeviriyor.

AHZAB-33.Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye döneminde olduğu gibi sokaklara çıkmayın.

AZHAB-34.Oturun da evlerinizde okunan âyâtullahı ve hikmeti anın, şübhe yok ki Allah, lâtif, habîr bulunuyor

Kuranda ki emrin açılıp saçılma işleminin yada süslenip çıkmayla olmadığı evden çıkmama olduğu Azhab34 de kesinleştirilir. Kuranın emri kesindir. Kadınların sokağa çıkmaması gerekir. Bir kadın Müslüman’ım diyor ise, evinden çıkmamak zorundadır. Bir erkekte Müslüman ise karısının evden çıkmasına izin vermeyecektir. Erkek izin verirse, kadında evden çıkarsa ortada Müslümanlık kalmayacaktır.

Şöyle düşünelim eski yaşam şartları günümüzdeki gibi değildir. Çölde yaşamda kadının evi dışına gideceği yerler yoktur. Çarşı Pazar yok, Avm bakkal yok, Sinema tiyatro ve cafeler yoktur. Çölde tarla ve bahçelerde yoktur. Kadın evde oturup çocuklarıyla ve Çadır işleriyle uğraşmaktadır. Ayetlerde söylenmek istenen halk ve kalabalığa karışmama işidir.

İslam’da kadın sokağa çıkamadığı gibi, evde erkeklerle bir arada bulunamaz. Erkeklerin bulundukları ortamlarda olmaları yasaktır. Kadınlar için bu kadar önemli bir zorunluluğu İslamcıların bilinmediği gerçek olabilir mi? Tabi ki hayır. Bu ayetleri ve peygambere uyma zorunluluğunu bilen İslamcılar, kadınlar konusunda bu açıklamayı neden yapmamışlardır?

Bunun nedeninin günümüz kadınına Kuranın emri de olsa böyle ilkel bir uygulamayı kabul ettiremeyecek olmalarıdır. Bu cemaat yada tarikat liderleri Kurana ve İslam’a uymak yerine İslam ve kuranı kendilerine uydurmaya çalışmışlardır. Peygamber eşlerine yaptırılan Kuran emri neden kadınlara farz olmasın? Kuranda “Ey Muhammed üç gün oruç tut” diye bir ayet olsaydı Müslümanlar bu üç gün orucu tutacaklardı. “Ey peygamber hanımları Cuma namazı kılın” diye EMIR olsaydı. Tüm kadınlar Cuma namazlarına gitmek zorunda kalacaklardı.

AZHAB-53.Ey iman edenler! Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temizdir. Allah’ın Resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikâhlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır.

İman eden Müslüman erkeklere yapılan ikaz çok önemli. Dikkat ederseniz ikaz peygamber eşlerine değil, ziyarete gelen erkeklere yapılıyor. “Peygamber eşlerinden bir şey istediğinizde perde arkasından isteyin diyor.” İşte üzerinde durmamız gereken cümle budur. Burada geçen perde arkası sözünden ne anlamalıyız.

Eğer peygamber eşlerinin yüzlerinin kapalı olması istense, bu emrin gelen misafirlere değil, direk peygamber eşlerine söylenmesi gerekirdi. “Ey peygamber eşleri gelen misafirlere yüzlerinizi göstermeyin” şeklinde olması gerekirdi. Eve gelen misafirlere seslenilerek, peygamber eşlerinden bir şey istediğinizde, onlardan perde arkasından isteyin diye yazıyor.

Eve gelen namahrem erkeklerle perde arkasından konuşulması gerektiği açık ve net ortadadır. Kadının üstünü örtün kapatın emri değildir. Bu ayette geçen perde arkasından isteyin sözlerinden yola çıkarak, ne yazık ki kadınların baş ve yüzlerini göstermemesi, peçe takması gerektiği öne sürülmüştür. Hâlbuki anlatılmak istenen sadece ev içindedir. Yukarıdaki ayetler kadınların sokağa çıkmayıp evde oturmaları gerektiğini, erkeklerle ancak perde arkasından görüşebilecekleri, kendilerini göstermemeleri gerektiğini, her konuda Muhammedi örnek alarak onun yaptığını yapmalarını anlatmaktadırlar.

İslam’da kadınlar için, evlenmenin haram sayıldığı kişiler dışında, yakın akrabalarla dahi aynı ortamda olması yasaktır. Müslüman kadınlar, evde baba, kardeş ve oğulları dışında başka erkekler olduğunda, ortada görülmeyecek, perde arkasında olacak ve kendisini göstermeyecektir.

Örnek verecek olursak; halanız ve teyzenizden birinin kızlarının evine gittiniz. Sizinle teke tek görüşmesi İslam kuralları açısından mümkün değildir. Başka bir kadın ya da erkeğin evde olması durumunda ise, ancak onunla aranızda bir perde ve engel varken konuşabilirsiniz. Kurandaki ayetler buna izin vermektedir.

Nisa 23 ayetinde erkeğe nikah düşmeyen kişiler sayılmıştır. İslam’da kadınların, namahrem olanlarla aynı ortamda olmaları ancak evlenmeleriyle mümkündür. Müslüman erkekseniz, anneniz, halalarınız, teyzeleriniz, Kız kardeşleriniz kardeşlerinizin çocukları ve gelininiz dışındaki kadınlarla aynı ortamda bulunmanız yasaktır.

Kardeşlerinizin eşleri, Amcanızın eşleri ve kızları, dayınızın eşleri ve kızları, halalarınızın ve teyzelerinizin kızları bile sizinle aynı ortamda bulunamaz.

Nisa-ayet.23-Size şunlarla evlenmek haram kılındı: Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren sütanneleriniz, süt kız kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle zifafa girdiğiniz karılarınızdan olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız, -ANNELERİ ile ZİFAFA girmemişseniz ONLAR la evlenmenizde size bir günah yoktur- öz oğullarınızın karıları, iki kız kardeşi bir araya getirmeniz. Ancak geçenler başka. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, merhamet edicidir.

Nur-31 de ise kadınların kimlere kendilerini göstermeyecekleri sayılmıştır. Babaları, oğulları ve kardeşleri dışında herkesten kendilerini sakınmaları gerekmektedir. Amca dayı bile bir kadın için sakıncalı görülür.

NUR-31.Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. görünen kısımlar müstesna, ziynetlerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Ziynetlerini, kocaların dan, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut Müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri ziynetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!

Akraba erkekleri için bile sakıncalı sayılan kadının, evi dışında yaşam olanağı yoktur. İslam kadının evinin içinde yaşamasını mecburi hale getirir. İslam’da kadının sokağa çıkamamasının nedeni, İslam ve kuranın zorunlu bırakmasıdır.

Örnek olarak;

AZHAB SURESİ 37 Zeyd, eşinden yana senin isteğini yerine getirip eşini boşayınca, onu seninle evlendirdik ki, Evlatlıklar eşlerinden yana babalıklarının isteklerini yerine getirip onları boşadıklarında, Müminlere evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda bir zorluk olmasın. Allah’ın emri mutlaka yerine getirilmiştir.

Yukarıdaki ayet, Muhammedi örnek alarak onun yaptığını yapmalarını anlatmaktadırlar. Muhammed ve eşlerinin yaptığı örnek teşkil etmektedir. Kadınların evden çıkmaması sadece Muhammed’in eşlerini bağlar diye düşünemezsiniz. Peygamber eşlerinin örnek alınması zorunludur. İslam’da Peygambere gelen EMIR herkese gelmiş niteliğindedir.

Ne yazıyor, “onu seninle evlendirdik ki, Evlatlıklar eşlerini boşadıklarında, Müminlere evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda bir zorluk olmasın.”Ayet, ilerde gelinleriyle evlenmek isteyenler, bunu yapmak istediklerinde, çekinmeden yapabilsinler diye, sana baba diye hitap eden evlatlığın Zeyd’in eşi Zeynep ile evlilik yaptırdım yazmaktadır.

Muhammed’in yaptıklarını örnek almak zorunluluğunu Kuran Azhab 21 Azhab 37 ve Haşr 7 de net olarak görmekteyiz. Azhab-37 de Muhammed’in geliniyle evlenmesinin nedeni, ilerde babalar evlatlıklarının karısıyla evlenmek istediklerinde örnek alsınlar ve utanmasınlar diye yazar. Azhab-21 ve Haşr 7 de Her Türlü konuda muhammedin yaptıklarının örnek alınması gerektiği belirtilir.

İslam’da öncelikle Muhammed’in yaptığını yapmak “sünnet” sayıldığı için, Muhammed’in yaşadığı gibi yaşamak zorunluluğu vardır. Müslümanlar onun giyindiği gibi giyinmeye, onun gibi sakal bırakmaya, onun gibi diş fırçalamaya çabalarlar. Kuranda onun yaptığını yapmak zorunlu olduğundan, Müslüman’a onu örnek alması öğütlenmiştir.

İslam’da Muhammedin yaptığını yapmak için kaynaklardan örnekler.

“Peygamber hiç bir vakit ayak üstünde işemedi” (Hanbel 4/196; 6/136,192,213).

“Peygamberin ayak üstünde işediğini gördüm” (Buhari 4/60,62; Hanbel 4/246; 5/382,394).

“Bıyıkları kısaltın, sakalları uzatın;”(Buhârî, Libas, 63-64; Müslim, Tahâret, 52;EbuDâvûd (4199)

“Hz. Âişe (anlatıyor: “Rasulullah buyurdular ki: ‘On şey fıtrattandır: Bıyığın kesilmesi, sakalın uzatılması, misvak, istinşak (burna su çekmek), mazmaza (ağza su çekmek), tırnakları kesmek, parmak mafsallarını yıkama, koltuk altını yolmak, etek traşı olmak, intikâsu’lmâ yani istinca yapmak.’ ”(Müslim, 56 (261); Ebû Dâvûd, Tahâret 29, (53); Tirmizî, Edeb 14

Kuran Muhammedin yaşamının örnek alınması gerektiği konusunda kesin ayetler vermektedir.

HAŞR-7“Peygamber size neyi verirse onu alın, Peygamber sizi neyden sakındırırsa da ondan uzak durun.”

AZHAB SURESİ-21.Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.

Nikah olmadan, içinde seks olan her türlü olayın, İslam’da zina sayılması ile kadınlar, kendilerine tecavüz eden olsa bile, Tecavüzcülerini şikayet edemezler. Çünkü kurana göre 4 şahit bulmaları zorunludur. Dört şahit bulabilmek ancak toplu tecavüzlerde mümkün olur. Tecavüzü ispatlayamayan kadının şikayetçi olması sadece herkesin duymasına yol açar.

NUR-4.Namuslu kadınlara zina isnat edip sonra da dört şahit getiremeyenlere seksen değnek vurun. Artık onların şahitliğini asla kabul etmeyin. İşte bunlar fâsık kimselerdir.

NUR-13.Dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? İşte bunlar, şahit getirmedikçe Allah katında yalancı olanlardır.

İslam’a göre 4 şahitte yeterli olamayabilir çünkü tam ilişkiyi gördüm demedikçe şahitlik anlam ifade etmiyor. Aynı yatakta çıplak görmek bile yeterli değilken nasıl ispat edebilir.

Tecavüzü ispatlayabilse, bu durumda da kadın nikahsız seks yapmış olacağından zina suçu işlemiş olur. Zina sonrasında recm edileceğini bilen bir kadın tecavüzcüsünü şikayet edebilir mi? Ölmeyi göze alarak hiçbir kadın tecavüzcüsünü şikayet edemez.

Kadın Kocasına söylese ve kocası şikayetçi olsa, zinanın ispatı için 4 şahit gerektiğinden 4 şahit bulunabilme imkansızlığından koca 80 sopa yer. Kadın recmedilerek ölür. Kocası karısını kaybettiği gibi yediği dayakla oturur kalır. İşte İslam ve Kuran dedikleri budur. Çözüm değil çözümsüzlük ve adaletsizlik yaratır.

Kurallarını Kurandan alan İslam, sonuçta tecavüzü yaygınlaştırdığından kadın için tecavüzden kurtulmanın tek çaresi eve kapanmak olmaktadır.

Müslüman kadınlar evde baba, kardeş ve oğulları dışında başka erkekler olduğunda ortada görülmeyecek perde arkasında olacak ve kendisini göstermeyecektir.
Günümüzde kadınlar evden çıktıkları gibi, ayrıca çalışan kadınlar da vardır. Tesettür kıyafeti giymekle Müslümanlığının devam ettiğini düşünen kadınlar vardır.

Karısı tesettür giydiğinde Müslümanlığının devam ettiğini zanneden erkekler vardır. Tesettürü yapan kendini örttüğünü düşünen kadın Müslüman’ım diye çalışıyor. Gezmeye eğlenmeye gidiyor. Bu nasıl bir Müslümanlıktır. Ben Müslüman’ım diye söyleyenlerin evinde oturma zorunluluğu var. Kuran ayetlerine uymayanların Müslümanlığı ikiyüzlülüktür.

Yukarıdaki ayetler kadınların sokağa çıkmayıp evde oturmaları gerektiğini, erkeklerle ancak perde arkasından görüşebileceklerini kendilerini göstermemeleri gerektiğini, her konuda Muhammedi örnek alarak onun yaptığını yapmalarını anlatmaktadırlar.

Kuranda ki Azhab -33 ayetine göre Kadınların evden çıkartılmaları yasaklanır.

Azhab-53 ayetinde ise perde arkasından konuşmaları gerektiğine işaret edilir.

Kuranın bu uygulaması kadını sosyal yaşamın dışında tuttuğu gibi, yaşamdan da koparır.

Bu kadar ağır uygulama tepki çekeceği ve uygulanmayacağı için, İslamcılar evden çıkma yasağını peygamberin eşleri ve cariyeleri içindir diye yumuşatmaya çalışırlar.

Bir ülkede Kraliçe artık sokağa çıkamaz diye bir kanun yapılmış olursa, O ülkede yaşayan diğer kadınlar sokağa çıkabilirler mi? Kraliçeye konulan her yasak hemcinslerine zaten konulmuş demektir. Peygamber eşleri çıkamıyorsa kadınlar hiç çıkamazlar.

Sonuç olarak kadınların tesettür ve örtünme diye bir zorunluluklarının olmadığı görülmektedir. Çünkü evden çıkmalarının ve kendilerini göstermelerinin yasak olduğu bilinirken tesettüre ihtiyaç kalmamaktadır
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst