Lessien
Banned
Kadın Kalbi &
Bazen anlam veremezsin yaşadıklarına. Gördüklerine. Hani bir an gelir, çökersin en dibe. Ayakta durmaya halin kalmaz. Sırtındaki yükü kaldıramazsın yaslanırsın duvara. Ellerini yere bağlarsın. Ve çökersin. Çökersin en dibe. Neden böyle oldu dersin. Neden yani neden? Cevabını bulamadığın sorular aklının duvarlarını tırmalarken sen sadece susarsın. Çünkü kendine sorduğun sorulara cevap bulamazsın. Aslında, kendine sorduğun soruların, cevabını bulamadığın soruların. Senin geçmişini sorgulamaktan başka hiçbir şeye yaramaz. Sorarsın kendine sürekli bir şey arayış içinde olduğunu anlarsın. Aslında sen sorduğun soruların cevaplarını değil, o'nu ararsın. Haykırmak istersin. Çığlık atmak istersin ! Dışarıya vuramadığın, içinde sakladığın duygularını dışarıya vurmak istersin ! Ama. Ama vuramazsın. Çığlık atamazsın ve haykıramazsın ! Çünkü, çünkü seni durduran, sana engel olan bir yük taşırsın içinde. Hayır. Hayır bu yük değildir aslında. Dengeyi sağlayamazsan ağır gelir omuzlarına, sırtına. İşte o an, o an çok güçsüz hissedersin bedenini. O an sadece. Güçsüz , bitkin ve yorgun olduğunu hissedersin. Çünkü seni elinden tutupta havaya fırlatabilecek kimse yoktur. Ve bir kez daha söversin hayata. Sıkılırsın. Hep bir arayış içindedir gözlerin. Hep ve tek onu ararsın. Durgunlaşır hislerin. Göz kapakların tir tir titremeye başlar. Ellerin titrer, ayakların. Bedenin titrer. Senin ruhunu teniyle giydiren kadının gider. Hayır. Hayır gidemez diye geçirirsin içinden. Kendini kandırırsın ! Duygularının yalancısısın ! Beynini rahatlatırsın ve tekrar ona umut bağlarsın. En çok ta göz kapakların titrer . Çünkü gördüğün ve baktığın her yerde olan kadının. Evet kadının ! Bir başkasını gözlerine mahkumdur. Hayır dersin yine. Yine saçma sapan işlere umut bağlarsın ! İçin içine sığmaz, ağlamaya başlarsın. Yanaklarından süzülen damlacıklar. Derini delik deşik eder. Ruhunu işletir. Ruhunu ıslatır. O eski günlerdeki içini ısıtan, ruhunu ısıtan kadının gider. Gittiğini üşüdüğünden anlarsın. Senin işin bitmiştir ! Kimsen yoktur, dostların, kardeşlerin. Hiç kimsen. Tekrar bir arayış içine düşersin. Beynin. Beynin durgundur ve sen buna tahammül edemezsin ! Yine bir şeyleri arayış içine düşersin ve yine, yine sonuç alamazsın. Bu sefer , bu sefer çığlık atarsın. Çığlık atarsın yalnızlığına, yalnızlığına haykırırsın ! Perde dalgalanır. Yalnızlığının sesini duyarsın. Yalnızlık senin rüzgarındır. İçeri girer yalnızlığın. Sesini duyarsın. Kanlı gözlerinin içine oturur yalnızlığın. Ve yine. Ve yine ! fark edersin. Neyi bile fark etmeden. Sen bu hayatta teksin ! diye geçirirsin içinden. Ve yine afallarsın. Aptallaşırsın ! Ben onsuz yapamam, ben tek başıma, ben biz olmadan yapamam dersin ! Ve bir kez daha. Ruhunun derinliklerine düşersin. Aniden acırsın. Acır sol tarafın. Sanki. Sanki böyle ne bileyim. Sol tarafına biri veya birileri. Sanki yanan bir mızrak sokarcasına acır sol tarafın. Nefesini yarım yamalak almaya başlarsın. Damağın kurur. Nefesini alırken nefesin tıkanır. Nefesin, nefesin tıkanır ! Nefesim dediğin kadının. Bu izleri o bırakır. Bu çöküntüyü, bu hüzünü ve bu umutsuzluğu. Bu kalp sancılarını, bu ruhunun ıslaklığını. Hepsi onun eseridir. Vücudunda olan, hassiktir ne vücudu ya. Sen onunla sevişmeye bile kıyamazsın. Öpmeye bile, gözlerinin içinde kaybolmaya bile kıyamazsın. Ama o, o tüm her şeyi bitirmeye. Herşeyi, seni tüketmeye hazırdır. Sana kıymaya. Ahh kıyamam ben sana deyip te. Gitmeye hazırdır. Ve yine. Yine afallarsın aptal ! Aptal seni, seni saf kalpli aptal yine afallarsın ! Bir gün dönecek sanıp. Yine afallarsın ! Biliyorum ve biliyorsun. O'na aşıksın. Boş yere umut bağlarsın yine. Daha diplere inersin. En derinliklerine inersin. Aptal ! Ben sana afallarsın dedim. Sen yine beni dinlemedin. Kimseyi duymazsın yine, duyamazsın çünkü ona aşıksın. O aklına gelir. Ama sadece, sadece gidişi aklına gelir. Sadece sana ettiği küfürler. Sadece başkasının olduğu aklına gelir. Sonra dersin ki, biliyorum ve hissediyorum. O bana geri dönecek. Aptal ! Aptal seni, sen tam bir aptalsın hatta gerizekalı ! Yine boş yere umut bağlarsın aptal ! Bir şekilde bir şeylere umut bağlarsın , geçmişteki mutlu günlerinize .. Ama mutsuzluğunla karşılaştırdığın zaman, yine bir sonuç alamazsın. Evet, mutsuzluğun düşer ruhuna. Umutsuzluğun gelir aklına ve. Kalkmak için, oradan kalkıp ayrılmak için güce ihtiyaç duyarsın. Bu gücün elinde olmadığına göre, sırtındaki yükü atarsın. Yaslandığın duvarı parmak uçlarınla tırmalayarak çekersin. Ayağa kalkarsın. Duraksarsın. Elini duvara yaslarsın ve derin bir nefes alırsın. Elini duvardan çekip, adımlarını atmaya başlarsın. Ayak seslerin beynini tırmalar. Tak tak tak sesleri beynini tırmalar çünkü. Kadınının kalbinden çıkmak zorundasın ! Hayır ! Hayır aptal, çökme yine o duvarın dibine hayır ! Başlamışken bitir şu işi. Yoluna devam edersin, ayakların yere daha sert ve daha emin basar.
Kadınının kalbinden çıkarsın ...
Timur K.(Lessien)
Bazen anlam veremezsin yaşadıklarına. Gördüklerine. Hani bir an gelir, çökersin en dibe. Ayakta durmaya halin kalmaz. Sırtındaki yükü kaldıramazsın yaslanırsın duvara. Ellerini yere bağlarsın. Ve çökersin. Çökersin en dibe. Neden böyle oldu dersin. Neden yani neden? Cevabını bulamadığın sorular aklının duvarlarını tırmalarken sen sadece susarsın. Çünkü kendine sorduğun sorulara cevap bulamazsın. Aslında, kendine sorduğun soruların, cevabını bulamadığın soruların. Senin geçmişini sorgulamaktan başka hiçbir şeye yaramaz. Sorarsın kendine sürekli bir şey arayış içinde olduğunu anlarsın. Aslında sen sorduğun soruların cevaplarını değil, o'nu ararsın. Haykırmak istersin. Çığlık atmak istersin ! Dışarıya vuramadığın, içinde sakladığın duygularını dışarıya vurmak istersin ! Ama. Ama vuramazsın. Çığlık atamazsın ve haykıramazsın ! Çünkü, çünkü seni durduran, sana engel olan bir yük taşırsın içinde. Hayır. Hayır bu yük değildir aslında. Dengeyi sağlayamazsan ağır gelir omuzlarına, sırtına. İşte o an, o an çok güçsüz hissedersin bedenini. O an sadece. Güçsüz , bitkin ve yorgun olduğunu hissedersin. Çünkü seni elinden tutupta havaya fırlatabilecek kimse yoktur. Ve bir kez daha söversin hayata. Sıkılırsın. Hep bir arayış içindedir gözlerin. Hep ve tek onu ararsın. Durgunlaşır hislerin. Göz kapakların tir tir titremeye başlar. Ellerin titrer, ayakların. Bedenin titrer. Senin ruhunu teniyle giydiren kadının gider. Hayır. Hayır gidemez diye geçirirsin içinden. Kendini kandırırsın ! Duygularının yalancısısın ! Beynini rahatlatırsın ve tekrar ona umut bağlarsın. En çok ta göz kapakların titrer . Çünkü gördüğün ve baktığın her yerde olan kadının. Evet kadının ! Bir başkasını gözlerine mahkumdur. Hayır dersin yine. Yine saçma sapan işlere umut bağlarsın ! İçin içine sığmaz, ağlamaya başlarsın. Yanaklarından süzülen damlacıklar. Derini delik deşik eder. Ruhunu işletir. Ruhunu ıslatır. O eski günlerdeki içini ısıtan, ruhunu ısıtan kadının gider. Gittiğini üşüdüğünden anlarsın. Senin işin bitmiştir ! Kimsen yoktur, dostların, kardeşlerin. Hiç kimsen. Tekrar bir arayış içine düşersin. Beynin. Beynin durgundur ve sen buna tahammül edemezsin ! Yine bir şeyleri arayış içine düşersin ve yine, yine sonuç alamazsın. Bu sefer , bu sefer çığlık atarsın. Çığlık atarsın yalnızlığına, yalnızlığına haykırırsın ! Perde dalgalanır. Yalnızlığının sesini duyarsın. Yalnızlık senin rüzgarındır. İçeri girer yalnızlığın. Sesini duyarsın. Kanlı gözlerinin içine oturur yalnızlığın. Ve yine. Ve yine ! fark edersin. Neyi bile fark etmeden. Sen bu hayatta teksin ! diye geçirirsin içinden. Ve yine afallarsın. Aptallaşırsın ! Ben onsuz yapamam, ben tek başıma, ben biz olmadan yapamam dersin ! Ve bir kez daha. Ruhunun derinliklerine düşersin. Aniden acırsın. Acır sol tarafın. Sanki. Sanki böyle ne bileyim. Sol tarafına biri veya birileri. Sanki yanan bir mızrak sokarcasına acır sol tarafın. Nefesini yarım yamalak almaya başlarsın. Damağın kurur. Nefesini alırken nefesin tıkanır. Nefesin, nefesin tıkanır ! Nefesim dediğin kadının. Bu izleri o bırakır. Bu çöküntüyü, bu hüzünü ve bu umutsuzluğu. Bu kalp sancılarını, bu ruhunun ıslaklığını. Hepsi onun eseridir. Vücudunda olan, hassiktir ne vücudu ya. Sen onunla sevişmeye bile kıyamazsın. Öpmeye bile, gözlerinin içinde kaybolmaya bile kıyamazsın. Ama o, o tüm her şeyi bitirmeye. Herşeyi, seni tüketmeye hazırdır. Sana kıymaya. Ahh kıyamam ben sana deyip te. Gitmeye hazırdır. Ve yine. Yine afallarsın aptal ! Aptal seni, seni saf kalpli aptal yine afallarsın ! Bir gün dönecek sanıp. Yine afallarsın ! Biliyorum ve biliyorsun. O'na aşıksın. Boş yere umut bağlarsın yine. Daha diplere inersin. En derinliklerine inersin. Aptal ! Ben sana afallarsın dedim. Sen yine beni dinlemedin. Kimseyi duymazsın yine, duyamazsın çünkü ona aşıksın. O aklına gelir. Ama sadece, sadece gidişi aklına gelir. Sadece sana ettiği küfürler. Sadece başkasının olduğu aklına gelir. Sonra dersin ki, biliyorum ve hissediyorum. O bana geri dönecek. Aptal ! Aptal seni, sen tam bir aptalsın hatta gerizekalı ! Yine boş yere umut bağlarsın aptal ! Bir şekilde bir şeylere umut bağlarsın , geçmişteki mutlu günlerinize .. Ama mutsuzluğunla karşılaştırdığın zaman, yine bir sonuç alamazsın. Evet, mutsuzluğun düşer ruhuna. Umutsuzluğun gelir aklına ve. Kalkmak için, oradan kalkıp ayrılmak için güce ihtiyaç duyarsın. Bu gücün elinde olmadığına göre, sırtındaki yükü atarsın. Yaslandığın duvarı parmak uçlarınla tırmalayarak çekersin. Ayağa kalkarsın. Duraksarsın. Elini duvara yaslarsın ve derin bir nefes alırsın. Elini duvardan çekip, adımlarını atmaya başlarsın. Ayak seslerin beynini tırmalar. Tak tak tak sesleri beynini tırmalar çünkü. Kadınının kalbinden çıkmak zorundasın ! Hayır ! Hayır aptal, çökme yine o duvarın dibine hayır ! Başlamışken bitir şu işi. Yoluna devam edersin, ayakların yere daha sert ve daha emin basar.
Kadınının kalbinden çıkarsın ...
Timur K.(Lessien)