Kader değil, değişebilir!

LoKuMuM<3

Bayan Üye
Jun, Gökhan Ünal, Musampa, Marcelinho, Eller, Moawad, Tjizuku ve son olarak Teofilo... Yakın tarihe bakacak olursak heryönetimin bir ya da birkaç 'büyük' hatası var. Ancak bu kez imzaya en yakın isim durumundaki Makukula'nın durumu biraz farklı. O, hem Trabzon'u istiyor, hem de bizim ligin 'kralı'. Portekizli değişim için bulunmaz fırsat...

fft1mm1079978.jpg


Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Yakın geçmişe bakmak, Trabzonspor’daki istikrarsız, genelde belli bir stratejisi, pazarı olmayan transfer politikasını görmeye yeter. Teofilo krizdir, skandaldır neresinden
bakarsanız bakın. Ama sadece Sadri Şener ve yönetimi değildi bu hataya düşen. Ekonomisi, yarıştığı İstanbullular’ın gerisinde olan ve bu her yönetimce doğrulanan Trabzonspor, kimi zaman hovardalıkların
kimi zaman da gereksiz cimriliklerin ve kötüseçimlerin bedelini ödüyor.

Yönetim yiyen topçu!
Herkes hatırlayacaktır; Çek Ligi’nin gol kralı olarakgelen Tomas Jun’u. İlk röportajı yapmış, kahvesini
ısmarlamış, ATM’den parasını çektiğimiz genç oyuncunun ne kadar içine kapanık bir kişilikolduğunu anlamak için ‘kahin’ olmaya gerek yoktu. Gelmişti ama kimse Trabzon’u anlatmamıştı, sadece birçok transferde olduğu gibi şampiyonluklardan bahsedilmişti hep. Fakat o Jun, Prag’dan geliyordu, sosyal hayata çok düşkündü. Tutmadı, tutunamadı. Zaten tek golünü de kiralandığı Beşiktaş’ta attı. Ve şimdi sezonu kurtaran Türkiye Kupası’nı döneminde 2 kez kazanan Atay Aktuğ, adeta Jun ile beraber gitti. Aslında ?imdinin derdi ‘borsaya açılım’ vetakıma ‘para saçılımı’ Jun hüsranı kadar önemliydi.

Yıldız da tutmadı
Trabzon’un ‘kan uyuşmazlığı olası’ isimlere sevdası hiç bitmedi. Musampa geldi, hatırlarsınız diyemeyiz
çünkü oynamadan gitti! Gelirken verilen ‘başlık’ gibi ayakbastı’ paraları, garanti ödemeli anlaşmalar bugünkü yükün adımlarıydı. Nuri Albayrak yıldız için gökleri değil Bundesliga’yı işaret etti, Marcelinho geldi. Onu almak işti ama oynatmak daha büyük bir işti. Kısa sürede kulübün karmaşasından, şehirdeki baskıdan sıkılan yıldız, devre arasında gitti. Parası yanmadı ama üzülenlerin rengi Bordo-Mavi’ydi. Çok iyi başlamıştı
Kulüp, Ersun Yanal ve Şener’le iyi anlamda kimlik değiştirdi. Ceyhun, Selçuk, Colman, Alanzinho ve Giray gibi az riskli ve iyi sonuç veren tespitler yapıldı.Ancak bu ‘elit’, ‘hedefi olan’, Trabzon’u ‘nimet’ kabul
eden oyuncu topluluğuna yine uyumsuz katılımlar oldu. Gökhan Ünal’ın gönlünün, aklının Galatasaray’da ve İstanbul’da olduğu bilinirken, 6 milyon 250 bin Euro’ya ‘dostlar’ vasıtasıyla Trabzon’a getirildi. Bir de Tjikuzu hatası yapıldı ki, kime sorsanız ‘aman’ denilecek oyuncuya bile şimdiki‘eli sıkılığın’ sebebi paralar ödendi.

Ölçü birimi nedir?
Teofilo’nun vize krizi, sonra bunun vize değil oyuncukrizi olduğunun anlaşılması Trabzon’daki o olumlu
transfer havasına darbe oldu. Evet, yönetim hocalar izliyor, 2009’da en çok gol atan 4. oyuncuyu alıyor
ama aslında risk de alıyor. Kolombiya’da 26 yaşına gelmiş bu kadar iyi bir oyuncuyu ‘keşif’ nasıl olup da
sadece Trabzon’a nasip olmuştu? Devre arası transfer büyük risk iken, sadece Alanzinho’nun patlamasına
güvenip, ‘tartışılmazlara’ verilmeyen 3.5 milyondoları Teofilo’ya ödemek ayrı bir risk değil miydi?

Değişim için bir adım...
Tam rüzgar sırttan alınmışken bu havanın kötüyegitmesinde gönüllü-profesyonel herkesin payı vardır. O gönüllüler, yani yöneticiler, birkaçı hariç Başkan Sadri Şener’e en büyük zararı ellerini taşın altına
koymayarak vermektedir. Çünkü şimdi Trabzon yöneticiliği ile övünenlerden çok başkan hatırlanacak,
ondan hesap sorulacaktır. Tüm bunlar paralelinde yönetimin yöneldiği Makukula tercihi belki yeni
değişim için yeni bir adımdır. Çünkü Gökhan’ın tersine Trabzon’u istemekte, Jun’un aksine bizim ligimizde kral
olmuştur! Hayırlı olsun...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst