♥ Jυℓιєт ♥
Bayan Üye
Tanınmış gazeteci Thomas Cook bir araştırma gezisi sırasında Atlas Okyanusu'nun ıssız bir yerinde çığlıklar atan milyonlarca kuşun havada daireler çizerek uçtuğunu gördü. Kulakları sağır edecek denli yüksek sesle çığlıklar atan kuşların bazıları yoruldukça kendilerini okyanusun dev dalgaları arasına atıyorlardı. Onlar bu son hareketleriyle hayatlarına son veriyorlar, kendilerini okyanusun dalgalarına bırakırken çaresizlikten ölüme teslim oluyorlardı. Bu olaya sadece Thomas Cook değil oradaki balıkçılar da şahit olmuşlardı. Kuş bilimcileri ise araştırmalarda göçmen kuşların farklı yönlerden gelerek okyanusta bu noktada birleştiklerini keşfediyorlar fakat onların birbirlerinin peşi sıra kendilerini ölümün kucağına atmalarının sebebini bir türlü çözemiyorlardı.
Geçtiğimiz yüzyılın ortalarında gerçek anlaşıldı. Bu trajik olayın yaşandığı yerde daha önceleri bir ada vardı. Göçmen kuşların göç yolu üzerinde bulunan bu ada bir deprem sonunda sulara gömülmüştü. İnsanların yok olduğunun farkına bile varmadıkları bu ada, göç yollarının ortasında kuşlar için vazgeçilmez bir dinlenme durağıydı. Kuşlar ilahi bir ilhamla adanın yerini bilmekteydiler ve yıpratıcı, uzun yolculuklarının ortasında biraz toparlanabilmek için okyanusun ortasındaki adaya geliyorlardı ama olması gereken yerde adayı bulamayınca yorgunluktan bitkin bedenlerini çığlık çığlığa okyanusun sularına bırakmak zorunda kalıyorlardı.
Söz kendini toparlamaktan açılmışken soralım;
"Sizin hiç kendinizi toparlayacağınız bir adanız oldu mu?",
"Hayatın uzun göç yollarında acaba siz de bir yudum taze soluk alabileceğiniz, yolunuzun kalan bölümüne dinç olarak devam etmenizi sağlayabileceğiniz bir adaya sahip olabildiniz mi?",
"Bir gün yerinde bulamadığınızda ona ille de ulaşmak ve sığınmak için başınız dönercesine, dengeniz bozulurcasına çırpınıp kanat çırptığınız bir ada meydana getirebildiniz mi hayatta kendinize?",
"Her şeyi paylaşabildiğiniz dost, yola birlikte çıkacak kadar güven duyduğunuz arkadaş, size her zaman huzur verecek eş, ulaşmak için yıllarca uğraş verdiğiniz amaç edinebildiniz mi?"
Şöyle daha bir iyi bakın çevrenize :3:
Size gelen, size sığınan...
Sizin gittiğiniz, sizin sığındığınız…
Sizin bulduğunuz dostlarınızı bir düşünüverin.
Sonra da bir gerçeği görüverin gözlerinizle :23:
Sizin durup soluklandığınız ve kendinizi toparlayabildiğiniz kaç adanız var çevrenizde?
Durup sığınma, kendilerini toparlayabilme ihtiyacı duyan kaç kişi için bir adasınız?
Geçtiğimiz yüzyılın ortalarında gerçek anlaşıldı. Bu trajik olayın yaşandığı yerde daha önceleri bir ada vardı. Göçmen kuşların göç yolu üzerinde bulunan bu ada bir deprem sonunda sulara gömülmüştü. İnsanların yok olduğunun farkına bile varmadıkları bu ada, göç yollarının ortasında kuşlar için vazgeçilmez bir dinlenme durağıydı. Kuşlar ilahi bir ilhamla adanın yerini bilmekteydiler ve yıpratıcı, uzun yolculuklarının ortasında biraz toparlanabilmek için okyanusun ortasındaki adaya geliyorlardı ama olması gereken yerde adayı bulamayınca yorgunluktan bitkin bedenlerini çığlık çığlığa okyanusun sularına bırakmak zorunda kalıyorlardı.
Söz kendini toparlamaktan açılmışken soralım;
"Sizin hiç kendinizi toparlayacağınız bir adanız oldu mu?",
"Hayatın uzun göç yollarında acaba siz de bir yudum taze soluk alabileceğiniz, yolunuzun kalan bölümüne dinç olarak devam etmenizi sağlayabileceğiniz bir adaya sahip olabildiniz mi?",
"Bir gün yerinde bulamadığınızda ona ille de ulaşmak ve sığınmak için başınız dönercesine, dengeniz bozulurcasına çırpınıp kanat çırptığınız bir ada meydana getirebildiniz mi hayatta kendinize?",
"Her şeyi paylaşabildiğiniz dost, yola birlikte çıkacak kadar güven duyduğunuz arkadaş, size her zaman huzur verecek eş, ulaşmak için yıllarca uğraş verdiğiniz amaç edinebildiniz mi?"
Şöyle daha bir iyi bakın çevrenize :3:
Size gelen, size sığınan...
Sizin gittiğiniz, sizin sığındığınız…
Sizin bulduğunuz dostlarınızı bir düşünüverin.
Sonra da bir gerçeği görüverin gözlerinizle :23:
Sizin durup soluklandığınız ve kendinizi toparlayabildiğiniz kaç adanız var çevrenizde?
Durup sığınma, kendilerini toparlayabilme ihtiyacı duyan kaç kişi için bir adasınız?
