Fearless_ster
Kayıtlı Üye
KABİR AZABINA ORADA KARŞILAŞILACAK NİMETLERE VE KABİR SUALİNE DAİR
Allah Teala bir Ayet-i Celilesinde;
Mealen: " Onlar sabah akşam o ateşe sokulurlar. Kıyametin kopacağı gün de:
Firavun ailesine (bağlılarına) azabın en çetinine sokun (denilecek) ! .. " (Mümin suresi Ayet-46) buyuruyor.
Bir başka Ayet-i Celilesinde ise Allah Teala şöyle buyurmaktadır;
Mealen: " Kim de beni anmaktan yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak ve daha sonra biz onu kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz. " (Ta-ha suresi Ayet-124)
Bu Ayetlerin ikisi de kafirlere kabirde azap edileceği hakkında gelmiştir.
Tevbe etmeden ölen büyük günah sahibi müslümanlara gelince, bunlar iki gruba ayrılırlar: Allah Teala bunlardan bir grubun kabir azapları nı affeder, diğer bir gruba ise kabirlerinde bir miktar azap eder, dilerse azaplarının geri kalanınıda Ahirete tehir eder.
İmamı Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud ve Nesai'nin rivayetlerine göre ibni Abbas şöyle demiştir: Resulullah Aleyhisselam bir gün mezarlıktan geçerken iki kabre uğradı ve şöyle söylemişti; " Bunlar kesin bir şekilde azap görüyorlar, ama büyük günah yüzünden değil gibi görünüyor. Evet, bunlardan biri (hayattayken) koğuculuk yaparmış, diğeri ise idrardan korunmazdı. Sonra yaş bir hurma fidanı istedi, onu ikiye böldü, birini bir kabrin, diğerini de ötekinin üzerine dikti ve, umarım azapları hafifler" dedi.
Kabirde ruhun bedene iade edileceğinin sahih haberle sabit olduğu bilinmelidir. Mesela Hakim'in, Beyhaki'nin, Ebu Uvane'nin rivayet ettiği ve bir diğerinin de doğruladığı Berra bin Azib Hadis-i olsun (28) ve ibni Abdülberri'nin merfu rivayet ettiği ve Abdülhak el-işbili'nin rivayet edip doğruladığı aşağıdaki ibni Abbas Hadisi olsun, bütün bunlar kabirde ruhun bedene iade olunacağını göstermektedir:
" Bir kimse dünyadayken tanıdığı bir mümin kardeşinin kabrine uğrayıp da selam vermeye görsün, kabirdeki de onu tanır ve mutlaka selamma karşılık verir".
Bu da ruhun bedenin tamamına veya bir kısmına avdet ettiğini gösterir, Hadisin zahirinden anlaşılan budur. Durum bu merkezde olunca, kabirde Peygamberlerin ruhları bedenlerine haydi haydi döner. Nitekim Hazreti Enes'in Peygamber Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam'dan naklettiği bir hadiste şöyle denilmektedir; " Peygamberler kabirlerinde diri olup namaz kılmaktadırlar. "
Hadis-i Şerifi İmam Beyhaki doğrulamış ve el-Hafız ibni Hacer el-Askalani de tasdik etmiştir. İmam Buhari ve Müslim'in Hazreti Enes'ten rivayetlerine göre Peygamber Aleyhisselatü Vesselam Efendimiz şöyle buyurmuştur :
,. Kul, kabre konulup da arkadaşları geri dönerlerse onların ayakkabılarının tıkırtısını işitir. İki melek kabrine gelip kendisini oturumunun üstüne getirirler ve şu Muhammed denilen Zat hakkında ne düşünürdün derler. Mü'min de onlara şu karşılığı verir: " O, Allah'ın kulu ve Resulüdür ". Bunun üzerine kendisine şu Cehennemdeki yerine bak !.; Allah orasını senin için Cennetten bir mekan haline getirdi denilir ve ikisini herkes görür. Kafir ve münafık ise şöyle söyler:
"Bilmiyorum, insanlar onun hakkında ne söylerlerse ben de öyle söylerdim işte" Buna karşılık kendisine, " Hay bilmez , söylemez olaydın ! " denilip iki kulağının arasına demir bir topuzla öyle müthiş bir darbe indirilir ki kopardığı feryadı, insanlar ve cinler hariç civarda bulunan herşey duyar! ".
Hazreti Abdullah bin Amr'dan şöyle rivayet olunmuştur : Resulullah Aleyhisselatü Vesselam kabir meleklerinden bahsedince Ömer bin Hattab Radıyallahu Anh ya Resulullah dedi; o zaman aklımız bize iade olunacak mı ?!. Peygamber Efendimiz evet dedi, aynen şimdiki gibi !.Abdullah bin Amr diyor ki bunun üzerine Hazreti Ömer tek kelime söylemedi.
Rivayet olunduğuna göre Ebu Hureyre Radıyallahu Anh Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu söylemiştir:
" Ölen bir kimse kabre konulunca yanına birine Münker diğerine Nekir denilen siyah ve mavi iki melek gelir ve kendisine derler ki ; " Şu Muhammed denilen Zat hakkında ne düşünürdün ? " O (zaten dünyadaki) görüş ve düşüncesinde bulunur. Eğer kabirdeki mü 'min ise bu soruya, "O, Allah'ın kulu ve Resulüdür ve ben Allah'tan başka İlah olmadığına, Muhammed de O'nun kulu ve Resulü olduğuna şehadet ederim" diye cevabı verir. Meleklerde kendisine, Biz senin böyle söyleyeceğini zaten biliyorduk derler. Sonra ölünün kabri yetmişe yetmiş zira ebadında(29) genişletilir ve aydınlatılır. Kendisine " uyu " denilir, o da kendisini tıpkı, en sevdiği ailesinin dışında kimsenin uyandırmadığı bir damad gibi uykuya dalar; ta ki Allah'ın kendisini buradan kaldıracağı vakte kadar ...
Şayet kabirdeki münafık ise, soruya " bilmiyorum, işte insanlar birşeyler söyler ve ben de onların dediklerini derdim" tarzında karşılık verir. Meleklerde kendisine senin böyle söyleyeceğini biz zaten biliyorduk derler. Sonra toprağa, .. kapan" diye emredilir toprak da öyle bir kapanır ki ölünün kaburga kemikleri birbirine girer. Allah Teala kendisini bu yattığı yerden kaldırıncaya kadar orada azap görmeye devam eder ...
Her iki Hadisi de ibni Hıbban rivayet etmiş ve doğrulamış olup birincisi kabirde ruhun cesede iade edileceğini ve ölüye haber verileceğini, ikinci Hadis ise ceset çürümediği müddetçe ruhun kabirde cesetle irtibatını sürdüreceğini ve uykunun orada da mevcudiyetini gösteriyor.
Allah'ın verdiği bu nimet, Farzları eda eden, günahlardan sakınan müminler içindir. Resuluilah Aleyhisselatü Vesselam böylesi müminler için şöyle buyurmuştur: ,. Mü'min için dünya bir zindan sıkıntı yeridir; dünyadan ayrılan mü'min zindandan da sıkıntıdan da kurtulur ". Bu sahih Hadis-i Şerifi ibni Rıbban rivavet etmis olup hadiste gecen mü'minden maksat kamil mü'min'dir.
Ceset kabirde bilahare çürüyüp de geriye sadece kuyruk sokumu kemiği kalınca, müttaki mü'min'in ruhu Cennet'e gider. Tevbe etmeden ölen büyük günah sahibi müslümanların ruhları da cesetleri çürüdükten sonra yerle gök arasında, bazıları ise birinci gökte kalırlar. Kafirlerin ruhları ise, cesetleri çürüdükten sonra yedi kat yerin altında bulunan siccine (Cehennem'e) giderler. Şehitlerin ruhları ise derhal Cennet'e yükselir.
Dikkat ! ..
Peygamberler, şehitler ve çocuklara kabirde sual yoktur.
Çok miktarda ve bunca ölüye su al sorulması nasıl mümkün olacaktır denilirse, bu soruyu, el .. Haliml'nin şu sözüyle cevaplandırırız:
En doğrusu, sorgu meleklerinin büyük bir topluluk olduğudur. Bunların bir kısmına Münker diğer bir kısmına ise Nekir denilir ki ölen her insana bunlardan iki tanesi gönderilir. "
(28) Bu uzun bir Hadis-i Seriftir
(29)Yani uzunluğu yetmiş,genişliğı yetmiş zira. Bir zira iki karıştır.