Efsunkar
Bayan Üye
Dik yamaçlardan aşağıya yürüyerek ya da cip/traktör gibi araçlarla ulaşılabilen Kabak Vadisi'nin Türkiye'de pek benzeri olmayan bitki örtüsü zenginliği, vadinin "buzul çağındaki" buzlanmadan etkilenmeden bugünlere gelebilmesine bağlanıyor.
Vadinin en tepesinde yer alan Faralya Köyü'nden ya da vadinin bir parçası olan antik Likya yolunda yapılan doğa yürüyüşleri esnasında zirvelerden bakıldığında; koyun, açık denizin girişinde genişleyen, kıyıya yaklaşırken daralan haliyle aynen bir su kabağına benzediği açıkça görülebiliyor.
1987 yılına kadar ayak basılmamış olan Kabak Koyu'na ilk yerleşen kişi, yurt dışındaki yaş******* Kabak Koyu'nu görünce vazgeçen Turan Pirendeoğlu'dur. O tarihte elektrik ve suyun bağlanmamış olması ve araçla ulaşılmaması, koya aşık olan Turan'ı caydırmaya yetmez ve böylece koyun ilk yerleşimi olan "Turan Kamp" kurulur. Koyun hem sekiz yüz metrelik dağlar hem de deniz ile çevrelenen en güzel manzarasına kurulan kamp, bugünlere kadar gelişerek devam etmiştir.
Kabak Koyu, şehir yaşamının karmaşasından, görüntü ve ses kirliliğinden uzaklaşmak, doğaya yakın olmak isteyenler için mükemmel bir inziva ortamı sunar. Bu inzivayı denemek isteyenlere de lüksü aratmayan bir özenle hizmet veren bir tatil, bir dinlenme bölgesidir. Hem dokunulmamış güzelliği hem de tarihsel özellikleriyle dünyanın en özel birkaç bölgesi arasında adı geçen Kabak Koyu'nu her yıl yerli yabancı yüzlerce kişi ziyaret ediyor.
Fethiye'den başlayarak Antalya'da son bulan antik Likya Yolu'nu yürümek ve yol üzerinde konaklamak isteyenler için de vazgeçilmez bir uğrak noktası. Vadide antik yola ait kırmızı beyaz çizgilerle birlikte, binlerce yıllık antik taşlarla örülü Likya mezarlığını, yüzlerce kelebek ve kuş çeşidine bir yuva olan Aladere Şelalesi'ni, nadir görülen hayvan ile bitki türlerini görmek mümkün. İçinde derin bir çeşitlilik barındıran vadi, gene tamamen bakir, gri - beyaz kumun hakim olduğu bir kumsala açılarak insanın aklına Robinson Crusoe hikayelerini getiriyor. Denizden yüzerek yirmi, yirmi beş dakikada ulaşabileceğiniz mağara ise dalıştan veya doğayı keşfetmekten hoşlananlar için muhteşem bir sürpriz oluşturuyor. Meraklıları, mağaranın alt tarafındaki güneşin yansımasıyla parlayan delikten dalarak yüzüp, dışarı çıkabiliyorlar.
Dünya gezginlerince "Dünyanın en güzel ilk beş yerinden biri" olarak anılan Kabak Vadisi'nde kurulan kampların çoğunun sahip ve işletmecileri büyük şehir yaşamndan vazgeçerek hayatlarını daha sağlıklı ve alternatif bir şekilde yaşamak isteyen eğitimli, kültürlü kişilerden oluşuyor. Başta Turan Kamp olmak üzere, kamplarda her çeşit yemek genellikle açık büfe olarak veriliyor ve ekmekler de kendileri tarafından yapılmış, taze olarak sunuluyor. Sebze ve meyveler yakındaki köyde organik olarak yetiştirilenlerden seçiliyor. Hobisi köy tavuğu yetiştirmek olan Turan Bey ile arkadaş olunduğunda, size öğünleriniz için, birer mücevher gibi özendiği tamamen organik olan köy yumurtalarından ikram ediyor.
Kamp alanlarına cip ya da traktör ile ulaşmak için kamplarla önceden bağlantıya geçilmesi tavsiye ediliyor.
Alıntı
Vadinin en tepesinde yer alan Faralya Köyü'nden ya da vadinin bir parçası olan antik Likya yolunda yapılan doğa yürüyüşleri esnasında zirvelerden bakıldığında; koyun, açık denizin girişinde genişleyen, kıyıya yaklaşırken daralan haliyle aynen bir su kabağına benzediği açıkça görülebiliyor.
1987 yılına kadar ayak basılmamış olan Kabak Koyu'na ilk yerleşen kişi, yurt dışındaki yaş******* Kabak Koyu'nu görünce vazgeçen Turan Pirendeoğlu'dur. O tarihte elektrik ve suyun bağlanmamış olması ve araçla ulaşılmaması, koya aşık olan Turan'ı caydırmaya yetmez ve böylece koyun ilk yerleşimi olan "Turan Kamp" kurulur. Koyun hem sekiz yüz metrelik dağlar hem de deniz ile çevrelenen en güzel manzarasına kurulan kamp, bugünlere kadar gelişerek devam etmiştir.
Kabak Koyu, şehir yaşamının karmaşasından, görüntü ve ses kirliliğinden uzaklaşmak, doğaya yakın olmak isteyenler için mükemmel bir inziva ortamı sunar. Bu inzivayı denemek isteyenlere de lüksü aratmayan bir özenle hizmet veren bir tatil, bir dinlenme bölgesidir. Hem dokunulmamış güzelliği hem de tarihsel özellikleriyle dünyanın en özel birkaç bölgesi arasında adı geçen Kabak Koyu'nu her yıl yerli yabancı yüzlerce kişi ziyaret ediyor.
Fethiye'den başlayarak Antalya'da son bulan antik Likya Yolu'nu yürümek ve yol üzerinde konaklamak isteyenler için de vazgeçilmez bir uğrak noktası. Vadide antik yola ait kırmızı beyaz çizgilerle birlikte, binlerce yıllık antik taşlarla örülü Likya mezarlığını, yüzlerce kelebek ve kuş çeşidine bir yuva olan Aladere Şelalesi'ni, nadir görülen hayvan ile bitki türlerini görmek mümkün. İçinde derin bir çeşitlilik barındıran vadi, gene tamamen bakir, gri - beyaz kumun hakim olduğu bir kumsala açılarak insanın aklına Robinson Crusoe hikayelerini getiriyor. Denizden yüzerek yirmi, yirmi beş dakikada ulaşabileceğiniz mağara ise dalıştan veya doğayı keşfetmekten hoşlananlar için muhteşem bir sürpriz oluşturuyor. Meraklıları, mağaranın alt tarafındaki güneşin yansımasıyla parlayan delikten dalarak yüzüp, dışarı çıkabiliyorlar.
Dünya gezginlerince "Dünyanın en güzel ilk beş yerinden biri" olarak anılan Kabak Vadisi'nde kurulan kampların çoğunun sahip ve işletmecileri büyük şehir yaşamndan vazgeçerek hayatlarını daha sağlıklı ve alternatif bir şekilde yaşamak isteyen eğitimli, kültürlü kişilerden oluşuyor. Başta Turan Kamp olmak üzere, kamplarda her çeşit yemek genellikle açık büfe olarak veriliyor ve ekmekler de kendileri tarafından yapılmış, taze olarak sunuluyor. Sebze ve meyveler yakındaki köyde organik olarak yetiştirilenlerden seçiliyor. Hobisi köy tavuğu yetiştirmek olan Turan Bey ile arkadaş olunduğunda, size öğünleriniz için, birer mücevher gibi özendiği tamamen organik olan köy yumurtalarından ikram ediyor.
Kamp alanlarına cip ya da traktör ile ulaşmak için kamplarla önceden bağlantıya geçilmesi tavsiye ediliyor.
Alıntı
Moderatör tarafında düzenlendi: