єѕтяєℓℓα

Kalbi karanlık olanın kalemine yansırmış siyahı.. O siyahın gölgesi düşermiş tüm sözcüklere..Küçük kız çocukları korkmasın diye bazen renkli ve minik yazılırmış boğucu,sıkıcı,öldürücü düşünceler.. kırdım siyahını karanlığın şimdilik..
bir kaç cümle karalamama neden olan küçük kız çocuğu hiç kalmasın gölgesinde bile siyahın..

Yazmak için yaşamak lazım..Yaşamak için sebep.. Ah sebebim yoksa bedenimde kalmaya niyetlimisin..? Ben sığındıkça bahanelerime sen tutup çekiyorsun kolumdan al işte burdasın diye.. Acılardan can almak her ruhun yaptıığı.. Almak ve dökmek sözcüklere..Daha fazlasını biriktirmeden,sıkmadan bedeni,düşünceleri ve beyni ifade etmektir en anlamlı eylem.. Eylemsiz kalıyorum,korkularıma yenik düşüyorum..Sahiden bazen vazgeçiyorum sevinçlerimden.. Bir ışık,bir umut alır götürür insanı pembe buulutların tepesine.. Ama siyah bulutlar çekiyor beni içten içe.. Sanılmasınki yazıyorum sırf kafiye olsun diye( ah midem feci bir şekilde acı verirken bana ne kadar da masum bir tebessümdü dudağımdaki . . .)

Pembe gözlüklerimi çıkaralı epey zaman olmuştu ki bir pembe bulut sevdasına kapıldım.. Sandım ki kurtarır beni şeker pembesi düşlerim.. Ama bilinmez ki ben genelde düşerim.. Bu mani sefama son verip yoluma devam etmeliyim... Yani düşlediğim düşlerimi biriktirmeliyim fanusumda..Belki birgün hayat bulur .. Olur ya ''bize de birgün kader güler güler inşallah '' moduna bürünürüm..
Nokta koymak istemezdim ama midem fena.. Çok fena..

22 Eylül 2010 günlerden hüzün olmalı.

єѕтяєℓℓα
 
Galiba süründürüyorum perperişan ruhumu.
Saklanmak yok,zaman daralıyor çek gerçeklerini karşına konuş,bağır doya doya.Hüznüne bir çizgi çek.Doyur yüzünü yıldızlı bir gecede ışığıyla yaşamın.Çok değil mi bu acı.Fazlaca örtbas edilmiş bir sevdanın kırıntılarında susturulmaya çalışmak.Hep bir başkasını düşünerek kendini yaşanmamışlıklara adamak.. Düş pazarlarında yalancı yüreklerde duraksamak.. Bitti..
Artık yaşamın diyetini ödeme vakti bitti.Kaldır başını göğe,kulak ver en mavisine ..
Inan inan aldıklarını geri verecek hayat..
Kapa gözlerini,avuçlarında sızı yerine umut,acı yerine sevinç olacak bir vakit..
Karanlığı siliyorum..
Aldanıyorum yine yüreğimin en yıkılmış yanına.
Toparlanacağız..
Garip olan ben miyim ? Yoksa sıradan çoğunluk mu .? Merakım bir hayli arttı.Beceremediğim şey pof pof perisi olmak..
Hal böyle olunca tatminsiz egolar dikenlerini çıkarıyorlar :)Ama kimin umrunda.!

tamamen orjinal pir sultan abdal sözü..
şu elin attığı taş bana değmez,
ille dostun attığı gül pareler beni

Son olarak yorucu bir günün ardından rutin yaşama ayak uyduruyorum herzamanki gibi..

ve doktorumken sen benim,şişen bademciklerime irinlerle pankart yapıştırdım
birinde 'seni' diğerinde 'seviyorum' yazarken,
sen bademciklerime aldırmadın aldırmadın aldırmadın…
bende aldırmayacağım onları...
Küçük İskender ..​
Bir müddet daha yazacağım..
ya sonra!?

23 Eylül 2010 günlerden mutluluk olsun :) (bu arada mutluluk kötü bir düş..düştüğümde anladım..)

єѕтяєℓℓα

 

Bugünüm dünden farksız sloganıyla beklentisiz yazacağımı belirtmek isterim.:)Çok ilginç ya da farklı bir yaşantım yok şu sıralar.Böyle olunca dar bir kelime dağarcığı ile karalıyorum birşeyler..Reelde tutulan bir günlükte bile herşeyi yazmamayı öğrenmişken sanalda gerçeğini paylaşmak sakıncalı diye düşünüyorum..Yanılmak isterdim.. Lakin ne mümkün.:) Hal böyle olunca doğaçlama usuluyle cümle kuruyor zincirleri bağlıyorum..

Bugün sıradan kelimelerle doldurmak istiyorum. çünkü kafam o kadar çetrefilli şeylerle dolu ki.
Tam bir virajda gibiyim,yön veriyorum işte. Ya şarampole filan yuvarlanırım, ya da son sür'at devam.
İşten ayrılmak için gerekli işlemleri başlattım. Gerçi henüz dikkate almadılar. Fikrimin değişmesini bekliyorlar. Ama fikrimi değiştirecek şeyin de olması pek mümkün görünmüyor. Şimdi kafamda sıralıyorum olacakları,planlar oturduğunda uygulamaya geçerim.

Parmaklarımı çıtlatıp hayallerimi içine sığdırıyorum. Nasıl kırıldıklarını sesle birlikte anlayabilmek için.
Aman zaten bütün dünya bundan ibaret değil mi tatlım:)
Hayallerim var. Çok daha büyük. Peşinden gidiyorum artık.
Şimdilik kimseye bahsetmedim. Sen anlarsın günlük.
Çok daha büyüyecek bu tufan. Zamana gereksinimim var. Bol mu emin değilim ama bir yerinden tuttum. Kaçamazlarr:)

Buarada...
Kimler kimler okur bu dizeyi bilemem ama herkese selamlar ;p
Kim olduğun önemsiz, yalnızca sıkıcı olmasına rağmen şu cümleye kadar ilerleyebilmen hoşuma gitti ;p

24 Eylül 2010

єѕтяєℓℓα
 
İlham al..
Bu sözlerin sahibi bir hamal!
Varlığı hayal..
Kahramı olmak istediğim bir masal var
Düşündükçe sulara batar benim sal..
Kader beni sal!
Marifetle erir gönlüm..
Gördüm..Benim gören gözüm parçalar ya gönlüm
Avuçlarımda göğe doğru tuttuğum dualarım
Ve ömrüm yetmez dilemeye özrüm!



Bugünü sıfatlandırmak için kelime aradım..Bulamadım..Karmaşık bir gündü..Ne yaptım ne ettim anlatmaya lüzum yok.Sadece bazı hisler var.Başta kendimle olan savaşımın sonuçları.Nefret tabi ki..

Binbir ümitle çıktığım yollardan ellerimde eksikliğimle dönüyorum.Duygularım kadar bedenim de soyut.Görülmüyorum!
Aslında sonucunu bildiğim gelişmelere,nerden bulduğum belli olmayan bir cesaretle atılıyorum.

Kör görmez "sen körsün" diyeni , sağır duymaz "sen sağırsın" diyeni.Öğrenemedim gitti..

Ne bekliyorsun ki..Bugün saat 2 de şunu yaptım 5 te şunu yaptım,akşam oldu vs. vs. Ne gerek var ki.
Yarın hatırlayacağım tek şey bugünkü kendime nefretim değil mi ?
Şimdi defoldum!..

25 Eylül 2010 günlerden lanetli bir gün olmalı :)

Dipnot; İyi Seyirler..Sayın Seyirciler... ;p

єѕтяєℓℓα




 


Doğru yanlışın sırtını sıvazlasa nasıl olur sence ?
kardeşmi sayılırlar anında yani.
Kocaman bir yatak var içimde,solum boş.sarılır gibi yapmalar,sevişir gibi yapmaların açıklarını kapatır olmuş.
Hastalıktanmıdır,yoksa ruh'tanmıdır bilmem yazma yeteneğimi kaybettim, hatta yaşama..
Büyür gibi küçülüyorum benzersiz bi tatmış gibi.Parmaklarımı saymayı uğraş edindim kendime.Ne saçma.
bir gitti
sıra ikide
...
sıra sonsuzda.
Başa sarmaya falan niyetim yok ahbap.Yetiş bana.Becerebilirsen..

Düşmemek için
Hiç atladın mı söyle?


Sesim kısık.enfeksiyonlu hallerimi sevmiyorum.
Yoğunum,fazla yoğun.kendimi bile dinleyemeyecek kadar çok.Giderim..

Acılar biter diye
Sen bittin mi söyle?




26 Eylül 2010 Sancılı Birgün


єѕтяєℓℓα


 
Yitirdiğim her şeyde kazandığım bir şey var; kazandığım her şeyde biraz yitirdiklerim.
Bu düşünce ile yola çıkarken birileri hep ısınıp dururken dinmez üşümelerim...
Birbirini tekrarlayan günlerin yaslı boğuntusunda nedir aradıklarınız?Bu koşuşturmada, bin telaşla herkes birileriyle bir mutluluk düşü kuruyor;
o düşle ıslanıyor, o düşle uyuyup uyanıyorlar; sonra düşleri de yakıyor günler.Bu kez yeni bir düş daha kuruyorlar;
sonra bir daha,
bir daha!
Bütün düşleri yakıyor günler…
Beni anlamıyorsun derken gereksiz bir cümle kurma amaçlı muhtemelen bu sözünde anlaşılmayı güçleştirmek için söylenmiş vakit kaybı söz ısrafı oldugunun farkında olarak söylemişdin(iz).
Anladıklarımı anlatıyorum hemen dinliyormusunuz?...
Mesela sahtekar olduğunuzu düşünüyorum. Sahtekar olmanıza bir diyeceğim yok, kim değil ki. Ama ya asla sahtekarlık yapmıyormuş gibi davranmanıza ne diyeceğiz, sahtekar olmak değil de hiç sahtekarlık yapmıyormuş gibi durmak bence asıl büyük sahtekarlık. Bir yerinizi özenle gizlerken, hiçbir şey gizlemiyormuş gibi davranmak iki yüzlülükden başka birşey degil...
“Beni anlamıyorlar” derken, ne kadar anlaşılmak istiyorsun, her şeyinin anlaşılmasını istiyor musun gerçekten? Hayır! Anlaşılmasını istediğin bir bölgen olmalı var değil mi, beğendiğiniz ve görenlerin beğeneceğine inandığınız bölgen. Zayıflıkların, eksikliklerin, bilgisizliklerin, yeteneksizliklerin de görülmesini ve anlaşılmasını istiyor musun?Söylediğin her sözün arkasında saklı olan ikinci sözcüğü de anlasınlar istiyor musun?
Beni de anlamıyorlar, bunda bir sakınca yok."Beni anlamıyorsun" dendiğinde "e ama doğal olan bu zaten'' deyip perdeyi örtmek istiyorum.
Son olarak eklemek istıyorum ki Beni Anlamamış olmanız cok hoşuma gidiyor, anlıyorsun degil mi? :)

Baharda yayılmalıydım çimenlerin üzerine çimenler yayılmadan üzerime...
Bu bahar olmadı...Sahi bahar ne zamandı? Er yada geç gelir degil mi?


Cok uzatdığımın farkına vararak bir daha bu denli uzun yazmama umuduyla bu yazıya son veriyorum...Elime Saglık!:)

...Tekrarı Olmayacak...

29 Eylül 2010 anlamsız birgün :)


єѕтяєℓℓα

 
Son düzenleme:
Yorgunum günlük.Düşüncelerden uzak kalmak,boş boş susmak istiyorum .. Kendimi bir an olsun dinlememek..

Ben taşımaya çalıştıklarımın altında kaldım. Yığıldım birgün günbatımında ağzımdan kan damlaya damlaya..Yüreğime vurulan yumruğun acısını iliklerimde hissettim. Kan her daim hazır sızısıyla akmaya..Ben tükenişimi ağrımın sızısıyla kazıdım yollara.Evet masumdu aşk,kirletilmeye dayanamazdı.Yerlere vura vura süründürdüğümüz aşkın adı kaldı yalnızca ,şimdi şarkılarda..

Hüznüm gölgesinde kaldı umarsızlığımın,artık daha dirençli daha kuvvetliyim.Bilinçsizliğimin ötesinde saçmalıklarımla vakit geçiriyorum.Umarsız olunca insan bir çığ gibi yuvarlıyormuş yaşanılanı.O çığın altında kim kalır bilinmez..

Mutsuzluğuma sebep olan herşeyi hayatımdan çıkardım..

Hoşgeldi umutlar..umutlarıma cok iyi bakacağım..söz! :)


Ağlama anne benim için ağlama,bende herkes kadar aldım acılardan
...


30 Eylül 2010 affedilmeyen gün

єѕтяєℓℓα



 
İliskilerde tasarrufa gidiyorum, gereksiz insanlari hayatindan çıkarıyorum.
Yapmacik, inanmadan konusmam,susarım bir düşünceye sahip degil fikri yok olurum.:)
Beni anlamayanlarla konusmak cümle kirliliği yaratıyor ve hak edenlere saklıyorum enerjimi.Bilmiyorlar...
Açıga vermedgim bu yönümü fark etmemeniz çok dogal.Sonucda size kendimi ne kadar tanıtmak istiyorsam o kadar tanıyorsunuz kimi beni beni minnoşu kedicigi...
Kedicik asdfghj :) ne saçma degil mi. Nefret ediyorum kedilerden en çokda kendimden.

"Ben demistim" ,"ben bilirim","ben zaten anlamıstım", sendromunda olanlarla yüz göz olmamayı geçtim onları görünce yolumu degişiyorum..:)
Varmak istedigim yer önemli gittiğim yol degil!.Uzun düz otobanlardan oldugu gibi, kestirme bozuk yollardan da ulasabilirsin hedeflerine. Kestirmeleri de ögrendim gide gele.

Hislerimden bahsedecegim sana... Ah nasıl anlatsam. Boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım. Ne kitaplar yazıyor, ne de sözlüklerde karşılığı var bu acının.İşde öyle sadece aldanmak...
Sövdüm gidene de gidilene de.
Sustum sadece yazıyorum.
Tükendim içi boş bir çikolatalı süt kutusuyum artık,vaktiyle lezzetliydim ama artık içim boş
(çok sevdiğim bu benzetmeyi kendim için kullanacağımı hiç düşünmezdim):)
Sevgisini tost ile ziyan eden birini düşünün.
Öyle tost ki cok kaşarlı oldukçada eski kaşarlı olmalı ki o yerken sizin bogazınızda kalmalı.Yutmaya calışmayın mideniz almaz içiniz kabullenmez.
İşde bütün hissettiklerim bunlar.Ne yapmalıyım hım ne yapmalı?
Bogazımdaki yerine bu hisse sebeb olanı mı kusmalıyım mesela? Ruhumu parmaklıyorum midem bulansın ki içim dışıma cıksın,kusayım bütün hislerimi...Kusayım ki rahatlıyım.:)
Her ne kadar arabesk olsa da, ölenle ölünmez demiş eskiler. İnsan ölümleri yaşar, ölüp gidenlerin acısına bile alışır ve hayat yine devam eder. Nedir ki biri siziden gitmiş.Selametle der noktalarız.
Tamda bu noktada sordu varmı istegın?
öl!. dedim
öldür dedi.
herşeyi benden bekleme dedim.
Sustu.
(Nokta)
.
.
.
...
Özlemin saç diplerimden çekiştirip beynimi acıtdıgı bir gündeyim...
İştahım kapanıyor sonra acılıyor oda şaşkın ne yapdıgını bilmiyor.İştahım hasret acısında dahi karşı konulmaz bir tat buluyor..
Ah ne saçma!.
Uğruna ödenmeyecek bedeller, gidilmeyecek yollar, vazgeçilmeyecek konforlar yokken;şimdi böyle bir kavram yok.Kendime olan saygım yüzü suyu hürmetine vazgecdim önce kendimden sonra herşeyden...
Ben var olmayınca sen olurmusun? veya ''o'' dahası bu , şu dahada fazlası siz var olurmusunuz ben yokken?Yokum işde yoksunuz!..Ah kimin umurunda ki tıpkı umrumda olmadıgınız gibi..Farkındayım sizin benim farkımı fark ettiginiz gibi.Oysaki tek farkım fark edilmeye çalışanlar arasıdan fark edilebilecek kadar sıradan olmamdı.Bu sözü söylerdim dokunurdu birilerine...:)Yine dokundurmak, sokup sokup cıkartmak istiyorum laflarımı art arda.(:)
Haaaaapşşşuuuuuuuu!..
Cok yaşadım..İyi yaşadım!.
Sizde gördünüz!..



01 Ekim 2010 Yok böyle bir gün :)


єѕтяєℓℓα

Dipnot: ~ SiLence Teşekkürler, yazdıklarımı okuma nezaketini göstemek ile yetinmeyip hayırlı olsun temennisinde bulungun için, Sevgilerimle...
 
Son düzenleme:

Yazacak o kadar çok şey var ki susacaklarım bunu aşıyor. Hayata dair ne varsa yaşıyorum galiba..
Yani ''her türlüsünü tattım acıların,ayrılıkların'' gibi birşey işte..
Hüzünbaz sözcüklerle sana sığınmamın sebebini ben de çözemedim.. Bazen deli gibi mutlu görünen bazense hıçkırıklarıyla boğuşan ben.
Duygularımı kontrol edemiyorum sanırım.Dağınık yaşantımdan kaynaklı olabilir mi ?
...
benden bir ruhsuz yaratmayi
nasil başardiniz
benden bir hissiz yaratmayi
nasil başardiniz
benden bir uyumsuz yaratmayi
nasil başardiniz
benden sizden biri yaratmayi
nasil başardiniz
???

Bugünlerde herşeyi içime atıyorum,biriktirdiklerim de korkutuyor beni açıkcası.Kimse kaldıramaz ani patlamalarımı..
Tozunda boğulmaktan yorgun düştüm hayatın.Tamam yalnızca ben sitem etmiyorum yaşanılanlara.
Kim nefes alıyorsa o nefesin bedelini ödüyor bir şekilde.. Ölmek daha mı güzel nee ! diyesim geliyor..
Yok artık katılmıyorum buna.. Ölmek bir son,bir yok oluş,sonsuz gidiş...
Gitmek istemez kimse eğer acısı çok derin değilse..Kimse Gitme(sin). . .

2 Ekim 2010 Can çekişen birgün işde pehs!

єѕтяєℓℓα

 
---> єѕтяєℓℓα

Duygularını çok iyi ifade ediyorsun gerçekten
Bu arada günlüğün hayırlı olsn
 
Yüreğim kadar karanlık gecelerde yazmak istedim sana...Sessizligime dair soyleyecegim hersey gürültüden ibaret aslında.
Su olmak istiyordum üşürsün sonra cok üşürsün dediler.Sessizligimi paylaşmak istedim şişşşt gürültü olur dediler.Vazgecdim...
İlk bir saat... Ses yok...
İki, üç, altı saat... Hâlâ yok...
Ertesi gün... Daha ertesi gün... Yine yok...
Gürültü çıkaracak sesim yok artık yok.
Kendi fısıltılarıma kulak verdigimde kulaklarımdaki sesin yuregime akıttıklarını şu cümleler ile anlatacagım sana...
Sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma!Sana bir kötülük yapıldığında verebilceğin en iyi karşılık unutmak olsun.Bağışla ve unut.Ama kimseye teslim olma.
Ve bağışlanmayı beklemeyin benden bağışladım ben çokdan.Allah'mda bağışlasın sizleri tüm bağışlanmak istediklerinize...:)
Aşka burun kıvırdıgım şu günlerde onu iyice küçümser oldum.
Onu küçümser tavrımın banada bir küçüklük getirdigini hissetdim.
Ruhumun aşk ile beslenmeye ihtiyacı vardı oysaki.
Ve ben besinsiz kaldım küçülüyorum... Ah küçük Ben!..ah.
Annem anlatırdı hep sen dogdugunda cok aglardın biz seni kazanmanın mutlulugu ile gülerdik derdi.
Evet anne duy sesimi yanına vardıgımda öldügümde herkez bu kez kaybetme sancısı ile agladıgında bende onlara mutlulukla gülümseyecegim..:)
Sabırlıyım bu konuda gülecegim gün elbet gelecek.Acelem yok merak etmeyin..!
Sessiz olabilmek güzel ve güçlüdür ama sabır ister.Sabırlı oldugumu belirtmişdim degil mi ?:)Aslında hayata bakdıgımızda oda çok sessiz degil mi? Mesela dogan ay batan güneş ne kadarda sessizler öyle degil mi?Günün geceye gecenin güne varması seslimi mesela hiç duydunuzmu kavuşma seslerini hı?
Aklımızdan geçirdigimiz düşünceler dahi sessiz..
Düşünüyorumda bunların hepsi sesli olarak gerçekleşse dayanılmaz bir hal alırdı hayat.
Sessizligim var olan bütün kelimeleri çoktan aştı.
Yinede konuşduruyorum sesisizligi sessizce..
Sessizligimi kuru kalabalık kelimeler ile bogmak istemiyorum.
Sessizligim gürültüye dönüşmeden noktalıyorum kelimelerimi, cümlelerimi, aslına bakarsanız en cokda kendimi...Ufak bir nokta, şimdilik.Günlügümüde noktalayacagım gün gelecek sizleri tanık ilan ediyorum.((:)

3 Ekim 2010 Sessiz birgün ;p

єѕтяєℓℓα


Dipnot: LoKuMuM<3 Teşekkürler yazdıklarımı okuma nezaketini gösterdigin için kendimce saçmalıyorum işde :)
Kendine ve umutlarına iyi davranman dileklerimle... (;
 
Son düzenleme:
Yalnızım...
Adı üzerinde yalnız , yalın.En yalın en saf halimdir yalnızlıgım.Kapısı agır olan yalnızlıgım , bir kere kapandı mı tek başıma açması güç olan yalnızlıgım.
Yalnızlıgıma en büyük tanık sessizliktir...Sessizim.
Bütün kelimelerim, tüm söyleneceklerim ve söylenmemişlerim suskunluğa bürünüyor karşında. İstesem de konuşamıyorum seninle.
Susmaktan başka da bir şey de gelmiyor elimden. Susup gülümsemekten başka..
İçimde çığlığa dönüşmüşken söylenememişlerim, susturmak öylesine zor ki.. Bu sessizliğimde de anlarmısın beni yine?

Sen ardımda kalıyorsun ben yürüyorum. Hep geride kalanlar yalnızlığa mahkum olmuyor. Ben kendi yalnızlığıma, kendi yokluğuma, hiçliğime yürüyorum.
Aşkı yaşayarak öğrendin mi sen ? dedi... Sustum. Onun gizli sancılarını yüreğinde hissettin mi dedi... Sustum. Aşk, içinde kapanması zor yaralar açdı mı ? dedi... Sustum.
Sorulması gereken asıl soru ''Aşk sana uğradı mı''? Olmalıydı...
Kendimi bilmediğim bir sona hazırlıyorum. Tüm uğraşlar çabalar bunun için. Korkuyorum neyden korktuğumu bilemeden, ürküyorum.
Hasret çekiyorum neye hasretim bilemeden...

Artık kulaklarım sesleri duymaktan daha da yoksun artık hangi kelimeye atsam elimi, hepsi birbirinden kırık, birbirinden yarım.
Gözlerimse denizi, gökyüzünü eskisi kadar mavi görmüyor.
Neden yalnızlık sorusunu yöneltdigimde kendime;yalnızlık bir kaçışdı hayatın cilvelerinden,darbelerinden,getirdiklerinden yada götürdüklerinden.
Bir kapanışdı kendi içime.Tüm baglantıları kopartmakdı etrafımdakılerle.
Susmaktı, Acı cekmemek için konuşmamakdı yapdıgım.Böylece kış hiç gelmeyecek yapraklar hiç dökülmeyecek sanmışdım.
Yalnızlıgım dört tarafı duvarlarla çevrili güneş ışıklarının kücük bir delikden içeri girdigi büyük bir zindandı.
Yalnızlık kara tabutummuş fark edememişim.Beni tanıyanlar bilir ki severim ölümleri ölmeleri.Kaç kez ruhum ölmüp ölüp dirilmişdi.Ah kim bilebilirki.Saçmalık işde.

Bir yaşam tarzıydı alışkanlıklarımdı yalnızlıgım.Onsuz güne başlayamaz, onsuz sokaga cıkamaz, onsuz yemek yiyemezdim.
En cokda yataga başımı koyunca onsuz uykuya teslim edemezdim kendimi.
Nereye gidersem gideyim daima yanımda taşıdıgım bavul gibiydi yalnızlıgım.İki kelam edecegim yoldaş gibiydi yalnızlık bana.
Zamanla sıkılıp bir kıytı köşeye bırakdıgım o yegane sadık dostum bugunlerde butun var gucuyle sarıp sarmalıyor beni.

Cogu sevmez yalnızlıgı oysa yalnızlıgı sevmek ayrıcalıkdı.Yalnız kala kala önce alışmakla başlayan bir sevgiydi benim için yalnızlık.
Yalnızlık yanımdayken kimse şişirmiyor kafamı mesela. :) Kendim düşünüp kendi kendime eglenmekdi yalnızlık bana. :) Ah yalnızlık ahh sevilmeyecek gibide degilsin.(;
sadece kuytu köşelerden ibaret değildir yalnızlık.Her daim can acıtıcı değildir ya da.Sebepli sebepsiz herhangi birinin sizi itmesine gerek yoktur hatta.
Tercih edilendir bazen. yalnız olanların boynu bükük gibi sanılması beni deli eden.:)
Yalnızlıgınızı sevin.Yalnızlık sevilmeli, sevilmiyorsa bünyeye zorla sevdirilmeli.:)
Zaman akıp gidecek sözlerim ucup gidecek ama yalnızlıgım hiç bitmeyecek...
Yeter bu kadar bakındıgınız, satırlarımda gezindiginiz, yalnız bırakın beni yalnızlıgımla!...((:)

5 Ekim 2010 Gri Birgün...

єѕтяєℓℓα

 
Çocuklugumu konuşduracagım bugün...
Çocuklugum annemi kucakladığım anın sıcaklığından ibaretti yalnızca. Uykuya dalarken şefkatli anne eli sıkmak ihtiyacımdı çocuklugum.
Çocukluğuma geri dönmek.. Bu aralar sanırım çok fazla istiyorum bunu.
Canım acıdığında bir çikolatayla ya da oyuncakla kolayca kandırılmak istiyorum. Canımın acısı annem öpünce geçecek sanayım istiyorum.
Babam yaramazlık yapmazsan düşmezsin ve canın yanmaz dediğinde haklı olmasını istiyorum.Hayatta kötü insanlar yoktur düşüncemin devam etmesini istiyorum.
Hayattaki tek derdimin annemin eve erken çağırıp oyunumu yarım bırakmak olmasını istiyorum.
Büyümek degilde çoçuklugumun ölmesi en çok dokunan.Neydi çocuk yanımı yavaş yavaş öldürmeme sebeb hı neydi? Cok düşünmeden bir sonuc elbetdeki buldum.
Acılarımla pişdim ben.Çocuksu yanımın katilleri kimdi? Kimler yok saymışdı çocuklugumu? İçimdeki çocugun ölüm sebebi acılarım sayılsın.
Çocuk katili olarak nitelendirilsin bütün acılarıma sebeb olanlar.İnsanın içindeki çocuk ölürse kendi yaşarmıydı mesela ben şimdi yaşan canlıyım? :)
Annem iyi bilirki ben sadece güzel diri taklidi yaparım.Diriligime aldanmayın zira ben her gece ruhumu ölüp ölüp diriltirim.:) Ah ne saplantılıyım ;p
Acılarımla tanışmamak, Yine hayata o çocuk gülüşlerimle ve çocuk gülümsememle bakmak isterdim zaman zaman.Biliyormusun artık istemiyorum,
Alışdım acılarıma hatta acısever dahi sayılırım.:)Elvada çocuklugum elvada düşlerim.
Yürekte değil tendeydi yaralarım çabucak kapanırdı.Ya ruhum daha naif yada yürek acılarım daha fazla daha agır...
Ölüm, uzun bir yolculuğa çıkmasıydı sevdiklerim; dönecekleri günü iple çekerdim tıpkı bütün çocuklar gibi.
Garipdir ki ben hala annem dönecek sanıyorum çocukluk bunu aklıma hangi kalemle kazımışdı ki silemiyorum.;(
Sonbahar ürkütür beni nedensizce hatta öyle ki nisan yağmurlarıyla ıslanmışdı çocukluğum.
Büyümenin kazandırdıklarındanda bahsedeyim az biraz...Aşk acısı çekmenin hiç aşık olmamaktan daha güzel bir duygu olduğunu ögrendim mesela.
Kalbimi,ruhumu kendime saklamam gerektigini ögrendim.Hayatta her şeyden çok kendimim önemli olduğunu ögrendim.Ögretildim. :)
Hafızamın tozlu sayfalarını çevirdim şeker rengi düşlerimi aradım ve yoruldum.Her çocuk biraz ben şimdi dünsüz, yarınsız, masalsız.
Sonbahar yorgunluğu düşer gözlerime yeni umutlar doğururum kendime ararda durur bir çocuk, kaybetmişcesine...
Çocuklugumda beyazdı bulutlar şimdi karardı.Karanlıga yürüyor ve suskunluguma gömülüyorum.
Susmalıyım!..Konuşdukca acılarımı kusuyorum.Acılarımıda seviyorum buruk bir tebessümle...
Ben en çok çocukluguma sus/adım.Ne zaman çocuklugum aklıma gelse çıglıklarım susar,gözlerim kapanır, uyurum...


6 Ekim 2010 Yoktan Birgün...

єѕтяєℓℓα


 
Son düzenleme:
Neye yaklaşsam, sonu uzaklık ve kırgınlık...
Gönül yorgunluğu dinlenmekle geçmiyor, önceleri sevdiğim işleri yapmak bile ağır geliyor. Heyecan ve sevinç eksiliyor mu hayatımdan ne?.:)
Hissediyorum ki gönül yorgunluğu masumiyetin yitmesi demek.
Beden yorgunluğum hiç birşey ifade etmiyor gönül yorgunlugumun yanında. Bedenim yorgunmuş vız gelir eğer gönlüm dinlenik ve sağlamsa.
Canım birşey istememeyi cok ister oldu.Ruh halim yorgun sanırım.
Sen yine de yılma gönlüm, yorulma.
Ha gayret kalk ayağa.
Günlerdir, ölümümle sevişiyor sabahlarım... Günlerdir, uyumuyorum. Sabahlara dek dolaşıyorum orada burada... Ah ne Saçma :)
Ben, bu mevsim sefil, dertli, şeytan, derviş olmayı seçtim.Beni yok etmek isteyenler bilsinler ki yaralarım tatlı bir acıyla kanıyor...
Herkes farkında aslında, herkesten daha çok kimsesiz olduğumun...
Sahi neyi arıyorum, bekliyorum bu insanların arasında. Onlara benzeyip, aralarında kaybolup gitmeyi mi. Sahi ne bekliyorum?
Yaşamın katı kurallarını kabul edip, susmayı ve oynamayı mı tercih etmeliyim yoksa...
bütün mevsimler geçsin istiyorum dün yazı özlüyordum şimdi kış gelsin istiyorum.
Kendimi aynı hayatı tekrar tekrar yeniden yaşarken buluyorum... Bu canımı çok sıkıyor. uff ;/
Küçük insanlar dediklerim hep hedeflerinin ilerisi için uğraşanlardı, ama ben en küçüğüyle aynada karşılaştım.
Hiç bir zaman kendime itiraf edemedim.
Sessizlik artık rahatlatıyor beni.
insanlardan uzak kalmak sebepsizce ağlamak falan iyi işte, her şey böyle biraz ot gibi yaşatıyor ama olsun pek dinlemeye vakit kalmasın istiyorum.
İçimdeki ses konuşmaya başlamasın istiyorum, beni en çok kıranın o olduğunu biliyorum . ''Gülmeye oruçluyum sanki'' ucuz bir şairin dediği gibi... ((:)
İşde bir günü daha yansıtdıgım kadar yaşadım...
Ben yazdım ben oynadım...Yalnış mıyım?..:)

7 Ekim 2010
єѕтяєℓℓα

Dipnot: WeLaT_SeRHaT satırlarımda gezindigin için teşekkürler..;p Mutlu kal. (;
 
Hep mi aynı gider bir ömür ?
Aynalardan kalbime yansıyanla, hayattan bedenime çarpanlar bir değil.
Ve eşleştikçe ruhum ebedi bir sessizlikle, deliyor gözyaşlarım içimi.
Işıkları söndürdüm, ruhumla aydınlanıyorum.
Canımı sıkamazsın zaman, senden hep bir adım öndeyim.
Hava soğudu sıcak çayımı yudumlarken ayak parmaklarımın buz kestiğini hissediyorum her türlü.
Bu haftaiçinin şu güne kadar olan kısmına bakarsak,mazoşist yaklaşımlarımla geçirdiğim günler görüyorum.
Mutsuzlukla cezalandırıyorum kendimi. :)
Asık suratımı görüpte "nasılsın?" diyenlere cesurca "kötü" diyorum.İleriye gidip "sebep?" diyenlere ise sadece susuyorum.
Aslında sana bu kadar şey anlatıp hiçbirşey anlatmamış olmam gibi.
Kendimi depresyonda görüp antidepresan kullanasım var.Ama yok.Bilincim yerinde.
Sağlıklı düşünüyorum ama sağlıklı düşünmek sağlıklı yaşayabilmek için yeterli değil.
Hastayım diyorum.Doktora gidiyorum.Doktor yine ben.Birşeyin yok diyip kendimi geri gönderiyorum.Sar başa.

Bitiyorum yavaş yavaş.
Kim mutlu olacaksa olsun...



8 Ekim 2010 Cehennemde Birgün..;p


єѕтяєℓℓα



 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst