Önce Müslümanlığı seçti sonra Alevi oldu şimdi de...
Japon öğretim üyesinin ilginç bir yaşam hikayesi var. Tunceli'de hocalık yapan Yrd. Doç. Dr. Hiroki Wakamatsu, alevilere alevilik öğretiyor.
Elhamdülillah Müslümanım. Önceki dinim Şintoizm ile Budizmin karışımı, yani Japonyada halk dini deniyor. Müslüman olmak için uzun zamandır tereddüttüm vardı. Cenab_ı Allah, Ankara Üniversitesinde hocalarımız vasıtasıyla Müslüman olmayı nasip etti. Ondan sonra Alevi yolunu seçtim. Ben şahsen, İslamın Allaha ulaşmanın en doğru yolu olduğuna inanıyorum. Şimdi bir kuyu düşünün, bir kuyudan su akarken sağ tarafından içsem de aynı su, sol tarafından içsem de aynı su, fakat yol farkı var. Alevilik, Hazreti Alinin yolunu takip eden anlamına gelir. Dolayısıyla ben de Hazreti Alinin yolunu takip etmek istediğim için onun yolunu seçtim. Zaten Türk kültürü ve Alevi kültürü ile Japon kültürü arasında çok benzer noktalar var. Wakamatsu, Tunceli Üniversitesini seçme nedenini şöyle açıkladı: Bu üniversitede solcu, sağcı olarak dışlanmıyor. Kimse dinci diye, ülkücü diye, komünist diye dışlanmıyor. Yani çeşit çeşit insanlardan oluşan bir üniversite. Zaten üniversitenin anlamı, evrensel kenttir. Ben ta uzaktan, Japonyadan geldim. İki yıl oldu, kimse beni hiç Japon diye dışlamadı. Yani üniversitenin güzel bir özelliği budur. Tunceli Üniversitesinin güzel bir özelliği, yani ne sağcıdır, ne solcudur, ne komünisttir, ne ateisttir, ne dindardır, ne ülkücüdür yani kimse kimseye karışmaksızın, dışlanmaksızın ortak yaşama kültürünü geliştiriyor yani en güzel noktası budur. Bundan dolayı ben Tunceli Üniversitesini seçmeye karar verdim diye konuştu.
Üniversitenin geleceğinin parlak olduğunu vurgulayan Wakamatsu, Tunceli Üniversitesinin, 2008 yılında kurulan üniversiteler arasında akademik kadrosu en kaliteli üniversite olduğu kanaatindeyim. Üniversitenin yapılmasıyla bu şehir çok canlanmış. Büyük şehirlerde kütüphane ve benzeri şeylere kolay ulaşıyorsunuz ama ders çalışırken konsantre olamıyorsunuz. Büyük şehirlerde çok sayıda eğlence merkezi var derken acaba üniversite öğrencileri ders mi öğreniyor ya da eğlenceye mi gidiyor bilemiyorum ama böyle bir yerde oturup kitabını okuyacaksın, derse gireceksin, mükemmel bir ortam. Dolayısıyla burayı hem araştırma açısından hem de öğrencilik açısından mükemmel bir yer olarak görüyorum ifadelerini kullandı.
-Hirokinin öğrencileri-
Hiroki Wakamatsunun öğrencilerinden Sevgi Aker (22) ise Hiroki hoca, kendini öğrencilerinin eğitimine adamış mükemmel bir eğitimci dedi.
Mehmet Karanfil (22) de Tunceli Üniversitesine gelmem ve Hiroki hocayla tanışmamla hayatımda çok şey değişti. Bu değişimde Hiroki hocanın çok büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Bir Japon hocanın dersime girmesi benim açımdan çok güzel bir şey ve kendi alanında da çok iyi bir hoca olduğuna inanıyorum. Bana da çok şey aktardığına ve aktarmaya çalıştığına inanıyorum diye konuştu.
Perihan Alıncak (21) da Hiroki hocanın Tunceliye gelmesinden dolayı gerçekten mutluluk duyuyorum. Hiroki hocamızın Alevi toplumuyla ilgili araştırmaları ve çalışmaları var, bu açıdan da mutluyum. Onun böyle çalışmalar yapması, Alevi toplumuna karşı ilgi duymasından ifadelerini kullandı.
Mevlüt Şaybak (23) ise Hiroki hocamız, akademisyenliğinden öte gerçekten müthiş bir insanlık olgusuyla, ırk, herhangi bir milliyetçilik yaklaşımı olmaksızın tüm insanlara eşit şekilde yaklaşan, kendi yapısında bulunan hoşgörüyü farklı toplumlara çok iyi bir şekilde aktarabilen müthiş bir kişilik dedi.
Japon öğretim üyesinin ilginç bir yaşam hikayesi var. Tunceli'de hocalık yapan Yrd. Doç. Dr. Hiroki Wakamatsu, alevilere alevilik öğretiyor.
Tunceli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Alevilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Japon Yrd. Doç. Dr. Hiroki Wakamatsu, öğrencileri tarafından çok seviliyor.
Japonya Tokai Üniversitesi Medeniyet Bilimleri Bölümünden 1997 yılında mezun olan, ardından ülkesindeki Sophia Üniversitesinde antropoloji alanında yüksek lisansını ve doktorasını tamamlayan Wakamatsu, 2011 yılında Tunceli Üniversitesinde yardımcı doçentlik unvanını aldı.
Tunceli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Alevilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Wakamatsu, bölümde eğitim gören öğrencilere Antropolojiye Giriş ve Uzakdoğu Dinleri dersleri veriyor. Wakamatsu, İslamiyet, Alevilik, Bektaşilik, Oryantalizm ve dinler arası diyalog üzerine araştırmalar yapıyor.
Wakamatsunun Türk eşi Nursen de Erciyes Üniversitesi Japon Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun. Wakamatsu çiftinin Deniz Tomoki Wakamatsu adında bir oğlu bulunuyor.
Türkçe ve Japoncanın yanı sıra İngilizce, Fransızca ve Arapça bilen 35 yaşındaki Wakamatsu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Antropolog olarak araştırma konusu bulmaya çalışırken, bir hocam Türkiyede Alevi toplulukları üzerine çalışmamı tavsiye etti. Bunun üzerine başladığım çalışmada Alevi ocağı olan Baba Mansur Ocağı dikkatimi çekti ve Doğu Anadolu Bölgesinde saha çalışması yapmaya başladım. Artık nasip kısmet diyelim, Tunceliye gelme imkanım oldu. Tunceli benim gibi bir antropolog için yaşayan laboratuvar gibi. Alevi geleneklerini sürdüren halklar arasında yaşamak benim için, aynı zamanda antropolog olarak laboratuvarda bulunmak gibi oluyor. Dolayısıyla Tuncelide çalışıyorum diye konuştu.
-Elhamdülillah Müslümanım-
Türk kültürü ile Japon kültürünün birbirine benzediğini ifade eden Hiroki Wakamatsu, şunları söyledi:Elhamdülillah Müslümanım. Önceki dinim Şintoizm ile Budizmin karışımı, yani Japonyada halk dini deniyor. Müslüman olmak için uzun zamandır tereddüttüm vardı. Cenab_ı Allah, Ankara Üniversitesinde hocalarımız vasıtasıyla Müslüman olmayı nasip etti. Ondan sonra Alevi yolunu seçtim. Ben şahsen, İslamın Allaha ulaşmanın en doğru yolu olduğuna inanıyorum. Şimdi bir kuyu düşünün, bir kuyudan su akarken sağ tarafından içsem de aynı su, sol tarafından içsem de aynı su, fakat yol farkı var. Alevilik, Hazreti Alinin yolunu takip eden anlamına gelir. Dolayısıyla ben de Hazreti Alinin yolunu takip etmek istediğim için onun yolunu seçtim. Zaten Türk kültürü ve Alevi kültürü ile Japon kültürü arasında çok benzer noktalar var. Wakamatsu, Tunceli Üniversitesini seçme nedenini şöyle açıkladı: Bu üniversitede solcu, sağcı olarak dışlanmıyor. Kimse dinci diye, ülkücü diye, komünist diye dışlanmıyor. Yani çeşit çeşit insanlardan oluşan bir üniversite. Zaten üniversitenin anlamı, evrensel kenttir. Ben ta uzaktan, Japonyadan geldim. İki yıl oldu, kimse beni hiç Japon diye dışlamadı. Yani üniversitenin güzel bir özelliği budur. Tunceli Üniversitesinin güzel bir özelliği, yani ne sağcıdır, ne solcudur, ne komünisttir, ne ateisttir, ne dindardır, ne ülkücüdür yani kimse kimseye karışmaksızın, dışlanmaksızın ortak yaşama kültürünü geliştiriyor yani en güzel noktası budur. Bundan dolayı ben Tunceli Üniversitesini seçmeye karar verdim diye konuştu.
Üniversitenin geleceğinin parlak olduğunu vurgulayan Wakamatsu, Tunceli Üniversitesinin, 2008 yılında kurulan üniversiteler arasında akademik kadrosu en kaliteli üniversite olduğu kanaatindeyim. Üniversitenin yapılmasıyla bu şehir çok canlanmış. Büyük şehirlerde kütüphane ve benzeri şeylere kolay ulaşıyorsunuz ama ders çalışırken konsantre olamıyorsunuz. Büyük şehirlerde çok sayıda eğlence merkezi var derken acaba üniversite öğrencileri ders mi öğreniyor ya da eğlenceye mi gidiyor bilemiyorum ama böyle bir yerde oturup kitabını okuyacaksın, derse gireceksin, mükemmel bir ortam. Dolayısıyla burayı hem araştırma açısından hem de öğrencilik açısından mükemmel bir yer olarak görüyorum ifadelerini kullandı.
-Hirokinin öğrencileri-
Hiroki Wakamatsunun öğrencilerinden Sevgi Aker (22) ise Hiroki hoca, kendini öğrencilerinin eğitimine adamış mükemmel bir eğitimci dedi.
Mehmet Karanfil (22) de Tunceli Üniversitesine gelmem ve Hiroki hocayla tanışmamla hayatımda çok şey değişti. Bu değişimde Hiroki hocanın çok büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Bir Japon hocanın dersime girmesi benim açımdan çok güzel bir şey ve kendi alanında da çok iyi bir hoca olduğuna inanıyorum. Bana da çok şey aktardığına ve aktarmaya çalıştığına inanıyorum diye konuştu.
Perihan Alıncak (21) da Hiroki hocanın Tunceliye gelmesinden dolayı gerçekten mutluluk duyuyorum. Hiroki hocamızın Alevi toplumuyla ilgili araştırmaları ve çalışmaları var, bu açıdan da mutluyum. Onun böyle çalışmalar yapması, Alevi toplumuna karşı ilgi duymasından ifadelerini kullandı.
Mevlüt Şaybak (23) ise Hiroki hocamız, akademisyenliğinden öte gerçekten müthiş bir insanlık olgusuyla, ırk, herhangi bir milliyetçilik yaklaşımı olmaksızın tüm insanlara eşit şekilde yaklaşan, kendi yapısında bulunan hoşgörüyü farklı toplumlara çok iyi bir şekilde aktarabilen müthiş bir kişilik dedi.