ParadokS
Kayıtlı Üye
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 2008 krizinin, Türkiye'nin farkını, özelliğini, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrardaki yapısını ortaya koyan en belirgin dönem olduğunu belirterek, "Peki kriz çıkmasaydı, ama iyi ki kriz çıkmış. Bir yerde Türkiye de gelmiş olduğu noktayı en iyi şekilde değerlendiren ve gösteren bir ülke oldu. Geçmişte Türkiye'ye hasta muamelesi yapılırdı. Türkiye'ye 'hasta' derlerdi. Şimdi kimin hasta, kimin sağlıklı olduğu ortada. Allah hastalara acil şifa versin. Ben çok kolay da şifa bulacakları kanaatinde değilim" dedi.
Çağlayan, Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği'nin (AMPD) düzenlediği AMPD Perakende Zirvesi'nde, perakendenin, her yıl 700 bin insanın işgücü piyasasına katıldığı Türkiye'de önemli bir istihdam kaynağı olduğunu vurguladı.
Türkiye'deki istihdam rakamlarının zaman zaman Avrupa ülkeleriyle mukayese edildiğini anımsatan Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün Avrupa'nın içinde bulunmuş olduğu süreç, 2008'den beri yaşamış olduğu ekonomik krizin temelinde Avrupa'da, Avrupa'yı yönetecek, bu sistemi krizden çıkartacak liderlerin olmayışı...
Şimdi 'Merkozy' ikilisi yönetiyor. Bir türlü istenilen iradeyi ortaya koyamıyorlar. Merkozy ikilisinin Sarkozy'si sanki Fransa ekonomisinde, Avrupa ekonomisinde hiçbir problem yokmuş gibi dönüp 'cambaza bak cambaza' der gibisinden Türkiye'nin Ermenistan'la olan ve hiçbir şekilde haklı bir gerekçesi olmayan Ermeni meselesine giriyor. Sen git kendini kurtar önce..."
Perakendenin, asla ihmal edilmemesi ve her fırsatta desteklenmesi gereken bir sektör olduğunu belirten Çağlayan, alışveriş kültürünün çok eski olduğu Türkiye'de 2002'de 60 olan alışveriş merkezi sayısının şu anda 298'e çıktığını, 2013'de bu rakamın 360'a ulaşmasının öngörüldüğünü bildirdi.
Bugün Türkiye'nin önemli bir marka değerinin ve artık Türk pasaportuna sahip bulunmanın bir ayrıcalık olmasının siyasi istikrarın ortaya çıkardığı bir sonuç olduğunu belirten Çağlayan, Türkiye'nin dünyanın birçok ülkesinden çok daha önemli bir ekonomik stabiliteye sahip bir ülke olduğunu bildirdi.
Çağlayan, perakende sektörünün 2010 cirosunun 187 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, "Son 5 yılda sektördeki ciro artışı yüzde 54. Son 5 yılda Türkiye'nin milli gelirindeki artış yüzde 40, kişi başı milli gelir artışı yüzde 34. Bugün perakende sektöründeki ciro artışı Türkiye'nin gayrisafi hasılasından 14 puan, kişi başı milli gelirinden 23 kat fazla artmış" diye konuştu.
-"Perakende sektörü 2014'de yaklaşık 250 milyar dolara çıkacak"-
Zafer Çağlayan, perakende sektörünün önemine değinirken de, "Öyle bir sektör ki bu sektör 2014'de yaklaşık 250 milyar dolara çıkacak. Bu sektör, desteklenmesi, yanında olunması gereken, her zaman önü açık olan bir sektör. Ben de bundan dolayı buradayım" dedi.
Türkiye'nin gerek milli gelirinde gerek ihracatında gerekse ekonomik parametrelerinde son derece, önemli sağlıklı bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Çağlayan, bütçe açığına değinirken, "Bizim bu yıl sonu, bu ay sonu itibariyle rakamımız inşallah yüzde 1,7'ye gelir. Bunun Avrupa ortalaması... 19 ülkeden çok daha iyi durumdayız" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin her geçen yıl büyüyeceğini ifade eden Çağlayan, çok büyük ve önemli hedefleri bulunduğunu, bu hedefleri tutturabilecek kapasite, insan gücü ve gençliğin olduğunu, 2023 yılının kendileri için büyük önem arz ettiğini, dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer almayı hedeflediklerini kaydetti.
Bugün itibariyle Türkiye'nin son 12 aylık ihracatının 133 milyar 970 milyon dolar olduğunu bildiren Çağlayan, "Bu rekor ülkemize hayırlı olsun. 88 yıllık tarihimizde ilk defa ihracatımız 133 milyar 970 milyon dolar oldu. İnşallah bu ay sonu itibariyle 135 milyar doları da yakalayacağız" dedi.
Çağlayan, Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği'nin (AMPD) düzenlediği AMPD Perakende Zirvesi'nde, perakendenin, her yıl 700 bin insanın işgücü piyasasına katıldığı Türkiye'de önemli bir istihdam kaynağı olduğunu vurguladı.
Türkiye'deki istihdam rakamlarının zaman zaman Avrupa ülkeleriyle mukayese edildiğini anımsatan Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün Avrupa'nın içinde bulunmuş olduğu süreç, 2008'den beri yaşamış olduğu ekonomik krizin temelinde Avrupa'da, Avrupa'yı yönetecek, bu sistemi krizden çıkartacak liderlerin olmayışı...
Şimdi 'Merkozy' ikilisi yönetiyor. Bir türlü istenilen iradeyi ortaya koyamıyorlar. Merkozy ikilisinin Sarkozy'si sanki Fransa ekonomisinde, Avrupa ekonomisinde hiçbir problem yokmuş gibi dönüp 'cambaza bak cambaza' der gibisinden Türkiye'nin Ermenistan'la olan ve hiçbir şekilde haklı bir gerekçesi olmayan Ermeni meselesine giriyor. Sen git kendini kurtar önce..."
Perakendenin, asla ihmal edilmemesi ve her fırsatta desteklenmesi gereken bir sektör olduğunu belirten Çağlayan, alışveriş kültürünün çok eski olduğu Türkiye'de 2002'de 60 olan alışveriş merkezi sayısının şu anda 298'e çıktığını, 2013'de bu rakamın 360'a ulaşmasının öngörüldüğünü bildirdi.
Bugün Türkiye'nin önemli bir marka değerinin ve artık Türk pasaportuna sahip bulunmanın bir ayrıcalık olmasının siyasi istikrarın ortaya çıkardığı bir sonuç olduğunu belirten Çağlayan, Türkiye'nin dünyanın birçok ülkesinden çok daha önemli bir ekonomik stabiliteye sahip bir ülke olduğunu bildirdi.
Çağlayan, perakende sektörünün 2010 cirosunun 187 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, "Son 5 yılda sektördeki ciro artışı yüzde 54. Son 5 yılda Türkiye'nin milli gelirindeki artış yüzde 40, kişi başı milli gelir artışı yüzde 34. Bugün perakende sektöründeki ciro artışı Türkiye'nin gayrisafi hasılasından 14 puan, kişi başı milli gelirinden 23 kat fazla artmış" diye konuştu.
-"Perakende sektörü 2014'de yaklaşık 250 milyar dolara çıkacak"-
Zafer Çağlayan, perakende sektörünün önemine değinirken de, "Öyle bir sektör ki bu sektör 2014'de yaklaşık 250 milyar dolara çıkacak. Bu sektör, desteklenmesi, yanında olunması gereken, her zaman önü açık olan bir sektör. Ben de bundan dolayı buradayım" dedi.
Türkiye'nin gerek milli gelirinde gerek ihracatında gerekse ekonomik parametrelerinde son derece, önemli sağlıklı bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Çağlayan, bütçe açığına değinirken, "Bizim bu yıl sonu, bu ay sonu itibariyle rakamımız inşallah yüzde 1,7'ye gelir. Bunun Avrupa ortalaması... 19 ülkeden çok daha iyi durumdayız" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin her geçen yıl büyüyeceğini ifade eden Çağlayan, çok büyük ve önemli hedefleri bulunduğunu, bu hedefleri tutturabilecek kapasite, insan gücü ve gençliğin olduğunu, 2023 yılının kendileri için büyük önem arz ettiğini, dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer almayı hedeflediklerini kaydetti.
Bugün itibariyle Türkiye'nin son 12 aylık ihracatının 133 milyar 970 milyon dolar olduğunu bildiren Çağlayan, "Bu rekor ülkemize hayırlı olsun. 88 yıllık tarihimizde ilk defa ihracatımız 133 milyar 970 milyon dolar oldu. İnşallah bu ay sonu itibariyle 135 milyar doları da yakalayacağız" dedi.