Heulwen
Kayıtlı Üye
Fizyoloji ve psikoloji alanındaki çalışmaları ile psikofizyoloji ve deneysel psikoloji alanlarını derinden etkiledi. Bu nedenle her iki bilim dalının kurucularından sayılır. Leningard Fizyoloji Enstitüsü'nün başında bulunarak çalışmalarını sürdürdü. Şartlı reflekslerin doğası ve işleyişi konusundaki buluşu, tüm araştırmaları öğrenme alanına yöneltti. Pavlov laboratuvarda mide üzerine bir çalışma yaparken bir şeyi farketmiştir. Köpek daha et verilmeden önce ayak seslerini duyduğunda salya akıtmaya başlamıştır. Bu olaydan sonra Pavlov çalışmalarını bu yöne doğru geliştirmiştir.
Pavlov'un köpekler üzerinde yaptığı klasik koşullanma deneyleri ünlüdür. Köpeğe ilk olarak birkaç kez zil çalınır. Fakat köpek tepki vermez. Sonradan et verilir. Köpeğin salyaları akar. Sonra et ile birlikte zil çalınır. Daha sonra et verilmediği halde zil çalındığında köpeğin salya salgıladığı görülür. Şartlı ya da şartlandırılmış refleks denen olay da budur. Pavlov, bu davranışın, psikolojik etkinlikle özdeş olan yüksek düzeyde sinir etkinliğinin belirtilerinden biri olduğunu öne sürer ve psikoloji alanında geçerli tek yaklaşımın deneysel yöntem olduğunu vurgular.
Pavlov, her ne kadar bu alandaki çalışmalarından ötürü ünlü olmuş olsa da 1904 yılında Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü 'nü sindirim sistemi üzerine yaptığı araştırmalar sayesinde kazandı.
Günlük işlere olan kayıtsızlık özelliği o derecedeydi ki, karısı Sara maaşını alma zamanı geldiğini sıklıkla kendisine hatırlatmak durumunda kalıyordu.Bir defasında karısı Pavlov için "O, kendi kendisine bir takım elbise alma konusunda güvenilemeyecek birisidir." yorumunu yapmıştı. Pavlov için araştırmalarında başka hiçbir şey önemli değildi. 73 yaşındayken laboratuarına gitmek için tramvaya binmiş ve tramvay henüz durmadan inmeye çalıştığı için düşüp bacağını kırmıştı. "Pavlov aceleciydi, tramvayın durmasını bekleyemezdi. O sırada orada bulunan ve olaya şahit olan bir kadın ' Vay canına! Burada çok zeki ama ayağını kırmadan tramvaydan nasıl ineceğini bilemeyen bir adam var'" demişti.
Pavlov neredeyse hayatının son anına dek bir bilim adamı olarak yaşadı. Ne zaman hastalansa kendisini incelerdi ve öldüğü gün de bir istisna olmadı. Bir nöropatolog çağırdı ve semptomlarını tarif etti. Zatürreeden oldukça zayıf düşmüş olmasına rağmen "beynim iyi çalışmıyor, obsesif duygular ve istemsiz hareketler ortaya çıkıyor; kangren yerleşiyor olabilir" demişti. Bir sure için, Pavlov uykuya dalana dek bu belirtilerin anlamını tartışmışlardı. Uyandığında kalkmış, elbiselerini aramaya başlamış, tüm yaşamı boyunca sergilediği ayni sabırsız enerjiyi göstermeye başlamıştı. "Kalkma zamanı" demişti. "Bana yardım et, beni giydir". Ve bu sözlerle birlikte yatağa düşmüş ve orada ölmüştür.
Pavlov'un köpekler üzerinde yaptığı klasik koşullanma deneyleri ünlüdür. Köpeğe ilk olarak birkaç kez zil çalınır. Fakat köpek tepki vermez. Sonradan et verilir. Köpeğin salyaları akar. Sonra et ile birlikte zil çalınır. Daha sonra et verilmediği halde zil çalındığında köpeğin salya salgıladığı görülür. Şartlı ya da şartlandırılmış refleks denen olay da budur. Pavlov, bu davranışın, psikolojik etkinlikle özdeş olan yüksek düzeyde sinir etkinliğinin belirtilerinden biri olduğunu öne sürer ve psikoloji alanında geçerli tek yaklaşımın deneysel yöntem olduğunu vurgular.
Pavlov, her ne kadar bu alandaki çalışmalarından ötürü ünlü olmuş olsa da 1904 yılında Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü 'nü sindirim sistemi üzerine yaptığı araştırmalar sayesinde kazandı.
Günlük işlere olan kayıtsızlık özelliği o derecedeydi ki, karısı Sara maaşını alma zamanı geldiğini sıklıkla kendisine hatırlatmak durumunda kalıyordu.Bir defasında karısı Pavlov için "O, kendi kendisine bir takım elbise alma konusunda güvenilemeyecek birisidir." yorumunu yapmıştı. Pavlov için araştırmalarında başka hiçbir şey önemli değildi. 73 yaşındayken laboratuarına gitmek için tramvaya binmiş ve tramvay henüz durmadan inmeye çalıştığı için düşüp bacağını kırmıştı. "Pavlov aceleciydi, tramvayın durmasını bekleyemezdi. O sırada orada bulunan ve olaya şahit olan bir kadın ' Vay canına! Burada çok zeki ama ayağını kırmadan tramvaydan nasıl ineceğini bilemeyen bir adam var'" demişti.
Pavlov neredeyse hayatının son anına dek bir bilim adamı olarak yaşadı. Ne zaman hastalansa kendisini incelerdi ve öldüğü gün de bir istisna olmadı. Bir nöropatolog çağırdı ve semptomlarını tarif etti. Zatürreeden oldukça zayıf düşmüş olmasına rağmen "beynim iyi çalışmıyor, obsesif duygular ve istemsiz hareketler ortaya çıkıyor; kangren yerleşiyor olabilir" demişti. Bir sure için, Pavlov uykuya dalana dek bu belirtilerin anlamını tartışmışlardı. Uyandığında kalkmış, elbiselerini aramaya başlamış, tüm yaşamı boyunca sergilediği ayni sabırsız enerjiyi göstermeye başlamıştı. "Kalkma zamanı" demişti. "Bana yardım et, beni giydir". Ve bu sözlerle birlikte yatağa düşmüş ve orada ölmüştür.