karagümrük
Kayıtlı Üye
‘Türkiye Rahat Nefes Alacak’ Cumhuriyet'ten Utku Çakırözer yazdı...
Mehmet Ural siyasi kampanya konusunda Türkiye’nin başarılı isimlerinden. SHP’nin 1987 seçimlerinde Turgut Özal’a karşı yürüttüğü kampanya için bulduğu “Limon gibi sıkın” sloganı hâlâ akıllarda.
2005’te Ateş Ünal Erzen’in Bakırköy Belediye Başkanlığı kampanyası;
2007’de Baskın Oran’ın bağımsız milletvekilliği için düzenlediği kampanya;
Son olarak 2009’da Aziz Kocaoğlu’nun İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı kampanyasının arkasında onun imzası var.
Türkiye’nin önde gelen sosyal demokrat düşünce merkezlerinden Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasi Araştırmalar Vakfı (TÜSES) başkanlığını da yürütüyor.
Haziran ayındaki seçimler için sessiz sedasız kolları sıvadı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasında. Yaptığı iş bir tür “koç”luk. Tanıtım ajansı (Gray) ile parti yönetimi arasında bir köprü gibi. Genel Merkez’de pek bulunmasa da kampanyaya kritik katkıları oluyor. Bunlardan biri de slogan seçimi.
***
Kampanyanın tüm yükü propagandadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak’ın omzunda. CHP 1987’deki ‘limon gibi sıkın’ mesajı kadar güçlü ve değişik yaş ve sosyoekonomik kökenden toplum kesimleri üzerinde etkisi olacak bir slogan arayışı içindeydi uzun süredir. Toprak dün “Nihayet aradığımız sloganı bulduk” dedi. 12 Haziran seçimlerinde CHP’nin sloganı artık belli: “Herkes rahat nefes alacak!”
Toprak, bu sloganın AKP döneminde bunalan, umutsuzluğa kapılan işsizi de, emekliyi de, esnafı da, köylüyü de, kadını da kısacası toplumun tüm kesimlerinin hissiyatını yansıttığı görüşünde.
***
Ural ise kendini geri planda tutarak yaratıcı çalışmalarıyla ödüller toplayan Alper Üner yönetimindeki Gray Ajans’a işaret etmekle yetinse de slogan bulma metoduna ilişkin sözleri süreçteki etkisinin ipuçlarını veriyor:
* Siyasi kampanyada asıl mesele hedef kitlenin içinde olduğu duyguları, beklentileri, tepkileri yakalamak. ‘Limon gibi sıkın’ mesajı Özal dönemindeki toplumsal ruh haline karşılık gelen bir slogan olduğu için tuttu. O dönem ‘enflasyon’ vardı ama öfkeyi ve çaresizliği yeterince ifade edemiyordu o kelime. O nedenle ‘limon gibi sıkma’ tabirini bulduk.”
* “Şimdi yeni slogan arayışı için de hedef kitle olan toplum kesimleri hangi duygular içinde ona bakacaksınız. Mesela işsizlik var. O işsizin öfkesini, çaresizliğini bileceksiniz. Önereceğiniz politikalar onda ne tür duygu yaratacaksa sloganınızı ona göre seçeceksiniz.
* “Bugün ekonomik olarak ezilen kitleler, işsizler, emekliler, çiftçiler, öğrenciler ile özgürlükleri ellerinden alınmış, baskı altında hisseden kitleler en çok ne hissediyor? Neyi arzular? Duydukları öfke hangi sloganda birleşir? Önerileriniz onlarda nasıl bir ortak duygu yaratır? CHP’nin onlara hissettirmek istediği duygu ne? Herkesin rahat bir nefes alması...”
Teorisi böyle. Bakalım pratikte partinin yeni politikaları ve sloganı Türkiye’ye ‘rahat bir nefes’ aldırabilecek mi?
‘BEDELLİ’ SORULARINA CHP YANITLARI:
CHP’nin ‘bedelli askerlik’ önerisi kamuoyunda geniş tartışma başlattı. Erdoğan Toprak, hepimizin kafasındaki bazı temel sorulara şu karşılıkları verdi:
Asker ihtiyacı ne olacak? Genelkurmay’a danışıldı mı?: “Hayır danışmadık. Çünkü kendi uzmanlarımız, araştırmalarımız var. 6 milyon 300 bin genç nüfus, 12 yıl ordunun ihtiyacını karşılayacak bir rakamdır.Yani geçmişte bedelli askerlik için gerekçe gösterilen yığılma şimdi de var.”
CHP seçim popülizmi mi yapıyor?: “Öyle olsa seçim sonrasına bırakırdık. Askerlik gençlerin üretken beyinlerinin önünde engel. İhtiyacı karşılamak için istiyoruz. Hükümet teklifimizi kabul ederse kendi dönemlerinde çıkmış olacak. Seçimden sonra da askerlik süresinin kısaltılması ve profesyonel askerlikten yanayız.”
Parası olanı askerlikten muaf tutmak adil mi?: “Geliri olmayanlardan hiç bedel alınmayacak. Bedel ödeyenlerden elde edilecek gelir de yurt yapımında kullanılacak.”
CHP’nin tezleri böyle. Bakalım ‘bedelli’ önerisi, seçimlerde CHP’ye ‘rahat bir nefes’ aldırabilecek mi?
Mehmet Ural siyasi kampanya konusunda Türkiye’nin başarılı isimlerinden. SHP’nin 1987 seçimlerinde Turgut Özal’a karşı yürüttüğü kampanya için bulduğu “Limon gibi sıkın” sloganı hâlâ akıllarda.
2005’te Ateş Ünal Erzen’in Bakırköy Belediye Başkanlığı kampanyası;
2007’de Baskın Oran’ın bağımsız milletvekilliği için düzenlediği kampanya;
Son olarak 2009’da Aziz Kocaoğlu’nun İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı kampanyasının arkasında onun imzası var.
Türkiye’nin önde gelen sosyal demokrat düşünce merkezlerinden Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasi Araştırmalar Vakfı (TÜSES) başkanlığını da yürütüyor.
Haziran ayındaki seçimler için sessiz sedasız kolları sıvadı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasında. Yaptığı iş bir tür “koç”luk. Tanıtım ajansı (Gray) ile parti yönetimi arasında bir köprü gibi. Genel Merkez’de pek bulunmasa da kampanyaya kritik katkıları oluyor. Bunlardan biri de slogan seçimi.
***
Kampanyanın tüm yükü propagandadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak’ın omzunda. CHP 1987’deki ‘limon gibi sıkın’ mesajı kadar güçlü ve değişik yaş ve sosyoekonomik kökenden toplum kesimleri üzerinde etkisi olacak bir slogan arayışı içindeydi uzun süredir. Toprak dün “Nihayet aradığımız sloganı bulduk” dedi. 12 Haziran seçimlerinde CHP’nin sloganı artık belli: “Herkes rahat nefes alacak!”
Toprak, bu sloganın AKP döneminde bunalan, umutsuzluğa kapılan işsizi de, emekliyi de, esnafı da, köylüyü de, kadını da kısacası toplumun tüm kesimlerinin hissiyatını yansıttığı görüşünde.
***
Ural ise kendini geri planda tutarak yaratıcı çalışmalarıyla ödüller toplayan Alper Üner yönetimindeki Gray Ajans’a işaret etmekle yetinse de slogan bulma metoduna ilişkin sözleri süreçteki etkisinin ipuçlarını veriyor:
* Siyasi kampanyada asıl mesele hedef kitlenin içinde olduğu duyguları, beklentileri, tepkileri yakalamak. ‘Limon gibi sıkın’ mesajı Özal dönemindeki toplumsal ruh haline karşılık gelen bir slogan olduğu için tuttu. O dönem ‘enflasyon’ vardı ama öfkeyi ve çaresizliği yeterince ifade edemiyordu o kelime. O nedenle ‘limon gibi sıkma’ tabirini bulduk.”
* “Şimdi yeni slogan arayışı için de hedef kitle olan toplum kesimleri hangi duygular içinde ona bakacaksınız. Mesela işsizlik var. O işsizin öfkesini, çaresizliğini bileceksiniz. Önereceğiniz politikalar onda ne tür duygu yaratacaksa sloganınızı ona göre seçeceksiniz.
* “Bugün ekonomik olarak ezilen kitleler, işsizler, emekliler, çiftçiler, öğrenciler ile özgürlükleri ellerinden alınmış, baskı altında hisseden kitleler en çok ne hissediyor? Neyi arzular? Duydukları öfke hangi sloganda birleşir? Önerileriniz onlarda nasıl bir ortak duygu yaratır? CHP’nin onlara hissettirmek istediği duygu ne? Herkesin rahat bir nefes alması...”
Teorisi böyle. Bakalım pratikte partinin yeni politikaları ve sloganı Türkiye’ye ‘rahat bir nefes’ aldırabilecek mi?
‘BEDELLİ’ SORULARINA CHP YANITLARI:
CHP’nin ‘bedelli askerlik’ önerisi kamuoyunda geniş tartışma başlattı. Erdoğan Toprak, hepimizin kafasındaki bazı temel sorulara şu karşılıkları verdi:
Asker ihtiyacı ne olacak? Genelkurmay’a danışıldı mı?: “Hayır danışmadık. Çünkü kendi uzmanlarımız, araştırmalarımız var. 6 milyon 300 bin genç nüfus, 12 yıl ordunun ihtiyacını karşılayacak bir rakamdır.Yani geçmişte bedelli askerlik için gerekçe gösterilen yığılma şimdi de var.”
CHP seçim popülizmi mi yapıyor?: “Öyle olsa seçim sonrasına bırakırdık. Askerlik gençlerin üretken beyinlerinin önünde engel. İhtiyacı karşılamak için istiyoruz. Hükümet teklifimizi kabul ederse kendi dönemlerinde çıkmış olacak. Seçimden sonra da askerlik süresinin kısaltılması ve profesyonel askerlikten yanayız.”
Parası olanı askerlikten muaf tutmak adil mi?: “Geliri olmayanlardan hiç bedel alınmayacak. Bedel ödeyenlerden elde edilecek gelir de yurt yapımında kullanılacak.”
CHP’nin tezleri böyle. Bakalım ‘bedelli’ önerisi, seçimlerde CHP’ye ‘rahat bir nefes’ aldırabilecek mi?