---> İstanbuL`un Fethi 557. YıL !
29 MAYIS 1453
FATİH VE İSTANBUL
Tarihte cereyan eden olaylar, amaçlarına
ve elde edilen sonuçlarına göre önem taşırlar.
İstanbul’un fethi, bir çağın kapanıp yeni bir çağın
açılmasına sebep olması itibariyle, insanlık tarihinin
en önemli olaylarından biridir.
“İstanbul mutlaka feth olunacaktır.
O’nu feth eden komutan ne güzel komutan ve
O’nu feth eden asker ne güzel askerdir”
( Ahmet b. Hanbel, Müsned IV, 225.)
şeklindeki haber, bu fethe, ayrı bir anlam ve
önem kazandırmaktadır.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v)’in
bu müjdesine kavuşmak şerefi,
Türk hükümdarı Fatih Sultan Mehmet ve
Onun şanlı ordusuna nasip olmuş.
"YA BEN İSTANBUL'U ALIRIM
YA DA İSTANBUL BENİ..."
İstanbul’un fethi esnasında her nefer bir arslan kesilmiş,
canını, mübarek dini ve vatanının emrine vermiş;
malını İslam’ın zaferi için feda etmiş, kanının son
damlasına kadar düşmanla çarpışmış;
sonunda gürleyen topların sesleri,
fethi müjdeleyen tekbir sedaları arasında
Bizans düşmüş ve feth gerçekleşmiştir.
İstanbul’u fethetmeyi kendisine nasip ettiği için
Rabbine hamd ederek şükür secdesine kapanan
genç hükümdar,çıkardığı bir fermanla;
can, mal, ırz, namus emniyetini,inanç hürriyetini
garanti altına almış.
Fatih Sultan Mehmet, gayr-i müslimlere bile
yardım elini uzatmış,yoksulları doyurmuş,
adaleti yerleştirmiş ve zulme son vermiş.
O, sadece İstanbul’u değil, gönülleri de fethetmiş.
Böylece İstanbul kısa zamanda dünyanın, ilim, sanat,
teknik ve kültür merkezlerinden biri haline gelmiştir.
Cenâb-ı Hakk:
“Ey iman edenler! Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz.
O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit kılar.”
( Muhammed, 47/7 )
“Mallarınızla canlarınızla Allah yolunda savaşın.
Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.”
( Tevbe, 9/41)
buyurarak mukaddes değerler uğruna canını
ve malını verenlere yardım edeceğini bildirmiştir.
İstanbul’un fethinde de mukaddes değerler uğruna
canı ve malı ile savaşanlara
Cenâb-ı Hakkın vaat ettiği yardım gerçekleşmiş.
Unutmayalım ki, Fatih Sultan Mehmet’in başarılı
olmasının sırrı,sağlam bir maneviyat,
ilim ve teknoloji eseridir.
Zira imanın yerini küfrün, ilmin yerini cehaletin,
adaletin yerini zulmün, birliğin yerini ayrılığın,
güzel ahlakın yerini ahlaksızlığın aldığı toplumların
başarılı olmaları mümkün değildir.
İstanbul’un fethinin tarihimizde çok önemli bir yeri var.
Bu olayı bütün yönleriyle anlamaya çalışmamız gerekir.
Bunun yanında geleceğe hazırlanmak için de
İstanbul’un fethini gerçekleştiren kahramanların sahip
olduğu değerleri gençlerimize anlatalım anlatmalıyız…
İstanbuldan ,Fatihten, Fetihten söz edip de
Fetih Marşından bir kıta yazmadan geçilmez ...
Arif Nihat Asya
…
Sen de geçebilirsin yârdan, anadan, serden…
Senin de destanını okuyalım ezberden…
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden…
Elde sensin dilde sen… gönüldesin baştasın;
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!..
"İSTANBULUN FETHİ KUTLU OLSUN"