PReѧ
Kayıtlı Üye
Bu sayıyla da zengin içeriğiyle dikkati çeken dergi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın “İstanbul Gözbebeğimizdir” önsözüyle başlayıp İBB Kültür A.Ş. Genel Müdürü ve aynı zamanda derginin genel yayın yönetmeni Nevzat Bayhan’ın İstanbul şairi Nedim’in İstanbul sevdasını anlatan Kaside’sinden esinlenen takdimleriyle sizlere sunuluyor.
Derginin bu sayısı biri İstanbul’un mimarlık tarihini diğeri de İstanbul’un geleceğini ilgilendiren iki konuyu kapağına taşıyor. İstanbul’un mimarlık tarihini konu alan dosya “İstanbul’a Vuralan Dinî Mühürler” başlığı altında üç büyük dinin İstanbul’daki şaheserlerini-Camiler, Kiliseler ve Sinagoglar- konunun uzmanı araştırmacılar -Prof. Dr. Gönül Cantay, Prof. Dr. Semavi Eyice ve Sezai Gülşen- tarafından ele alınıyor. İstanbul’un geleceğini ilgilendiren 2010 Avrupa Kültür Başkenti konsepti projenin başında bulunan Nuri Çolakoğlu ile yapılan bir röportajla irdeleniyor. İstanbul’a kardeş şehir antlaşması bulunan şehirlerden Rotterdam ele alınmış ve Belediye Başkanı Ivo Willem Opstelten ile bir mülakat yapılmıştır. Bu sayıda da İstanbul’un bilinen yüzleri yine unutulmamış. Prof. Dr. Oktay Aslanapa’yla İstanbul sanat tarihi ve Şakir Eczacıbaşı’yla İstanbul kültür ve sanatı üzerine yapılan görüşmeler var. 2007’nin Mevlâna yılı olması hasebiyle Deniz Arçak’la Mevleviliğe uzanan bir yolculuğun hikâyesi ihmal edilmemiş.
Bu sayıda başka neler yok ki? Prof. Dr. Sadettin Ökten eski İstanbul’da külliye ve dergâhları, Prof. Dr. İskender Pala şehirlerin sırlı tanıkları olan mezar taşlarını Yrd. Doç. Dr. Ahmet Kamil Gören Galata Köprüsü’nün öyküsünü, Mehmet Mazak Dersaadet sokaklarına ilk değen hanım ellerini, bayan çöpçüleri, A. Aylin Doğan Karaköy’deki kayıp mabedi, Yrd. Doc. Dr. Selman Can Beyoğlu’ndan Suriçi’ne tiyatronun yarım asırlık yolculuğunu konu alıyor.
Ayrıca, Yılmaz Parlar’ın Cemal Akyıldız’ı konu alan yazısı gravürlerdeki İstanbul’u yaşatıyor. Ali Murat Güven İstanbul’u konu alan filmleri incelemekle sinema tarihimize ışık tutuyor. Üç aylık Türkçe ve İngilizce olarak yayınlanan dergi Ramazan ayını da kapsadığı için Ali Şükrü Çoruk’un kaleminden geçmişten günümüze ramazanları da işliyor.
Ajandasında da sergilerden yeni çıkan kitaplara, müzik dünyasından sinema hayatına kadar bütün yönleriyle güncel İstanbul kültür ve sanatının panoraması çıkarılmış bulunuyor.
Derginin bu sayısı biri İstanbul’un mimarlık tarihini diğeri de İstanbul’un geleceğini ilgilendiren iki konuyu kapağına taşıyor. İstanbul’un mimarlık tarihini konu alan dosya “İstanbul’a Vuralan Dinî Mühürler” başlığı altında üç büyük dinin İstanbul’daki şaheserlerini-Camiler, Kiliseler ve Sinagoglar- konunun uzmanı araştırmacılar -Prof. Dr. Gönül Cantay, Prof. Dr. Semavi Eyice ve Sezai Gülşen- tarafından ele alınıyor. İstanbul’un geleceğini ilgilendiren 2010 Avrupa Kültür Başkenti konsepti projenin başında bulunan Nuri Çolakoğlu ile yapılan bir röportajla irdeleniyor. İstanbul’a kardeş şehir antlaşması bulunan şehirlerden Rotterdam ele alınmış ve Belediye Başkanı Ivo Willem Opstelten ile bir mülakat yapılmıştır. Bu sayıda da İstanbul’un bilinen yüzleri yine unutulmamış. Prof. Dr. Oktay Aslanapa’yla İstanbul sanat tarihi ve Şakir Eczacıbaşı’yla İstanbul kültür ve sanatı üzerine yapılan görüşmeler var. 2007’nin Mevlâna yılı olması hasebiyle Deniz Arçak’la Mevleviliğe uzanan bir yolculuğun hikâyesi ihmal edilmemiş.
Bu sayıda başka neler yok ki? Prof. Dr. Sadettin Ökten eski İstanbul’da külliye ve dergâhları, Prof. Dr. İskender Pala şehirlerin sırlı tanıkları olan mezar taşlarını Yrd. Doç. Dr. Ahmet Kamil Gören Galata Köprüsü’nün öyküsünü, Mehmet Mazak Dersaadet sokaklarına ilk değen hanım ellerini, bayan çöpçüleri, A. Aylin Doğan Karaköy’deki kayıp mabedi, Yrd. Doc. Dr. Selman Can Beyoğlu’ndan Suriçi’ne tiyatronun yarım asırlık yolculuğunu konu alıyor.
Ayrıca, Yılmaz Parlar’ın Cemal Akyıldız’ı konu alan yazısı gravürlerdeki İstanbul’u yaşatıyor. Ali Murat Güven İstanbul’u konu alan filmleri incelemekle sinema tarihimize ışık tutuyor. Üç aylık Türkçe ve İngilizce olarak yayınlanan dergi Ramazan ayını da kapsadığı için Ali Şükrü Çoruk’un kaleminden geçmişten günümüze ramazanları da işliyor.
Ajandasında da sergilerden yeni çıkan kitaplara, müzik dünyasından sinema hayatına kadar bütün yönleriyle güncel İstanbul kültür ve sanatının panoraması çıkarılmış bulunuyor.