İspanya'nin Vazgeçilmez Şehri Toledo
El Greco'nun eserlerini görmek ve gece yarısı çan seslerini dinleyerek daracık sokaklarda yürümek...Bir Toledo gezisinin arkasında daima bir Madrid seyahati vardır! Çünkü Toledo ziyaretçileri daha çok Madrid meraklılarıdır. O nedenle de yazıya karşı konulmaz Madrid ile başlamalı… Büyüleyici arkeolojik mirası
sanat galerileri
müzeleri ve çok canlı gündelik hayatıyla Madrid
Barselona’nın biraz gölgesinde kalmış olsa da gezilip görülmeyi fazlasıyla hak ediyor. Ülkeye dair pek çok unsuru bir arada keşfedebileceğiniz Madrid’de 3 F ile tanışmak da mümkün: Yani flamenko
futbol ve fiesta. Boğa güreşleri ve tapas’lar olmadan sanırım liste biraz eksik kalacak.
Yürüyerek Keşfedin
Yolumuz Toledo’ya düşmeden önce kısaca Madrid deneyimlerimden söz edeyim. Paseo del Prado
Plaza Mayor ve Puerta del Sol
şehrin en önemli noktalarından. Ne yaparsanız yapın mutlaka bu üç noktadan geçersiniz. Buralardan uzaklaşıp kenarda köşede kalmış ve fazla turistik olmayan sokakları ve mahalleleri gezmek çok daha keyifli. Madrid’i yürüyerek keşfetmek en güzeli ancak burası aynı zamanda Avrupa’nın Londra’dan sonra en yaygın ve gelişmiş metro ağına sahip şehri. Boğa güreşleri ne kadar hoşunuza gider bilinmez; bu güreşler Madrid’in hâlâ her tür protestoya karşın sürdürülen bir geleneği. Birden fazla festival şeklinde gerçekleştirilen boğa güreşlerinin en bilineni ve en büyük çapta olanı San Isidro Festivali mayıs ayının ortalarından haziranın ortasına dek sürüyor. Madrid için sanat hayatın içinde demiştik. Sokaklarını keşfederken bunu siz de fark edeceksiniz. Kendinizi Madrid sokaklarına bırakırsanız her biri bir sanat şaheseri görkemli binaları göreceksiniz. Tarihi merkezin sokaklarında dolaşıp kırmızı tuğla cepheli binaların
aniden beliren meydancıkların keyfini çıkarın. Miro
Dali gibi ünlü sanatçıların başyapıtlarını göreceğiniz
Picasso’nun ünlü Guernica tablosunun sergilendiği Museo Nacional Centro de Arte Reina Sofia ile Velasquez
Goya
El Greco gibi dev İspanyol ressamların eserlerini barındıran Museo del Prado ise mutlaka görülmeli.
Vazgeçilmez Toledo
Pek çok tur rehberi Toledo gezisi öncesi şu cümleyi kurar: “Eğer İspanya’da sadece bir gününüz varsa ve bu kısa süre içinde tüm İspanya’yı görmek isterseniz
Toledo’yu mutlaka görmelisiniz
çünkü Toledo tüm İspanya’dır.” ‘Doğu kültürünü Avrupa’ya tanıtmış şehir’ sözleriyle nitelenen Toledo
Ortaçağ’dan kalma mimarisini günümüzde halen koruyabilmiş
üç büyük dinin izlerinin görüldüğü bir şehir. İşte bunlardan dolayı turizmin en yoğun olduğu Avrupa şehirlerinden biri. UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan Toledo; tarih boyunca Romalılar
Vizigotlar
Emeviler ve Fransızlar gibi çok sayıda kültüre ev sahipliği yapmış ve bunun bir kazanımı olarak
19. yüzyıldan itibaren sanatçıların ilgi odağı
gezginlerin ise ilk durağı olmuş. Toledo
tarihle öylesine içiçe geçmiş bir yer ki sokaklarında dolaşırken bir film platosunun içinde gibi hissediyorsunuz kendinizi. Birden yandaki evin tahta kapısı açılacak
içinden elinde kılıcıyla çıkan adam atına doğru yürüyecekmiş gibi... Peki
bu küçük şehir böylesine zengin bir tarihi mirası bugüne kadar nasıl korudu?
Bir Ortaçağ Kentini Adımlamak…
İşe şehrin tarihi sokaklarını adımlayarak başlayabiliriz. Toledo’yu Toledo yapan en önemli faktör çok eski bir tarihe sahip olması. İsa’dan önce 590’da Yahudiler tarafından kurulmuş şehir
Romalılar
Ostorogotlar
Vizigotlar ve Arapların egemenliğinde uzun süre kalmış. 1085’de VI. Alfonso
şehri Araplar’dan geri alarak
İspanya’nın yeni başkenti yapmış. Sonraki dönemlerde Toledo’da üç toplum içiçe yaşamış; Hıristiyanlar
Museviler ve Müslümanlar… Her toplum kendi kültürüyle zenginleştirmiş şehri. Kısacası İber Yarımadası’na ayak basan bütün toplulukların ortak adresi Toledo olmuş. Duvarlarla kaplı kente
çok iyi korunmuş Yeni Bisagra
Eski Bisagra
Puerto del Sol
Cambron gibi tarihi kapılardan ve köprülerden geçilerek giriliyor. Şehrin mimarisinde “mudejar” etkileri de oldukça fazla. Mudejar
İslam sanatının Hıristiyan sanatına uygulanmış biçimine deniliyor. Ortaçağ zamanında giriş için para alınıyormuş. Ben giriş için 13. yüzyıldan kalma
savunma kuleleriyle süslü San Martin Köprüsü’nü seçtim. Sanki zaman tüneline girmiş gibi
Ortaçağ’da kentin ana yolları olan Cambron ve Bisagra caddelerinden yürüyerek Zocodover Meydanı’na ulaştım. Karşıma Arap ve İspanyol mimarisinin karışımı olan Mudejar stilindeki
cami kalıntıları üzerine inşa edilen Santiago del Arrabal Kilisesi çıktı. Hemen gerisinde kente uzaktan bakıldığında kale görünümüyle dikkat çeken heybetli yapı Alkazar bulunuyor. 13.yüzyıldan kalma bu binada askeri müze bulunuyor.
Sanatın Merkezi
Şehrin tarihi binaları içinde en dikkat çekeni Toledo Katedrali. İspanya’nın en büyük üçüncü katedrali olan gotik mimarinin güzel bir örneği olan yapının inşası
1226’da başlayıp
tam 267 yıl sürmüş! Bu uzun yapım süresi katedral mimarisini de bir çeşit kültürler buluşması haline getirmiş. Yapıda Mudejar
Barok ve Neoklasik mimarinin özellikleri görmek mümkün. Çok sayıda şapelin bulunduğu katedraldeki 120 kişilik el yapımı oturma ve hazine bölümlerini; ayrıca Velasquez
Rubens
Goya ve El Greco’nun muhteşem tablolarını görmek için birkaç saatinizi mutlaka buraya ayırmalısınız. İspanya resminin en ünlü ustalarından olan El Greco
uzun yıllar Toledo’da yaşayıp
ölene kadar kenti sanatıyla süslediği için onun eserlerini görebileceğiniz tek yer katedral değil. Girit’te doğan
bir süre İtalya’da yaşayan ve Yunanlı köklerinden dolayı “El Greco (Yunanlı)” adını alan ünlü ressam
1579 yılında İspanya’da aldığı ilk sipariş olan Santa Domingo el Antiguo Kilisesi’nin yapımı için Toledo’ya gelmiş ve kente yerleşmiş. Buradaki eserleri kiliselerde ve “Casa del Greco (El Greco’nun Evi)” ismindeki bir müze evde sergileniyor. Sanatçının dünyaca ünlü yapıtı Orgaz Kontu’nun Cenaze Töreni tablosunu görmeden dönmeyin. Tablo
Santo Tome Kilisesi’nde bulunuyor. Üç büyük dine ev sahipliği yapmış Toledo’da
kiliselerin yanı sıra
iki küçük cami ve iki sinagog da var. Şehrin; taş işçiliğinin güzel örneklerini sunan evleriyle
dar sokaklarıyla ve Ortaçağ yavaşlığında akan gündelik hayatıyla tanıştıktan sonra
ünlü yazar Cervantes’in “Toledo
İspanya’nın tüm kentleri aydınlatan ışığıdır” cümlesine siz de mutlaka hak vereceksiniz.
Tadına Bakın
Toledo’da yapacağınız keyifli bir şehir turundan sonra meydandaki kafelerde oturarak İspanyol yemeklerinin tadına bakabilirsiniz. Eğer peynir meraklısıysanız
meşhur Manchego peynirini mutlaka deneyin. Eğer dönüşte yakınlarınıza ne alacağınızı bilemiyorsanız
Toledo’ya özgü çok tatlı bir şeker türü olan marzipan iyi bir hediye alternatifi olarak aklınızda bulunsun.
Alışveriş
Eskiden orduların kılıç
zırh ihtiyaçlarını ve ülkenin metal eşya gereksinimlerini karşılayan Toledo’nun hediyelik eşya dükkanlarında; altın
gümüş
pirinç takılar ve kılıçlar bulabilirsiniz. Toledo’ya özel
altın işlemeli takılar satan dükkanların bir kısmında bu işlemelerin nasıl yapıldığını seyredebilirsiniz. Hâlâ otantik bir kılıç yapım fabrikası bulunan şehrin bir başka el sanatı da damascene. Siyah çelik üzerine altın ya da gümüş teller gömülerek desenlenen bu takıları mutlaka
El Greco'nun eserlerini görmek ve gece yarısı çan seslerini dinleyerek daracık sokaklarda yürümek...Bir Toledo gezisinin arkasında daima bir Madrid seyahati vardır! Çünkü Toledo ziyaretçileri daha çok Madrid meraklılarıdır. O nedenle de yazıya karşı konulmaz Madrid ile başlamalı… Büyüleyici arkeolojik mirası
Yürüyerek Keşfedin
Yolumuz Toledo’ya düşmeden önce kısaca Madrid deneyimlerimden söz edeyim. Paseo del Prado
Vazgeçilmez Toledo
Pek çok tur rehberi Toledo gezisi öncesi şu cümleyi kurar: “Eğer İspanya’da sadece bir gününüz varsa ve bu kısa süre içinde tüm İspanya’yı görmek isterseniz
Bir Ortaçağ Kentini Adımlamak…
İşe şehrin tarihi sokaklarını adımlayarak başlayabiliriz. Toledo’yu Toledo yapan en önemli faktör çok eski bir tarihe sahip olması. İsa’dan önce 590’da Yahudiler tarafından kurulmuş şehir
Sanatın Merkezi
Şehrin tarihi binaları içinde en dikkat çekeni Toledo Katedrali. İspanya’nın en büyük üçüncü katedrali olan gotik mimarinin güzel bir örneği olan yapının inşası
Tadına Bakın
Toledo’da yapacağınız keyifli bir şehir turundan sonra meydandaki kafelerde oturarak İspanyol yemeklerinin tadına bakabilirsiniz. Eğer peynir meraklısıysanız
Alışveriş
Eskiden orduların kılıç