İSNADI VE HAKLARI ÖĞRENME HAKKI
1— İsnadı Öğrenme Hakkı
Her sanık, şahsına tevcih edilen isnadın mahiyet ve sebebinden en kısa bir zamanda, anladığı bir dille ve etraflı surette haberdar edilmek; müdafaasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara malik olma hakkına sahiptir (m. 6/3 İHAS m. 9/2 MvSHS).
AY m. 19/3 de yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak DERHAL, TOPLU SUÇLARDA EN GEÇ HÂKİM HUZURUNA ÇIKARILINCAYA KADAR bildirileceği açıklanmıştır. CMK da da buna paralel düzenlemeler yapılmıştır (öneğin m.135 CMK).
2— Hakları Öğrenme Hakkı
Şayet sanık artık Orta Çağın aksine bir muhakeme objesi değil, hukuk düzenince bazı haklarla donatılmış ve bu suretle muhakemeye aktif olarak katılması mümkün kılınmış bir muhakeme süjesi ise, ki öyledir, ceza muhakemesindeki haklarının ne olduğunun kendisine mutlaka bildirilmesi gerekmektedir. Burada sanığa kendisi ile ilk temasa geçen yetkili tarafından en azından SUSMA HAKKI ile BİR AVUKAT İLE TEMAS KURABİLME HAKKININ mutlaka bildirilmesi gerekir. Varlığından haberdar olunmayan hak, hiç bir değer ifade etmez ve haklarını bilmeyen sanığın muhakemeye aktif olarak katılabilmesi de mümkün olmaz.
Hukuk devleti ilkesinden kaynaklanan hakları öğrenme hakkı 3842 sayılı kanunla yeniden düzenlenen CMK m. 135 de düzenlenmiştir. Nitekim Yüksek Mahkeme, "atılı suçundan dolayı CMK nin 236. m.sinin yollamada bulunduğu aynı Kanunun 3842 sayılı Kanunla değişik 135. m.si dairesinde SORGUYA ÇEKİLMESİ GEREKEN SANIĞA, BU MADDE İLE TANINIP SAVUNMAYA İLİŞKİN BULUNAN HAKLARI HATIRLATILMADAN, hatırlatılmış ise bu husus tutanağa geçirilmeden HÜKÜM TESİSİ YASAYA AYKIRIDIR" demek suretiyle bu ilkeye verdiği önemi dile getirmiştir
1— İsnadı Öğrenme Hakkı
Her sanık, şahsına tevcih edilen isnadın mahiyet ve sebebinden en kısa bir zamanda, anladığı bir dille ve etraflı surette haberdar edilmek; müdafaasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara malik olma hakkına sahiptir (m. 6/3 İHAS m. 9/2 MvSHS).
AY m. 19/3 de yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak DERHAL, TOPLU SUÇLARDA EN GEÇ HÂKİM HUZURUNA ÇIKARILINCAYA KADAR bildirileceği açıklanmıştır. CMK da da buna paralel düzenlemeler yapılmıştır (öneğin m.135 CMK).
2— Hakları Öğrenme Hakkı
Şayet sanık artık Orta Çağın aksine bir muhakeme objesi değil, hukuk düzenince bazı haklarla donatılmış ve bu suretle muhakemeye aktif olarak katılması mümkün kılınmış bir muhakeme süjesi ise, ki öyledir, ceza muhakemesindeki haklarının ne olduğunun kendisine mutlaka bildirilmesi gerekmektedir. Burada sanığa kendisi ile ilk temasa geçen yetkili tarafından en azından SUSMA HAKKI ile BİR AVUKAT İLE TEMAS KURABİLME HAKKININ mutlaka bildirilmesi gerekir. Varlığından haberdar olunmayan hak, hiç bir değer ifade etmez ve haklarını bilmeyen sanığın muhakemeye aktif olarak katılabilmesi de mümkün olmaz.
Hukuk devleti ilkesinden kaynaklanan hakları öğrenme hakkı 3842 sayılı kanunla yeniden düzenlenen CMK m. 135 de düzenlenmiştir. Nitekim Yüksek Mahkeme, "atılı suçundan dolayı CMK nin 236. m.sinin yollamada bulunduğu aynı Kanunun 3842 sayılı Kanunla değişik 135. m.si dairesinde SORGUYA ÇEKİLMESİ GEREKEN SANIĞA, BU MADDE İLE TANINIP SAVUNMAYA İLİŞKİN BULUNAN HAKLARI HATIRLATILMADAN, hatırlatılmış ise bu husus tutanağa geçirilmeden HÜKÜM TESİSİ YASAYA AYKIRIDIR" demek suretiyle bu ilkeye verdiği önemi dile getirmiştir